02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 KÖŞE BUCAK Yakınımızdaki uzaklar üyük kentlerde oturanlar, daha önceden bir plan ve program yapmışlarsa; nereye gideceklerini, nerede dinleneceklerini, nerede eğleneceklerini, elbete biliyorlar. Ama kimi aileler var ki büyük kentte yaşamanın getirdiği stresten uzak, kısa da olsa tarih ve doğa ile başbaşa kalmayı B düşünebilirler. Bavullarını hazırlıyanlar bir yana henüz plan ve program yapmayan daha doğrusu şu güzelim bahar günlerinde bir yerlere gitmeyi düşünmeyenlere hem çok yakınlarında hem çok uzaklarda olan kimi dinlence yerleri önermeyi düşündük. Hemen yanıbaşımızda da olsa nerede neyin olduğunu bilmediğimiz tarih ve doğa kokan dinlence yerlerimizi siz okurlarımıza tanıtmaya çalışalım. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerde yaşayanlarımız en çok 1 saatlik yolculukla hafta sonları bile hem sakin hem tarih kokan köşe bucaklara saklanmış yörelere kaçabilirler. Buyurun hep beraber keşfe çıkalım. BADEMLİ İZMİR ÇEVRESİ İzmir Bergama yolundan Çandarlı’ya sapıp sahili izleyerek veya Bergama sapağını geçip Dikili’den Bademli ve Yahşibey’e ulaşılabilir. Bademli ve Yahşibey İzmir’in Dikili ilçesine bağlı iki güzel köy, ikiz kardeş gibi. Hangisinden çıkıp hangisine girdiğimiz belli olmuyor, bir köyün iki mahallesi sanki. Daha büyük ve bilinir olanı Bademli, hızla ünleneni ise Yahşibey. Büyük kentlerin aydın çevreleri arasında popüler oldu. Taş köy evlerini alıp restore ediyorlar veya yıkıp yeniden yapıyorlar. Çok ilginç yapılar ortaya çıkıyor. Görüp de buralarda bir ev sahibi olmaya niyetlenen olursa Yılmaz Usta’yı bulun, taşı biliyor o ve kime sorsanız gösterirler. İkisi de eski köyler. Mübadele’den önce Rumlar çokmuş, komşularıyla vedalaşıp suyun öte yakasına göçmüşler. Öte yakadan gelen müslümanlar da köylerin yeni sakinleri olmuş. Eski kilise okul olmuş. Yazık ki resto re edilirken kimliği tümüyle kaybolmuş. Eski zeytinyağı işliği metruk durumda ama hala etkileyici. Makinaları Rahmi Koç Sanayi Müzesi’ne götürülmüş. Karası zeytin, denizi balık veriyor. Tepelere doğru gözalabildiğine zeytinlikler uzanıyor. Köyün ortasında meyhane Denizde uzun ve sığ doğal bir dalyan var. Balıkların yumurtlama zamanı açılıyor, balıklar yumurtaları bırakıp açık denize dönünce ağzı kapatılıyor. Balık havuzu gibi. Dalyan dışında da ağ atıyorlar. Sinarit, mercan, kalamar, subye... Deniz verirse çekiyorlar. Balıkçıların da zeytinlikleri var elbette. Doğu Karadeniz’de ‘‘çaylığı’’, Ege’de ‘‘zeytini’’ olmayan yoktur zaten köylü kısmında. Zeytin de balık da tek başına karın doyurmaya yetmeyince çoğu yarı balıkçı yarı tarımcı olmuş. Binlerce yıl önce de böyleydi Akdeniz zaten. Balık ve deniz ürünleri ağırlıklı lokantalar var. Köylüler de içmeyi seviyor. Köyün orta yerinde meyhane var. Dalyan’ın kıyısında da bahçeli bir sahil lokantası. Denizde çoğu minicik adalar var. Yüzsen yüzülecek kadar yakın. İrice birine otel yapmaya kalkışmış birileri ama durum ihtilaflı. Öylece kalmış. Çoğunda hiç yerleşim yok. Onlan en azından şimdilik denize ve doğaya ait. Manastır ve kale kalıntıları karadan bile görülebiliyor. Yörede bir gece konaklayanlar geziye Bergama’yı gezerek devam edebilir. Konaklama Köyde bir dostunuz yoksa Dikili veya Çandarlı’da konaklanacak. Dikili Sunset Hotel, Uğur Mumcu Cad. Tel: (0232) 671 88 56 / Çandarlı Hotel Samyeli, Plaj Cad. Tel: (0232) 673 34 28. Daha fazla seçenek Bergama’da.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle