23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Nr. 29/ 2008 18 JULI 2008 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADI (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf ‘600 yıllık tarikatvari örgüt’ olduğu ileri sürülen Ergenekon’la Hizbullah, İBDAC, TİT ve bazı çete liderleri ilişkilendirildi. Danıştay ve Cumhuriyet’e saldırılar; Kışlalı, Hablemitoğlu ve bazı faili meçhul cinayetler ile Gazi olayları dosyada yer aldı İddianamede yok yok Yargıya Geçiş... Bir yılı aşkın bir süreden beri devam eden “Ergenekon” adıyla anılan soruşturmanın iddianamesi açıklandı. İddianame, adı üstünde bir iddiayı vurgular. Savcıya eskiden “müddeiumumi” denirdi; sözcük kamu adına iddiayı mahkemede temsil eden taraf anlamına geliyor. Savcı davada bir taraftır; ama kamudevlet adına hareket ettiğinden, yasalara kılı kırk yararcasına bağlı kalmaktan öte, hukuksal duyarlığa da ters düşmekten sakınmalıdır. Ne yazık ki Ergenekon soruşturması bu duyarlığı hiçe saymış, toplumda tepkiler yaratmış, soru işaretlerinin doğmasına yol açmıştır. ? Medyada yayımlanan haberlere göre, bir yılı aşkın bir süredir hazırlanan iddianame yaklaşık 2500 sayfadır, 400 klasörlük ekleri vardır, 48’i tutuklu 85 şüpheliyi kapsamaktadır. Türkiye’de adalet kesiminin koşulları ve sorunları herkesin malumudur ve böyle bir davanın neredeyse ömür boyu süreceği aşikârdır. Ne var ki iş bu kadarla da kalmıyor. Soruşturma başladıktan bir yıl sonra tutuklanan emekli komutanlar için bir ek iddianame düzenleneceği yine haberler arasında yer almıştır. Eğer bu haber doğruysa bu durumda açıklanan 2500 sayfalık iddianame “Ergenekon soruşturması”nı bütünüyle kapsayacak nitelikte olamaz. Soruşturma yargısız infazlara yol açan bir gecikme içindeyken, eklenecek süreçle birlikte, davanın içinden çıkılamaz niteliğe dönüşme tehlikesi göz ardı edilemez. Herkesin bildiği gibi “gecikmiş adalet adaletsizliği içerir”. Siyasal arenada büyük tartışmalara yol açmış “Ergenekon soruşturması”nın iddianamesi, çok talihsiz boyutları daha açıklanırken içermektedir. ? Yukarıda “taraflardan kim haklı, kim haksız ya da iddianame doğru mu, değil mi” gibi bir tartışmaya girmedik. Zaten bu yazı yazılırken açıklanmamış bir iddianame için değer yargısı öne sürmek olanaksızdır. Yalnız bir yıldan beri ortaya çıkan somut koşullara bakarak tartışılamayacak gerçekler üzerinde durduk. “Ergenekon soruşturması”, ne yazık ki iktidar medyasının gayretkeşliğiyle, çeşitli sakıncaları içeren, hukuksal zeminden uzaklaşan bir ortamda yaşanmıştı. Bu miras, davayı da etkileyebilecek kadar dedikodu ve söylentiyi içermektedir. ? Dileğimiz gün ışığına çıkan iddianameyle, şaibeli bir soruşturmanın geride kalması ve adalete açılan yolda herkese güven verecek zeminin oluşturulmasıdır. C DARBE GÜNLÜKLERİ DOSYAYA KONULMADI İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Ergenekon soruşturması kapsamında, 48’i tutuklu, toplam 86 şüpheli hakkında, “silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs, hükümete karşı halkı isyana tahrik” suçlamalarıyla dava açıldığını belirtti. Engin, “darbe günlükleri” adı altında yayımlanan iddiaların ve 1 Temmuz 2008 tarihindeki operasyonun kapsam dışında kaldığını belirtti. KARARA BAĞLANMIŞ DAVALAR DA YER ALDI Mahkemenin Ergenekon’la ilişkisinin bulunmadığına yönelik kararına karşın Danıştay ve gazetemize saldırıların iddianamede yer alması bir ilk olarak kayıtlara geçti. Veli Küçük ve Doğu Perinçek’in “üst düzey yöneticiler” olduğu iddia edilirken örgütün hücre yapılanması şeklinde birden fazla lider tarafından yönetildiği, en az 20 departman ve yardımcı departmanlardan oluştuğu ileri sürüldü. Özellikle “Dilovası” ve “İsmet” kodlu gizli tanıkların faili meçhul cinayetler konusunda önemli bilgilere sahip oldukları Haberleri 18. Sayfada savunuldu. Başsavcı Engin. Liderlerin ‘siyasi el’ tartışması ‘Evet savcıyım’ Ergenekon soruşturmasında siyasi yönlendirme savlarına yanıt veren Erdoğan “Biz kendimize hiçbir vasıf tayin etmemişken, bize savcılık görevini sağ olsun yine onlar veriyorlar. Biz millet adına hak aramanın gayreti içerisindeyiz. Eğer bu anlamda savcılıksa, evet savcıyım” dedi. ‘Cinayeti Selçuk mu işledi?’ Baykal, iddianamenin Erdoğan’ın tezlerini yansıttığını söyledi. Baykal, “Danıştay cinayetini kim işledi bilelim. İlhan Selçuk, Mustafa Balbay, emekli generaller işlediyse ortaya koyun. Ortaya koyamazsanız, bulunduğunuz yerde bir dakika bile kalmayın” diye konuştu. Haberi 4. Sayfada PKK’yle çatışma Burası Alibeyköy Barajı Türkiye’nin megakenti İstanbul’un barajları yine alarm veriyor. Barajların doluluk oranları, büyük sıkıntının çekildiği geçen yılın bile altına düştü, Alibeyköy Barajı yine kurudu. İstanbul’a su sağlayacak Melen projesinden umduğunu bulamayan yetkililer de yurttaşlara “tasarrufa devam” çağrısı yapmayı sürdürüyor. Türkiye’nin batı kesimlerinde etkili olmaya başlayan sıcak hava dalgası, sıcaklıkları 5 8 derece daha yükseltecek. İç Anadolu ve Akdeniz, doğu kesimlerse çok sıcak geçirecek. Sıcak hava dalgasının batı bölgelerinden çekilmesiyle Marmara ve Ege’de hava serinleyecek. Haberi 7. Sayfada İSTANBUL’UN BARAJLARINDA 130 GÜNLÜK SU KALDI Şırnak’ta 22 terörist öldürüldü Operasyonlarını sürdüren güvenlik güçleri terör örgütüne bir darbe daha vurdu. Genelkurmay Başkanlığı, Şırnak’ın İncebel Dağları (Kato) bölgesinde 1114 Temmuz günleri arasında yürütülen operasyonlarda, aralarında üst düzey bir yöneticinin de olduğu 22 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Grubun eylem hazırlığında olduğu bildirildi. Haberi 11. Sayfada Spekülatör Soros ‘Böyle kriz görmedim’ Dolar milyarderi Soros, yıl boyunca süren küresel mali piyasalardaki sıkıntı karşısında yaşadığı şaşkınlığı “Hayatımda gördüğüm en ciddi mali kriz” şeklinde özetledi. Kredi krizinin sadece mali piyasalarda değil, ABD ekonomisinde artan bir etkisi olduğuna işaret eden Soros, “Gerçek ekonominin etkilenmeyeceği bir krizin olabileceğini düşünmek boş bir rüya” dedi. Haberi 6. Sayfada Alibeyköy Barajı tamamen kurudu. Daha önce su altında olan bölgelerde artık civar köylerin büyükbaş hayvanları otluyor. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ‘Demokrasiden, hukuktan ayrılmadım’ ATO Başkanı Sinan Aygün, hiçbir zaman darbelerin ve darbecilerin yanında olmadığını belirterek, “Demokrasiden, hukuktan ayrılmadım. Anayasal düzenin zedelenmeden sürdürülmesinin Türkiye için hayati önem taşıdığının bilincindeyim” dedi. Aygün, Türk yargısına sonuna kadar güvendiğini, suçlamalardan aklanacağından kuşku duymadığını da vurguladı.Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra serbest bırakılan Aygün, ATO’ya giderek, olağanüstü meclis toplantısına katıldı. Haberi 6. Sayfada Prof. Dr. Çetin Özek’i yitirdik İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi emekli öğretim üyelerinden Prof. Dr. Çetin Özek, yaşamını yitirdi. Ceza hukuku alanında Türkiye’de önemli isimlerin başında gelen Özek, 12 Mart cuntası tarafından tutuklanan aydınlar arasında yer aldı. Özek, 1992 yılında gazetemizin yönetim kurulu başkanlığını yapmıştı. Prof. Özek İÜ’de tören düzenlendi. Lavrov ile Fethullah Gülen’i konuştular AKP’nin, Fethullah Gülen cemaatiyle bağlantılı olan okulların kapatılmaması için Rusya Federasyonu’ndan yine ricacı olduğu ortaya çıktı. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un Ankara’ya yaptığı ziyaret sırasında Türk yetkililer konuyu gündeme taşıdı. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Babacan Rusya Federasyonu’ndaki okulların neden kapatıldığını sordu.Rus bakansa konuya siyasi açıdan bakmadıklarını, bunun Rusya’nın eğitim sistemiyle ilgili olduğunu söyledi. Haberi 10. Sayfada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle