23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Nr. 30/ 2008 25 JULI 2008 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADI (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Ordu Hedef... AKP iktidara geçtiği zaman medya sermayesinin yüzde 19’u bu kesimin elindeydi, bugün yüzde 40’ı aşan medya sermayesi iktidara yakın ellerdedir; dışa bağımlıdır. Bu kesim Ergenekon soruşturması vesilesiyle askere karşı ölçüsüz ve endazesiz bir kampanyayı yürütüyor. İş o noktaya erişmiştir ki gelişmenin vahametini idrak eden Başbakan Erdoğan bile “Silahlı Kuvvetlerimize karşı hukuk dışı bir eylemin içinde olmayı Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir vatandaşı kabullenmez” diye bir açıklama yapmak zorunda kalmıştır. ? Peki, önümüzdeki günlerde durum değişecek midir? Sanmıyoruz... İstanbul Başsavcısı, Ergenekon soruşturmasında medyanın olumsuz işlevini açıkça dile getirmiş, bu alanda “bilgi kirlenmesi”nden söz açmıştı. Açıklama hiçbir işe yaramadı. Gerek Başbakan’ın, gerek Genelkurmay’ın Ordu’ya yönelik asılsız yayınlar karşısındaki açıklamaları ve tutumları da bir sonuç vermeyecektir. Çünkü Ordu artık hedeftir. Bu siyaseti benimseyen iç ve dış güçler, Ordu’yu neden hedef haline getirmişlerdir? ? Asker, Türkiye’nin tarihinde, Osmanlı İmparatorluğu’ndan bu yana çok önemli işlevleri tarihe yazan bir kurum niteliğindedir. Padişah İkinci Mahmut’tan beri çağa ayak uydurmaya çalışan Osmanlı’da Ordu’nun fonksiyonu ilginçtir. 31 Mart vakasından sonra askerin laik Cumhuriyetin kuruluşunda da rol alması bir rastlantı değil, tarihsel koşulların ürünüdür. Bugünkü Türk Ordusu anayasal görevini yerine getiriyor; laikliğin hem de bölünmezliğin teminatıdır. Cumhuriyet Türkiyesi’nde yaşanan askeri müdahalelerde sorumluluğu yalnız askere yüklemek de bilimselliğe aykırı bir siyasal davranıştır. Yapılan tüm anketlerde halkın en güvendiği kurumun yüzde 80’i aşan bir oranla Ordu olduğu dikkate alınırsa, üzerinde düşünülmesi gereken bir gerçek var demektir. ? Son yıllarda, özellikle Ortadoğu’da hayata geçirilen bir savaş türü keşfedildi. Buna ‘asimetrik savaş’ adı veriliyor. Türkiye de bu tür savaş tehdidi altındadır; özellikle İsrail, Arap ve Afgan coğrafyalarında geçerli olan savaş yöntemleri dikkate değer... Eski düşünürler “Savaş politikanın başka araçlarla devamıdır” demişlerdi ki doğrudur. Türk Ordusu ülkenin bölünmezliğine karşı siyasal bir tehdit oluşturan asimetrik savaşta teröre baskın çıkmıştır. Dünya en başta Amerika bunu biliyor. ? Türk Ordusu, Mehmetçik felsefesini ileri teknolojiyle birlikte sürdürebilen tek askeri güç olarak Ortadoğu’da büyük bir ağırlık oluşturuyor; laik Cumhuriyetin bekasını güvenceye bağlıyor. Dışardaki ve içerdeki hasım güçler bu gerçeğin farkındadırlar. Türk Ordusu’nun hedef tahtası haline getirilmesinin temelinde bu gerekçe yatıyor. Asker parçalandığı ya da yıkıldığı zaman, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin sonu gelmiş olacaktır. ? Yalnız laikdemokratik Türkiye’nin savunulmasında değil, Cumhuriyet devletinin korunmasında da Ordu’nun işlevi bugün çok büyük... Laik asker Türkiye’de bugün demokrasinin vazgeçilmez kurumlarından birisini oluşturuyor... Devamı 18. Sayfada C Danıştay katili Alparslan Arslan’ın babası İdris Arslan, oğlunun eylemlerini türban için yaptığını söyledi ‘Ergenekon’la ilgisi yok’ ‘O FOTOĞRAFTAKİ ALPARSLAN ARSLAN DEĞİL’ ‘SİNİRLENECEĞİNE BİR MUM DA SEN YAK’ İdris Arslan, gazetemize yönelik bombalama eylemleri ile Danıştay saldırısının “Ergenekon çetesi ile uzaktan yakından bağlantısının” olmadığını belirtti. NTV’ye konuşan Arslan, “Oğlum manevi değerlerimize dil uzatanları cezalandırmıştır” dedi. Arslan, Veli Küçük ile Alparslan Arslan’ın yan yana fotoraflarının olduğu iddialarına da “Oğlumu benden daha iyi tanıyan olamaz, o fotoğraftaki Alparslan Arslan değil” diye konuştu. Oğlunun saldırı öncesi türban konusundaki tepkisini sık sık dile getirdiğini ifade eden Arslan, “Türban kararını verenlerin cezalandırılması gerektiğini söylüyordu. Ben de ‘Sinirleneceğine bir mum da sen yak oğlum’ dedim” diye konuştu. Ergenekon savcısı Öz, Danıştay’la bağlantıyı sanıklardan Osman Yıldırım’ın “Bombaları Veli Küçük’ten aldık” iddiasına dayandırmıştı. Alparslan Arslan da “Yıldırım’ın Öz tarafından yönlendirildiğini” ileri sürmüştü. Haberi 4. Sayfada Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Atakoğlu ABD’de 1 numara Dünyaca ünlü Türk piyanist ve besteci Fahir Atakoğlu’nun ‘İstanbul in Blue’ adlı albümü Amerika Caz Radyoları Listesi’nin ‘Dünya Müziği’ dalında 1. sıraya yükseldi. Amerika’da önemli bir referans olarak kabul gören ‘Amerika Caz Radyoları Listesi’, haftalık olarak radyolarda en çok çalınan ve en çok istek alan albümlerin sıralamasından oluşuyor. Haberi 18. Sayfada ODTÜ öğrencileri ve ODTÜ Mezunları Derneği, AKP’li Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, yerleşke içindeki binaların bazılarının kaçak olduğu gerekçesiyle ODTÜ’ye kestiği rekor cezayı protesto etti. Yüzlerce ODTÜ’lü adına yapılan açıklamada “Anakent Belediyesi ODTÜ arazisinden pay istemekte, mevzubahis arazi piyasalara teslim edilip bir rant noktası haline getirilmek istenmektedir” denildi. Haberi 18. Sayfada ODTÜ tek yürek Gökçek’e yardım kartı Müzekart gelirleri Ankara’ya Türkiye’deki müze ve ören yerlerini 20 YTL karşılığında yıl boyunca sınırsız gezme hakkı sağlayan Müzekart gelirlerinden tüm yerel yönetimler yararlanamayacak. Yurttaşlar eğer kartını internet üzerinden alırsa, hiç Ankara’ya uğramadan diğer illerdeki müzeleri gezse bile gelirin belediye payı Ankara Anakent Belediyesi’ne aktarılacak. Haberi 18. Sayfada Haremselamlık kamplar Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Anakent Belediyesi tarafından öğrencilerin gönderildiği yaz kamplarında “haremselamlık” uygulamalar dikkat çekiyor. 21 Haziran26 Temmuz’da erkekler , 26 Temmuz23 Ağustos’ta da kızlar birer haftalık devreler halinde kamptan yararlanabiliyor. Efe Can BELGE’nin haberi 18. Sayfada Sırp kasabı hesap verecek Bosna iç savaşında Müslümanlara kan kusturan Sırpların lideri Radovan Karaciç, Sırbistan’da yakalandı. Başta 8 bin Boşnak’ın öldürüldüğü Srebreniça katliamı olmak üzere on binlerce sivilin katlinden sorumlu tutulan ve 13 yıldır “aranan” Karaciç’e yöneltilen suçlamalar arasında; “soykırım yapmak”, “soykırıma suç ortaklığı yapmak”, “zorla göç ettirme” ve “insanlık dışı fiilleri işleme” bulunuyor. Haberi 10. Sayfada Türk ekonomisi serbest düşüşte Türk ekonomisinin adeta duvara doğru koştuğu, ağır bir krizin elinin kulağında olduğu iddia edildi. Almanca konuşulan dünyanın en etkili haftalık haber dergisi “Wirtschaftswoche”nin yeni sayısındaki “Türk ekonomisi serbest düşüşte” başlıklı haberde, özellikle tüketicinin ağır sorunlar yaşadığına dikkat çekildi. Osman ÇUTSAY’ın haberi 9. Sayfada Usta oyuncu Suna Pekuysal’ı yitirdik Türk tiyatrosunun en önemli isimlerinden Suna Pekuysal, tedavi gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi Kliniği’nde yaşamını kaybetti. Kalça kemiğinin kırılmasının ardından girdiği ameliyat sonucu yoğun bakıma alınan sanatçı solunum cihazına bağlanmıştı. Kalbi duran Pekuysal, yapılan müdahalelerle tekrar yaşama döndürülmesine karşın Haberi 15. Sayfada hayatını kaybetti. Edebiyat dünyasından bir yıldız kaydı Kültür Servisi Yazar, eleştirmen, yayıncı 1927 doğumlu Fethi Naci (İsmail Naci Kalpakçıoğlu) uzun süredir savaştığı Alzheimer hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdi. Fethi Naci, Teşvikiye Camisi’nde kılınan ikindi namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Yükseköğrenimini İÜ İktisat Fakültesi’nde yapan (1949) Kalpakçıoğlu asistanlık sınavını kazandığı sırada 1951’de tutuklandı. Kısa bir süre Sultanahmet Cezaevi’nde kaldı. 1965’te Gerçek Yayınevi’ni kurdu. Cumhuriyet Kitap’ta uzun yıllar eleştiri yazıları yayımladı. Haberi 7. Sayfada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle