25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 SAFRANBOLU’DA NEREDE NE YEMELİ? Kentte bir çok lokanta ve eğlence yeri bulunuyor. Akşamları çarşı bölgesinde yoğunlaşmış eğlence mekanlarında canlı müzik yapılıyor. Yolunuz Safranbolu’ya düşerse yöresel yemeklerinden kıymalı gözleme, yayım makarnası, kuyu kebabı, su böreği, peynirli ıspanaklı, bazlama ve saç bükmesinin tadına mutlaka bakın. Kıranköy’deki Urfa Sofrası’na uğramalısınız. Çelik Palas Otel’de Gözümavi Restoran yöresel ev yemeklerinin ağırlıklı olduğu etli kapama, peruşka mantı, cevizli yayım, safranlı zerde tatlısı daha birçok yemek çeşidini hazırlıyor. Çelik Palas Otel ve Safrantat’ın sahibi Metin Çakır ve otel müdürü Mutlu Çiğdem anlatıyor: ‘‘Her işin ayrı görevlileri var. Izgaralar, soğuk mezeler, sıcak yemekler, tatlılar hep ayrı ellerden çıkıyor iddia ediyoruz, Safranbolu’da bu kadar çok çeşit yemek veren başka bir otel ve restoran yok.’’ Lokumcular Safranbolu’nun merkezinde hediyelik eşya dükkanlarında seçenekler bir hayli fazla. Ev ve pencere maketleri ile dükkanlar renklenirken, yöreye özgü el dokuma KAPAK örtülerini havludan, masa örtüsüne, her şeyi bulmak mümkün. Her zaman taze satılan fındıklı, şamfıstıklı, güllü ve safranlı çeşitleri bulunan Safrantat lokumları evleri kadar göz kamaştırıyor. Ünü tüm dünyaya yayılan Safrantat lokumları altı şubesiyle hizmet veriyor. (0.370. 725 10 44). İmren lokumları ise 1965 yılında Kıranköy semtinde tek iş yerinde imalat yaparak kendi lezzetini yaratmış bugün halka şekeri, nane, ezme ve kaba şekerle yedi şubeye ulaşmış. (0.370. 712 77 33). MENCİLİS MAĞARASI Karabük’ün Safranbolu ilçesine bağlı ve 10 kilometre kuzeybatısındaki Manastırtepe mevkiindeki Bulak (Mencilis) Mağarası Anadolu’nun saklı güzelliklerinden biri. Mencilis Mağarası kuzeygüney doğrultulu yatay olarak gelişmiş çok katlı kaynak konumlu aktif ve fosil bölümlerinden oluşuyor. Mağaraya Safranbolu’dan ya da Karabük’ten iki yoldan gidiliyor; sadece üç yerden giriş yapılabiliyor. Mağaranın ağzına ulaşmak için dik ve sarp kayalıklardan geçerek demir merdivenleri çıkmak gerekiyor. Tırmanış beş dakika sürüyor. Dik kayalıklardan etrafı kuş bakışı seyrederken renk cümbüşüne bürünmüş bir küçük vadi ve kuş cıvıltılarıyla karşılaşıyorsunuz. Mağaraya girdiğimizde terleyen vücudunuz, ılık bir serinlikle kendine geliyor. Mencilis Mağarası’nın uzunluğunun 6 bin 52 metre olduğu söyleniyor. 350400 yürüyüş parkuru bulunan mağaranın içi aydınlatılarak gezilebilecek duruma getirilmiş. Keşfedildikten sonra dünya mağaracılık literatürüne giren sayılı mağaralardan. Mağaranın üsteki iki katı tamamıyla fosilleşmiş. Mağaranın ana galerisinin son noktası, girişe göre 281 metre yukarıda yer alıyor. Turizme açılan orta katın sıcaklığı 1214c ve nemli. Orta katında toplam 395 metrelik kısmı turizme açılmış durumda. Mağaradaki görüntüler son derece ilginç. Gri, mavi, sarı, süt beyazı, kırmızı sarkıtlarıyla insanları hayrete düşürüyor. Bu renkli dikitlerin 1 santimetresinin 40 yılda meydana geldiği söyleniyor. Son derece güzel sarkıt, dikit, sütun, duvar ve perde damlataşlardan oluşan mağara insanları farklı duygulara sürüklüyor. Mağara, içeriye girince rahat bir nefes almayı kolaylaştıran ve içeriye giren polenden arındırılmış olduğu gözleniyor. Mağara bol oksijenli havası, çok çeşitli şekillerde sarkıtlarıyla ilginç görüntüler oluşturuyor. Mağaraya girer girmez kulaklara hoş gelen ve sürekli yayın yapan ney müziği de içeride bulunan ziyaretçileri rahatlatıcı bir atmosfer karşılıyor. Türkiye’nin dördüncü büyük mağarası olduğu söylenen Mencilis Mağarası’nın dünya mağaracılık turizminde de en önemli bir yere geleceğine kesin bir gözle bakılıyor. Bağlar mevkiinden mağaraya ulaşımın daha kolay sağlanması için bundan iki önce çalışmalara başlanmış. Ancak yollar asfaltlanmadığı ve bakım yapılmadığı için mağaraya tur düzenleyen turizm acentelerinin mağaraya gidemedikleri söyleniyor. Mağaraya giden yolun dar olduğu, tur otobüslerinin park sorunu ve manevra yapmak için alanın olmadığı ve turların yarı yoldan geri dönmek zorunda kaldıkları anlatılıyor. Mağaranın hemen altındaki nehir üzerindeki tahta köprünün yerine demir ya da beton bir köprüye acilen ihtiyaç olduğu dile getiriliyor. Mağarayı gezmek için gelen yerli ve yabancı turistlerin korkarak tahta köprüden geçtikleri ve yerel yöneticilerin bir an önce bu sorunların giderilmesini tur acenteleri tarafından dile getiriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle