25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 EKÎM 1990 EKONOMt CUMHURİYET/13 Murdoch zorda • Ekonomi Scrrisi — Avustralyalı basın patronu Rupcrt Murdoch'un sahip olduğu basın şirketi News Corp'un Sydncy'deki hisselerı, dün son dört yılın en düşük düzeyine indi. Eylül ayında 11.50 dolardan işlem gören Ncws Corp. hissclen, 5.80 dolara düştü. Sydney Borsasf ndaki durumu yonımlayan uzmanlar, Murdoch'un çogunu kısa vadeli kredilerin oluşturduğu 10 milyar dolarhk borcunun bu düşüşte etkilı olduğunu üçri_jürdfl. TKB sermaye arttmyor • ANKARA (ANKA) — Türkıye Kalkınma Bankası'nın sermayesının 1.5 trilyon hraya yükseltilecegi ve böylece bankanın sanayı sektörü yatınmlannı destekleme olanaklannın artınlmasının amaçlandığı büdirildi. Şubat 1990'da sennayesi 200 milyar liradan 1 trilyon liraya çıkanlan Türkiye Kalkınma Bankası'nın 1991 yıhnda sermayesıni 1.5 trilyon liraya çıkarabilmek için 1991 mali yılı bütçcsine 500 milyar lint ödcnek konulacak. Anti-damping tebligleri • ANKARA (ANKA) — Lif, elektrot, baskı ve yan kâğıdı ile torna aynalan ithalatında dampıng olduğu ortaya çıktı. Termometre ithalatında ıse damping yapılmadığı beürlendi. Hazine'nin Resmı Gazete'de yayımlanan teblığlerıne göre karde edilmemiş polyesterlerden sentetik devamsız liflenn Romanya, Güncy Kore ve Tayvan'dan yapılan ithalatında damping olduğu belirlendı ve ithalatta Romanya ile Tayvan ıçın yüzde 20, Güney Kore ıçın de yüzde 15 ek teminat alınması kararlaştırıldı ltaJya'dan yapılan ithalatta ıse damping olmadığı bıldirildi. Sümerbank'ta degiçiklik • Ekonomi Servisi — Bir süre önce Haane Mûsteşar Yardımcısı olan îbrahitn Çakır, Sümerbank yönetim kurulu başkaniığından aynldı. Yenne, Sümerbank genel müdürlüğü görevini yaklaşık 2,5 yıldır sürdüren Ahmet özerdim getınldi. Ekonomide İstihbarat' devriTürkiye ekonomisinin dışa açılması yeni bir iş sahası yarattı: Şirketler hakkında bilgi toplama ve kredi istihbaratı. Yurtdışına ayda ortalama 300 fırma hakkında' bilgi aktanbyor. son aşamada da Alman şirketi ıstediği bılgıleri en az 3, en geç 5 gun ıçinde el- de edıyor. Eğer bir Turk şirketi, bir ya- bancı şirket hakkında bilgi isterse aynı mekanızmanın tersi işliyor. Edınılen bilgi karşıhğında 150 sterlin (yaklaşık 800 bin TL) alınıyor. DBI standartlanna uygun olarak ha- zırlânan formda şu bilgıler yer ahyor: Şirketm ısmı, adresi, yonetim kurulu uyelen ve diğer yönetıcılerın isım ve nı- telıklen, ortaklan, iştıraklen, faabyet ko- nusu ve faaliyet konusundakı değışıklık- ler, başlıca ıthalat ve ıhracatı, nakıt akı- şı, sermayesi, sabıt kıymetlerı, son 4 yıl- lık satış ve net kâr rakamları, fon kul- lanma yöntemlerı ve aynntıb bılançola- TAYFUN PEVECtOCLU Türkiye ekonomisinin son yülarda gi- derek artan bir ivmeyle dışa açılması, ye- ni bir iş sahası yarattı. Şirketler hakkın- da bügı toplama ve kredi istihbaratı. Ge- çen yıl kasım ayında bir grup bankacı ve öğretim üyesı tarafmdan kurulan Finar Enfonnasyoa ve Duuşnuudık Hizmet- leri A.Ş., bu alanda kurulan ılk Türk şir- keti ve henüz rakıbı de yok. Fınar, mer- kezi ABD'de bulunan 140*1 aşkın ûlke- de faaliyet gösteren Dna&Bndstreet In- terutioaal (DBI) adlı fırmanın Türki- ye temsilciliğim yapıyor. Finar'ın başlıca üç faaliyet konusu var. Bunlardan en önemlısı DBI kanalıyla şir- ketler hakkında bilgi toplamak Sıstem şöyle ışlıyor. örneğin bır Alman şırketi, bir Türk şirketi hakkında bilgi edınmek amacıyla DBI'ın Almanya'daki temsılci- sinc başvuruyor. Almanya'daki DBI tem- silcısı, hakkında bilgi ıstenen Türk şir- ketımn adım DBI'ın Londra'dakı Avnı- pa merkez ofısıne bıldırıyor. "Pasor" ko- numundakı Londra, bilgi talebını şırke- tin Turkıye temsilcısıne aktanyor. Finar, söz konusu şirketi önce telefonla araya- rak bır yabancı şırketin bılgı talebinde bulunduğunu ve kendilenne yollanacak olan formu doldurup geri göndermele- rinı istiyor. Form gerı yollandıktan son- ra bu bılgılerın doğruluğu araştırılıyor. Şirketin istihbarat ekıbı, hakkında bilgi istenilen Turk şırketinin iş yaptığı şırket- lerle, piyasayla görüşmeler yapıyor, fir- manın protestolu senedı olup olmadığı- nı kontrol ediyor Bu yenı bılgılerın ışı- ğında form son şekline sokuluvor \e Londra'ya yollanıyor. Londra, formu Al- manya'daki DBI temsilcısıne fakslıyor ve n. Aynı zamanda Pak Holdıng Yönetim Kurulu danışmanlığını da yapan Finar Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İlnal Bozknrt, Türkiye'deki en büyük eksik- liğin "bilgi" olduğunu soylüyor. Türk iş dünyasından bilgi temin eden en önem- li kaynağın bankalar olduğunu belirten Bozkurt, artık bu yöntemin eskidiğini ve yetersiz kaldıgını vurguluyor. Finar'ın bu boşluğu doldurmak üzere kurulduğunu anlatan Prof Dr. Ünal Bozkurt, sözle- rini şöyle sürdurüyor: "Ynrtdışındaki firmalar, Turk firma- lannm nudi durumn, yöneticieri, ortak- lan hakkında yeterli giıncd bilgUere sa- hip degilier. Bilgileri eksik oldn|n için tkari Uişkiye girmek koaasanda tered- dnt ediyorlar. Tnrk ekonomisinin hızia dışa açılımuıı, bu konnda bir talep yarat- ü. Öyfe Id ber tûrlü knnünş hakkında bilgi isteniyor. Bunlann araanda Petkün gibi böynk kamn kunılıışlan da var. Hatta gfçenlerde ODTÜ hakkında bir bilgi istegi gekü. Devlet bttiçesinden ay- nhm pay ve üniversltenin idari yapısı hakkında bUgi aldılar. Yaklaşık olarak ayda ortalama 300 Tnrk finnaa hakkın- da dışanya bilgi aktanyonu. Bilgi baa- kamızda ise 3500 finna hakkmda surekü olarak yenilenen veriler var. DBI'ın bfl- gteayar sisteminde ise 14 milyon firma hakkında aynnülı bilgikr kayıtlı." Ünal Bozkurt, Türkıye'den dışanya ve dışandan Turkıye'ye bügı aktarmanm dı- şında, yurtıçuıdekı firmalar arasındakı bilgi alışverislerine de aracılık ettiklen- ni söylüyor. Bozkurt, bu konudakı en büyük talebin yabancı bankalar, az şu- beb yerh bankalar ve factorıng fırmala- nndan geldiğinı belirterek şunlan söylü- yor: "B« tip isktmelerin kcadi istihbarat departmanlannı knrmalan oMokça agv bir yük getirlyor. Yurtiçi işiemlere daha fada agırhk vermck isteyen factoring fir- malaruun çabok ve dogrn bttgOere ihti- yaa var. Facto Finans ve Aktif Fhuns- la görnşmelerimiı snrnyor. Eğer anlas- ma saglarsak ba jirketier içkı sârddi ola- rak bUgi topUyacagız." Kredi istihbaratı ve şirketler hakkm- da bilgi toplamanın dışında Finar'ın "rating" konusunda da bazı ginşimleri var. Ünal Bozkurt, giderek gelişen Türk sennaye piyasasmda güven ortamının daha da gelişmesi için ratmg (nsk değer- lendirmesi, sıralama) uygulamasına ge- çilmesı gerektığinı ve Sennaye Pıyasası Kurulu'nun bu konuda çakşmalan oldu- ğunu belirterek şöyle devam edıyor: "Tahvil ve finansman bonosu ihraç eden knruluşlann riskinin olçulmesi gereldr. Firmanın riski ne derece az ise ihracm basansı yaksek, mallyeti ise dusuk olnr. Aynca bn, yaüruncının komnması için gerekli. SPK'nın bn konuda fiifmal«n var. Biz bn işi astlenmek için basrnın- muzu yaptık. Ba konuda gerekH bDgi ve teknolojiye sahibiz. Ancak SPK bu pro- jeyi henuz Detleştiremediği için somut adunlar atılmadı." Körfez krizinin etkisini hafıfletmek için "tanıtım vepazarlama"ya ağırlık verilmesigerekiyor Tıırizm tanıtmı bütçesi mütevazı CEM HAMULOĞLU Körfez krizi, Türk turizminin sorunlannın başında gelen "ta- dirım ve pazarlama" eksıkliği- nı daha da hıssedılır kıldı. Tu- rizm sektörunün, Körfez knzın- den kaynaklanan bunalımını aş- ması ıçın tanıtım ve pazarlama çalışmalanna ağırlık venlmesı gerekiyor. Bu göruş, sektörde genel kabul görüyor. Tunzm Bakanlığı Müsteşan Savaş Ku- ce, krız nedemyle Tunzm Ba- kanhğı'nın 1.7 milyon dolarbk bır bütçeyle tanıtun kampanya- sına gırışeceğmı söyluyor. Ama bu tutar, sektör temsilcılerinın öngördüklerı bütçenm yanında oldukca 'mnlevazı' kalıyor. Turizmden milyar dolarlar kazanan Türkiye'nm, tanıtım ve pazarlamaya yeterh parayı ayır- maması süreklı eleştiriliyor. 1989 sonunda çıkartılan 'pazar- lama tesvikJeri'nın uygulanama- ması da bu eleştmlerden payını ahyor. Turk turızmmı pazarla- yan kuruluşlar olan seyahat acentelen devletten yeterh des- teğı görememekten yakınıyor. Turkıye Seyahat Acentelen Bir- lığı (TÜRSAB) Başkanı Bahat- tin Yucei, "Biz tum bu sorun- lann çoznmu olarak çok gerçek- çi bir model olan teşvikleri oner- miştik. Ama tesvikler bizim is- tedigimiz olcude obnadı. Bunu, teşviklerin pratikte uygulanma olanagı bnlamavışı da gosteriyor" diyor. Savaş Küce ıse "Pazariama tesvikierinden yararianmak için şimdiye kadar 5 flrma mıiracaat etti" dıyerek şunlan söylüyor: "Seneye bu teşviklerde bazı degi^iklikler yapabiliriz. Bizim istedigimiz, şirketlerin birleşerek tur operatoru haline donuşme- si ve >urtdışında Turkiye'yi pa- zariamaları>dı. Maalesef bu ger- çekleşmedi. Ama biz hâlâ bunu destekli>oruz." Pekı, knz nedeniyle tanıtıma daha çok ıhtıyaç duyan Turkı- ye neler yapmalı? "Olayın kal- binde, Turkiye'nin turistik açı- dan tanıtılması >atıyor" dıyen Net Holdıng Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk, şunlan söylüyor "EngeUeri olumlu kullanmak gerekir. Türk turizmine Körfez krizi bir engel oldu. Ama bu arada Türkiye, tum dunyada ta- nındı. Bunu turistik taiebe dö- nuşturmek lazun. Çunku Türki- ye yalnızca Irak'ın komşusu de- gil. Aynı zamanda super guzel bir turizm ulkesi. Bu imajı sag- lamak için hemen kollan sıva- varak bir promosyona gitmek lazım. Bunun için de oyle fazla kafa yormaya gerek yok. Bu iş- ler artık rofes>onellerin işi. Ba- kanlıga sadece bu iş için para ayn-mak kalıyor. Ama ayırma- yı duşundıikleri para çok yeter- siz. Bu iş için en azından 100 milyon dolann kullanılması la- zım. Eğer bu para dogru olarak kullanılırsa, onumuzdeki sene çok guzel bir turizm geçiririz." 1991 'ın tanıtım yoluyla yaka- lanabileccği görüşüne herkes katıhyor. Vip Turizm yönetici- sı Fethi Pırinççioğlu, "Tanıtun iyi yapılırsa, 91 kurtanlabilir. Ama boyte oyalama politikasıy- la bu iş yurumez" derken Ba- hattın Yucel şunlan söylüyor: "Bu yıl turizmde 3 milyar do- lar suunna rahathkla gelecegiz. Turkiye'nin, yılda 3 milyar do- lar ciro yapan bir sektorun ta- nıtımı için 30 milyon doiar ayır- ması, tum dunyayı etkikyecek bir duşuş oldugunda, bu duşuş- ten asgari duzeyde zarar gorme- sini sağlar. Yapılacak şe> ise Turkiye'nin gazete ilanı gibi kampanyalaria degil dunya ka- muoyunda >a da seçflen paza- nn kamuoyunda uzerinde ko- nuşulur, tarüşüır bir ulke konu- muna geimesini saflamaktır." EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY Murat Karayalçııfın Kilometre Taşları...Ankara Buyükşehır Beledıye Başkanı Murat Karayalçın, Prankfurt'ta 150 milyon marklık tahvıi anlaşmasının ımza tö- renınde konuşurken haklı bır heyecanla, "Bu anlaşma Türk betediyecılık tanhınde yenı bır kilometre taşıdır, bu anlaşmayia Türk beledıyecılığı kabuğunu kırmaktadır" dıyordu Turkiye'nin bır beledıye yönetımtnın Hazıne garantısının ar- kasına stğınmaya gerek duymadan Almanya pfyasasına tahvil ıhraç etmeye kalkışması ve Körfez krızının yaratmış olduğu etvenşsız koşullara karşın bunu başarması gerçekten önem- lıydı Bu zor operasyonu sosyal demokrat bır beledıyenın ba- şarması ve bu alanda onculuk yapması aynca özel bır önem taşıyordu, başka kilometre taşlarının umudunu da aşılıyor- du sankı Modern dunyanın sağladtğı olanaklardan yararlan- ma konusunda sosyal demokratların önculuk edeceğı baş- ka örnekler de konamaz mıydı ortaya' Turkiye'yi modernleş- tırme ve gelıştırme gundemıni sosyal demokratların belırle- yecegı gunler gelemez mıydı'' Bır tahvil anlaşmasından bu notctalara nasıl sıçradın dryen- ler çıkabılır Kaşlarını kaldırarak "Ecnebı memlekette tahvil çıkartmak pek mı buyuk marrfet, hele sosyal demokrat bır beledıyenın böyie ışlere kalkışması ve bununla övünmesi dog- ru mu7 " dıye soranlar da bulunabılır Bana öyle gelıyor kı sosyal demokratlar, ezelı ve ebedı mu- halefet olmaktan çıkıp ulke yonetımınde söz sahıbı olmak is- tıyorlarsa once bazı duşunce kalıplarını, "demır perde" gün- lerının kalıntılarını terk etmelen gerekiyor. Geçmışın guzel nj- yalanyla yetınmeyerek modern dunyanın guncel gerçektenyle tanışmaları onem kazanıyor Modern dunyanın gerçeklerı arasında finans dunyasında- kı gelışmelenn ozel bır yerı var 1980'lerden 1990'lara sar- kan bır sureç ıçinde, uluslararası para hareketlennın onemı ve belırleyıcılığı sureklı arttı Bu hareketlere yon verebılen ve bu hareketlerden yararlanabılenler ışlerını yürütme, hedef- lerıne varmada başarılı oldular. Türkıye kendı çapında bu deneylenn en ılgınçlerınden bı- nnı yaşadı. Turkıye, 1970'lenn sonunda kendısını kara lıste- ye alan ve "hasta adam" olarak tanımlayan uluslararasr fi- nans kuruluşlarının yenıden güvenını kazanmak ıçın 1980'lerde buyuk çaba harcadı, onemlı fedakârlıklar yaptı. Bunun karşıhğında onemlı mesafe aldı, buyuk ötçude dış kay- nak desteğı sağladı 1980'lerde Turkıye ekonomisinin çark- larının donmesınde, dayatılan polıtıkaların uygulanmasının yanı sıra bu sayede sağianan dış kaynak akışının da buyük payı oldu Burada bır noktayı çok iyi kavramak şart. Yalnızca dış kay- nak gırışıne dayanarak Turkıye ekonomısı çapında bır eko- nomıyı sureklı ayakta tutmak olanaksız Ekonomının kendı ayakları uzerinde durabılmesını sağlayacak yapısal atılımla- rın yapılması zorunlu ama dış kaynak gırışının herhangı bır yönetıme manevra alanı kazandırmak, onemlı projelerın fı- nansmanını sağlamak, enflasyon açısından da buyuk onem taşıyan genel kaynak dengesını tutturmak açısından çok onemlı bır araç olduğu da ortada. Sayın Ozal'ın ve Turkiye'nin son on yıkJakı öyküsü, bu aracı kullanmasını bılenlenn ıktıdara yakın olma, hatta fiılen ıktı- dar olma açısından nasıl bır avantaj sağladıklarını da göste- nyor Bugun gelınen noktada Turkıye ekonomisinin buyuk öl- çude uluslararası sermaye pıyasalarında yaratılmış guven or- tamı sayesınde ayakta durabıldığını, giderek buyuyen dış tı- caret açıklarını bu sayede fınanse edebıldığını soylemek de mümkun Tersını düşunürsek, uluslararası sermaye hareket- lerıne tamamen yabancı bır ekıbın bugunku Turkiye'yi bır- ikı ay bile dengelerı bozmadan yönetmesı olanaksız Turkiye'nin koşullarında laf yerıne ış uretmek ıçın nasıl dav- tanılması gerektığını iyi bılen Murat Karayalçın'ın bu kez Ha- zıne'nın desteğını sağlayarak ve Yavuz Canevı ile Zekerıya Yıldırım gıbı bu dunyanın yabancısı olmayan ısımlerden ya- rarlanarak uluslararası finans dunyasına başarılı bır adım at- ması, tüm bu nedenlerle olumlu bır başlangıç Umarız bunu dığer adımlar ızler ve sosyal demokratların da ıktıdara gıden yolda mesafe almaya başladıkları görülür. Mar/haliBoya ve Vernik San. A.Ş. Y I L SİZİ ORTAKLIĞA ÇAĞIRIYOR. Türkiye'nin en büyük 500 firması arasında 82. sırada bulunan Mârshall Boya, 1300 çalışanı ile 36 yıldır boya piyasasının güçlü kuruluşudur. Mârshall hisseleri pek yakında çıkıyor. Marshall hisseleri kazandıracak! Körfezbank Danışmanlığında Marshall Boya ve Vernik Sanayii A.Ş. hisseleri BİLANÇO OSMANLI BANKASI Isianbul 152 30 00 (30 hat) 143 47 99 144 85 80 GARANTİ BANKASI Istanbul 175 10 40 (4 hat) 175 84 27 28 166 18 06 KÖRFEZBANK fstanbul 134 51 00 (10 hat) ESBANK istanbul 151 72 70 (19 hat) 149 11 76 14910 33 MANUFACTURERS HANOVER FİNANS Istanbul 131 40 10 140 59 66 Merkez ve tüm şubeleri ile İMKB üyelerı aracılığıyla satın alınabılecektir. AKTİF (Milyon TL) 1 Doner Değerler 2 Bağlı Değerler 3 Sabıt Değerler (Net) TOPLAM PASİF (Milyon TL) 1 Kısa Vadeli Borçlar 2. Orta ve Uzun Vadeli Borç. 3 Ozkaynaklar TOPLAM GELİR (Milyon TL) Net Satış Hasılatı Satılan Malm Malıyeti Brüt Satış Kârı Satış Gıderlerı Genel Yonetim Gıderlerı Faaliyet Kârı Finansman Gıderlerı Faaliyet Dışı Gelır Faaliyet Dışı Gıder Donem Kârı Vergıler Net Kâr DağıtılanTemettu 1988 15713 1 071 5.195 21.979 1988 8.556 295 13 128 21.979 1989 30.057 743 10.011 40.811 1989 4.502 238 36 071 40.811 TABLOSU 1988 80 771 62.440 18 331 6.170 4.139 8.022 2.088 274 —,— 6 208 2.343 3 865 2 700 1989 174.549 130.035 44.514 17.598 7.271 19.645 2.150 1 008 18 440 7.817 10 623 4 050 1990 (6 ay) 67 580 6 733 7 758 82 071 1990 (6 ay) 41 020 4 588 36 463 82 071 1990 (6 ay) 133 111 98 570 34 541 10.884 5.220 18.437 1.455 225 —.— 17 207 7.027 10.180
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear