Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
34 KUVEYT Hayalet kentin yaşama dönüşü Yazı ve fotoğraflar Doğan Hasol imarlık yayıncılığı ve mimarM lıkta eleştirinin tartışılacağı uluslararası bir toplantı için yolum Kuveyt’e düştü. Bu, ikinci gidişimdi. Birincisi, Irak’ın Kuveyt’i işgalini izleyen Birinci Körfez Savaşı’nın hemen sonrasına rastlıyordu. Savaş sonrasında Kuveyt’e yapılabilen ilk grup ziyaretlerinden biriydi bu. Türkiye’nin Kuveyt’in yeniden yapılanmasına katkıda bulunma girişiminin ilk adımı gibiydi. Tarih: 30 Nisan 1991. Kuveyt’in başkenti ‘‘Kuwait City’’ye alçalırken uçağımız bir duman perdesinin içine giriyordu; ardından, yanmakta olan yüzlerce petrol kuyusu ve bunlardan yükselen alevler. Koskoca havaalanında ise yalnızca üniformalı, silahlı birkaç kişi. Kuveytli askerlerin yer yer oluşturdukları barikatlar arasından kent merkezine doğru ilerlerken çevrede tank kadavraları ve terk edilmiş araçlar, binalar dikkati çekiyordu. Büyük çabalar, emekler ve sürekli sulamayla yetiştirilmiş bitki örtüsü bakımsızlıktan ölmüş, her şey yeniden kum rengine dönmüştü. Kuveytliler işgal sırasında evlerini barklarını bırakıp komşu ülkelere sığınmışlardı. O zamana kadar öteki Arap şehirlerinden çok daha canlı, çok daha çağdaş bir yaşam sürdürdüğü bilinen Kuveyt, yitip gitmiş bitki örtüsü, bomboş caddeleri, talan edilmiş boş binaları, kapalı dükkÉnları ile bir hayalet şehri andırıyordu. Bu kez, Aralık 2005’te durum farklı. Kuveyt, kötü günleri geride bırakmış ve toparlanmış. Geçen süre içinde beyaz kefiyeliler ülkelerine geri dönmüşler ve Kuveyt’i barış içinde yeniden yapılandırmaya yönelmişler. Petrol zengini topraklarda daha önce olduğu gibi yine iki grup insan yaşıyor. Birinci grubu Kuveytliler oluşturuyor, ikinci grup ise çalışmak üzere gelmiş Iraklı, Suriyeli, Ürdünlü, Sudanlı, Yemenli, Faslı, Filistinliler. Hizmet işleri tümüyle bu ikinci grubun üzerinde. Bunların arasında Uzak Doğulular ve Türkler de var. Kuveytlilerin nüfusu 700 bin, ikinci gruptakiler ise bunun iki katı kadar. Otellerde, lokantalarda, alışverişte, kısacası hizmet kesiminde çalışanların tümünü bu ikinci grup oluşturuyor. De