25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 EKİM 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 | T T •'• 'Kiralık Daire' • Kültiir Servisi — Gonül Ülku - Gazanfer Özcan Tiyatrosu geçen sezon da sergiledikleri "Kiralık Daire" adlı oyunla perdelerini açtı. Feydua'nun yazıp Zihni Kuçumen'in uyarlamasını yaptığı oyun 21 kasıma dek cuma, cumartesi ve pazar gunleri sergilenecek. Oyun daha sonra "Orasını Es Geç" adlı bir diğer oyunla birlikte de\'am edecek. "Kiralık Daire"de kedileri yüzünden eşinden ayrılan saf, arkadaş canlısı Selim Salim'i canlandıran Gazanfer özcan yonetmen olarak oyunda özen gösterdiği noktalan şöyle anlatıyor: "Güldürü yönü ağır basan, türu gereği olayların sonunda tathya bağlandığı bir oyun. Olayları gerçeklere çok yakın, günlük dilin kullanıldığı, vodvil olmasına rağmen gerçek dışı, ters gelmeyen günlük yaşamdan bir parça gibi oynanmasına dikkat ediyoruz." "Kiralık Daire"de Orhan Alkan, Gazanfer Ündüz, Fulya özcan Ünduz, Teoman Aksoy, Aliye Tölak, Sait Genay, Şemsay Cankara, Nurten Atakmen ve llter Akcabe rol alıyor. Brunello-Someıızi konseri • Külliır Servisi — Genç kuşak Italyan viyolonsel sanatçılarından Mario Brunello'nun viyolonsel resitali, 22 ekim pazartesi günü Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçekleşecek. Brunello'ya piyanosuyla Massimo Somenzi eşlik edecek. Öğrenimine Adriano Vendramelli ile başlayan Brunello daha sonra çalışmalarını unlü şef Janıgro ile sürdurdü. 1985 yılında La Scala Yaylı Çalgılar Topiuluğu ile çıktığı Çin turnesinde buyuk başarı sağlayan sanatçı, bir yıl sonra Moskova'da yapılan 8. Uluslararası Çaykovski Yarışması'nda altın madalya ile ödüllendirildi. Aynı yıl Khrennikov Orkestrası'nın iyolonsel özel ödülünü de kazanan Brunello, Avrupa'da bugüne dek birçok başanlı resitaller verdi. Massimo Somenzi ise oda muziği "Premier Prix" ödülünu, 1984 ve 85 yıllarında Palmi'de yapılan "Francesco Cilea" ve Floransa'da düzenlenen "Vittorio Gui-Vittorio Veneto" yarışmalarında birincilik ödüllerini kazandı. Korunacak filmler • WASHINGTON (AP) — Yirmi beş Amerikan film, Kongre Kütüphanesi Ulusal Sinema Bölumu tarafından "korunmaya değer olağanüstü filmler" listesine alındı. Bu yıl belirlenen 25 film arasında 19O3'te çevrilen "Buyuk Tren Soygunu", John Ford'un 1941'de çevirdiği "Vadim O Kadar Yeşildi ki", Francis Coppola'nın 1972'de yaptığı "Baba", Lewis Milestone'un 1930'da gerçekleştırdiği "Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok", Howard Hawks'un 193O'da çevirdiği "Bringing Up Baby", William Wyler'ın 1936'da çektiği "Dodsvvorth", Frank Capra'nın 1946'da gerçekleştirdiği "Şahane Hayat" da yer alıyor. Martin Scorsese'nin "Kızgın Boğa"sı, 1955'te James Dean'in oynadığı "Asi Gençlik", 1935'te Fred Astaire ve Ginger Rogers'ın oynadıkları "Silindir Şapka", John Huston'ın yönettiği ve Humphrey Bogart'ın oynadığı "Sierra Madre Hazineleri" de korumaya alınan yapıtlar arasında. Mehmet Ulpsoy sahnede • PARİS (Cumhuriyet) — Fransa'da yaşayan Türk tiyatro yönetmeni ve oyuncusu Mehmet Ulusoy, Paris Odeon Tiyatrosu'nda sahneye çıkarken, Creteil Kültür Merkezi'nde de, kendisinin sahneye koyduğu "Kulisler" (Les Coulisses) adlı oyun sunuluyor. Diğer adı "Avrupa Tiyatrosu" (Theatre de L'Europe) olan Odeon Tiyatrosu'nda, Federico Garcia Lorca'nm, dliimünden kısa bir süre önce kaleme aldığı "Adsız Komedi"nin (Comedia sin Titulo) Luis Pasqual tarafından sahneye konulan Fransızca gösterisinde Mehmet Ulusoy, Bottum'u yorumluyor. Shakespeare'in "Bir Yaz Gecesi Rüyası" oyununu sahneye koymaya çalışan tiyatro oyuncularının çalışmalarıyla güncel gerçek yaşamı iç içe işleyen "Adsız Komedi", 18 kasıma dek izlenebilecek. Aynca bu kısa oyunun Ispanyolca bir yorumu da 13-17 ekim tarihleri arasında yine Odeon'da, Luis Pasqual'ın "önetiminde tspanyol oyuncular tarafından sahnelendi. TarıkAli ve HowardBranton'ın yazdıkları 'Moskova Altını'Londra'da sahneleniyor Gorbi tiyatro sahnesîndeBir zamanların 68 liderlerinden Tarık Ali ile oyunları hep tartışmalar yaratan Howard Branton'ın onak kaleminden çıkan oyun, Londra'da kapalı gişe oynanıyor. Oyunda Gorbaçov'lann yanı sıra Lenin, Boris Yeltsin, Andropov, Ligaçev ve Çavuşesku da var. nenin orasında burasında "hey- kel" pozisyonunda, "parmağı ile ufuktaki belirsiz bir noktavı gosterirken". Ama sahnenin ar- kasında yukarılara doğru kay- bolan bir başka heykel de var. Lenin gibi hareketli değil bu, iki dev bacak sadece. Stalin'in hey- keli. Yüzü görünmüyor. Oyu- nun sonuna doğru heykel yıkı- Iacak gibi olurken, kaykılıp ka- hyor sadece. Birazdan sahnenin ortasından Stalin'in kafasını ge- çirip göturüyor işçiler. Ve orta- da döner bir merdane üzerinde de politburo uyeleri, yuzlerinde maskeler, siyah paltolan ve bir örnek fötrleri ile koltuklarında. Ve Boris Yeltsin, Gorbaçov'- dan da reformcu, kraldan çok kralcı populist, hazır cevap al- kolik, şipşak çözümcü, iş biti- rici yüzeysel kahraman. Gorba- çov'u yavaş bulan, ama kendi hranın da nereye çarpıp kırıla- cağından habersiz bir Yeltsin ile herkesi memnun etmeye çalışan Gorbaçov arasındaki tartışma- lar, oyunu bir belgesel kadar güncelleştirmiş: GORBAÇOV: Herkes istedi- ği hızda ve biçimde özgürce ha- reket etsin ha? YELTStN: Evet ya! Sen hâ- lâ piyasadan söz et. Ama kalbin piyasadan yana olmasın. Sen, halkın istekleri olmasın istiyor- sun, Baltık, bağımsızlık istiyor. Verecek misin? GORBAÇOV: Evet Ukray- na, Beyaz Rusya hepsi istiyor diye bırakalım gitsinler mi? YELTSİN: Litvanya demok- rattı ama... GORBAÇOV: Ha, Litvanya! EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Eğer harekete geçersek kaç kişi ölür? — Gelen teleksler kötü. Gü- neyde herkes birbirini öldüru- yor. Katliam var. — Sana, kaç kişi ölür diye sordum! — Benden bir dost olarak mı, yoksa bir parti gorevlisi olarak mı yanıt bekliyorsunuz? Parti gorevlisi olarak şunu diyebili- rim: "Azerbaycan halkı, Kızıl Ordn'yu karanfilleıie karşılaya- caktır." Ama gerçeği mi duy- mak istiyorsunuz? En az 400 ki- şi ölür. En az... Orduyu gönder- me, karşıtların, olaylardan seni sorumlu tutmak için ellerini ovuşturarak bekliyor. Tiflis'ten de sorumlu tuttuklan gibi. — Evet Tiflis, 38 ölü. Alaca- ğım istihbarat ne ölçüde doğru? Bana doğru bilgi veriyorlar mı? Bu gece de mi katliam emri. Gorbaçov'un politbüroya Andropov'un kanadı altında gi- rişi, yavaş yavaş yükselişi, glas- nost ve perestroyka ve ekono- mik ve siyasal sorunlar yumağı 3 saat boyunca "Barbican Kül- tür ve Sanat Merkezi"nde sah- nede. Ara sıra Lenin'in "nıhu" gökten bir merdivenden inerek Gorbaçov'a akıl veriyor. "Üze- rimde sonımluluk >ok artık, is- tediğim gibi küfredebilirim", diyen bir Lenin bu. Paltosu om- zunda, külhanbeyi gibi kasketı geriye itmiş. "Kendini riske atacaksın. Ben öyle yaptıra caksın. Ben öyle yaptığım 1917'de." Ara sıra Lenin, sah- GORBf VE RAİSA — "Moskova Altını" adlı oyunda Sovyet li- deri Mihail Gorbaçov'u David Calder canlandmyor. Gorbaçov- un eşi Raisa Gorbaçov'u ise Sara Kestelman o>nuyor. Herkes bir şey uyduruyor. Yut- turabilirse. Eski haritaları bir aç da bak bakalım Litvanya nere- si? Bugünkü başkent Vilnius, Beyaz Rusya'nın bir kasabasıy- dı. Savaştan önce halkı İbrani- ce konuşurdu. Litvanyaca köy- lerde konuşulurdu bir tek. On- Iara bağımsızlık veren Lenin. Onlar da gidip sağcı bir diktar törlük kurdular. Ama bugün Vilnius'ta Ibranice konuşan yok. Yahudileri kesmeleri için Hitler'i beklediler. 46 bin Yahu- diyi üç ayda kendi elleriyle öl- durdüler. * Pakistan asıllı sosyal bilimci ve yazar Tank Ali ile oyunları her zaman tartışma yaratan Ho- ward Branton'ın ortak kalemin- den çıkan "Moskova Altını" (Moscow Gold), klasik tiyatro eleştirmenlerince "yeterince dramaük bulunmadı." Brecbf- ten habersiz. Avrupa tiyatrosu- na yabancı, giderek ya müzikal ve fars ya da tam aksine en ağır klasiklere dalan fngiliz tiyatro- su için "Moskova Altını" bel- gesel nitelikli bir tarih dersi gi- bi geldi. Buna karşılık "Babri- can" salonu lebalep doluyor. Oyunda Gorbaçov'un karısı Raisa, Reagan'ın falcısı gibi ko- mik unsurlann yanı sıra, Brej- nev'den itibaren "sttrekli ölen" iki devlet başkanı Andropov ve Çentenko da "tabutta" geliyor- lar sahneye. Kızıl Ordu general- leri, uzun sırıklar üzerinde yü- rüyerek, yere kadar inen palto- lanyla herkese "tepeden" bakı- yor. Doğu Almanya lideri Eric Honecker, yüzüne büyük gelen gözlükleri, kollan, parçalan uzun gelen, yerleri supüren ko- mik kıhğı ile tam bir Şarlo. Ro- manya lideri Çavuşesku, ölü- münden sonra dahi Stalinci dü- şüncenin "kuklası" rolünde, muhafazakârlara akıl veriyor. Oyunda iki son var. Birinde Gorbi'yi papaz kılığına burün- müş mafya öldürür. "Bu oyun böyle bitmemeli diyenler için ikinci bir secenek de var" anon- su ile ikinci son da sunulur: Gorbi ve Raisa ihtiyarlamışlar, tam bir Çehov oyunundaki gi- bi, sararmış yapraklar arasında ve bir tül perdenin arkasında hasır koltuklarda otururlarken Gorbi şoyle mırıldanır: "Amerika'nın başı dertte. Yi- ne buğdaylan bitmiş. Yardım is- tiyorlar. İnsan hakları sorunla- rı da müthiş kötü. Ama Sovyet halkı, Amerikan halkının aç kalmasını istemez tabii..." Berlin'deki 'Her Şey Muz' sergisinde Almanlar Almanya'yla hesaplaşıyor Refah 4 simge'si muza hücumKEMAL GOKHAN BERLİN — Her şey patates- ti, umutlu birleşme beklentile- rinden önce. Sonra "doğulu"Iar geldi. Özgürlük; alışveriş edebil- mek, çeşitlerce tuketilecekten paran yettiğince tüketebilmek- miş mejer. Böylece, kitaptakinin aksine, ne umarsız ıslık çaldı ge- ceyanları ne de anti-sol diskur- larla meydanları doldurdu Do- ğu Alman vatandaşı. "Muza sal- dırdılar." Refahın "ürnak" için- deki sembolü "muz"a. Her şey muzdu artık Berlin'de. Birleşme "muz"du... Alles Banane! Berlin'in doğu sınırına yakın Chamissoplatz'da bulunan Ga- leri Chamisso'da yılda bir kez karikatur sergisi açılıyor. Seçkin, sessiz sedasız ve tarihi dekoru- nu koruyan bu semtte kuçük ga- leri vitrinlerine sıkça rastlamak mümkün. "Alles Banane" adlı sergi bu sakin semtin kıiçuk ara sokağına bir anda canlılık ka- zandırmış. 30'a yakın sanatçının karikatur foto-montaj ve tahta heykelciklerle katıldığı sergi, bu küçük ve bakımsız galerinin bir anda güncelleşmesine neden oldu. Derin bir mizah ve karikatur geleneği olmayan Almanya'da böyle bir guncel yakalama, in- sanı (olumlu anlamda) güium- setiyor. Umutsuzluğu anlatan mizah urunu, çoğu kez umut kaynağıdır. Çunku aynı çıkma- zı görenlerin varhğı insanı umut- landırır. Bu gülumsemenin ar- dında da aynı neden yatıyor. Gazeteleri, TV kanallan ve so- kak muhabbetlerinde son dere- ce mutlu, kendinden emin ve güçlü Birleşik Almanyalmın bir ölçu dışında kalabilen, "özgür- lük, birleşme, kardeşlerimiz" düsturlarının ardmdakı daha gerçekçi resimleri gösteren kari- katur sanatçılarına şapkamızı çıkartıyoruz. Doğu Alman çizerler epeyce buruk görünuyorlar. "Yasanma- nuş 40 yıl", "yeni ülkelerinin ikinci sınıf vatandaşı olmak", "birbiri ardına kapanan fabri- kalar ve işsidik" bu burukluğun genişçe bir bölümunü özetliyor sanınz. Unutamadıkları ve hâ- lâ "çizmek"ten kendilerini alıko- yamadıkları Hoenecker'e epey- ce yüklenmiş olmak dışında his- settırildikleri "yeni yabancı" rnotifî de ağırlık oluştunıyor ka- rikaturlerinde. Batılı çizerler ise çoğu kez ak- si bir tutum içindeler. Işledikle- ri temaların başında Şansolye Kohl var. Ama bu kez Alman- cadaki anlamıyla "lahana" ola- rak. Marks. Engeis ve Lenin'in yanında yer alması gereken Sta- İin, tarihin acı bir cilvesi sonu- cu yerini lahanaya bırakmış. Ay- nca Kohl'un ardındaki bir "ka- nal"dan bato-a geçen doğulular, bir başka karikatürün esprisi. Avrupa basmında birleşmeyle il- gili olarak en çok kullamlan Vondenverth'in lahanalı karika- türünden başka, sergide yer alan ve duvarın içinden geçtiği Bran- denburg kapısının altında bu kez duvar yerine elektronik oku- yucularla okunan fiyat etiketi yer alıyor. Kitlelerse bu çubuk- lann arasından batıya geçmeye çabalıyor. Diğer temalardan birini "ya- bancılar" oluşturuyor. AT'ye girdiğinden ben Yunanlılan pek yabancı hissetmeyen Almanlara '•Polonyalılar. Türkler ve Yahudiler" kalıyor. Batı Alman karikatürcu Hogli'nin "Biz bir halkız" pankartıru taşıyan iki Almanın "Ama Türklere, Po- lonyahlara, Yahudilere ve Çinge- nelere karşıvız" diye düşunme- lerini anlatan karikaturu, Al- manlann yabancılara hoş gozle bakmadıklarını güzel bir biçim- de hicvediyor. Kırkıncı yılını kutlamış Doğu Abnanya'nın bu kutlamadan arta kalan levhası dışında bomboş sokaklarında Donald Amca'nın elinde bando zili, kafasında kask dolaştığını görüyoruz. Ve son olarak muz sağanağına yakalanmış Marks. Elbette Doğu Almanya'nın neredeyse simgesi haline gelmiş, doğrusu kapitalizmin teknolojik gücünü sıkça tekrarlamak için simgeleştirdiği Doğu Almanla- rın tangırtıb "Trabant" denilen arabalan da her iki üç karika- türden birinde boy gösteriyor. Bu izlenimleri tstanbul'a da götürebilmemiz için biz karika- turculerin hep arzulayıp bir tur- lü gerçekleştiremedikleri sergi kitapçığmı da kokuğumuzun al- tına alıp atlıyoruz tabanvaya, ye- ni bir sokağa doğru yol ahyoruz. ERKA BALATA VE OTOMOTİV SANAYİİ ANONİM ŞİRKETİ'NDEN TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR Şirketimizin yıllık faiz ödemeli, brüt % 61 sabit faızli. III. Tertıp tahvillerı 30.101990 taribınden itibaren Türkiye İş Bankası A.Ş. Menkul Kıymetler Müdürlüğü (Celalbey İşhanı 23/7 Bahçekapı/ISTANBUL)'nde satışa sunalacaktır. İş bu tahvıllerin halka arzı Sermaye Piyasası Kurulu'nun 17.9.1990 tarih ve 100/E-10 sayılı iznine dayan- maktadır. Ancak bu izın.tahvillerimizin ve ortaklığımızın kurul ya da kamuca tekeffülü anlamına gelmez. 1. Ortaklığın; a. Ticaret Unvanı b. Merkez Adresi c. Sermayesi 1. Esas Sermayesi 2. Ödenmiş Sermayesi d. Faaliyet Konusu ERKA BALATA VE OTOMOTİV SANAYİİ A.P. Nöbethane Cad. No: 25 Sirkeci/İSTANBUL 7.500.000.000^ TL. 7.500.000.000^- TL. Her nevi balata, contalık levha, reçine perçin imali ve toptan satışı. e. Süresi : 2070 yılına kadar f. Çıkarılacak tahvillerden sağlanacak fon, yatırım ve işletme sermayesi ihtiyacının finansmanında kul- lanılacaktır. 2. İzahname'nin; a. Yayınlandığı TTicaret Sicil Gazetesi'nin Tarilr 10 EKİM 1990 No: 2Ş27 b. Halkın incelemesine açık tutulduğu yerler: Şirket Merkezi ve Türkiye İş Bankası A.Ş. Menkul Kıy- metler Müdürlüğü. 3. Çıkarılacak Tahvillerin; a. İtibarı Değerleri Tutarı ve Tertibi : 3.000.000.000^- TL., III. Tertip b. Kupürleri İtıbariyle Dağılımı: KUPÜR DEĞERİ (TL) ADET 3.000 600 2.400 6.000 TUTARI (TL) 300.000.000^ 300.000.000^ 2.400.000.000r- aooo.ooo.ooOr- 100.000r- 500.000r- LOOO.OOOr- TOPLAM c. Satış Süresinin; Başlangıç Tarihi : 30.10.1990 Bitiş Tarihi : 12.11.1990 d. Tahvillerin yıllık faiz oranı ve ödeme şekli: Tamamı hamiline yazılı tahviller, Brüt % 61 sabit faizli olup faizler, 12.11.1991 ve 12.11.1992 tarihlerinde ödenecektir. e. Tahvillerin tamamı hamiline yazılıdır. f. Satış Fıyatı : Tahviller, nominal değeri üzennden satışa sunulacaktır. g. Tahviller ik; yıl vadeli olup vade sonunda bir defada itfa edilecektir. 4. Tahvillerin İtfa Planı: ÖDEME TARİHİ 12.11.1991 12.11,1992 TOPLAM ANAPARA (TL) aooo.ooaooor- 3.000.000.000^ FAİZ (TL) 1.830.000.000^ 1.830.000.000^ 3.660.000.000r- TOPLAM (TL) 1.830.000.000r- 4.830.000.000^ 6.660.000.000r- 5. Anapara ve faiz ödemelerı vadelerinde Türkiye İş Bankası A.Ş. Menkul Kıymetler Müdürlüğü (Ce- lalbey İş Hanı 23/7 Bahçekapı/İST.)'nde yapılacaktır. 6. Tahvillerin anapara ve faizlerinın vadelerinde ödenmesi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla Kurtkaya Holding A.Ş. tarafından taahhüt edilmiştir. VONDERVVERTH'İN LAHANALI KARİKATÜRÜ — Alman çizer Klaus Vonderwerth'in kari- katüriinde Marks, Engeis ve Lenin'in yanındaki Stalin'in yerini Şansolye Helraut Kohl almış, ama bir "lahana" olarak. Kohl'ün Almancadaki anlamı labana. 'Büyük Sergi' • Kültür Servisi — Santral Holding tarafından bu yıl ikincisi düzenlenecek olan "Büyük Sergi" 2-16 kasım tarihleri arasında Mimar Sinan Üniversitesi Istanbul Resim ve Heykel Müzesi ile Hareket Köşkü'nde, 5-20 aralık tarihleri arasında Kültür Bakanhğı Ankara Atatürk Kütür Merkezi Güzel Sanatlar Galerisi'nde izlenebilecek. Pierre Cardin müzede • LONDRA (Cumhuriyet) — Tanınmış Fransız modaa Pierre Cardin'in 30 yıllık çizgi ve kesimi, "Victoria and Albert" Müzesi'nde açıian bir sergi ile tanıtılıyor. "Pierre Cardin: Dün, Bugün, Yann" adlı sergi, müzenin 20. yüzyıl sanatına aynlan salonlarında açıldı. Cardin'in 1970 öncesinde astronot kılıklanndan esinlenerek ortaya çıkardığı pop-art giysiler, siyah deri ya da plastik kullanarak tasarladığı fütürist kıhklar ve bilgisayar ve iletişim devriminden esinlenerek çizdiği kısa giysiler, dönemin pop muziği eşliğinde sergileniyor. BİLSAKTA BU HAFTA 22 Ekim Pazartesi: 19.00 Günlük Yaşamın Terörii: 'Taksi Yolculuğu". Sava^ DINÇEL. Nurkan GÜVENlLtR.Tuğnıl TANY0L3ir Taksi Şoförü. 19.00 Kadınlara Yönelik Kararnameler. Süheyla KALYONCU, Inci HEKİMOĞLU, Canan ARIN. 23 Ekim Salı: 19.00 Sinema ve Tiyatroda Devlet Yardımı: Ruücay AZIZ Halit REFÎĞ, Çetin ÖZEK, Fehmi YAŞAR. 19.00 Yeşil Hareket: Dün-Bugün-Yarın Aydın ATAS, lbrahim EREN, Korhan GÜMÜŞ. 24 Ekim Çarşamba: 19.00 lSTANBULJKEm VE YAŞAMJ.•'Gecekondu Sorunu ve Rehabilitasyonu" Aydın AYAS. Yücel GÜRSEL Emre KONGAR, Mehmet Y1LDIZ. 25 Ekim Perşembe: 19.00 Cihangir'de Seksist Operasyonlar: lbrahim EREN, Tamklar, Mağdurlar. 26 EKİM Cuma: 19.00 DİA GÖSTERISİ: "Fotoğraf: Cengiz CTVA". 27 Ekim Cumartesi: 14.30 GÜNLERİN GÖTÜRDÜĞÜ Türkiye Açısmdan Körfez Krizinin Ekonomik vc Siyasal Sonuçlan". Asaf Savaş AKAT, Aslan Başer KAFAOĞLU, Nazif KOCAYUSUFPAŞAOĞLU. Görsel Sanat Atölyeleri Mehmet GÜLERYÜZ yönetiminde (Per.-Cum.) Ta'i Chi Chu'an Hareketli Meditasyon IUıanGÜNGOREN Her Sa. 14.00-20.00 Yoga Zerrin AKGÜN Ptesi.-Per. 18.30-1930 Cafe-Foyer-Bar (Giriş) Rock Cafe-Bar (5. Kat) BÎLSAK, SıraservilerCad. Soğana sok.7 CIHANGIR 143 28 79-143 28 99 Who vvants to learn English? • Tûmü Ingıhz ve profesyone) oğretmenler • Tûrkıye'de 16, yurtdışmda 36 y llık tecrube • 8-16 kışilık sınıflar • Her yaşa, her düzeyde Ingılızce • Profesyonel Alman oğretmenlerle Almanca • 9-15 yaş oğrencılerıne haftasonu koleı Ingılızcesı • Tıp, Bankacılık, Sıgorta İthalat-lhracat Otelcılık. Turızm Ingılızcesı • Genel v/e meslekı tercüme • Yabancılara Turkçe • Ingıliere'de Ingılızce • Ucretsız Self-Acces Centre (Kendi Kendıne Çalışma Klubiı) • Ucretsız Free Conversaton Club (Serbest Konuşma Klübu) • Genç kızlar AU PAIR olarak İngiltere'ye gönderilir. Hem çalışın, hem lisan öğrenin. " T ü r k i y e ' d e k i L o n d r a " ENGUSH FASTMECİDİYEKÖY KADIKÖY BAKIRKÖY ANKARA İZMİR 336 31 00.345 t « 149 a 31>349 22 32 F» 338 62 00 M2 56 Î7.542 56 Hi Fa> 542 31 \i 125 u 42.1li 18^ Fl. IIİ4S49 14 77 93>« 51 37 FB 25 77 70
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear