Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 TATİL KAÇAMAKLARI Dört mevsim Abant enizden bin 380 metre yükseklikD te çam, köknar kayın ağaçlarının arasında bir tatlı su golü olan Abant, tertemiz havası, cenneti kıskandıracak doğasıyla İstanbul ve Ankara’ya yakın ge zi güzergahlarından biri. Üç beş gün ya da bir haftalık bir tatil için ideal bir yer. İnsanı, doğasının güzelliğine her mevsim aşık eden Abant; İstanbul’a 280 kilometre ya da yaklaşık dört saat uzaklıkta. Yazın yemyeşil ormanları, son baharda sarı, turuncu ve kahverengiye bürünüyor. Kışın ise soğuk karlı günlerde, doğa adeta gelinliğini giymiş bir genç kız gibi. Saf ve temiz.... Dört mevsim Abant’ta renk cümbüşü yaşanıyor. Bu güzelliği görmeniz için en kısa yol, ücretli Anadolu otoyolundan, Kaynaşlı’da çıkılıp Bolu Dağı’nın bitiminden Abant sapağına girilen güzergah. Ormanlarla kaplı olan gölün çevresi 6.5 kilometre. Gölün kıyısındaki nilüferleri izleyip tertemiz çam kokusunu soluyarak göl kıyısında gezintiler yapmanız mümkün. Gençyaşlı her yaştaki kişinin görüp de hayran kaldığı Abant’ta trekkingçiler için ideal parkurlar, balık tutmak isteyenler için ise (gerekli izin alındıktan sonra) kıyılar mevcut. Kışın atların çektiği kızaklarla göl gezileri yaparken, yaz mevsiminde sandallarda uzun uzun gölü izleyebilirsiniz... Bu arada fotoğraf çekmeye meraklıysanız makinenizi, yazı yazmayı seviyorsanız not defterinizi yanınıza almayı unutmayın. Gördüğünüz doğa güzelliğini ölümsüzleştirmek isteyebilirsiniz. Abant’ta gidip de ızgarada alabalık yemeden, kahvelerde sıcak bir bardak tavşan kanı çay içmeden dönülmez. Çevredeki halkın tezgahlara ürünlerini dizmiş olduğu tarhana, çam balından da almanızı öneririz. Doğanın eşsiz misafirperverliğini gösterdiği cennette konaklayacaksanız eğer, Abant’ın iki büyük oteli var. Büyük Abant Oteli (0.212. 478 04 04), 95 odası ve 190 yatağı ile hizmet veriyor. Diğeri son yıllarda yapılan Abant Palace (0.216. 444 43 94), 171 odalı ve 350 yatak kapasiteli. Zeus’un sembolü Labranda ilas’ın 14 kilometre kuzeydoğusunM da yer alan Labranda’nın tarihi İsa’dan önceki 600’lü yıllara dayanıyor. Zeus Labraundos’un kutsal alanı olan Labranda, bugün yerli ve yabancı bir çok turistin uğrak yeri. Denizden 700 metre yükseklikte kurulan antik kentin çevresi ormanlarla kaplı. Doğanın ve tarihin içinde bir kaç gün geçirmek için ideal bir bölge. Labranda Ege’ye çıkılan seyahatlerde gezilip görülmesi gereken bir gezi rotası olabilir. İzmir Bodrum yolu üzerindeki Milas’a, İzmir’den otobüsle, Muğla’dan ise Yatağan üzerinden minibüsle 45 dakikada ulaşabilirsiniz. Beldenin ismini tarihi kaynaklar ‘‘Labrys’’ olarak yazıyor. Labrys; Amazonların kullandığı bir savaş aracı olan çift başlı bir balta imiş. Aynı zamanda bu baltanın Zeus’un sembolü olduğu biliniyor. Yörede gezilip görülecek yerler; Zeus Labrandos Tapınağı, Andronlar, Rahip Evleri, Proplea’lar, Dorik Evi, Doğu Hamamı, Stadium, Dinsel Yıkanma Salonu, surlar, mezarlar, kutsal yol... Labranda, bir köyden daha fazla büyüyememiş, ama günümüze, sıcacık atmosferlere sahip kalıntılar bırakmış. Milas’ın yukarılarındaki bir çam