Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 KÜLTÜR VE TURİZM Turizmle gelişen kitapla şenlenen ilçe: Kaş Cihan Demirci urası; Antiphellos yani B Kaş. Likya uygarlığından kalma izlerin, kalıntıların coğrafyası. İlk kez bundan 15 yıl önce görmüştüm Kaş’ı, o zamanlar daha da sakindi. Kaş, Antalya’nın Antalya’ya her anlamda en uzak ilçesi! Aradan geçen 15 yılda, açıkçası biraz da coğrafi nedenlerden ötürü kendini koruyabilen, ‘‘bozulma’’ anlamında asla bir Marmaris ve Bodrum olmayan Kaş’a sevgim 90’lı yıllarda artmaya başlamıştı. Fakat Kaş sevgimi asıl depreştiren, çok sevgili çizer dostumağabeyim Sunder Erdoğan’ın 1998’de İstanbul’u terk ederek yerinde bir kararla Kaş’a yerleşmesi oldu. Onun yerel ağızla ‘‘Gaş’lı’’ olmasından sonra, sayesinde tanıdığım konuklarından biri olarak Kaş’a her gidişim benim için ayrı bir keyif oluyor doğrusu. Şenlik 26 Eylül1 Ekim arasında Kaş’a yazarçizer, kitap ve kültür taşıdı. Şenliğin bu yılki yıldızı olağanüstü bir enerjiyle söyleşi ve imza günü koşturmacası yapan Server Tanilli idi. Şenliğe katılan diğer yazarçizerler: Muzaffer İlhan Erdost, Erol Manisalı, Emine Karakitapoğlu, Mustafa Sönmez, Tekin Gönenç, Yalçın Küçük, Arslan Bulut, Sinan Anadol, Ahmet Önel, Birnur Şener, Fatih Polat, Gülsüm Cengiz, Ferit Avcı, Sunder Erdoğan, Cevat Özer, Ali Selen, Ümit Öğmel ve Ülkü Ovat’tı. Bu şenliğin en önemli özelliklerinden biri, şenliğin tamamen imece usulü gerçekleşmesi. Belediye sadece söyleşilerin yapıldığı sevgili Yusuf Yavuz’un önderliğinde 2001’den itibaren bir ‘‘Kitap Şenliği’’ başladı bu turizmin bu güzel ama ürkek beldesinde. Pasta ustası Yusuf Yavuz, bir müthiş adam. Kaş’a gelen turistlerin yolunun mutlaka düştüğü, Kaş’ın en güzel ürünlerinin üretildiği Çobanoğlu Pastanesi’nin ustası ama Yusuf kardeşimizin ustalığı tatlı, tuzlu, pasta, kurabiye, poğaça, simitle sınırlı değil. Pastanenin mutfağından çıktığı anda, önlüğünü orada bırakıp, yazanokuyanüreten bir edebiyat ve fikir adamı oluyor sevgili Yusuf Yavuz. Kaş, onun ve ona destek olan bir avuç Kaş gönüllüsünün sayesinde bu kitap şenliğini yaşıyor beş yıldır. Bu yıl 5. kez düzenlenen Kaş Kitap Şenliği’nin yazarçizer ADIM ADIM İSTANBUL EYÜP SULTAN azreti Muhammet’in en yakınlarından biri olan Eyüp SulH tan Hazretleri 7. yüzyılda Arapların Bizans’a yaptıkları akınlar sırasında Konstantinepolis surları önünde vefat etmiş ve bugün türbesinin bulunduğu yerde, bir su kaynağının yanı başına defnedilmiştir. Yüzyıllar içinde, Eyüp Hazretleri’nin mezarı Bizanslılar için sur dışındaki ziyaret edilen kutsal yerlerden biri haline dönüşmüş, su kaynağı kutsallaştırılmıştır. Ancak yine tarihi kaynaklardan anlaşıldığına göre, geçen zaman içinde sahabenin kabri toprak altında kalmış, Bizans’ın son zamanlarında da tamamen ortadan kaybolmuştur. İstanbul’un fethinden hemen sonra Fatih Sultan Mehmet’in emriyle yapılan araştırmalar sonucunda Eyüp Sultan Hazretleri’nin mezarı bulunmuş, tez türbe ve cami inşa edilerek burasının kutsal bir mekana, bir hac yerine dönüşmesine neden olmuştur. İstanbul’un seçkin mutaassıp aileleri, Eyüp Hazretlerine yakın olmak arzusuyla burada defnettirmişlerdir ebediyete gö Turgay Tuna multihobby?atiktuk.com çen yakınlarını. Geçen yüzyıllar içinde cami ve türbeyi çevreleyen mezarlıklar, daha yukarıya Pierre Loti kahvesinin bulunduğu noktaya kadar ulaşmıştır. İnsanlar yıllardan beri bu tarihi mezar taşlarının arasından geçerek, yukarıda ünlü kahvenin bulunduğu yerden Haliç’in panoramik manzarasını seyrederler. Servi, çınar, meşe ağaçlarının altında huşu içinde yatanların kabir taşları arasında tepeye sık sık çıkmış olanlardan biri de, Türk dostu, Fransız yazar Pierre Loti’dir. Kısa bir dönem, Arif Bey takma adıyla Eyüp’teki eski ahşap konakta oturan ünlü romancı, sabah saatlerinde evinden çıkar, İstanbul’un en eski kahvelerinden biri olan, sonradan kendi adının alacak olan kahveye ağır ağır çıkarmış. Burada bir masaya geçer, nargilesini ve orta şekerli kahvesini söyler, Haliç’in güzel manzarasını seyredip, ebediyete göçüp gitmiş büyük aşkı, güzeller güzeli Hatice (öteki adıyla Aziyade) Hanım’ı düşünür ve bir zamanlar Avrupa’da ‘‘en çok satanlar’’ arasında yer alacak olan Aziyade adlı ünlü romanını yazarmış. Eyüp dendiği zaman akla gelen en önemli şeylerden biri de bu semtte imal