Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/10 HABERLER 27 EKİM 1990
Abdi İpekçrde Karadeniz Şöleni
• tstanbul Haber Servisi — tkinci Kuşak Karadenizli
îşadamlan Derneği önderliğinde, 30 dernek ve vakfın
katıhmıyla gerçekleştirilen "Karadeniz El Ele Şöleni-90"
dün gece Abdi İpekçi Spor Salonu'nda yapıldı. Geceye
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Nurettin Sözen, SHP
Istanbul İl Başkanı Ercan Karakaş, milletvekilleri lsmail
Cem, Yüksel Çengel, Mustafa Sangül, Şadan Tuzcu, Eyup
Aşık, Yaşar Albayrak, Mehmet Gönen'in yanı sıra çok
sayıda Karadenizli katıldı. Müzik şölenini sunan Ayla Algan,
"Karadeniz'in en meşhurları" diye anons ettiği maket hamsi,
çay, fındık, tütün, radyasyon ve zehirli varili sahneye davet
etti. Bu arada tuvaletteki el kurutma makinasının yanması
panik yaratılmadan söndürüldu. (Fotoğraf: Uğur Günyüz)
Çölaşarfa yiııe tazminat cezası
• ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Ankara 7. Asliye
Hukuk Mahkemesi gazeteci Emin Çölaşan'ı Atatürk'ün
manevi kızı Prof. Afet Inan'a hakaretten tazminat
ödemeye mahkûm etti. Çölaşan'ın Hürriyet gazetesinde
eski milletvekülerinden yazar Necdet Evliyagil ile yaptığı
haftalık söyleşisüıde "Atatürk'ün mirasının yağmalandığı,
'Nutuk'un bile çalındığı" ileri sürülmüş; bu söyleşi
birinci sayfadan "Atatürk'ün kemikleri iki kez sızlıyor"
başhğı ile verilmişti. Prof. Afet tnan'ın kızı tarih
arasurmacısı An Inan'ın Çölasan, Hürriyet Gazetesi
Sahibi Erol Simavi, Sorumlu Yazı tşleri Müdürü Tlıfn
Türenç ve Evliyagil'e açtığı tazminat davası sonunda
davalılann An Inan'a 3'er milyon lira tazminat ödemesi
kararlaştınldı.
Gazeteci Güneş'e 6 yıl hapis
• İSTANBUL (AA) — Yayın yoluyla milli duygulan
zayıflattığı ve Kurtçülük propagandası yaptığı iddiasıyla
15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan gazeteci Osman
Güneş 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. lstanbul 2
Numarah Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde dünkü
duruşmada, Emek Dünyası adlı derginin Sorumlu Ya?a
tşleri Müdürü Osman Güneş, derginin 15. sayısında yer
alan "Doğu'daki Kürt katliamı provakasyondur" isimli
yazısında bölücülük yapmadığını söyledi. Derginin aynı
sayısında Musa Anter'le "Kürt kültürü yok edilmez"
başlıklı bir de söyleşinin yer aldığını kaydeden Güneş,
kendisine yöneltilen suçlamaları kabul eımedi. Mahkeme,
Osman Güneş'i 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme, aynca, Güneş'in temyize gidebileceğini
belirterek bu süre içinde tutuklanmayacağını da kaydetti.
"İslaırii mesaj" davası başladı
• ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Gazetemiz
aleyhine açılan 76 milyon liralık tazminat davası dün
Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde başladı.
Cumhuriyet gazetesinin 26-27 mart günkü sayılannda
yaytmlanan "Bilgisayar ile Islam mesajı" ve "Ana hedef
Cihad" başhklı haberler nedeniyle ABD'de doktora
öğrenimi gören davacılar, kişisel haklarına saldırıda
bulunulduğu iddiasıyla tazminat davası açtılar.
Yurtdışmda burslu Türk öğrencileri tarafından
oluşturulan "İslamcı Türk öğrenciler Konseyi" adlı
dernek üyelerinin Avrupa Üniversite ve Araştırma
Kurumları ağından (EARN) yararlanarak birbirlerine
gönderdikleri "tslami mesajların" gazetemizde
yayımranması nedeniyle açılan davanın dünkü
oturumuna katılan gazetemiz Avukaüanndan Fikret
llkiz, "Islami mesajlar"ın örneklerini mahkemeye
sunarak yayımlanan haberlerin kişisel haklara saldm
niteliğinde olmadığını, davacıların tüm tekzip taleplerinin
reddedildiğini, gazetecinin kamuoyunu ilgilendiren böyle
bir haberi yayımlamakla görevli olduğunu savundu.
Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce tekzip
dosyalarının celbi ile davacı delillerinin sunulmasına
karar verilerek dunışma ileri bir tarihe ertelendi.
Kriz inşaatçüarı da vurdu
• İstanbul Haber Servisi — Körfez krizi, inşaat
sektörünü de olumsuz bir biçimde etkiledi. lstanbul
Anadolu Yakası İnşaatçılar Derneği Başkanı Şafak
Sandıkçı, Türkiye'de inşaat işi yapan 40 bin yapı
kooperatifinden 30 bininin faaliyetini durdurmak
zorunda kaldığıtu öne sürdü. Sandıkçı, "1984-1987 yıllan
arasında işlerliği olan konut kredileri de işe yaramaz
oldu. Yüksek enflasyon, konut maliyetlerini arttırınca,
verilen krediler komik duruma düştü" dedi. Boğaziçi
Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Ömer Gülüştur de
yaptığı açıklamada, Körfez krizinin ardından inşaat
malzemelerine sürekli zam geldiğini belirterek 'İnşaatları
zamanında bitiremiyoruz. Zor durumdayız" diye
konuştu.
Yasa, rektör ve öğretim üyelerini böldü, YÖK ve rektörlersuskun
Universiteler türban şaşkıniTürban izni üniversiteleri karıştırdı. Rektörler
Anayasa Mahkemesi kararı ile yeni yasa
arasında kaldüar. Doğramacı başörtüsünün
serbest olduğunu vurgulayarak, "Anayasa
Mahkemesi iptal ederse uyarız" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Üniversitelerde mevcut
yasalara aykın olmayan kıyafet-
lere serbestlik sağlayan yasanın
TBMM'de de kabul edilmesi.
üniversiteleri karıştırdı. Yüksek
öğretim Kurulu (YÖK)verek-
törlerin büyük çoğunluğu karar
karşısında sessiz kalmayı yeğler-
lerken "Anayasa Mahkemesi
karan mı, TBMM'den çıkan ya-
sa mı geçerli olacak?" tartışma-
sı başladı. Bazı rektörler, yasa-
nın "türban serbestisi" getirme-
diğini belinirlerken bazı rektör-
ler de "yasaya uyarak türbanı
serbest bırakacaklannı" kaydet-
tiler. Trakya Üniversitesi Rek-
törü Prof. Dr. Ahmet Karade-
niz, "Ne yapacagımızı bilemi-
yornz. Çarşafla gelmeye
başlayacaklar" derken Öğretim
üyeleri de türbana karşı kam-
panya hazırhğına girdiler.
Üniversitelerde türbana izin
verihnesini sağlamak amacıyla
bir maddenin eklendiği "Kadı-
nın Statiistt ve Sorunları
Başkanbgı" kurulmasına ilişkin
yasanın TBMM'de kabul edil-
mesi, üniversiteleri böldü. Uy-
gulamada türbana izin verilip
verilmeyeceği konusunda üni-
versite yönetim kurullannın bir
an önce toplanarak bir karar
vermeleri beklenirken rektörler-
den alınan Uk tepkilere göre uni-
versitelerde farklı uygulamala-
ra gidileceği saptandı.
Türbanla ilgili son olarak geçen
öğreıim yılında 9 üniversite ya-
saklama karan almış, diğerleri
ise "ortada kalmayı" tercih et-
mişti. Türbaru Anayasa Mahke-
mesi karanna dayanarak yasak-
layan Hacettepe Üniversitesi,
ODTÜ, Gazi Üniversitesi, Ege
Üniversitesi, Çukurova Üniver-
sitesi, KTÜ, Mimar Sinan Üni-
versitesi, Ankara Üniversitesi ve
Akdeniz Üniversitesi'nin alacağı
tavır merak konusu. Anayasa
Mahkemesi karannın TBMM'
den çıkan yasadan daha ağır
basması gerektiği ifade edıliyor.
YÖK Başkanı ttasan Dogra-
nua, konuya ilişkin sorulan ya-
nıtlarken, "Benim bildigim fes
yasagı var. Başörtüsü yasagi var
dememiş. Fesle üniversiteye gel-
mek rnümkün degil, fakat ba-
şörtüsü serbest Kanunen yasak-
lanmayan kıyafet serbest" diye
konuştu. Doğramacı, Anayasa
Mahkemesi'nin karannın anım-
satılması üzerine, "Çıktıgı za-
man iptal ederse ona da nyanz"
dedi.
Cumhuriyet muhabirine gö-
rüşlerini açıklayan rektörlerin
değerlendirmelerine göre türban
serbestisi üniversiteleri bölmüş
durumda. Daha önce türbanı
yasaklayan Çukurova Üniversi-
tesi'nin Rektörü Prof. Dr. Mit-
bat Özsan, "Yasama organın-
dan çıktığına göre yapacak bir
şey yok" diye konuştu. Özsan,
"Bundan sonra çeşith' yornmlar
yapdacak. Çok zor durumda
kaldık. BUdiğiniz gibi daha ön-
ce üniversite yönetim kurulu
olarak türbanı yasaklamıştık,
ama artık yüce yargı, pardon
yasama organı bir karar vermis,
uymaktan başka yapacak bir is
yok" diye konuştu.
Erciyes Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Naci Kınacıoglu, ya-
sayı henüz incelemediğini, an-
cak kendisi için anayasanın ön-
celik taşıdığını söyledi. Devletin
esas temellerinin anayasanın
ikinci maddesinde yer aldığına
işaret eden Kınacıoğlu, "Ana-
yasanın ikinci maddesinde laik-
lik. Atatürk miUiyetçihgi, sosyal
devlet anlayışı anlatılır. Buna
aykın uygulamalar söz konusu
olamaz" diye konuştu. TBMM'
den geçen yasada, "türbanı ser-
best bırakan bir hüküm olmadı-
gını" kaydeden Kınacıoğlu,
"Zaten bizim disiplin yönetme-
lighnizde de bir hüküm var.
Amblem şekünde bir kıyafetin
giyileıneyecegj kaydediliyor" di-
ye konuştu.
Trakya Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Ahmet Karadeniz,
karan değerlendirirken "Hepi-
miz Atatürk ilkelerine candan
baglıyız. Modern dünyanın da
görüntüsü beiU. Türban sadece
DİKKATLE tZLEDİLER— TBMM'de görüşülen türbanla ilgili yasayı izleyenler arasında çok sayıda turbanlı bayan vardı. (Fotoğraf: Rua Ezer)
HUKUKÇULARIN "TÜRBAN" YORUMU: ~
Yasal düzenleme şorunu çözmezProf. Teziç Anayasa Mahkemesi karanna açıkça tavır
almak, yasama organını anayasaya karşı gelmekten
kurtaramaz.
Prof. Türk Yasada maskelenmeye, gizlenmeye çalışılan
türbamn serbest bırakılmasıdır.
ANKARA (Cumhuriyet Burosu) —
Hukukçular, Meclis'in kabul ettiği tür-
banı serbest hale getiren yasal düzenle-
meyi, Anayasa Mahkemesi'nin "yasak"
kararına karşı bir "hile" olarak değer-
lendirdiler. Prof. Hikmet Sami Türk,
benimsenen yasa ile getirilen "yürürlük-
teki yasalara aykın olmamak üzere" ifa-
desindeki amacın, "Devrim Yasası" ni-
teliğindeki "Şapka ve Bazı Kisvelerin
Giyilemeyecegine" ilişkin kanunla ters
düşmemek olduğunu söyledi. Prof.
Türk, "Yasada maskelenmeye, gizlen-
meye çalışılan, türbamn serbest bırakıl-
masıdır" dedi.
Prof. Dr. Erdoğan Teziç, kabul edi-
len yasanın ashnda, Anayasa Mahkeme-
si'nin daha önce vermiş olduğu karan
etkisiz kılabilmek açısından, âdeta Ana-
yasa Mahkemesi karanna karşı bir hile
niteliğinde olduğunu belirterek şöyle de-
di:
"Çünkii geçmiş dönemde çıkarılan
kanun, inançları nedeniyle türban tak-
mayı serbest bırakıyordu. Bu kanun, o
gerekçeyi ortadan kaldırmıs değildir.
Gene de inananlar ve inanma>anlar ay-
nmına yol acabilecek bir düzenlemedir.
Bu haliyle de anayasaya aykınlıktan
kendini kurtaramaz. Türk toplumunda
bu gibi hassas konularda, yasal düzen-
lemeleıie sorunu çözmeye calışmak, so-
runları daha da arttırır. Yasa koyucu-
nun en azından anayasanın 153. mad-
desindeki, Anayasa Mahkemesi karar-
larının baglayıcılığı ilkesine uyması ge-
rekirdi. Çünku Anayasa Mahkemesi'nin
gerekçesinin bir anîamı da, yasa koyu-
cu\a belli bir konuda nasıl düzenleme
yapması gerektiğini gösteren bir özellik
taşımasıdır. Bu bakımdan Anayasa
Mahkemesi karanna açıkça tavır almak,
yasama organını anayasaya karşı gel-
mekten kurtaramaz."
Prof. Dr. Hikmet Sami Türk de be-
nimsenen yasada, maskelenmeye, gizlen-
meye çalışılan gerçek amacın, türbamn
serbest bırakılması olduğunu belirterek
yapılan yeni düzenlemenin şu iki amaç-
tan kaynaklandığını söyledi:
"1. Konu, Anayasa Mahkemesi'ne
getirildiği zaman, Anayasa Mahkemesi'-
nin yapacagı degerlendirmede anayasa-
ya aykın bir noktanın bulunmadığı \t-
lenimini vermek,
2. ANAP icindeki dengeleri göz önün-
de bulundurarak, şimdiye kadar bu dü-
zenlemeye karşı çıkan grubun vicdanı-
nı rahatlatacak bir hukum getirmek."
Yürürlükteki yasalarda, üniversite öğ-
rencilerinin başörtüsü takıp takmama-
ları konusunda bir hüküm bulunmadı-
ğım da belirten Türk şöyle dedi:
"Yüriiriükteki yasalar araMnda Dev-
rim Kanunu niteligindeki Şapka Kanu-
nu ve Bazı Kisvelerin Giyilemeyecegine
Dair Kanun vardır. Benimsenen yasa ile
getirilen, 'yürürlükteki yasalara aykın
olmamak üzere' ifadesiyle, devrim ya-
salanna aykın bir düzenleme yapılma-
dığı izlenimi verilmek istenmektedir.
Ancak bu ifade, mevcut dunımu teyil et-
menin dışında yeni bir önem taşımamak-
tadır. Ama bu hükum, getirilen düzen-
lemenin gerçek amacını maskelemeye el-
verişli bir hükümdür. Konu, Anayasa
Mahkemesi gündemine getirildiğinde,
gerçekten Anayasa Mahkemesi için zor
bir degerlendirme soz konusu olacaktır.
Çunkü yasanın sözüne bakıldığında, bu-
nun bir ozgürlügiın vurgulanmasından
başka bir şey olmadığı, dolayısıyla ana-
yasaya aykın bir >onunün bulunmadı-
ğı one >ürulebilecektir. Ancak Anayasa
Mahkemesi, verilmiş disiplin cezalanna
af getiren gecki maddeyi ve TBMM'deki
görüşmeleri de goz önunde bulundura-
rak yasanın gerçek amacı hakkında bir
değerlendirme yapabilir ve hükmünü o
yolda verebilir. Bu yeni ifadede, Ana-
yasa Mahkemesi'nin önceki karanna yo-
nelik bir dolanılma amacının bulundu-
gu da düşünülebilir."
Mtstr, IB. Tutmosis dönemi,
Lö. 1430
..Veyazt kalemle sürüyor,
Scrikss'le hep sürecek.
Türkiye'de yazı . bozukluğa karşı ömür boyu
geleneğinin çağdaş adı onarım garantisi altındadır.
Scrikss'dir. Ve Scrikss Scrikss'le yazmak bir keyiftir;
kalemleri her türlü mekanik sonsuz, bitimsiz...
"Ömür boyu garantV
Scrikss Dolmakalem 77
GENÇ1N fc
*TURBANw
MUHALEFETI
35 aym önerge
ile rekor kırdıSHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç,
"Türban Yasası'nı engellemek için tek başına
büyük çaba gösterdi. Sonunda 3 birleşime
gırmeme cezası aldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Kamer Genç, türbanı
serbest bırakan "Kadın Statüsü
ve Soranlan Başkanlığı" hak-
kındaki yasa tasarısını
TBMM'de görüşülürken ANAP
ve DYP'lilerin başhca hedefi ol-
du. Art arda verdiği soru öner-
geleri ve yoklama istekleri ile ya-
sanın geçmesine engel olmak is-
teyen Genç'i, ANAP'lılar,
DYP'li milletvekillerinin de oy
desteğini alarak genel kurul sa-
lonundan dışan çıkarttılar.
Meclis'in kınama, uyan vb. ile
"cn çok ceza alan" üyesi Genç,
ikinci kez "3 birleşime
ginneme" cezasına "hak kazan-
dı!'
"Türban Yasası"nı destekle-
ycn DYP'nin Sinop Milletvekili
Yasar Topçu kendi arkadaşları-
na, "bir muhalefet milletvekili-
nin salondan atılmasına
ANAP'ldaria birlikte oy kullan-
dmız. Ayıp~'" diyerek kuliste çı-
kışması dahi Genç'i bu konuda
teselli etmedi. Bu kızgınlıkla da
kuliste ictüzüğe yeniden göz at-
tı, 139. maddeye göre "özür
dileyerek" tekrar görüşmelere
katılabilecekti. Engellemeye de-
vam edecekti. "Kürsüye çıkaca-
gım. Başkandan özür dileyece-
ğim, sonra da sizden özür dile-
digîm için kendimden ve kamu-
oyundan da özür diliyorura" de-
di. Ama sonra maddelerin artık
hızla geçtiğini görünce bundan
da vazgeçti.
Genç bu yasayı engellemek
için tek başına tam 35 ayn öner-
ge hazırlamıştı. Bu, her birisi
üzerinde 10'ar dakika konuşsa
58 saat yani 2.5 gün demekti.
Ama ANAP'lılar önce Genç'i
dısan attılar. Sonra da görüşme-
lerde önergelere "komisyon ka-
tdıyor, hükümet katılmıyor"
taktiği ile, önerge sahiplerine ta-
nınan 10'ar dakikalık görüş be-
lirtmelerine izin vermediler.
TBMM tarihinde nadir görülür
bir şekilde, muhaüf bir milletve-
kilinin önergesine "komisyon
katılıyordu" ama Genç'in öner-
geleri de görüşmesiz ANAP -
DYP milletvekilierinin oylany-
la peş peşe reddediliyordu. Tu-
tanaklara ise Genç'e yönelik "ca-
hil it", "terbiyesiz", "köpeksin
sen köpek", "kafanı keserim"
gibi sözler kahyordu.
TEK'ten aldığım İETT
kartımı kaybettim.
Geçersizdir.
MEHMET DtNÇ
inanca dayalı olsa, isüsmar ko-
nusu yapdmasa degişik düşüne-
cegim ama, dnnım farkta" diye
konuştu. Türbanın toplumda
rahatsızlık yaratüğına ve adli,
idari makamlar arasında bu ko-
nuda görüşbirliği oluşturulma-
sı gerektiğine dikkat çeken Ka-
radeniz, "Çıkanlan yasa tartış-
raalı. Yoruma bırakılıyor. Tür-
ban konusunda mülki, adli, ida-
ri kurumlar üniversite ile büiik-
te olmalı. Bu olmayinca buznr-
sudnk doğuyor" dedi.
ÎTÜ Rektörü Prof. Dr. tlhan
Kayan da, "Böyle bir kamınon
çıkmamasını isterdik. Bu konu
sürekli gündemde tutuluyor, U-
zeleniyor. Konunun üzerine gi-
dince dini istismar eden taraf
sembol olarak kullanmaya kal-
kıyor. tlgilenilmezse üç beş kn
takar, bir süre sonra onlar da
ortadan kalkar" dedi. Kayan,
"Üzüldügum beUi aralıklarla
türbanın özel olarak gündeme
getirilmesi, simge olarak kulla-
nılması. Yasaklandıfı zaman
protestolar da tepki göstennek
için takanların sayısı da
artıyor" diye konuştu.
"Kaygı duyuyoruz"
öğretim Üyeleri Derneği Baş-
kanı Prof. Dr. Yakup Kepcnek
de yaptığı açıklamada, yüksek-
öğreıimin ancak tum özgürlük-
lerirı tam anlamıyla gecerli oldu-
ğu bir ortamda yapılabileceğine
dikkat çekerek "Bu nedeale tnr-
banın özgürlukkri sınırtayıcı bir
siyasal baskı ve eylem biçimine
dönüşmesinden kaygı
duyuyoruz" dedi. Kepenek
açıklamasında, "Ünrversiteleıi-
mizde büyuk bilim adamı Pas-
tör'un dedigi gibi, 'Laboratuva-
ra girerken kutsal kitabı dışar-
da bırakın' biçiminde bir anla-
yısın egemen olmasını istiyoruz.
Bu anlayışla yetkilileri görevle-
rini yapmaya çağınyonız" gö-
rüşüne yer verdi.
Ankara Üniversitesi BYYO
Müdürü Prof. Dr. Oya Tokgöz
de "Her şey ortada. Çok kritik
bir dnnım. Bir tanesi geJdi, 'Git
kızım' dedim, ne diyeyim yani?
Cumhurbaşkanı imzalamayabi-
lir. Anayasa Mahkemesi'ne gi-
dilecek, epeyce zor günler bek-
ttyor bizi" diye konuştu.
Ege Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Sennet Akgün bun-
dan böyle Meclis'ten geçen ya-
sa doğrultusunda işlem yapıla-
cağını, konunun Resmi Gazete'-
de yayıtnım beklediklerini söy-
ledi. Prof. Dr. Akgün SHP Ge-
nel Başkanı Erdal Inönü'nün
yasanın iptali için Anayasa
Mahkemesi'ne başvuracaklan-
nı açıklamasıyla ilgili olarak da
"Eger Anayasa Mahkemesi ya-
sanın iptali doğrultusunda bir
karar alırsa gereklerini bundan
önce olduğu gibi yerine getiri-
riz" dedi.
Türbanın yasaklanması yo-
lunda daha önce üniversite yö-
netim kurulunca karar aünan
Hacettepe Üniversitesi'nin Rek-
törü Prof. Dr. Yüksel Bozer de
dün "türbana karşıyu, ama ser-
best bırakacagız" anlamına ge-
len bir açıklama yaptı, Bozer'in
açıklaması şöyle:
"Türban konusunda ben ve
üniversitemizin yetkili organla-
n, düşüncelerini ve çizgilerinl,
bugüne kadar almış olduklan
karariarda ve nygulamalarda be-
nrtmişlerdir. Degenendinnemizi
bu davranışlar ve karariar ışığın-
da yapmak isterim. Ancak bir
devlet üniversitesinin mensupla-
n ve yetkilisi olarak da paria-
menter düzene ve kanunlara
saygüı oiduğumıuu beMrtmek is-
terim."
Ankara Üniversitesi Rektörü
Prof. DT. Necdet Serin Resmi
Gazete'de yayımlandıktan son-
ra yasanın gereklerini yapacak-
lannı belirtirken şunlan söyle-
di:
"Bundan önce de türbanla il-
gili yasanın gereklerini yapmıs-
ük. Bilindigi gibi yasa Anayasa
Mahkemesi'nde iptal ediHnce
karann tüm kuramlar için bağ-
layıcı oldnğunu göz önüne ala-
rak türbanı yasaklamıştık. Ko-
nu Anayasa Mahkemesi'ne gö-
tnrülür, buradan yasanın iptali
doğrultusunda bir karar çıkar-
sa onun gereklerini yapanz."
Sıvas Cumhuriyet Üniversite-
si Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Bünyamin Özbay ise türban ko-
nusunda çıkan kararlann sık sık
değişmdsinin üniversite yöne-
timlerini güç duruma duşürdü-
ğünübelirtti. Prof. Dr. özbay,
türban konusunda bundan ön-
ceki yasayı ve Anayasa Mahke-
mesi karan ile YÖK'ün tutumu-
nu ammsatırken "Bu konu bir
devlet pohıikasına döniştü. Ne
olacaksa çok açık ve kesin ol-
sun. Koskoca universiteler bir
türban konusuyla uğraşıp duru-
yor, zamanlannı harcıyor. Ge-
çen sene bu konuda başımız çok
agndı. Anayasa Mahkemesi'nin
karariannı göz önüne alarak
türban takan ögrencileri ceza-
landbrdık. Şimdi rektörle oturup
konuyu degeriendirecegiz" de-
di. Prof. Df. özbay türban ko-
nusunun basit bir sorun olma-
dığını vurgularken de "Şimdi
türban takanlar diger ögrencile-
ri de türban takmak için zoriar-
sa ne olacak?" diye sordu.