Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DOĞA VE MACERA kapsayan 15 aylık bu uzun maceradan sonra sırt çantamı silkelediğim zaman ilk dökülenler: Kerala’da Amma’nın aşramında izlediğim hindu ritüelleri, Nepal’deki bir budist manastırında 12 günlük inzivam, tüm uğraşlarıma rağmen Çin Büyükelçiliğinin Tibet’e girişim için vize vermemesi, Tibet ve Çin için ayırdığım zamanı gerçek Güneydoğu Asya ruhunun yaşandığı Burma’da değerlendirerek Mehmetçik’in şehitliklerinin izini sürmem, Mekong Nehri üzerinde altı yabancının sıkış tepiş bindiği küçücük bir teknede, kafalarımıza mecburi olarak taktığımız kasklarla sanki bir ‘‘Formula yarışı’’ gibi yaptığımız uzun yolculukla Laos’un Luang Prabang kasabasına ulaşmam, LaosKamboçya sınırında rüşvet pazarlığım, Endonezya’da uçak biletim olmadığı için geldiğim gemiye geri gönderilmem, Java adasındaki hala aktif bir volkan olan Bromo’yu ziyaretim. Oldukça düzenli Güney Afrika’dan sonra nihayet Swaziland’te ‘‘Gerçek Afrika’’ başlıyordu. Koskoca bir geceyi iki sınır kapısı arasındaki ara bölgede geçirdikten sonra Tanzanya’ya girebilmem, Kilimanjaro’nun karları ve sanki doğup büyüdüğüm yer gibi hissettiğim muhteşem Zanzibar. 9 Geleneksel kıyafetler içinde Rajastan kızları. Zanzibar Adası’nın kuzeyindeki Nungwai plajı. Kenya’dan Etiyopya’ya Kenya’da Maasailerin topraklarında altı gün sürecek bir yürüyüşte bir Türk kızının dokuz senedir yerlilerle beraber yaşadığını öğrenmem, Filiz’in köyünde kaldığım on günde timsahlarla dolu nehirde banyo yapışım, Kenya’dan Etiyopya’ya geçiş sırasında 5 gün süreyle kamyon sırtlarında yolculuklarım, Etiyopya’da dijital fotograf makinamın parçalanışı ve yarım saat gözaltında tutulmam. Sudan Hartum’da başlayan 35 saatlik tren yolculuğunun yorgunluğu ve bürokratik işkencelerden sonra Mısır Assuan’daki Old Cataract Hotelin Orient Express’vari atmosferinde, yelkenlerini açmış felukaların Nil’de bir kuğu gibi süzülüşünü buz gibi bir bira eşliğinde izlemenin keyfi, Ürdün listemde yer alan Petra ve Jerash’ın muhteşemliği ve ortaçağ görüntüleri ve sevecen insanlarla dolu Suriye. Bu tür uzun gezilerin insana kazandırdığı en önemli şey; hayata daha farklı bir pencereden bakmayı öğretmesi, günlük yaşantı içinde sıkışıp kaldığımız metaryalist değerlerin aslında ne kadar anlamsız olduğunu çok iyi göstermesi, insanın kendisine inanmasının, iç sesini dinlemesinin ne kadar doğru olacağını, kendinizin aslında ne kadar çok güçlü bir varlık olduğunuzu öğretmesi. Tüm bu yaşadıklarımı paylaşmak üzere. fb?farukbudak.com Gezgin Faruk Budak, HindistanPakistan sınırı yakınlarındaki Rajastan çölünde. Deve, safari yapan turistlerin vazgeçilmez eğlencesi..