Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KAPAK 5 Doğanın süsleri: Peribacaları apadokya’yı görmemiş olup da fotoğraflardan ve bir de televizyonun çok seyredilen dizisi Asmalı Konak’dan bilenler için Peribacaları öne çıkar. Peri bacaları Kapadokya’nın simgesidir, doğru, ama asla her şey demek değildir! Peri Bacaları’nın süslediği olağanüstü doğanın oluşumu 60 milyon yıl önce başladı, hala sürüyor. Bir yandan yaşlanıp aşınıyorlar, öte yandan yenileri oluşuyor. 60 milyon yıl önce, üçüncü jeolojik denemde Toros Dağları yükseldi, kuzeyindeki Anadolu platosunun sıkışmasıyla yanardağlar faaliyete geçti. Erciyes ve Hasan Dağı ile ikisinin arasında kalan daha küçük Göllüdağ lavlar püskürttüler. Platoda biriken küller bir tüf tabakası oluşturdu. Tüf tabakasının üzeri yer yer sert bazalttan oluşan ince bir lav tabakası ile örtüldü. Zamanla bazalt çatlayıp parçalara ayrıldı. Soğuklar, sıcaklar, rüzgar ve yağmur da oluşuma katıldı. Böylece zor aşınan sert bazalt kayaları şapka oldu, aşağıdaki tabakalar da farklı aşınma süreçleri ile gövde. İçte bu tuhaf görünümlü kaya oluşumlarına halk ‘‘Peribacaları’’ dedi. K ‘ Sadece 810 bin yıl kadar önce insanlar buralarda yaşıyordu. Toprağı işliyor, Kızılırmak’ta balık tutuyor ve asıl av peşinde koşuyordu. Kolay oyulabilen tüflü kayalar barınmak için uygundu. ’ KİLİSE SAHİBİ OLMAK ‘‘Durmuş Kadir Kilisesi’’ ne demek? Kimdir bu Durmuş Kadir, derseniz; bir kilisenin sahibinin adıdır ya da aynı anlama gelmek üzere adını sahibinden alan bir kilisedir, deriz. Kiliselerin bir kısmı özel mülkiyette, bir köylünün evinin parçası, diğerinin avlusunda. Kimisi ev olmuş yıllar önce birilerine ve öylece sürüp gidiyor. Kilisesi olan çok sayıda aile var ve bazıları onların adıyla anılıyor. Bugünün sakinlerinin çok eski zamanlarda yaşamış hemşerileri kayaları oyup güvenli evler yapmışlar, ağaç veya ip merdivenle çıkıyorlarmış evlerine. Sonra merdiveni çekince güven içinde uyuyorlarmış. Sonraları kayalara oyulmuş evlere de, cemaatı kalmayınca kiliselere de ihtiyaç kalmamış. Buraları güvercinler mesken tutmuş. Ve güvercinler Kapadokya’ya çok yanlı hizmet vermişler. Önce bölge bağcı olduğu ve güvercin gübresi de bağa çok yaradığı için iyi üzümler yetiştirmeye katkıda bulunmuşlar. Sonra gübre biriktirmek için kaya oyma kiliselerin ağızlarını kerpiçle örüp bir giriş deliği bırakılması sayesinde içerideki fresklerin korunmasına yaramışlar. Sizin de bir kiliseniz olmasını ister misiniz? Bu sahiden mümkün. İçinde kilisenin de bulunduğu evi ve arazisini satın alırsanız bu iş tamam. Adınızla anılsın isterseniz bu iş biraz zor. Uzun zamandan beri gelen bir adı değiştirmek kolay değil. İnsan eli ve inanç Bu kez milyonlarla değil sadece 810 bin yıl kadar önce insanlar buralarda yaşıyordu. Toprağı işliyor, Kızılırmak’ta balık tutuyor ve asıl av peşinde koşuyordu. Kolay oyulabilen tüflü kayalar barınmak için uygundu. Yeri de kazmak zor değildi. Üstelik kazdıktan sonra havayla temas eden taşlar hemen sertleşiyordu. İnsanlar buna şaşarak ve anlayarak baktılar. Yerin altını kazarak, dik kayalara mağaralar açarak güven içinde barındılar. Sonra inanç karıştı işe. İlk hıristiyanlar kendilerini koruyabilmek ve inançları gereği ibadet edebilmek için kayalara kiliseler oydular. Duvarlarını resimlediler. Günümüzde de gezilebilen Kaymaklı, Derinkuyu, Özkonak yeraltı şehirlerini kurdular. Daha çoğunu kurdular ama henüz hepsini bulup ortaya çıkaramadık. Dönemine göre müthiş bir mimari başarı gösterdiler. Tehlike anında koca kayayla girişi kapatılan ve herkesin içine girip uzun süre yaşayabileceği yeraltı şehir leri bunlar. İçinde yemek pişirmek için ocakları, bacaları, suyu saklayacak yerleri ve hava değişimini sağlayacak sistemleri vardı. Nevşehir, Ürgüp, Avanos , Uçhisar, Göreme, Çavuşin, Zelve, Ortahisar, Tatlarin ve daha başka yerler... Kızılçukur Vadisi, Sinasos... Her biri bir başka güzel de gezmesi ve anlaması kolay değil. Kapadokya’yı görerek, duyarak, anlayarak iyice gezmenin en iyi yolu iyi bir rehber eşliğinde yapılan turlara katılmak. Büyük kentlerin hemen hepsinden seyahat acentaları turlar düzenliyor. Kendi başına gidenler için de yerel acentaların günübirlik turları var. Açıkhava otobüsleri ile gezmenin de ayrı bir keyfi oluyor. İsteyen motosiklet, bisiklet veya at kiralayarak da gezebilir. Ama sayısının kaç tane olduğunun tam bir envanteri bile çıkarılamayan kiliseleri bulmak da , bulunca öyküsünü anlamak da kolay değil. cumhuriyet?ekinyazim.com