Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 müzde ulusal kahraman sayılan, faşist İtalyan birliklerine karşı direnişi örgütleyen Ömer elMuhtar’ın bölgesi ElBeyda ve olağanüstü Vadi elKuf bulunur. Bu bölge içinde Slonta’da gizemi hala tam olarak çözülemeyen bir kült tapınağı yer alır. Zamanınız az ise o zaman bizim Efes ile yarışan Leptis Magna ile yetineceksiniz. Otobüsle Trablusgarp’ın doğusundaki Leptis Magna’ya gidiyoruz. İstanbul’u yakıp yıkan, cezalandıran, sonra da yeniden inşa eden Roma İmparatoru Septimus Severus’un doğum yeri olan Leptis Magna bir zamanlar Afrika’nın en büyük Roma kenti. Kalıntılar oldukça iyi korunmuş, restorasyonu hala sürüyor. Oldukça geniş bir alana yayılan ören yerine 203 yılında yapılan, imparatoru ailesi ile birlikte sergileyen görkemli Septimus Severus Kemeri’nden giriliyor. Hadrian hamamları, Anıtsal Çeşme, Büyük Sütunlu Cadde, Medusa başları, su perileri başları ile ünlü devasa Severus Forumu, 92 metreye 40 metre boyutundaki son derece etkileyici muazzam bazilika, eski forum, liman, Roma kentlerinde görülmeyen tarzdaki çarşı, muhteşem tiyatro, sirk kalıntıları ile 16 bin kişilik son derece iyi durumdaki anfitiyatro ve dev sahneleri içeren mozaikleri ve freskoları ile ünlü Av AFRİKA cı Hamamları, ayrıca çok mükemmel bir yerel müze. Mükemmel mermerler, granit sütunlar herkesi büyülüyor. 17. yüzyıl sonunda yerel kültürel mirasa zerre kadar saygı duymayan Fransızlar Leptis Magna’daki yüzlerce granit ve mermer parçayı Fransa’ya taşıdı. Bunlar Versailles’ın ve St. Germain desPres’nin yapımında kullanıldı. Mozaik cenneti Libya mozaik severler için bir cennet. Haklı olarak Hatay’daki Mozaik Müzesi ile Kariye ya da Ayasofya mozaikleriyle ya da dünyaya yeni tanıttığımız Zeugma mozaikleriyle övünüyoruz. Ancak mozaik denince Akdeniz’i, özellikle de Afrika’nın Akdeniz kıyılarını unutmamak gerek. Tunus’un muhteşem mozaikleri kısmen bilinirken, Libya’nınkiler yeni yeni tanınıyor. Libya Sabratha, Leptis Manga, Tulmeyse, Cyrene, Apollonia ören yerleri ve müzeleri başta olmak üzere Kasır Libya, Trablusgarp Cemahiriye Müzesi, Silin Villası gibi yerlerde binlerce mozaiğe sahip. En güzel mozaiklerden bazıları Cemahiriye Müzesi’nin 9 numaralı galerisinde yer alıyor. Henüz resmen gezginlere açılmayan, özel izinle girilen Villa Silin ise çok sayıda erken Doğu Roma mozaiğinin bir arada bulunduğu bir bina. Hemen deniz kıyısında yer alan ve dalgalarla yalanan bu zengin konağının tüm oda, hamam ve bahçe zemini olağanüstü güzellikteki mozaikler ile kaplı. Mozaiklerin, özellikle geometrik olanlarının ta sarımları muhteşem. Leptis Magna Sirki’ne ilişkin bir büyük mozaik pano konusu itibariyle dünyada eşsiz. Libyalılar ‘‘Silin Villası gibi daha restore ederek sunacağımız yüze yakın villa var’’ diyorlar. Büyük koleksiyon Mozaik bezeme, Libya’da Helenistik dönemden itibaren kullanılmış, Hadrianus ve Septimus Severus dönemlerinde iyice yaygınlaşmış. Doğal taş kullanılarak gerçekleştirilen bu örtü mozaiklerinde Nil Nehri hayvanlarına ve bitkilerine, av sahnelerine, mitoloji konularına, mitolojik varlıklara, Orfeus’a, Dionisos’a yer verilmiş. Erken Hıristiyanlık ve Bizans dönemi mozaiklerinde Hıristiyanlık simgeleri ile pagan simgeler ve söylenceler birlikte kullanılmış. Deniz kıyısından biraz içerde bulunan kasır, Libya’da bir kilisede bulunan İustinianus dönemi mozaikleri ise son derece ilginç. 50 panodan oluşan mozaik koleksiyon bugün ayrı bir yerde sergileniyor. Bu 50 pano içinde bazı nehirler arasında Dicle ve Fırat’a da yer verilmiş. Çölün incisi Gıdamis Ama bizim esas hedefimiz Gıdamis. Bunun için Libya’nın en önemli tarihi ve doğal güzelliğini yansıtan ve özgün Ber