28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22 AĞUSTOS 2008 CUMA spor NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN C 19 5 bin metre yarıfinalinde Alemitu Bekele ile birlikte dereceye giren atletimiz finale kaldı Elvan madalya peşinde Mine KASAPOĞLU PEKİN Pekin 2008’de atletizmde bayanlar 5 bin metrede Türkiye’yi temsil eden Elvan Abeylegesse ile Alemitu Bekele Degfa, elemeleri geçerek finalde yarışmaya hak kazandılar. Kuş Yuvası olarak adlandırılan 90 bin kişi kapasiteli Ulusal Stat’ta, tamamıyla dolu tribünler önünde gerçekleştirilen atletizm yarışmalarının 5. gün akşam bölümünde 2 seri halinde toplam 32 atletin katılımıyla bayanlar 5 bin metre elemeleri yapıldı. İlk seride koşan Alemitu Bekele Degfa, 15.10.92’lik derecesiyle serisinde 3., genel klasmanda 10., 2. seride koşan Elvan Abeylegesse de 14.58.79’luk derecesiyle serisinde ve genel sıralamada da 5. olarak finalde yarışma hakkını elde ettiler. Bu dalda elemelerde en iyi dereceyi, 14.56.32 ile Etiyopyalı atlet Meseret Defar yaptı. Etiyopya asıllı Türk sporcular Elvan Abeylegesse ve Alemitu Bekele Degfa’nın da yer alacağı bayanlar 5 bin metre finali 22 Ağustos Cuma günü TSİ 15.40’da yapılacak. Kolay mı F.Bahçeli Olmak limatı reddeden Halit Abi’ye “bir işçi için bakanla bu kadar ters düşülür mü” nasihatlarına kulak bile vermemiş, kendisini tehdit eden bakana yasaları göstermiş. Halit Abi otoriter, illkeli, yasalardan ve her zaman hukuktan yana olan kimliği ve kişiliği ile günümüzde çok az kalan örneklerinden birisidir. Ona boşuna ‘Kürt Halit’ dememişler. Tekel dünyasında başından geçen ilginç olaylardan birisini de Cibali Sigara Fabrikası’ndan sonra gittiği Maltepe Ambalaj Fabrikası’nda yaşamış. Fabrikadaki mescitte işçilerin dini inaçlarını öne sürerek işten kaytarmalarını görüp mescitte geçen saatler kadar mesaiyi kesince sendikacılarla kapışmış. Sonunda mesciti kapatmış. Milli Gazete tarafından ‘Zındık Müdür’ ilan edilmiş. Bunlar Deringör için çok basit olaylar. Kitabı okuyunca bana hak vereceksiniz. Halit Abi 1963’ün son aylarında katıldığı Cumhuriyet ailesinde bugün de yazmaya devam ediyor. O Fenerbahçe için her şeyi, inandığı ve gördüğü her şeyi yazan bir Fenerbahçeli yazar olmasına karşın tarafsızlığını her zaman sürdürmüştür. Geçenlerde Fenerbahçe Divan Kurulu’nda yaptığı konuşmada açıkladı: “Bu kürsüde bugüne kadar çok ciddi eleştiriler yaptım. Beğenenler de oldu beğenmeyenler de. Ama ben Fenerbahçe’de birtakım eleştirileri cesaretle dile getirdim. En ağır dille yaptığım konuşmaları tepki göstermeden dinleyen Aziz Yıldırım Başkan’a ve Yönetim Kurulu’na, yıllarca sözcülüğünü yaptığım arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bundan böyle mikrofona çıkmayacağım. Fenerbahçe bir Cumhuriyettir ve sarı lacivert bayrak hiç elimden düşmeyecektir.” Halit Deringör Fenerbahçe’nin yaşayan simgesidir. O bugün efsaneler takımı Fenerbahçe’nin yaşayan son neferinden birisidir. ‘Kolay mı Fenerbahçeli Olmak’ o efsanenin aynası, 237 sayfasının her biri tarih, her biri macera, her bir sayfası adamlığın insanlığın ve sportmenliğin fotokopisidir. Elbette sporun, sporculuğun ve insanlığın kavgasını verirsen; ‘Kolay mı Fenerbahçeli Olmak’ sevgili Halit Ağabey... (Gürer Yayınları 0212/ 515 49 47) ayucelman?cumhuriyet.com.tr ‘BAHRİ ALTIN İÇİN VURACAK’ ekvando Federasyonu Başkanı Metin Şahin, olimpiyat ikincisi tekvandocu Bahri Tanrıkulu’nun ilk maçında 4 dünya ve 2 olimpiyat şampiyonluğuna sahip ABD’li Steven Lopez, Servet Tazegül’ün de son dünya şampiyonu Kübalı Gessler Viera ile eşleşmesini erken final olarak değerlendirdi. Şahin, “Şampiyonluk istiyorsanız birinci turda da yenmeyi bileceksiniz. Biz çocuklarımıza güveniyoruz. Dünyada yenilmeyecek sporcu yoktur” dedi. Şahin, “Sporda zorlanmadan şampiyonluk olmaz. Biz çocuklarımıza güveniyoruz. Servet de, Bahri de, diğerleri de hazır. Bu çocuklar kendilerini geçmişte ispat etmiş kuvvetli sporcular, karşıdakiler de öyle. Amaç hedefe giden yolda birincilik için çarpışmak. Birinci ya da ikinci turda gelmiş fark etmez. Eğer şampiyon olmak istiyorsanız birinci turda da yenmeyi bileceksiniz” dedi. Olimpiyatlara katılmanın sporcular ve Türk milleti için en büyük şeref olduğunu kaydeden Şahin, “Çocuklarımız moral düzeyleri yüksek olduğunda yapamayacakları bir şey yok. Buraya gelen ülkeler çok çalışıp geliyor, biz de çok çalıştık. İyi netice çıkacağını umuyorum. Her zaman kura iyi olmayabilir, bunun tartışması gereksiz. Bahri dünya şampiyonu, karşısındaki 4 kez dünya şampiyonu. Atina’da finalde karşılaştılar. Ancak Bahri’nin eli sakattı. Ben Bahri’ye güveniyorum. Çok iyi netice çıkarabilir. Eğer gününde olursa Lopez’i yenebilir. Dünyada yenilmeyecek sporcu yoktur. Servet de kuvvetli bir kura çekti ve şu anda çok iyi durumda” ifadelerini kullandı. T Elvan Abeylegesse ile Alemitu Bekele Degfa, elemeleri geçerek finalde yarışmaya hak kazandılar. ODABAŞI VE SEZAR ELENDİ Serbest güreşte mindere çıkan Türk ulusal takımı sporcuları Tevfik Odabaşı ve Sezar Akgül turnuvaya veda etti. Tevfik Odabaşı ilk turda 55 kiloda Sezar Akgül ise repesajdaki 2. müsabakasında Özbek rakibine yenilerek elendi. 60 kiloda mücadele eden Avrupa şampiyonu Tevfik Odabaşı, ilk turda Makedon Muzad Ramazanov’a 21 yenildi. Müsabakanın ilk periyotunda çok rahat bir güreş çıkaran Odabaşı, rakibine 2 kez tekkol atarak arka arkaya puanlar aldı. 1 dakika 25 saniyede skoru 70’a getiren Odabaşı, bu periyodu teknik üstünlükle kazandı. 2. periyotta bir türlü oyuna girmeyen Odabaşı, verdiği 2 puanla periyodu 20 yitirdi. Son periyotta oldukça stresli görünen ve gözü sürekli skor tabelasında olan Odabaşı, müsabakanın tamamlanmasına 5 saniye kala yaptığı atakla rakibini bastırmak istedi. Ancak kendi oyunuyla altta kalan ve çırpmayla 2 puan veren Odabaşı, bu periyodu da 20 yitirince müsabakadan 21 yenik ayrıldı. Sezar Akgül ise 2. repesaj müsabakasında Özbek Dilshod Mansurov karşısında hiçbir varlık gösteremedi. Çok rahat bir karşılaşma çıkaran Özbek güreşçi, 40 ve 40’lık periyot skorlarıyla Akgül’ü 20 yendi. Akgül, böylece oyunlara veda etti. Masa tenisinde Türkiye’yi temsil eden Çin asıllı Türk sporcu Cem Zeng, 1. turda karşılaştığı Sırp rakibi Alexander Karakaseviç’e 41 yenilerek elendi. Atletizmde bayanlar uzun atlamada Türk sporcu Karin Melis Mey, seçmelerde elenerek oyunlara veda eden diğer bir isim oldu. MADALYA TABLOSU ÜLKELER 1ÇİN 2ABD 3İNGİLTERE 49TÜRKİYE Altın Gümüş Bronz Toplam 43 14 26 9 2 19 27 8 1 76 79 33 3 26 16 rtaköy’de oturan dedeme gideceğim bahanesi ile Şeref Stadı’na koşup kapıdaki görevliyi aşıp içeri girme yollarını keşfettiğim çocukluk yaşlarımda Cihat, Murat, Ahmet ile başlayıp, Fikret, Erol, Suphi, Lefter, Halit ile biten takımın sevdalısıydım. Yıkık Çırağan Sarayı’nın betonlaşmış toprak zemininde kıyasıya birbirine giren futbolculara sempatim, kalenin bir direğinden ötekine uçarak atlayıp goller çıkaran sarı forması ile ‘kanaryaları’ andıran Cihat Arman ile Fenebahçe hayranlığım, gençlik yıllarımda özbenliğime adeta yapıştı. Derken spor yazarlığım ve Cumhuriyet’e transfer oluşumun 8. yılında futbolunu izlediğim, teknik direktör olarak Fenerbahçe’yi şampiyon yapan Halit Deringör’ün Cumhuriyet’te futbol yazıları yazmaya başlaması ile aynı serviste ve aynı sayfada tam 45 yılım birlikte geçti. Birçok hikâyesini, anılarını dinledim Halit Ağabeyin. Ama ‘Kolay mı Fenerbahçeli Olmak’ adlı son kitabından bilmediğim birçok anısını öğrendim. 1942 savaş yıllarında sıkıyönetim döneminde nezarethanede kalmış, maçlarda kendisine faul yapanlara karşılık vermiş, yani ne lafın altında kalmış ne tekmelerin. Sert bir futbolcu olduğunu çok yakından tanımıştım Halit Abi’nin. Baba Hakkı ile Beşiktaş maçında nasıl birbirlerine girdiğini anlatmıştı. Olağan yaşamı sever, sürprizlerden hoşlanmayan bir yapıya sahip Deringör’ün kitabında masör hikâyesine çok güldüm. Ankara’da Beşiktaş ile Başbakanlık Kupası maçına çıkmadan önce takım arkadaşlarının ısrarı ile masaj yaptırmış Halit Abi. G.Saraylı masör Danyal öyle bir masaj çekmiş ki, Deringör’ün maçta yürüyecek hali kalmamış, maçı da kupayı da o nedenle kaybetmişler. O günden bugüne masaj yaptırmamış. Halit Abi 1922’de Bingöl’in Kiğı ilçesinde doğmuş. 15 yaşında daha ortaokul öğrencisiyken Fenerbahçe genç takımına girmiş. Kitabında futbol yaşantısı, antrenörlük, teknik direktörlük ve şampiyonluk günleri, Tütüncülük Yüksekokulu’ndan mezun olduktan sonra tütün eksperliğinden sigara fabrikaları müdürlüğüne dek uzanan yaşamında, bakanlarla, yozlaşmış birtakım sendikacılarla giriştiği mücadeleyi de yazmış. Bakan’ın bir işçiyi çıkarması için verdiği ta O
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle