25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 SPOR 27 EKtM 1990 Sahte bilet ve karaborsaya tek çözüm Kapılara turniker Üç büyük kulübün maçlarında ortaya çıkan sahte bilet sorunu ciddi boyuta uzanınca kulüpler, statlara numaratörlü turnike konulmasını istedi. Sahte bilet olayına dahaçokistanbul'da rastlanıyor. Fenerbahçe'nin Atalanta ile oynadığı UEFA Kupası'nda 39 bin kişilik kapasiteye sahip İnönü Stadı'nda bilet koçanlarına göre 22 bin seyirci vardı. 17 bin seyirci sahte biLet ile girdi. Spor Servisi — Sahte bilet konusu, kulüpler için ciddi bir sorun haline gel- di. Büyük ölçüde para kaybına neden olan "sahtecilik" olayına karşın kulüp- ler, yetkililerden stat kapılarına numa- ratörlü turnike konulmasını istediler. Geçen çarşamba günü Fenerbahçe'nin Atalanta ile oynadığı UEFA kupası ma- çında ortaya çıkan ve kulübün 500 mil- yona yakın para kaybına neden olan sahte bilet konusunda mali polise baş- vurması bu yöndeki rahatsızliğı yeniden gündeme getirdi. Daha önce de bu ko- nuda yakınmalan olan İstanbul kulüp- leri stat kapılannı denetleyemediklerini vurgulayarak önlem alınmasını istemiş- lerdi. Ne var ki stat kiralama olayında Beden Terbiyesi il müdürlükleri, kulüp- lerin bilet basürma ve satma işlemine ka- nşmadığı için kapılardaki denetimi de kulüp yetkililerine bırakmıştı. Oynanan lig maçlarında tamamen dolan tribün- lere karşın satılan bilet sayısının düşük olması, stat kapılarından çeşitli yollar- la içeriye adam alındığı söylentilerini çı- karmış ve sahte bilet basıldığı konusun- da yoğun ihbarlar yapılmıştı. Avrupa kupasındaki son maçında 39 bin kişilik İnönü Statı'nda Fenerbahçe kulübüne göre 22 bin seyirci vardı. Bilet koçanla- rı, tamamen dolan stada karşın 17 bin seyircinin sahte bilet veya başkaca bir yol ile stada gırdiğini gösteriyordu. Be- şiktaş ve Galatasaray kulübü de daha önce yaşadıkları, ancak resmi makam- lara duyurmadıklan bu durumdan ya- kınıyor, önlemin Beden Terbiyesi tara- fından alınrnasını istiyordu. Beşiktaş ku- lübünden bir yetkilinin yaptığı açıklama- ya göre Malmö maçı öncesi bir lig kar- şılaşmasında sahte bilet satanlar yaka- İanmıştı. Aynca stat kapılannda görevli bazı kişilerin stada çeşitli yöntemlerle adam soktuğu belirlenmişti. Bu alandaki son gelişmede, Fenerbahçe kulübü ma- li şubeye başvurarak 4 kişinin göz altı- na alınmasmı sağladı. Biletlerin basıldığı matbaanın belirlendiği bu aşamada so- ruşturma sürdüğü için gerekli açıklama yapılmadı. Üç büyük kulüp yetkililerinin ortak / tstanbul Mali Şube Polisi - / sahtecilik ile ilgili 4 kişiyi ^ y gözaltına aldı. Biletleri basan • matbaanın saptandığı, ancak soruşturma bitinceye kadar açıklama yapılmayacağı belirtildi. görüşü, tüm stat kapılarına numaratörlü turnike konulması şeklinde. Avrupa ve dünyanın diğer ülkelerindeki bu sistemin bir an önce uygulanmasını isteyen ku- lüp yetkilileri, her maçta en az 250 mil- yon lira yitirdiklerini vurgularken Beden Terbiyesi İstanbul Spor ve İl Müdürü Sabri Sadıklar yaptığı açıklamada, sahte bilet olayının kulüplere kiralanan stat- lardaki maç biletlerinin birkaç gün ön- ceden satışa çıkanlmasından kaynaklan- dığını söyledi. Sabri Sadıklar, kendi bas- tırdıklan biletleri maç günü sattıkları için bugüne kadar sahte bilete rastlama- dıklarını belirtirken "Statlarda turnike sisteminin faydalı olacağı inancmda- yım" dedi. Rıdvan sakathğı yendi METİN TÜKENMEZ ~ 11 ay futbol alanlanndan uzak kalan Rıdvan, Karşıyaka ve Atalanta maçlannda top- lam 68 dakika oynayarak fut- bola döndü. Karsıyaka maçın- da iki gol atarak yeniden dö- nüşün zorluğunu, gol atmanın mutluluğu ile aştı. Ama Ata- lanta maçı öncesinde kafaiar- daki soru henüz yanıt bulma- mıştı. Acaba Rıdvan tam iyi- leşmiş miydi? Bizim liglerimiz- deki düşük tempolu ve pressiz oyunda Rıdvan futbolun ge- rektırdiği zorlukJarla karşılaş- mamış olabilirdi. Bu anlamda Atalanta maçı Rıdvan için iyi bir deney oldu. Eğer bir futbolcu dizinden sakatlandıktan sonra üç ame- liyat geçirerek sahalara yeni- den dönmüşse bu durum o futbolcu için buyük bir başa- ndır. Çünkü futbol gibi ağır sporlarda diz ekleminin fonk- siyonları çok önemlidir. Fut- bolcu devamlı olarak öne ar- kaya ve sağa sola ani dönüş- ler yapmak zorundadır. Böy- le anlarda bütün yük ön çap- raz bağlara ve diz eklemine bi- ner. Atalanta maçında izlediği- miz Rıdvan, bizlere sakatlığı- m tam olarak yenmiş izlenimi- ni verdi. özellikle sol tarafta kazandığı bir topu seri çalım- larla ceza alanı içerisine taşı- ması var ki sakat futbolcunun böyle hareketler zincirini bir anda yapması olası değil. Oy- nadığı süre içerisinde pozis- yonlardan kaçmadı ve ayağı- na gelen topları sert rakipleri- ne karşın takım arkadaşlanna kazandırdı. Gerçi Fenerbahçe maçı kay- betti, ama Rıdvan için gelecek günlere daha umutla bakma- nın pratık sonuçlannı da gör- dü. Şimdi Rıdvan'ın bir eksi- ği var, o da 90 dakikayı çıkar- tabilecek kondisyona sahip ol- masıdır. TV'de spor 2 maç ekranda Spor Servisi — Türkiye Bi- rinci Futbol Ligi'nde bugün oynanacak olan karşüaşmalar- dan Ali Sami Yen Stadı'ndaki Galatasaray - Bakırköy maçı saat 14.00"de Magic Box'tan, Aydınspor - Trabzonspor kar- şılasması da yine saat 14.00'- den itibaren TV l'den naklen yayımlanacak. GÜNÜNİÇİNDEN • G.Saray - Koseçki'den olumlu yanıt alamayan G.Sa- ray şimdi de ülkesinde 6 ay ce- za alan Rumen Popa'yı kira- lamak için harekete geçti. Tek- nik Direktör Denizli, K.Rika- h Medford'u istemediğini be- lirtti. Yöneticiler ise diğer Ru- men Pena için kararsızlar. • Boks - Durrya ağır sıklet boks şampiyonluğu yine el değiştir- di. Mike Tyson'u yenerek dün- ya şampiyonu olan J.Buster Douglas, unvan maçında Evender Holyfield'e 3. raund- da yenildi ve Holyfield yeni dünya şampiyonu oldu. • Cumhuriyet Kupası Cumhu- riyet Kupası 7. Gençler Futbol Tlırmıvası tstanbul'da başladı. Günün sonuçlan şöyle: Sturo- va (Çek) - istanbul B takamı: 0-2, Tabor (Çek) - İstanbul A takırru: 1-2, Sturova B - Türk Spor Birliği (Avust): 1-1. • Masatenisi Masatenisi Avru- pa Kupa Galipleri Kupası'nda rnücadele eden Petrolofisi 2. tur karşılaşmasında Alman TCC Grenzau takımına 5-0 ye- nildi. Ankara'dakı maçtan mağlup ayrılan P.Ofısi takımı bu sonuçla elenmekten kurtu- lamadı. E Bahçe, Bursaspor için son hazırlıkları tamamladı Semîh,Hakanve Aykut yok Bursa maçının dönüm noktası olacağını vurgulayan Teknik Direktör Hiddink, "Sakat olan Hakan ve Semih ile sarı kart cezahsı Aykut'tan yoksun çıkacağımız Bursaspor önünde hedefimiz 3 puan" dedi. Spor Servisi — UEFA Kupa- sı ilk tur maçında kendi sahasın- da oynadığı Atalanta maçını 1-0 kaybeden Fenerbahçe, ligde ya- nn oynayacağı Bursaspor maçı- nı düşünüyor. Teknik Direktör Hiddink yönetiminde Dereağzı'ndaki tesislerinde yak- laşık iki saati bulan bir çalıştna •yapan Fenerbahçe takımında, Atalanta maçında sakaüanan Semih ile Hakan'ın Bursaspor'a karşı oynamayacağı öğrenildi. Turan'ın durumu ise belli olmadı. Teknik Direktör Hiddink id- man sonrasında basın mensup- ları ile yaptığı toplantıda, Bur- saspor takımını hiç izlemediği- ni, gerekli bilgileri yardımcısı Erol Togay'dan aldığını vurgu- layarak, "Semih ve Hakan oy- namayacaklar. Bu nedenlc de sahaya mücadeteci bir takım çı- kartacagım. Bursaspor taknnı- <ıı mutlaka yenmek zonmdayız. Bu maç bizim için dönüm nok- tası. Rıdvan'ı bu maçta ilk oa- birde oynatmayı düşünayoraam, ancak koadisyonu heüz isteai- len kıvama gelmedi. İyi bir maç olacagını tahmin ediyonım. Üç puandan başka düşüncemiz yok " şeklinde konuştu. öte yandan Hiddink, denediği Yu- goslav futbolcu için fazla bir şey söylemekten kaçınırken, "Arayv- şımız sttrüyor. Fenerbabçc'ye iyi ve kaliteli bir yabancı getirmek- ten yanayım" dedi. Sarı- Lacivertli takımda sakat olan Semih ve Hakan'ın yanı sıra sa- n kart cezalısı olan Aykut da ta- kımındaki yerini alamayacak. Bu arada Fenerbahçe, G.Sa- ray'ın alamadığı Polonyalı sağ açık Koseçki'nin peşine düştü. Fenerbahçeli yöneticilerin önü- müzdeki günlerde Legia Varşo- va ve Koseçki ile temasa geçe- ceği ancak bu futbolcunun 6 milyara malolacağı öğrenildi. öte yandan F. Bahçe divan ku- rulu bugün yapılacak. Beslenspor'u 100-69yenerek galibiyet serisine devam eîtiler EBahçeden büyük fark F.Bahçe: 100 - Beslen: 69 5 FAUL: Richard (29.12) (F.Bahçe), Gazi (32.16), Nedim (31.16), Ahmet (38.51) (Beslen) tLK YARI: 43-33 (F.Bahçe önde) HAKEMLER: Necip Kapanlı (4), Fatih Dalay (3) For. 4 6 9 10 11 12 13 14 15 For. 4 7 9 10 11 12 13 14 15 F.Bahçe Can Omer Hakan Ferhat Levent Hüsnü Kemal Güray Richard Toplam ve yüzdeler Beslen Cuneyt Behçet Hakan Musta/a Atilla Gazi Fevzi Ahmet Nedim Toplam ve yüzdeler Not 4 5 5 7 7 6 6 6 7 Not 3 6 5 3 5 5 3 4 5 S»yı 8 2 2 16 20 6 10 11 25 100 S«yı 8 18 5 8 2 9 1 6 13 Şul 2/7 — 2/6 0/1 1/4 2/4 3 sa>ı 0/1 2/5 2/7 0/1 — — 7/224/14 . %5« ! Şut 1/1 2/6 0/1 1/6 1/2 — 0/1 2/4 4/8 6911/29 %38 LEVENT YÜCELMAN H2S.5 3 »yı 1/4 4/8 1/1 2/6 0/1 3/4 0/3 — Pota dibi 1/2 1/1 1/1 3/4 3/5 1/1 4/6 3/3 8/10 25/33 %75 Pota dibi — 1/3 1/1 — — — 1/1 1/1 11/27 4/6 Vo41 %66 Faul 2/2 — — 4/4 4/5 4/4 2/2 3/3 3/6 22/26 %84 Faul 3/4 0/3 0/1 — — 1/2 3/3 6/12 %50 S. Rib. 5 — 1 — 2 / 2 10 21 S. Rib. ; — — ; 3 2 5 13 H. Rib. 2 — ıI 4 1 9 18 H. Rib. — 1 / — — ı4 7 Top ÇaL 1 — — ı4 2 1 2 11 Top Çal. — 1 — 1 2 f4 — — 5 Top Kay. 3 — — 1 2 2 1 3 12 Top Kay. 3 4 — 5 — 4 I 2 — 19 Türkiye 1. Basketbol Ligi'nde lider Fenerbahçe, Beslen'i 100-69 yenerek moral buldu. Lüti Kır- dar Spor Salonu'nun alt kısım- ları dolmuştu. Maça Fenerbah- çe durgun başlarken Beslen tam aksine daha istekli, daha canlıy- dı. İlk dakikalarda Behçet in ar- ka arkaya 3'lükleri ile maçın he- men başında Beslen skorda öne fırlarken Fenerbahçeli oyuncu- lar, kenar yönetim ve trübünler şoktaydı. Diğer Beslenli oyuncu- lann da hemen hemen her hü- cumda sayı bulması 5. dakika- da Beslen'e 17-9 üstünlüğü ge- tirdi. Fenerbahçe bu dakikada mola aldı ve savunmada adam adama oynayıp Beslen'in ABD- lisi Lee'nin oynamamasını fırsat bilip hücumda içeriden oynama- ya başladı. Beslen ise ilk daki- kalardaki sürpriz çıkışım sürdü- remedi ve bir "saman alevi" gi- bi kayboldu gitti. Beslen'li oyun- culann kendi aralannda dahi anlaşamayıp kaybettiği toplara, sayı bulmakta zorlanmaları da eklenince Fenerbahçe içeriden Ljırry ile farkı kapadı ve 13. da- kikada Sarı-Lacivertli ekip 26-24 öne geçti. Ardından da Levent'in asistleri, Larry ile Ke- mal'in sayılan ile farkı açtı ve ilk yarıyı 43-33 galip kapadı. 2. ya- rıda ise Fenerbahçe Beslenli oyuncuların geri koşmaması: ı fırsat bilip fast breakten sayılar buldu. Maç gayet güzel kendi halinde giderken 2 faullü Larry Richard'a hakem Fatih Dalay- ın gereksiz yere art arda 3 faul çalması Fenerbahçe kenar yöne- timinin uzun süre itirazlanna se- bep oldu. Tribündeki F.Bahçeli izleyicUer de boş durmayarak sa- haya bozuk para ve kalem attı- lar. Bunun üzerine gereksiz ye- re maçı elektrikli hale sokan Ne- cip Kapanlı-Fatih Dalay hakem ikilisi masa hakemlerinin önü- ne oturarak olaylann geçmesini beklerken salonda anons yapıl- dı ve sahaya yabancı madde atıl- maması istendi. Bu arada Necip Kapanlı ile tartışmaya giren F.Bahçe menajeri Dogan Hak- yemez tıibündeki seyircileri sa- kinleştirdi ve maça yeniden baş- landı. Bu dakikadan sonra Fe- nerbabçe özellikle genç Giira>, Levent ve Ferhat'ın sayılan ile farkı daha da açtı ve maçı 31 sayı farkla kazandı. DIYALOG ABDÜLKADİR YÜCELMAN POTA ALTI MÜCADELESİ — Pota altında F.Bahçenin ABD'lisi Richard bir hayii etkiliydi. (Fotograf: Murat Yığcı) ELEŞTİRİSİ Antrenmanmaçı M.MURATHANOĞLU Fenerbahçe ile Beslen arasın- daki kadro farkına, bir de Ja- mes Lee'nin sakathğı eklenince terazinin Fenerbahçe tarafı çok ağır bastı. Ancak Fenerbahçe 1 - nin maçın başındaki havası çok kötüydü. Beslen, Fenerbahçe^ nin "savunmasıziıgından" fay- dalanarak öne fırladı.. Çetin Yılmaz, epey sabrettikten son- ra, oyuna Güray ve Kemal'i ala- rak Beslen'i frenledi. Bir de Fevzi saKatlanıp oyun dışı ka- lınca, Fenerbahçe şovu başladı. Pota alünda rakipsiz kalan Ric- hard ve assist yapmayı hastalık haline getiren Levent'in sayesin- de Fenerbahçe maçı antrenman havasına soktu. Taa ki Dalay "hayali hücum faulii" keşfede- rek Richard'a üç adet çok şüp- heli hücum çalıp Fener'i Ame- rikalısız bırakıncaya kadar. Yar- dımcısına sahip çıkmaya çalı- şan Necip Kapanh'nın, kötü te- zahürat sebebiyle maçı durdur- ması ise bir bardak suda fırtı- na koparacaktı. Sahaya o ana kadar hiçbir yabancı madde atılmamıştı. Eğer her kötü te- zahürat olayında maç durduru- lacaksa, Türkiye'de ne bir fut- bol ne de bir basketbol maçı bi- tebilir. 3. AJNKARA VETERAN TENİS TURNUVASI Kortlarda Rumen rüzgârı Spor Servisi — Ankara Te- nis Kulübü Tesisleri'nde dü- zenlenen 3. Veteran Tenis Şampiyonası'na katılan ikisi bayan, bn konuk tenisçi kort- lara renk ve heyecan getirdi. Bayan tenisçilerin fazla güçlü olmayışına karşı, erkek- lerde özellikle 35 +'da, 38 ya- şındaki A. Bebe büyük bir us- tünlük gösterdi. Nastase ve Triak'lı Rumen milli takımın- da 5 numara olarak yer almış bulunan Bebe, seyre değeı te- nisi ve mükemmel fiziği ile ko- lay şampiyon oldu. Bu arada veteran tenis adı- na olumlu gelişmeler izlendi. VTB Yönetim Kurulu Başka- nı Baykan Berke, üyeleri Or- han ve Aslan, baişkentli vete- ranlarla yaptıkları toplantılar sonunda. VTB'nin Ankara Şu- besi'nin kurulması gerçekleşti. Turnuvanın sonuçlan şöyle: 35 + tek erkek: 1) A. Bebe, 2) B. Anbar. 35 + çift erkek: 1) A. Bebe, C. Alxandru, 2) Z. Işıküstün, O. Tuncel. 45 + tek erkek; 1) Y. Erkan- gil, 2) H. Ayaz. 45 + çift erkek: 1) S. Sarin, G. Gheorghe, 2) A. Börekçi, Y. Erkangil. 55 + tek erkek: 1) G. Ghe- orghe 2) S. Sorin. Tek bayan: 1) N. Derman, 2) C. Türkeri. Karışık çift: 1) N. Derman, A. Börekçi. 2) Y. Pasinli, T. Gürsoy. GUNUN PROGRAMI FUTBOL Ali Sami Yen Stadı: 14.00 G. Saray-Bakırköy. Şenlikköy Sta- dı: 10.00 G.Saray-Bakırköy (PAF Ligi) Adnan Menderes Stadı (Aydın): 14.00 Aydınspor- Trabzonspor. Beykoz Stadı: 14.00 A.Hisan-Merinos. Kartal Stadı: 14.00 Kartal-Kasımpaşa. BASKETBOL Ldtfi Kırdar Spor Salonu: 16J0 Beşiktaş-K.Yaka. Ankara Ata- türk Spor Salonu: 16.30 Kolej- İTU Bursa Atatürk Spor Salo- nu: 15.00 TOFAŞ-G.Saray. Içel Spor Salonu: 16.30 Çukurova- P.Bahçe. YUVAYA DÖNDÜ — Bir süre Anadoiu takımlannda oynadıkUn sonra takımı Galatasanr/% geri dönen RMetin kurtancı duramunda. (Fotograf: Mnstafa Ersoy) > Galatasaray'da en ağır görev benim 1960 doğumlu B. Metin, 4 yü sonra döndüğü G. Saray'da kurtancı durumunda. Taraftarlann sevgilisi olan Metin, artık o eski başı havalarda Metin değil; lafını bilen, fırtınası değil hatta rüzgârı bile dinraiş bir Metin. Diğer takımlarda geçirdiği dönem ona Galatasaray'ı özletmiş. Metin, "Futbolum değişmedi. Bunun nedeni de hayatımdaki değişiklikler. Mesela o zaman bekârdım. 4 yıl önce evlendim ve kendime daha sakin bir hayat seçtim" diyor. 4 yıl sonra yeniden Galatasaray'a dönüp üs- telik Galatasaray'm kurtarıcısı olmak her fut- bolcuya nasip olmaz. Ama B.Metin şimdi Ga- latasarayh taraftarlann sevgilisi ve takımının da cankurtaranı. 1983 yıhnda B.Metin'in Galatasaray'daki hovardalık günlerinde yine kendisiyle sohbet et- miş ve onun o günlerdeki fırtınalı yaşamını ir- delemiş, kendisine dobra dobra "Bu gidişie Ga- latasaray'da yaşayamazsın" demiştik. O gun- lerden bu günlere B. Metin Anadoiu takımla- nnda bir tur attıktan sonra yeniden yuvaya döndü. O eski Metin gitmiş, yerine akh basın- da, lafını bilen, fırtınası değil hatta rüzgârı bi- le kalmanuş Metin gelmişti. Üstelik Zonguldak- KUom fazla — Kilom fazla, fızik olarak dakalınım. Bu yüzden geçen yıl G. Saray'da kadroya alınmayacağımı söylediklerinde Zeytinburnu'nun teklifini kabul ettim. spor, Konyaspor, Malatyaspor ve Zeytinbur- nu kulüplerinde geçirdiği dönem B.Metin'e hem tstanbul'u, hem Galatasaray'ı özletmiş, hem de kendisine ve yaşantısma bir hayli deği- şiklik getirmişti. — Metin, Galatasaray'da şunca yıl sonra ga- Uba ikinci baharını yaşıyorsun. Bugün Gala- tasaray'da bir cankurtaran durumundasın. Ne diyorsun, nasıl duygular içindesin? — Paslanmın, ortalanmın değerlendirihne- sinden başka bir şey yok. Bu tabii beni çok memnun ediyor, üstelik taraftann bana "can- kurtaran" demesine neden oluyor. Yıllar son- ra böyle bir unvan kazanmak 30 yaşına yakla- şan benim için sonsuz bir mutluluk. — Peki sen Galatasaray'da kurtancı oldu- ğuna inaoıyor musun? — Olmaya çalışıyorum. — Ama 30 yaşında bunu başarmak önemli. Bunu nasıl yapabildin? Bunun bir sım var mı? Futbolum değişmedi — Bunun sım futbolumda değil, yaşantım- da. Sizinle 7 yıl önce konuştuğumuzda dünya- yı galiba başka bir gözle görüyordum. Yaşan- tım çok başkaydı, hatalanm vardı. Ama bu- gün nasıl bir futbol oynuyorsam o gün de aynı şekilde oynuyordum. — Ama bu degişikliğin bir nedeni olmalı? — O günlerde bekârdım. Evlendikten sonra kendime daha sakin bir hayat seçtim. — Ne zaman evlendin? Hanım tstanbuUu mu? — 4 yıl oluyor, hanım Adanalı. — Demek ki hanım biraz seni yola getirdi. Galatasaray'dan ayrılırken bir gün Galatasa- ray'a yeniden dönecegiıü düşündün mü? — Zonguldak'a kirahk gitmiştim. Ama Ma- latya'ya gidince doğrusu artık Galatasaray'dan tamamen koptuğumu düşündüm. Zaten ne be- nim aklıma gelirdi ne başkasımn. — Zaten Galatasaray gibi bir takımdan ko- pup aynldıktan sonra yeniden Galatasaray'a dönmek gibi olmayacak bir olayı yaratma ba- şarısı gösterdiğin için bugün konuğumuz olu- yorsun. Bunu başaran çok az futbolcu vardır. Çünkü sen de biliyorsun ki bu büyük kulüp- ten aynlanlar bir daha kapısından girememiş- lerdir. Senin başann zaten işin burasında. Ama bir şey daha var, Malatya'dan döndukten sonra Galatasaray'a geldiğinde Held seni Zeytinbur- nu'na verdi. Held ile geçinemedin mi, yoksa seni anlamadı mı? — Benim kilom fazla, zaten fızik olarak bi- raz kalınım. Bana dedi ki "Sen kendine başka kulüp ara, ben seni kadroma almayacağım." Hoca böyle deyince ben de başımın çaresine bakmak zorunda kaldım. Zeytinburnu'nun teklifini kabul ettim. — O zaman kaç kiloydun? — 77, 78 vardım. — Şimdi kaç kilosun? 73 kiloyum. — Belki kilona bakıp seni kadro dışı bırak- mıştır. — Bu sene yine 78 kiloydum, ama Mustafa Hoca beni kadroya aldı, ben de kilo düştüm. — Senin yapüğın işi herkes yapamaz. Kilo düşüp hemen takıma girmek bir mucize. En ağır görev benim — Valla doğru söylüyorsunuz. Galatasaray'- ın oyun düzeni içinde en ağır görev benim. Sol kanattan sürekli ileri geri gidip top almak, top sürmek, orta yapmak... Hem orta sahada oy- nuyorsun, hem müdafaaya geliyorsun, hem top sürüyorsun, hem açık oynuyorsun, hem orta yapıyorsun, tamamen kondısyon işi. . — Bazı kişiler senin 90 dakika oynayama- yacagjnı söylüyoriar. Ne diyorsun? — Son Bursaspor maçında 90 dakika oyna- dun. Oynarım ben. 90 dakikayı rahat oynanm. Ama maçına göre bazen çok yoruluyor, oyun- dan düşüyorum. — Maç boyunca kaç depar yapıyorsun? — O maçına bağlı, ama bayağı depar atıyo- rum. — Senin bir de gösterişli çalımlann var. — Valla yutanlara yutturmaya çahşıyoruz, işimiz bu. — Sen her ne kadar benim futbolum değiş- medi diyorsan da eski Metin'den farklı olarak daha gelişmiş bir stilin var. — Benim kafama göre oynayacağmı yer ile- ri ikilinin hemen arkası. Yani orta sahanın or- tası. — Yani Uğur'un oynadığı yer mi? — Evet, çünkü ben Malatya'da, Adana'da, Zeytinburnu'nda hep orta sahanın ortasında oynadım. Futbol anlayışım değişti. Belki şim- di o fark ediliyor. Ben geriden top ahyorum, surüyorum, açık noktasından oıtaüyorum. Ben gol adamı değilim, çünkü herkes benden gol pası bekliyor. Ben Tanju'nun yerinde oynamı- yorum çünkü. — Tanju nasıl bir futbolcu? — Duz bir futbolcu. Tek başına futbolcu olarak mükemmel değil, ama golcü. Takımda mutlaka lazım. Çünkü işi gol atmak. Duruyor, duruyor bir bakıyorsunuz pat bir vuruş gol at- mış, maçı götürüyor. — Bu yıl gol attın mı? — Benim işim gol atmak değil, gol pası ver- mek. — Hatalanm oldu dedin. Acaba o günler- deki batatannı anlatabilir misin? Bu soruyu bu- günkü gençlere birer ders olması acısından so- nıyorum. Basın çok üstüme geldi — Valla doğrusunu söyleyeyim, biz o gün- lerde ne yapıyorsak bugünkü genç futbolcular da onu yapıyor. Biz o gün ne yapmıssak hiç- bir fark yok. Ama o günlerde basın çok üstü- me geldi. Belli etmedim, ama çok bunalıma gir- dim. Mesela ben transfer paramla araba almı- şım, vay efendim nasıl olur da Metin araba ahr. Bugün Galatasaray'm genç takımında oynayan futbolculannın da arabalan var. Onlara kim- se sesini çıkarmıyor. Piyango bize patlamış de- mek ki. Toplum bize suclu damgası vunnuş. Vur gitsin, ama iş nereye gidiyor kimse düşün- medi. tİstöme geMiler — Biz eskiden ne yaptıyşak göze battı.Üzerimeçok geldiler. Belli etmedim, ama bunahrnagirdim. Şimdikiler de aynı şeyi yapıyor lar, onlara kimsenin sesi çıkmıyor. — O zaman adın çıkmıştı bir kere. Ne yap- san herkesin gözü üzerindeydi. Ben de hata yaptım — Herkes hata yapar, ben de hata yaptım. Ama benimki göze battı. — Daha ne kadar futbol oynayacaksın? — Seyirci beni istemeyinceye kadar. — Peki ya futbolu bıraküktan sonra... — Ticaret yapacağım. — Ama ticaretten anlamazsın ki. — Ne yapalım, başka ne yapabilirim ki? — Bir takımda 3 milyar alan futbolcu da var, 500 milyon alan da. Sen şunca takım gezdin. Böyle degişik para alan futbolculann bir ara- da oynaması bazen sorun oluyor mu? Yani sa- hada oynanan futbolu etkiliyor mu? — Etkilememesi lazım. Herkes oynadığı ka- dar para ahyor. Böyle düşünülse takımda iki- lik çıkar. — Bunu Galatasaray için degil, genel olarak soruyorum. — Kendisini kanıtlamış futbolcular dışmda- kiler zaten gerek taraftardan, gerekse basmdan tepki görüyor. — Örnegin Yugoslav futbolcular... Bunla- nn bir kısmı sahada geziniyor, ötekiler çalışı- yor, ama mali götüren Yugolar. — Onları getirenlerde kabahat. — Arada komisyoncular var belki de. — Olabilir. — Anadoiu'da birçok takımda futbol oyna- dın. Onlann tstanbul takımlanna bakışı nasıl? — Hasretle bakıyorlar. Ama haklan da var. Mesela ben Malatya'da en iyi futbolumu oy- nadım. Milli takımın kenanndan geçemedim. Istanbul'a geldim, Galatasaray'da 5 maç oy- nadım, milli takıma alındım.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear