02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İSTANBUL 23 döndüğünde yakaladığı balıkların bir bölümü teknenin önünde pişirir, bir şişe de rakı açıp arkadaşlarıyla yer içermiş. Daha sonra ‘‘Ben bu balığı tutuyorum, rakıyı da içiyorum, etrafıma insanlar da geliyor, bari ben bunun maliyetini çıkarayım’’ demiş ve teknede balık çorbası yapıp satmaya başlamış. Gördüğü rağbet üzerine de 1938 yılında ilk meyhanesini açmış. Kör Agop, Türk, Ermeni, Rum mutfağının seçkin mezeleri ve balıklarıyla müşterilerine hizmet veriyor. Sıcak pilaki, topik, balık çorbası ve buğulamalar, Kör Agop’u bugünlere getiren lezzetler. Agop’un meşhur balık çorbasını şöyle tarif ediyor: ‘‘Balık çorbası, iskorpit, lipsos veya kırlangıç balığından yapılır. Balığın en az iki gün dinlenmiş olması gerekmektedir. Üç farklı kapta pişer ve sonra bir kapta birleştirilir. Yemek yedikten sonra ne kadar alkol alınırsa alınsın balık çorbası içtikten sonra insan rahatlar’’. Mezeleriyle de ünlü olan Kör Agop’un en lezzetli mezesi topik. Bir Ermeni mezesi olan topik; tahin, patates, nohut, kuş üzümü, şam fıstığı ve soğanın karışımından oluşuyor. Kör Agop 1886’de kapitülasyonlar döneminde yapılmış ve Fransızların gümrük binası olarak kullandığı bir mekanda hizmet veriyor. ‘‘Meyhane dediğin yüksek tavanlı olacak, gamı kederi atacak, rahatlatacak’’ anlayışıyla burası tercih edilmiş. Restorana uğramalısınız. Mekanın sahibi Recep Fişek ‘‘Balıkta iddialıyız. Balığı çok kişiye öğrettik. Balıkla yatar balıkla kalkarız. Kiremitte balığımız, özellikle de kalamarımız meşhurdur. Türkiye’de kalamarın bu şekilde yenilmesinde biz öncüyüz. Bütün kalkanımız da lezzetlidir’’ diyor. Çapari, salaş, görüntüsü ve balıkçı ağlarından oluşan dekorasyonuyla dikkat çekiyor. Fiyatlar balığın türüne göre değişiyor. Agop’un vasiyeti Kör Agop vasiyetiyle de ünlü: ‘‘Öldüğümde mezarıma rakı dökün’’ diye vasiyet eden Kör Agop İnciyan’ın bu isteği, oğlu Hayko ve gelini tarafından mezarının başında fasıl eşliğinde verilen bir yemeğin ardından yerine getirilmiş. Kumkapı’da Kör Agop ile başlayan meyhane kültürü bugün kırka yakın meyhaneyle gelişimini sürdürüyor. Türk, Rum, Ermeni yemeklerinin nefis mezelerle buluştuğu modern meyhaneler misafirlerini bekliyor ve müşterilerine güzel bir gece geçireceklerine garanti veriyor. 66 yıllık Kör Agop Kumkapı’nın en eski balık restoranı olan Kör Agop, 1938 yılında Agop İnciyan tarafından kurulmuş. Kuruluş hikayesi ise şöyle: Geçimini balıkçılıkla sağlayan Kör Agop, balıktan Balık çorbası Restoran sorumlusu Bekir Kabaksız, Kör MUTFAK KÜLTÜRÜ Isparta’nın düğün tatlısı sparta mutfağı, eşsiz coğrafyasından ötürü zengin bir yemek kültürüne I sahip. Verimli topraklarında yetişen sebze ve meyveleri, gölünde avlanan balıklarıyla Isparta’da sofralar daima zengin. Isparta’da yemekler, baca denilen kerpiçten yapılmış küre ocağında, ekmekler ise tandırda pişiriliyor. Kırsal kesimde aşlık, bulgur, erişte, tarhana yapımında imece usulü yaygın olup pekmez, reçel, salça yapımı ve etlik kesimi bağbozumu yaz sonrasının temel uğraşlarını oluşturuyor. Fasulye, ‘‘garnı gara’’ denilen börülce, patlıcan, biber, pekmez, üzüm şırası, tel helvası, ayran ve bulgurla yapılan çeşitli çorbalar, pilavlar Isparta mutfağının vazgeçilmez yiyecekleridir. Isparta da ekmeğin, bezdirme, yufka, sade, peynirli pide, tahinli ekmek (nokul) ve haşhaşlı pide gibi türleri vardır. Isparta’da tatlılar ve böreklerin yeri bir başkadır. Düğünlerde, nişanlarda yapılan tatlılar, börekler, açmalar çeşit çeşittir. İki gün iki gece, düğüne gelen misafirlere yemekler hazırlanır, birbirinden lezzetli tatlılar yapılır. Bunların başında; su böreği, şampir, samsa, et böreği, haşgeşli koşma, kalburbasma gelir. SAMSA Un, su ve az miktarda tuzla hamur yoğrulur. İnce açılan yufka sıcak saca yazılıp hemen kaldırılır. Sonra ıslak bir bezin arkasında biriktirilir. Tüm yufkalar dört parmak kalınlığında kesilir. Kesilen her yufka kurumaması için naylon poşete koyulur. Pişme sırasında dökülen parçalar iyice pembeleşene dek bir kez daha saca yazılır. Sonra üzüm pekmezi ve ezilmiş ceviz ile iyice karıştırılır. Bu karışım kesilmiş yufkaların bir kenara yerleştirilerek yufkalar muska şeklinde katlanır. Katlanan yufkanın uç kısmı nişastalı suya batırılıp yapıştırılır. Kalın bir şiş yardımıyla gövdede üç delik açılır. Hazırlanan Samsalar bir bez üzerine kurumaya bırakılır. Sonra kızgın yağda kızartılır ve soğuk pekmeze atılır, biraz bekledikten sonra servis edilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle