Katalog

ADIM ADIM İSTANBUL otek, sergi, konferans ve sinema salonları bu hizmetin önemli bölümleri arasında... Yüzyılın başlarında, Bekar Sokak’ın girişinde, bir zamanlar İstanbul’un en ünlü eczaneleri arasında yer alan ‘‘Apotheque de Zanni’’ bulunuyormuş. Zanni’nin, alt katında yer aldığı o muhteşem eski Beyoğlu yapısı yıkılıp gitmiş, yerine zevksiz, korkunç, çirkin bir bina kondurlumuş, hemen tüm Beyoğlu ve de İstanbul’da daha başka örnekleri olduğu gibi... 15 K İ TA P K U RT L A R I G E Z E R K E N D E O K U R Uzakname Mehmet Yaşın Mehmet Yaşin son yıllarımızın en önemli gezginlerinden biri. Yurtiçi ve yurtdışında gitmediği nokta kalmadı neredeyse. Buralara ilişkin gözlem ve izlenimlerini gazetedeki yazılarında gezi meraklılarıyla paylaştı. Bu yazılardan bir bölüğünü “Uzakname” adıyla kitaplaştırdı. Ünlü yazarımız Selim İleri şunları söylüyor Yaşin’in kitabı ile ilgili olarak: “Seyahat özürlü olduğum için, sevgili dostum Mehmet Yaşin’in nice zamanların emeği gezi yazılarının bir önce yayımlanmasını talep edip duruyordum. Mehmet Yaşin’in gezip gördüğü, sıcak, yakın, Türkçe’ye gönül vermiş bir anlatımla dile getirdiği yerler uçsuz bucaksız. Mehmet Yaşin’in seyahat tutkusu da, benimki gibi, kitaplar, eserler aracılığıyla. ‘Romanlardaki Kentler’ yazısında öyle güzel anlatıyor ki! Uzakname’yi okurken, bir uçtan bir uca, Aliano köyünden Kuzey’e, sonra ta çöllere, buralara çok şükür Mehmet Yaşin uğramış diyorum. Çünkü yazar, gittiği her yerde kültürü, tarihin mirasını, sanatı yansıtmayı unutmuyor. ‘Gündelik’ dünyanın yansıtılmasının çok ötesinde bir tutum bu. Dahası, Mehmet Yaşin bilgiçlikler taslamıyor; her yolculuğunda, her gezisinde amatör bir gezginin heyecanını koruyor.” Doğan Kitapçılık / 369 s. ki: “Ay’dan bakan dünyamızın üstünde sadece Çin Seddi’ni görür” ifadesi, meğer, gerçek değilmiş. Çin Seddi’nin uzunluğunu bilen yokmuş: kimine göre 2700 km., kimine göre 6300 km., kimine 10 bin Li imiş (Li, üç ayaklı geniş ağızlı büyük gövdeli yemek kabıdır.) Mao Zedung, 1960’da, Seddi yıktırmaya kalkmış. Deng Siao Ping, 1984’de, “yıktıklarımızı yapalım” demiş. Xian’da, İmparator 2000 yıl önce, 720.000 kişiye, 36 yılda pişmiş topraktan “terracota” birbirbirine benzemeyen 6.000 askerin heykelini yaptırmış.” Bu bilgileri Minkari Hoca’nın kaleminden hem de resimlerine bakarakokumak çok keyifli. Dünya Kitapları/262 s.Kitabevi/ 326 s. Meduza başlı han Adım adım ilerliyoruz... Sabahın ilk tramvayı ‘‘çın çın’’ sesiyle ‘‘Merhaba’’ diyor Beyoğlu’na... Birkaç saniyeliğine ‘‘İçinden kırmızı geçen’’ bir caddeye bürünüyor İstiklal Caddesi... Ve adımlarımız, semtin en görkemli eklektik yapılarından biri olan Rumeli Pasajı’nın önünde duruyor. Toprağı bol olsun, Sarıca Ragıp Paşa’nın yaptırdığı Beyoğlu’ndaki üç handan biri bu. Ötekiler Afrika ve Anadolu Pasajları ama en güzeli ve en heybetlisi, caddeye bakan kemerli kapısının üzerini bir ‘‘meduza’’ başının süslediği Rumeli... II. Abdülhamit’in mabeyincisi Ragıp Paşa, döneminin en büyük zenginlerinden biri. Mülkleri arasında maden ocakları, köşkler, pasajlar, bir de rakı fabrikası var. Rumeli Pasajı’nın altındaki Rebul Eczanesi, Beyoğlu’nda hizmet vermeye devam eden en eski eczane. Adını Osmanlı Eczacılar Cemiyeti’nin kurucularından Fransız asıllı Levanten Jean Cesar Reboul’den almış. Mösye Reboul, 1940 yılında kalfası Kemal Müderrisoğlu’na devretmiş eczaneyi. Bugün hâlâ Müderrisoğlu ailesinin mülkiyetine. Eczanenin hemen yanında yükselen küçük cami, Beyoğlu’nun gözbebeği tek camisi. Banisi, Galatasaray’ı Enderun’unda ağalık yapmış olan Şeyh’ül Harem Hüseyin Ağa. 1594 yılından beri var olan küçük küçümencik, şirin bir cami, II. Mahmut döneminde tamir görüp değişikliğe uğramış.. Ama asıl büyük değişikliği 20. yüzyılın ortalarında yaşamış!.. Nasıl mı? Bitişiğinde yer alan Alageyik Sokak, bir zamanlar İstanbul’un ünlü genelevlerinin bulunduğu yer... Sarhoşuyla, yosmasıyla, serserisiyle.. bu sokak ibadethanenin konumuna ters düşmüş. Eninde sonunda, resmi mercilerin aldığı bir kararla Alageyik Sokağı’ndaki genelevler tamamı ile boşaltılmış.. Ağacami gibi genelevlerden çekmiş ikinci bir ibadethane de, sokağın Tarlabaşı tarafında yer alan Ermeni Katolik Patrikhanesi ile içindeki Meryem Ana Kilisesi... Yolun yarısına bile gelmedik. Devam edeceğiz... Yollarda Aydın Boysan Son yılların en hızlı gezginlerinden biri de Sevgili Aydın Boysan... 2 yılda, 10 ülkeyi dolaştı; Atlantik Okyanusu ortasındaki Azor ve Madeira Takımadaları, Macaristan, Polonya, Çekoslavakya, İsviçre, Portekiz, Yunanistan, Avusturya ve B. Amerika... Dünyanın en önemli bir bölümü bir kitaba sığdırabilmek, Boysan’ın hüneri... Gittiği yerlerin resmini, beşon fırça vuruluşuyla yapıveriyor. Renkli... Canlı... Bazen de karikatür gibi, düşündürerek. Öyle sahneler sunuyor ki, okuyan sanki, “orada yaşıyormuş gibi” oluyor. Yazıların sunuluş biçimi, kitabı elden bıraktırmıyor. Okurlarımızın bu gezi kitabını da, Boysan’ın dünya gezilerini anlatan “Dünyayı Severek” (ilk cilt) ve ve “Uzaklardan” kitapları gibi, ilgiyle karşılayacaklarını düşünüyoruz. Bilgi Yayınevi / 247 s. Çin ve Japonya Gezileri Tarık Minkari Cerrah Çelebi Tarık Minkari bu kez sizler için gizemli şehirlere (Pekin, Xian, Şanghay, Tokyo, Kyoto, Nara, Kobe) gitti, gördüklerini resimledi anlattı. Diyor