Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbl Curtlhun>«t Matbaacıtık vç GazeıecıliK Turk ^noiım Şîrkeu adma K Potu na telal i«*l»ıeıç. Dt> Hab«Wr Eıtsa lakı. Ekonomı Cenb T«rtM. U S
N«lir Nadi 0 GeTICt Yavm Muduru* Hasan Cemal. MlKSrfSe Muduru Haberkr
1
'kenui hııçıjı. Egttım G?ra> Şa>tM. Hab« \rasıınna Isael Bertsn.
Emıne Lşaklıgil, Va2i tskrı MudUru Ofcıy CoiKnsia. 4 Habsr Merkezı (Mılkadıt >ıu*Mn I),.- ı»..Uı b n a ÇaJqkaa \rastirma ŞaUa Alp«>. IXjt ınw
Muduru Yalçın B«>«t, Sa>fa Du2enı Yonetmem Ali \car % Temst^ıler 0 Mal [>teî fcrol Erfcıl 0 Muhasetoc BaleH te«er 0 Bus« Ptanlama !**tı
IMlınctTın. IZMIR Hikmet Çetinkra. ADANA Çmn Yıgenoglu H.I-. M>ol 0 HmaGvn 0 Ulnnıc
Ş«hrM Kcfrorı. kulmr telal LMer. h anbul
Habcrlc- Nrcricl Dot». S[x>» Danısmanı
«acı 0 k.oord[naıor U H b n m
O*aıabe>eotlıı 0 Rr«[am \>H TWM 0 Ek
mk 0 Bılp ;şk- Vı» U«l 0 »*.-at
.[
CHd.. Aktal lalpa Bava. H*ra
Cnul Hıkrtrt (.rfınka*» O4i'
L t»ı Muacu. llhaa
\b Mrmrn MıfliH T*a
fiojtfn .e Yatan. Cumhun>«t Maıbaaolık *< Gazçtccıhk T A Ş Turk Ocagı Cad 39'41 Catalojlu
"Î43ÎJ [M PK 24* Istarbul Td 5)2 05 05 120 ha'>, Tele* 22246. Fax (I) 526 «1 71 0
Burotjr \akan: ZıyaGokalp B • inkılapS No 19'4 Tei 133 11 41-47, Teles 42344, Fax (4) 133
05 65 0 laur H Zı)a Blv 1352 S. 2'3, Td 13 12 30. lcia 52355. Fta: (511 19 53 «0
0 \daaa inûnu Cad 119 S So I ka' 1 Td 19 î^ 51 14 haıy, Telex 62155, Fax <">ı* 19 25 78
TAKVİM: 12 EKİM 1990 Imsak: 4.40 Guneş: 6.04 Öğle: 11.56 Ikindi: 15.03 Akşam: 17.37 Yatsı: 18.56
Karpov karşısında unvanını
3. kez korumaya çalışan Kasparov:
Insan
bilgisayarı
yenebilirjt Bobby Fischer satranca spor ve bilim
Çjl") açısından yenilik getirdi. Karpov bu
«3» yenilikleri geliştirdi. Bense bu
yeniliklere sanatı ekledim. Yeni bir güzellik
düzeyi getirdim satranca.
însanların bilgisayarı yenebileceğine
»inanıyorum. Çok güçlü bir bilgisayarı
da programlayan, insanlar. Başka biri
çıkar, ona karşı ciddi bir strateji geliştirir.
Kültür Servisi — Gari Kas-
parov'la Anatoli Karpov üç yıl
sonra yeniden karşı karşıya.
Belki de dunya satranç tarihin-
de gerek kişilik, gerek siyasal
tutum açısından birbirine bu
kadar karşıt iki büyükusta kar-
şı karşıya gelmemişti. Kaspa-
rov, dünya şampiyonluğu un-
vanını üçuncü kez savunmaya
başlamadan kısa bir süre önce
•Time' dergisinden Lawrence
Mondi'nin sorulanru yarutladı.
—Kişiliğiniz, oyun Urzınıza
nasıl yansıyor?
—Satranç, insanın kendini
ifade etmesinin bir yoludur.
Gerçi benim oyun tarzım sal-
dırgan, ama temelde pozisyon-
lann gerektirdiği hamlelere da-
yanır. Çok riskli oynanm, ama
büyük bir riske de girmem.
Pervasız değilim.
—Sizden önceki iki şampi-
yoola, Bobby Fischer ve Ana-
toli Karpov'la kendinizi kıyas-
lar mısınız?
—Fischer satrançtaki ilk ger-
çek profesyoneldi. Profesyo-
nellik çağını açtı. Satrancı spor,
bilim ve sanat açılarından dü-
şünürsek, Fischer spor ve bilim
yönünden yenilik yaptı. Kar-
pov da bu iki yönü geliştirdi.
Bense onların kazandırdığı ye-
niliklere sanatı getirdim. Asün-
da ben profesyonel sanat dün-
yasına hayat getirdim. Ruh da
denebilir buna. Satranca yeni
bir gıizellik düzeyi getirdiğim
söylenebilir.
—Satranç, Fischer'den bu
yana daha mı karmaşıklaştı?
—Asla. Daha fazla gerilim
kazandı. Satranç, 10 yıl önce-
ye oranla çok daha faila ener-
ji istiyor. Kendinizi tumden
satranca vermeniz gerekiyor.
Yeterince enerji harcamazsa-
nız, gerilime dayanamaz, raki-
binize boyun eğdiremez ve kay-
bedersiniz. Yeni bir satranç bu.
—Oyun sırasında duygular
ne kadar önemli?
—Çok önemli. Bir kavga bu.
Eğer psikolojik olarak yenilir-
seniz, masada da yenik düşer-
siniz. Şampiyonluk karşılaşma-
sında psikolojik yon son dere-
ce önemli. Çünkü 2 ya da 2.5
ay boyunca karşınızda tek bir
rakip var. Güçlerinize olan gü-
veninizi koruyabilir, bu güve-
ninizi hamlelerinizle de ortaya
koyabilirseniz, rakibiniz gide-
rek zayıf duşer.
—Satrançta fiziksel yön için
neler denebilir?
—Fiziksel sağlamlık, güç ve
psikolojik üstünlük verir. Ha-
nrlı|a daha çok vakit ayırabi-
lirsiniz. Çevrenizdeki psikolo-
jik ortamı geliştirebilirsiniz.
Üstelik şampiyonluk maçı iki
aydan fazla sürüyor. Bitkin
düşmekten yılmazsınız.
—Gecen >T1 'Derin Düşünce"
adlı satranç bügisayanyla kar-
şılaştımz. Kazanacağınızdan
emindiniz, kazandınız da. O
giinden bugüne düşttncenizde
bir değişiklik oldn mu?
—İnsanlann bilgisayarı ye-
nebileceğine hâlâ inanıyorum.
5 yıl sonra da yener miyim bi-
lemem, bu o zamanki enerjime
bağlı. Ama çok güçlü bir bilgi-
sayan bile programlayan insan-
lardır, başka bir insan da ona
karşı ciddi bir strateji geliştire-
cektir. Satrançta insanın gele-
ceğinden kuşkum yok. Emni-
yetteyiz.
—Bu inancınız neye dayanı-
yor?
—Bilgisayarın bir sorunu
var. Pozisyonu her hamleden
sonra düşünmek, her pozisyo-
nu değerlendirmek zorunda.
Her pozisyonun farklı değerleri
olabilir. O zaman her pozisyo-
nu bütün farklı değerlerle kar-
şüaştırmanız gerekir. Söz geli-
mi, hangisi önemlidir, bir pu-
an mı yoksa saldırı mı? Bu
noktada bilgisayar her zaman
yanılacaktır, çünkü bu açıkla-
nabilir bir şey değildir. Sezgi-
lerle sağlanan bir şeydir. Bilgi-
sayar, bir ya da ikisi dışında
bütün oyuncuları yenebilir.
Dünya şampiyonları satranca
yeni bir yaklaşım getirirler, öte-
kiler de bunu izler. Görebildi-
ğimiz şu ki ilerde satranca ye-
nilikler getirüecek, ama bilgisa-
yar bunlan kullanamayacaktır.
—Nasıl hazırtanıyorsunuz?
—Zamanımızın yaklaşık
yüzde seksenini acıhşlara hazır-
lanmakla geçiririz. Bu son ma-
ça hazırlanırken günde 5-6 sa-
at açılış çahştık. En önemlisi,
yeni bir açılış stratejisine sahip
olmaktır. Yeni buluşlarınız
varsa, inisiyatifi ele alabilirsi-
niz. Bizim maçlarda en önemli
şey inisiyatiftir. Açılış hazırh-
ğı da inisiyatifi ele geçirmenin
en önemli yoludur. Daha son-
ra, özel bir strateji geliştirebi-
lirsiniz. Ağırdan mı başlaya-
caksımz, yoksa hemen saidıra-
cak mısınız? En iyi buluşlannı-
zı ilk oyunda mı kullanacaksı-
nız, yoksa onlan daha iyi bir
zamana mı saklayacaksınız?
Bir yeniliğiniz varsa, can alıcı
bir buluşunuz varsa, onu he-
men de kullanabilirsiniz, biraz
bekleyebilirsiniz de. Bazen
oyun sırasında bir bunahma
düşersiniz, işte o zaman yeni ve
güçlü silahımı kullanmanın
tam sırası dersiniz.
—Karpov'u tam bir partili
olarak tanımladınız. Kendini-
zin de degişim ruhunu temsi)
ettiğini soylediniz. Hâlâ böyle
mi düşünüyorsunuz?
—Karpov hâla Sovyet siste-
mini temsil ediyor. Şimdi çatış-
ma daha da acık. Karpov, Gor-
baçov'u ve Komünist Partiyi
temsil ediyor. Bense antikomü-
nizmi. Son zamanlarda bizim
maçlanmızdan Rusya'da 'sivil
soğuk savaş'ın başlangıcı diye
söz ediyorlardı.
—Bir ara âz de Gorbaçov'u
desteklemediniz mi?
—Bizi gerçek değişiküklere
yönelteceğini sanıyordum. İki
>ıl önce, görüşlerimiz arasında-
ki farkı fark ettim. Gorbaçov,
sistemde perestroyka (yeniden
yapılanma) istiyor, biz toplum-
da perestroyka istiyoruz.
—Bir giin siyasal bir görev
ustlenmeyi düşünüyor musu-
nuz?
—Evet, ama şimdi değil.
Şimdilerde Kasparov adı bazı
konularda yarduna olmaya ya-
rıyor, ama henüz özel düşün-
celerim yok.
2. OYUN KASPAROV'UN
5. Sayfada
Adv Demokratik Sol Parti. Amblemt Meşe ağacı
îtalyan usulti komünizmNtLGÜN CERRAHOCLU Amblemi protesto Komünisr Partisi militanlanndan bir grup,
parti binası önünde orak çekiçli bayraklarıyla toplanarak yeni adı ve
amblemi protesto etti. Kızgın militanlar, yeni amblemi simgeleyen
meşe ağacımn kartondan maketini de yaktılar. Yine de partinin 'orak
çekiç'i tamamen atmadan uzlaşma ile yavaş geçişi seçtiği belirtiliyor.
Modası geçmiş ad: İtalyan Komünist Partisi uzun süren ateşli bir
tartışma döneminden sonra adını ve amblemini değiştirdi. Komünist
Partisi adını terk eden komünistler "Pemokratik Sol Parti" admı
kullanacaklar. İKP lideri Occhetto, "İşçi Partisi" adını da modası
geçmiş bir ad olduğu için kullanmadıklarını söyledi.
ROMA — "DSP'nin benim-
le ne ilgisi var? Ben kırk yıllık
komünistim." "Şu hale bak sen.
Biz toplumu degiştirmek istiyor-
duk. Toplum bizi değiştirdi..."
"Artık militanlıgın bir anlamı
kalmadı. Komünist parti öldü.
Ve bizler için vülardır komünist
parti adına verdigimiz mücade-
leyi, sivil haklar adına verilen bir
mücadeleye çevirmekten başka
yol kalmadı..."
Eski İKP (İtalyan Komünist
Partisi), yeni DSP (Demokratik
Sol Parti) Genel Sekreteri Achil-
le Occhetto, parti merkezinde
önceki gece yaptığı tarihi konuş-
mayla 8 aydır beklenen yeni adı
açıklarken dısarda toplanan mi-
litanlar bu sözlerle düş kınklık-
larını dile getiriyorlardı.
Orak çekiçli İcızıl bayrakları
ve havaya kaldırdıklan sol yum-
ruklanyla parti binasırun bulun-
duğu "Botteghe Oscure" önün-
de toplanan militanlar, DSP'nin
amblemi olarak seçilen karton-
dan yapılmış bir meşeyi de yak-
tılar.
Tepkilerini dışa vuran mili-
tanların tekrar tekrar dile getir-
dikleri nokta, İKP'nin Doğu
Avrupa ülkelerindeki komünist
partilerin aksine iktidara gelme-
diği için utanılacak kirli bir geç-
rnişi olmaması ve bilakis İtalyan
siyasi yaşamında verdiği demok-
rasi mücadelesi ile tanmmasıy-
dı.
Gercekten de İtalyan Komü-
nist Partisi, pek çok İtalyan için
bu ülkenin sayısız skandallarına
karışan iktidar panilerinin ak-
sine elleri nispeten temiz kalan
tek siyasi seçeneği simgeliyordu.
Ne ki 1989 Doğu Avrupa dev-
riminden sonra "komünist" adı,
hâlâ İtalyan seçmenlerinin dört-
te birinin oyunu alan ve Batı Av-
rupa'nın en büyük komünist
partisi olan İKP için bile taşına-
maz bir vuk haline geldi. "Ar-
tık komünist adını taşımaya ce-
saret etmek" diye yazdı ömeğin
"Corriere della Sera", "Nazi ya
da faşist adını taşımaya benze-
di. Kimse masum oldugunu id-
dia ederek bundan böyle komü-
nist mirasa sahip çıkamıyor. Bu-
nu Gorbaçov'dan bizdeki komü-
nistlere dek herkes kabul edi-
yor."
îtalyan solunun en etkin dü-
şünürü Norberto Bobbio da,
"Artık idealist bir komünizme
sığınmak mümkün değildir. Ta-
rihi komünizm öyle bir hezime-
te ugramıştır ki bunu bir siyasi
secenek olarak da savunmak
olanaksız hale gelmiştir" dedi.
Birbiri arkasına hızla komü-
nist partilerin adını değiştiren
Macaristan, Polonya, Dofu Al-
manya, Bulgaristan ve Roman-
ya gibi Doğu Avrupa ülkelerinin
aksine bir yıl boyunca uzun bir
can çekişmeye benzeyen bir ad
ve kimlik bunalımı yasayan İKP,
neticede İtalyan usulü bir "tarihi
uzlaşma"da karar kıldı.
Partinin ambleminden İtal-
yancada İKP'ye tekabül eden
"PCI" harflerini ve küçülen
orak çekiç simgesini tamamen
yok etmeye cesaret edemeyen
Achille Occhetto, bunlan yeni
amblem olarak seçtiği meşe ağa-
cımn tüm gövdesini karşılayacak
biçimde muhafaza etti.
Özellikle önümüzdeki ilkba-
harda yapılması beklenen erken
seçimler göz önüne almarak ve-
rilmiş bir taviz olarak değerlen-
dirilen bu formül, "geçmişten
kopuş" yerine "yavaş bir
degişimin" yeğlendiğini gösteri-
yordu.
1917 öncesi sosyalistlerin sim-
gesi olarak seçilen meşe sembo-
lünü Occhetto, "Özgürliiğün,
Fransız Devrimi'nin tobumlan-
nın, yaşam ve solun ağacı" di-
yerek açıkladı. "Dileğinin bu
koca ağacın hiçbir kolunun bu-
danmaması oldugunu" açıkla-
yan Occhetto, bu sozleriyle so-
lun birliğine de çağrı yaptı.
DSP'nin "iscilerin partisi" ol-
dugunu vurgulayan ve öyle kal-
mak istediğini söyleyen Occhet-
to, "yenilenmenin" solun dün-
ya çapında geçirdiği dönüşüm
tarafından zorlandığım belirtti.
Doğadan alınmış bir simgenin
çevreciliğe ağırhk veren bir me-
sajı olduğuna da değinen eski
İKP, yeni DSP lideri, feminist
harekete de ağırhk verecekleri-
ni bildirdi.
Occhetto, "DSP'nin, İtalyan
komünizminin deneyim ve ide-
alleriyle sosyalizmin reformcu li-
beralizmini ve sosyal ve demok-
ratik Katolikligi birleşüreceğini"
söyledi. Bir başka deyişle
DSP'nin herkese açık bir sol
olacağını açıkladı.
"Herkese açık sol" kavramı-
nın hiçbir ayırıcı özelliği olma-
yan genel niteliği eleştirilere he-
def oldu. Bir yıl süren bir dü-
şünme ve tartışma aşamasından
sonra DSP'ye somut bir prog-
ramla kan verilememesi îtalyan
siyasi liderlerinin büyük çoğun-
luğu tarafından "dag fare
dogurdn" diyerek değerlendiril-
di.
Kimisi çok "kalabalık" bulu-
nan parti amblemini bir zeytin-
yağı markasına ya da Timber-
land pabuçlan üzerindeki dam-
gaya benzetti. Ülkenin ileri ge-
len reklamcıları ve "imaj mi-
martan", "Demokratik Sol adını
dinanmmi olmayan, eski bir de-
yiş olarak" nitelendirdiler.
Ünlü sosyoloji ve siyaset uz-
manı Gabriele Calvi, şunları
söyledi: "ttalyan koraünistleri
geçmişte 'demokrasi' sözcüğünü
zaten çok bol kuılanmıştı. 'Sol'
sözcügü de bugun artık tüm içe-
riği boşalmış bir genellemeden
başka bir şev değil. Meşe ağacı-
na gelince; o da komünistlerin
geleceğe değil, hep durup durup
geçmise baktığını gösteriyor.
Belki taktik açıdan haklılar,
ama komünistler stratejik açı-
dan kaybetmişlerdir."
DSP'nin çok söz ve çok fazla
imajla özdeşleştiğine dikkati çe-
ken imaj yapıcüan, aym zaman-
da bu partinin İKP'nin kitlele-
re aşıladığı tutkulardan, düşle-
rin itisinden yoksun oldugunu
belirttiler.
Yeni ismi beğenenier arasında
başı çeken düşunür Norberto
Bobbio ise "DSP, 40 yıllık siya-
si seçeneği ozetleven bir isimdir"
dedi ve ekledi: "Artık sag ile sol
arasında bir fark yoktur diyen-
ler yanılıvorlar. Solla kastedilen
aşağıda kalanlann gucüdur. Sag
ise iki yüzyıldan beri yalnız yu-
kardakilere sahip çıkmıştır. İKP
bu adda yeniden kendini bula-
bUir."
İKP'nin DSP'de kendini bu-
lup bulamayacağmı onümüzde-
ki ocak ayında yapılacak kong-
re ortaya koyacak.
O AĞACIN ALTINDA — İtalvan Komünist Partisi'nin adıyla birlikte amblemi de değişti ve geleneksel oraç çekiç. İtalyan solunun
eski simgesi olan meşe ağacımn köklerini anımsatan bir biçimde ağacın altına kondıı. İtalyan Komünist Partisi lideri Achille Occ-
hetto >eni amblemi basına tanıtırken. (Fotoğraf: Reuter)
80 bilim adamı, SSCB gemisiyle Karadeniz'in kirliüğini inceledi
Bilimsel araştırmada Türkiye yoktu
Karadeniz kıyılarını araştıran bilim adamlarına
göre Karadeniz giderek kirleniyor. Denizdeki
oksijen oranı azalıyor, yosunlaşma oranı
artıyor, balık nesli tükeniyor.
FİGEN ATALAY
"Karadeniz giderek kirleni-
yor. Çünkü Çernobil olayı son-
rasında yaydan radyasyon hâlâ
Karadeniz'de. Kıyısı olan kent-
lerin zehirli aüklan bu denize
boşaltılıyor. Denizdeki oksijen
oranı giderek azalıyor, yosunlaş-
ma oranı artıyor. Denizdeki can-
lılann beslenme dengesini bozan
bir tür deniz anası çogalmış ve
Odesa kıyılarında balık nesli gi-
derek tükeniyor."
Bu iç karartıcı veriler, Kara-
deniz'deki çevre kirliliğini ince-
lemek amacıyla SSCB'ye ait bir
bilim gemisiyle araştırmalarda
bulunan çeşitli ülkelerden bilim
adamlarına ait. Peki, Karade-
niz'e kıyısı olan ülkelerden biri
olan Türkiye'nin kıyılannda kir-
lilik ne düzeyde? Bu sorunun ya-
nıtı, bu araştırma gezisine katı-
lan 80 bilim adamı tarafından
verilemiyor. Çunkü Türkiye, res-
mi davet yapılmasına karşın ne
bu geziye katılmış, ne de kara-
sulannda araştırma yapümasma
izin vermiş.
SSCB, Bulgaristan, Romanya,
Ingiltere, Yunanistan, ABD,
Avusturya, Italya, Fransa ve Yu-
goslavyalı bilim adamlarının 1
ekimde SSCB'nin Odessa lima-
nından hareket ettikleri "Acade-
misya Vernadsky" adlı gemi, uç
gündür tstanbul'da. Araştırma
gezisine katılan bilim adamları,
dün İstanbul Valiliği ve Istanbul
Büyükşehir Belediyesi temsilci-
leri ile İTÜ, Boğaziçi ve tstan-
bul Üniversitesi'nden konuyla il-
gili öğretim üyeleri ile gemide,
Karadeniz'deki çevre kirüliği ve
Türkiye'nin bu konuda neler
yaptığı ve yapacağı konulannda
görüş ahşverişinde bulunmak
amacıyla bir toplantı düzenledi-
ler. Toplantı öncesinde Karade-
niz'deki araştırmaları konusun-
da bilgi veren "Çevre ve Banş"
adh bir Sovyet kuruluşunun
başkanı Sergei Zalygin, gezinin
asıl amacının, Karadeniz'in ko-
runmasına yonelik uluslararası
düzeyde bir anlaşma imzalan-
masınm sağlanması oldugunu
söyledi.
Geziye katılan bilim adamla-
nndan Prof. Keonozhyan Vitary
de gazetecilere yaptığı açıklama-
da, Karadeniz'in kirlenmesi ile
ilgili sorumluluğu, bu denize kı-
yısı bulunan Türkiye, SSCB,
Bulgaristan ve Romanya'nın ta-
şıması gerektiğini belirtti. Prof.
Vitaly, "Çünkii, SSCB kıyüann-
daki bir kirlilik Türkiye'yi etki-
ler, Türkiye'ııin kıyılanndaki bir
kirlilik SSCByi etkiler. Bu, 4 ül-
kenin sorunu ve bu konuda iş-
birttği yapmak gerekir" diye ko-
nuştu.
Kirlilik sonucu Odessa'da ba-
lık kalmadığından, balıkların
beslenme dengesini bozan bir
tür deniz anasının çoğaldığın-
dan yakınan Dr. Alexandr Ku-
din ise Çernobil sonrası yayılan
radyasyonun Bulgaristan ve
Türkiye'ye yakın bir bölgede yo-
ğunlaştığını söyledi. •
Afrodisias'ta
müze töreni
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Biirosu) — Cumhurbaşkaı
Turgut Özal bugün
Afrodisias antik kentini
ziyaret edecek ve burada 30
yıldır kazı yapan New York
Üniversitesi öğretim üyesi
Arkeolog Prof. Dr. Kenan
Erim'in ortaya çıkanp
restore ettiği anıtsal kapıyı
açacak. Özal ayrıca kazı
çalışmalan sonucu elde
edilen eserlerin sergilenmesi
için yapılacak ek müzenin
de temelini aıacak.
Kahve temize
çıktı
• BOSTON (AA) —
Kahve ve kafeinli gıda
maddelerinin kalp
hastalıklanna etkisi
konusundaki araştırmalannı
tamamlayan Amerikah bir
grup bilim adamı,
kahvenin, kalp krizini
arttırma riskinin sanıldığı
kadar yüksek olmadığını ve
"ihmal edilebilir" bir
düzeyde bulunduğunu
savundu. Sonuçlan, "New
England Journal Of
Medicine" dergisinde
yayımlanan araştırma
süresince, daha önce
kalbinden hiç rahatsız
olmamış 40-75 yaş grubu
arasındaki 45 bin Amerikab
üzerinde incelemeler
yapıldı. Aralarmda,
kafeinden arındınlmamış
kahve içenlerin bulunduğu
bu kişilerde, çalışmalann
yapıldığı yaklaşık üç yıllık
süre içerisinde koroner
kalp rahatsızlıklan ya da
kalp krizi riskinde önemli
bir artış görülmedi.
Kuaförleriınize
Oscar
• İSTANBLL (AA) —
Türk kuaforlerinden oluşan
ekip, 29-31 eylül
tarihlerinde Fransa'nın
Cannes kentinde yapılan
yarışmada, "Cannes
Festival Oscan"nı kazandı.
İstanbul Kadm Kuaförleri,
Manikurcüler Derneği
Başkanı Ömer Aydıner,
Cannes'da Türkiye'yi temsil
eden ekiple birlikte dün
Pera Palas Oteli'nde bir
basın toplantısı düzenledi.
Yarışmada Sevda Bulut,
Fahri Kal, Akif Kurtkaya,
Recep Yıldız, Zeynep
Kayhan ve Erol
Yılmazturk'ten oluşan ekip,
"Cannes Festival Oscan"nı
alırken, ferdi yarışmalarda
Mustafa Gökçe, Adnan
Serter ve Birol Yılmaztürk
"beğeni" ödüllerine değer
görüldü.
Adana'cia aile
anketi
• ADANA (AA) — Sosyal
Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu Genel
Müdürlüğü'nce püot il
olarak seçilen Adana'da ail
anketi çalışmalanna
başlandı. Sosyal Hizmetler
ve Çocuk Esirgeme Kurumu
İl Müdürü Bayram Merdan,
anket çahşmalanna 12
ilçede başlandığını bildirdi.
Merdan, 70 anketörün
yürüttüğü çalışmalarda,
ailelere sosyal ve ekonomik
konulan içeren 57 sonı
yöneltildiğini kaydetti.
Kocaeli turizm
kitapçıgı
• KOCAELİ (AA) —
Kocaeli'ndeki tarihi ve
turistik yerleri tanıtan bir
turizm kitapçığı yayımlandı.
İzmit'teki bir sosyal yardım
kuruluşu tarafmdan
yayımlanan kitapçık İzmit
Ticaret Odası Başkanvekiü
ve Kocaeli Amatör
Sanatçılar Derneği üyesi
fotoğraf sanatçısı M. Sabri
Yalım tarafından derlendi.
Dünya Bankası, kredi verilmediğini açıkladı:
Menderes Deltası ile ilgimiz yok
207 kuş türünün yaşadığı, 120 tepeli pelikanın
bulunduğu Menderes Deltası'nda DSI
tarafından gerçekleştirilen drenaj
çahşmalanna Dünya Bankası kredi vermedi.
HAKAN KARA
İZMİR — Dünya Bankası-
nın, "tepeli pelikan cenneti" di-
ye adlandırılan Menderes Delta-
sı'nda DSİ tarafından gerçekleş-
tirilen drenaj çalışmaları için
kredi vermediği açıklandı. Dün-
ya Bankası projeler sorumlusu
Bradford Herbert, "Bu konuda
haksız yere suçlandık. Bir yan-
lış anlaşılma var. Menderes Del-
tası'ndaki çalışmalarla hiçbir il-
gimiz yok" dedi. Çevrecilerin
Dünya Bankası'na yaptıkları
başvunıya VVashington'dan gön-
derilen yazılı yanıtta da, "Men-
deres Deltası'nın korunması için
gösterdiğiniz çalışmalarda size
başanlar diliyoruz" denildi.
Menderes Deltası'nda Alman
çevreciler tarafından 1989 yılın-
da yapılan araştırmalar sonucu,
deltamn uluslararası öneme sa-
hip bir sulak alan olduğu orta-
ya çıkmıştı. Bölgede 207 kuş tü-
rünun yaşadığı saptandı. Yapı-
lan sayımlarda 120 tepeli pelika-
nın bulunduğu ortaya cıkınca
Menderes Deltası'na gösterilen
ilgi daha da arttı. Dünyada te-
peli pelikan türünün hızla azal-
dığını ve bu turün yok olmaması
için çeşitli çevre örgütleri tara-
fından yoğun çaba harcandığı-
nı belirten uzmanlar, deltada ya-
şayan tepeli pelikan kolonisinin
dünyadaki ikinci büyük koloni
oldugunu açıkladılar.
Alman çevreciler tarafından
1989 yılı ekim ayında yayımla-
nan raporda ise deltanın ve bu-
rada yaşayan kuşlann tehlikede
olduğu vurgulandı. DSİ tarafın-
dan gerçekleştirilen drenaj çalış-
malan, yeni tanmsal alanların
açılması, ilaçlama ve avcılık ne-
deniyle deltamn yok olacağı di-
le geürüdi. Aynca buradaki pro-
jenin Dünya Bankası tarafından
da desteklendiği belirtilerek,
"banka desteğiyle TUrkiye'de
doga katliamı gerçekleştirildigi"
vurgulandı. Alman çevrecilerin
raporu, Almanya'da "In Sachen
Natur" (Doğa Konulan) adlı
çevre programında birinci haber
olarak verildi. Eleştiriler DSt-
den öte Dunya Bankası üzerin-
de yoğunlaştı. Uluslararası Kuş-
lan Koruma Konseyi'nin yam sı-
ra Türkiye'deki çeşitli çevre ör-
güt ve grupları, buradaki çalış-
malan protesto ederek Mende-
res Deltası'nın koruma altına
alınması için kampanya başlat-
tılar.
Menderes Deltası'nın kurta-
nlması için çe\Tecilerin kampan-
yalan sürerken İzmir'e gelen
Dünya Bankası projeler sorum-
lusu Bradford Herbert, "Olay-
da bir yanlış anlaşılma var" de-
di. Herbert, şunları söyledi:
"Bu konuda haksız yere suç-
landık. Türk hükümeti sulak
alanların kurutuhnası çalışma-
lan Üzerinde 19601ı yülardan iti-
baren çalışmaya başladı. Bu iş
DSİ tarafından yapılıyor. Dün-
ya Bankası'mn ise bununla ilgi-
si yok."
Mühendisi
ordusu
"Hiç duymamıştnn!
Fabrikanın Yangın
Sigortası'nı Halk Sigorta'ya
yaptırmaya karar
verdiğimizde. Risk Mühendisleri incelemeye geldiler.
Fabrikamızın öyle bir risk analizini yapölar ki, şaşırdım
kaldım. Gelenler gercekten Yüksek Mühendismiş.
Sonunda bize en uygun yangın poliçesini önerdiler.
Halk Sigorta'ya güvenim daha da arttı."
Yangın
SigortasıSigorta
Bir yaşam 3ereğiî Ekım 1900 dan ıtıbaren vang'n ve nan ıva: branşlarında başlayan
serbest prım jygulannası Halk Sıgorta da 'oze 'dır