Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 KAPAK Güzel atlar ülkesinden özel tatlar diyarına... Aylin Öney Tan apadokya tarihte ‘‘Güzel atlar ülkesi’’ diye anılıyordu. Gelecekte buraları, ‘‘Güzel tatlar diyarı’’ diye de tanınırsa şaşmamak gerek. Kapadokya gezileri öteden beri daha çok, tarihin ve doğanın sunduğu eşsiz bir görsel ziyafet olarak düşünülürdü. Bu ziyafete, artık çeşitli tat zenginlikleri de eklendi. Eski çağlara dayanan köklü şarap ve yemek kültürüne karşın, Kapadokya’nın yakın zamana kadar ziyaretçilere sunduğu seçenekler sınırlıydı. Herhalde son yıllarda bu eksikliğin farkına varılmış olmalı ki, birbiri ardından yeni lezzet mekanları açılıyor. Giderek Kapadokya, büyüleyici ortamlarda sunulan yerel lezzetlerin tadım yöresi haline geliyor. Kayalara oyulmuş mağaralardan, eski evlerden veya konaklardan dönüştürülen küçük otellerin yaygınlaşması Kapadokya’yı benzersiz bir gezi yeri haline getiriyor. Birbirinden güzel otellerin avlularında, teraslarında keyfetmekten vazgeçip çevrede geziye çıkmak zorlaşıyor. Özenle hazırlanmış kahvaltılar uzuyor, keşfedilecek yeni tatlarsa sırada bekliyor. K TADIN Yüzyıllardır bu bölgede yaşayan kültürler, Kapadokya yöresinin kayalık yapısını, kıraç toprağını, yakıcı güneşini lehine çevirmeyi başarmış. Tarih boyunca, yörenin bağının, bahçesinin ünü de, sırrı da güvercinlerde saklı... Kayalara oyulan güvercinliklerde beslenen güvercinler, halkın kurtuluşu olmuş. Güvercinliklerden toplanan küfeler dolusu gübre tarlalarda, bağlarda bereketsiz toprağı zenginleştirmek için kullanılmış. Kapadokya mutfağında, sert geçen kış için yapılan hazırlıklar önemli bir yer tutuyor. Eski evlerin hepsinde kayaların içine oyulmuş şırahaneler, kilerler, tandırlar bulunuyor. Kapadokya bölgesi kışlık yiyeceklerin muhafazası için mükemmel bir doğal sırra sahip: 3 SIRRI Yeraltı mağaraları. Kapadokyalının verimli hale getirmek için didindiği toprak, mutfağa son sırrını armağan etmiş: Testiler, çömlekler, güveçler. Bölgenin en önemli lezzetlerinden biri olan çömlek peyniri, adını olduğu kadar tadını da belli ki bu topraklardan yapılan çömlekten alıyor. Peynir, testi şeklindeki küplere basılıyor; kumlu toprağa gömülüyor ve aylarca bekletiliyor. Eskiden şaraplar, pekmezler de toprak testilerde saklanırmış. Son zamanlarda “Çömlek kebabı” olarak yaygınlaşan güveç yemekleri de tadını toprak kaplarda, tandırlarda saatler boyu pişmekten alıyor. “Osbar” adı verilen testi şeklinde düz kapaklı derin güveç kaplar, bölgenin en tipik mutfak gereci. Gün boyu lezzet Kapadokya’yı yaşamanın türlü yolu var. Peribacalarının üzerinde uçmak da mümkün, tepelerin ardında uzayıp giden uçsuz bucaksız vadilerde dere tepe yürümek de... Güne hızlı ve hafif çakırkeyif başlamak için şampanyalı balonla seyahat, biçilmiş kaftan. Bunun için biraz kesenin ağzını açmanız, biraz uçmaya meraklı olmanız, biraz da erken kalkmanız gerekiyor. Tan yeri ağarırken başlayan balonla seyahat keyfi, yeryüzüne tekrar konunca sunulan kutlama şampanyası ile noktalanıyor. Elbette otelinizin terasında kahvaltı keyfi yaparken sofranızın fonunda salınan rengarenk balonları izlemek de ayrı bir güzellik. Günlerden cumartesi ise, kahvaltı sonrası, Ürgüp pazarında köylülerden alışveriş yapabilirsiniz. Gün boyu sürecek va di yürüyüşlerinizde, bacaklarınıza güç katması için, ceplerinizi yörenin ünlü bitirgen ve köftürleri ile doldurabilirsiniz. Meşhur çömlek peyniri ise, biraz domates ile Ürgüp simidinin arasında harika bir sandviçe dönüşebilir. Öğlen yemeği için seçenek bol. Kızılırmak kıyısında pide, gözleme ve ayran molası verebilirsiniz. Yöresel yemekler yapan lokantalarda, ev ortamında, ev mantısını iştahla kaşıklarken yediğiniz dolmaların sayısını şaşı rabilirsiniz. İkindi vakti, zamanın durduğu köy kahvelerinde içilen tavşan kanı çayın keyfini, bir el tavla atarak uzatabilirsiniz. Günbatımında ise, mağara mahzenleri gezerken aklınızı çelen şaraplardan bir şişe alıp manzaraya katık edebilirsiniz. Geceleri ise büyülü ortamlarda kurulan şık sofralarda günün yorgunluğunu unutup, çıtırdayan şöminenin sıcaklığında, mum alevlerinin ışığında hayallere dalabilirsiniz.