18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

44 ANTALYA’DAN Turizmin sırtındaki kambur Esra Yazdıç M evsim yaza dönmeye başlarken turizmde beklenen hareketliliği yakalayamayan sektör çalışanları, alan üzerindeki vergi yükünden yakınıyor. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Oktay Varlıer, turizm gelirlerinin de ihracat geliri sayılması gerektiğini, KDV’nin yüzde 8’e düşmesi halinde turizm sektöründeki kazancın yaklaşık 1,5 milyar dolar olacağını söyledi. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Ahmet Barut da dövizin, Türk lirası karşısında değer kaybettiğini, böylece kar marjını yitiren sektörün bir çıkmaza girdiğine işaret etti. Otel Teknik Müdürleri Derneği (OTM) Yönetim Kurulu Başkanı A. Bora Küçüktezcan ise, “Bu vergi oranlarıyla iyi işler yapılamadığı için kaliteli turistin ülkeye gelişi de engellenmiş oluyor” açıklamasını yaptı. Türk turizminin özellikle son iki yıldır kur ve enflasyondaki düşüş nedeniyle maliyet sorunu yaşadığı biliniyor. Vergi oranlarındaki yüksekliğin turizme olan olumsuz etkisinin, yaşanılan krizlerden (kuş gribi, karikatür krizi) daha öncelikli olduğu söylene dursun, uluslararası arenada rakip ülkelerden yüksek Katma Değer Vergisi (KDV), Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), ayakbastı, konaklama vergisi ve değerli TL gibi faktörler nedeniyle rekabet ortamının olanaksızlaştığına dikkat çekiliyor. TYD Başkanı Varlıer, Türkiye’de 2002 yılından 2006 yılına kadar enflasyon oranı düşmesine rağmen toplamda yüzde 80’e yakın enflasyona ulaşıldığını işaret ederek, “Türk lirasının da bu dönem içerisinde diğer dövizler karşısında değer kazandığını” belirtti. Turistik tesislerin yerli piyasadan alınan mal ve hizmetlerden oluştuğuna, dolayısıyla artan enflasyon oranında işçilik ücretleri, enerji tüketimi, yiyecek fiyatlarındaki artış oranlarının azalmasına rağmen, maliyetlerin arttığına değinen Varlıer, “Buna karşın döviz gelirleriyse artmadı, çünkü döviz gelirleri, Türk lirası karşısında değer kaybetti. Dolayısıyla kar marjları çok azaldı. Böyle olunca da turizm üzerindeki vergi yükleri taşınamaz hale geldi” açıklamasını yaptı. Daha önce söz konusu sı kıntıların kar marjları oranında karşılanabildiğini anımsatan Varlıer, “Ancak kar marjları da ortadan kalkınca hizmet kalitesinde düşüşe gidildi. Diğer yandan da ayakta kalabilmek için kayıt dışına çıkma eğilimleri artmaya başladı. SSK primleri ve vergi yükleri net ücretler üzerinde yüzde 70’i bulurken, brüt ücretlerde ise yüzde 42’ye ulaşıldı. Bu da Avrupa ülkelerine kıyasla oldukça yüksek bir değer olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Türkiye’de konaklama tesislerine uygulanan yüzde 18’lik KDV oranının diğer bütün rakip ülkelerde yüzde 58 arasında değişen oranlardan oluştuğuna işaret eden Varlıer, “Otelci ya da tatil köyü sahibinin üzerin Çalışa çalışa batacağız Mevcut vergilerle sürdürülebilir bir turizmi hedeflemenin mümkün olmadığını söyleyen TÜROFED Başkanı Barut, “Bugüne kadar hep kur farkı gelirlerimiz vardı. yüzde 18’lik KDV, diğer bir yandan ÖTV, ücretlerdeki yüzde 47 oranındaki vergiyi bir şekilde idare ettik ama bu artık bitmiştir’’ dedi. Sektör üzerinde “bir kambur gibi’’ duran vergi yüküyle Fransa, İspanya, İtalya ve Kuzey Afrika ülkeleriyle rekabetin olanaksız hale geldiğine dikkat çeken Barut, ııBiz büyük hedefleri olan bir ülke isek rakiplerimizle aynı şartlarda rekabet etme şansına sahip olmalıyız’’ vurgusunu yaptı. Vergilerden dolayı sektörün çalışamaz duruma geldiğini vurgulayan Barut, ııböyle giderse çalışa çalışa batacağız’’ diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen yıl talebin yüksek olduğu bir yıldı, ona rağmen işletmeler doğru düzgün para kazanamadı. Bu yıl taleplerde de bir daralma var. Bunların üzerine bir de kur kıskacı eklendi. Tüm anlaşmalarımız döviz cinsinden, çünkü farklı uluslarla kendi ülkelerinin para birimleri üzerinden anlaşmalar yapıyoruz. Türk lirasının aşırı değerlenmesinden dolayı gelirimiz döviz cinsinden değerlendirildiğinde bir düşüş gösteriyor. Turizm şu an para kazanılamaz bir yapı içerisinde. Vergi indirimine gidilmesi halinde rekabet şansımız artacak. Bu da talepte ve kalitede artışa neden olacak.’’ Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği, Türkiye Otelciler Federasyonu ve Otel Teknik Müdürleri Derneği, turizmin üzerindeki vergi yüküne dikkat çektiler. de çok yüksek bir vergi yükü kalıyor. Bunun yanında indirilen KDV ile ödenen KDV arasında yüzde 10’luk bir fark oluyor ve bu yük işletmecinin omuzlarında kalıyor’’ diye konuştu. Varlıer, “Alkollü içkiler üzerindeki ÖTV’nin iki yıl önce artırılmasıyla her şey dahil sistemiyle satış yapan konaklama tesisleri bunu fiyatlara da yansıtamadılar. Örneğin 1000 litre şarapta alınan özel tüketim vergisi, 1950 euro iken bu oran Akdeniz ülkelerinde sıfır olarak görülüyor. Böylesine büyük bir fark var. İşin kötüsü sektör turiste kalitesiz içki sunmaya başladı. Çünkü fiyatlar kaldırılamıyor. Şarabın en iyisi yerine kötüsünü veriyor. Yarın bir gün bir turist bundan dolayı hastalanır ya da ölürse bunun yükü Türkiye açısından çok ağır olur. Bu tür nedenlerden dolayı vergi yüklerinin azaltılarak Avrupa oranlarına yaklaştırılması gerekmektedir’’ görüşünü kaydetti. Tehlike sinyali OTM Yönetim Kurulu Başkanı Küçüktezcan ise, diğer ülkelerle yarışabilmek için vergilerde düşüşe gidilmesinin şart olduğunun altını çizerek, “Şu anda turizm üzerinde fazlaca körüklenen bir kriz havası var. Bu sektöre olumsuz bir imaj getirdi’’ dedi. Otellerdeki doluluk oranlarının düşük olmasının ııturizmde tehlike sinyali’’ anlamına geldiğini vurgulayan Küçüktezcan, “Bunun çözümü fiyat düşürmek değil kaliteyi yükseltmek olmalı. İstatistiklere de bakıldığında Avrupa’da her şey dahilde en ucuz tatil olanaklarını sunan ülke Türkiye. Vergi düşüşü piyasayı canlandıracak, böylece iş hacmi ve potansiyel artışı gerçekleşecek’’ dedi. (ANKARA, Cumhuriyet)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle