Katalog

KUVEYT 39 yapılırken, bu kriterlerin gözardı edilmemesini istiyoruz’’ diye konuştu. Türk turizmcisinin yüksek vergi yükü nedeniyle, hareket kabiliyetini giderek kaybettiğini ve fiyat baskısı karşısında da dirençsiz kaldığını ifade eden AKTOB Başkanı Ayık, ‘‘Sektörün rekabet gücünün artırılması için bu, vergide indirime gidilmesi gerekiyor. Rakip ülkelerde KDV oranı yüzde 69 arasında değişirken, Türkiye’de yüzde 18 KDV oranı var. Böyle bir ortamda rekabette ne kadar başarılı olabilir? Bu da ciddi sıkıntılar yaratıyor’’ dedi. İnsanların gidedek tatil için ayırdıkları paranın da azaldığına da dikkat çeken Ayık, ‘‘Bir yandan rekabet artırıyor, diğer yandan insanlar daha düşük bütçelerle tatil yapmaya çalışıyor. Bu durumda biz de alt gelir grubundakilere hitap etmek zorunda kalıyoruz. Bu da üzerimizde bir fiyat baskısı yaratıyor. Sektörün zor günlerinde de gelişmelere hızlı yanıt veremiyoruz. Baskılara direnci azalıyor’’ dedi. Maliyetleri artıyor Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kemal Özgen de sektörde uygulanan yüksek KDV oranı, alkollü içkilerden alınan ÖTV ve telif hakları yasasının turizmde maliyetlerin artmasına ve buna bağlantılı olarak da hizmet kalitesinin düşmesine neden olduğunu belirtti. Özgen, ‘‘Turizm sektöründe artan maliyetlere karşılık kar marjı düşüyor. Sektör temsilcilerinin en çok yakındığı konuların başında, sektöre uygulanan yüksek KDV oranı gelmekte. İlke olarak Avrupa ülkelerinin çoğunda, turizm sektörüne, genel KDV oranının daha aşağısı uygulanmakta. Bu oran, turizmde Türkiye’nin rakip olduğu Avrupa ülkelerinde, en yüksek İtalya’da ve yüzde 10 düzeyinde uygulanıyor. İsveç de ilginç bir örnek. Bu ülkede yüzde 25’lik standart KDV oranına karşılık, turizmden alınan katma değer vergisi sadece yüzde 12. Söz konusu ülkelerle rekabet gücümüzün artırılması için, Türkiye’de turizmde katma değer vergisinin oranla çekilmesi gerekiyor. Yapılan araştırmalar, vergide yapılacak indirimin devletin vergi gelirinde de bir düşüşe neden olmayacağını, aksine kayıt dışı ? uygulamaları kaldıracağına işaret GÜNEŞ TUTULMASI VE TURİZM ÜZERİNE Yusuf Hacısüleyman Xanadu Resort Genel Müdürü lkbahar, çok güzel bir mevsim. Doğa gibi turizm de İ uyanmaya başlar, ülkemizde tatillerini geçirmek isteyen turistlerin rezervasyonları, isim listeleri gelmeye başlar, bilgisayarın başındaki rezervasyon şefleri rezervasyonları tıkır tıkır bilgisayarlara girerler. 29 Mart’ta tam güneş tutulmasını Antalya’dan çok iyi izleme imkanınız var diye dünyanın dört bir tarafına duyurmaya çalıştık, duyuramadık. Hiçbir turizm fuarında veya herhangi bir şehirde bununla ilgili bir Türkiye reklamı veya “billboard” posteri göremedim. Dünyamızda ender rastlanan bu olayın yılı, günü, saati çok önceden belli. Ama en önemlisi yeri belli yani nereden en iyi izlenebileceği belli. En iyi, Türkiye turizminin başkentinden, Antalya’dan izlenebilecek. Tübitak bilimsel yönü ile ilgili çalışmalarını duyurmak için iki yıl önceden broşürler bastırdı dağıttı, bizleri uyardı, bu olayı turizmde tanıtım amaçlı kullanabilirsiniz diye. Otellerimiz web sayfalarına koydular, lobilere posterler asıldı. Devlet olarak ne yaptık, nasıl bir tanıtım faaliyeti yürüttük? Bilmiyorum. Son bir ümitle Berlin Turizm fuarında sağa sola bakındık, en azından seyahat acenteleri görsünler ve duysunlar diye bir şey yapıldı mı acaba diye? Hani zaten “last minute” ülkesiyiz ya, bu prensibe uyarak bizde belki