23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

23 MAYIS 2008 CUMA spor C 19 Olimpiyatlara sporcu gönderdi, biniciliğe büyük önem verdi, kulüplerle yakın ilişki içerisinde oldu Spor Atatürk’ün emaneti Spor Servisi Ulusça Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyoruz. İsmi üstünde bir spor bayramı bu; Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe, spor dünyasına armağan ettiği bir ulusal bayram... Sporda ileri gitmiş birçok Batılı ülkenin gıpta ederek baktığı bir gün bugün. Peki Ulu Önder Atatürk, yaşantısı boyunca spora ne gözle bakıyordu? İsterseniz Cumhuriyet’in kültür hizmeti 80. yıl özel sayısındaki satırlara bir göz atalım: “Ulu Önder Atatürk’ün yaptıkları ve verdiği kararlar günümüz Türkiye’sine kılavuz olmuş, hayatının her kademesindeki çalışmaları Türk gençliğine ışık tutmuştur. Atatürk’ün spor merakı çocukluğunda arkadaşlarıyla sık sık güreşmesiyle başlasa da genç Türkiye’de spor çalışmalarına yön verdiği yadsınamaz. ‘Türk sosyal bünyesinde spor düzenlemekle vazifeli olanlar, Türk çocuklarının spor hayatını yüceltmeyi düşünürken sadece gösteriş için herhangi bir yarışmada kazanmak azmiyle spor yapamaz. Esas olan bütün yaşamla Türkler için beden eğitimi ve terbiyesini sağlamaktır’ sözü spora olan ilgisinin bir kanıtıdır. Türk sporunun iki büyük örgütünün; Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’yla Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin başında bulunan iki spor adamı İttifak Başkanı Ali Sami Yen ile Komite Genel Sekreteri ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin Türkiye Temsilcisi Selim Sırrı Tarcan bir araya gelip Türkiye’nin 1924 Paris Olimpiyat Oyunları’na katılmasının gerektiğine karar verdikleri zaman Türkiye Cumhuriyeti henüz ilk aylarını yaşıyordu. Olimpiyatlar, Atatürk’ün gözünde çok önemliydi. Berlin Olimpiyatları’nda altın madalya kazanan hafif sıklet güreşçimiz Yaşar Erkan’ın başarı haberinin yarattığı hava, yanındakilerden Cevat Abbas’a göre Atatürk için en sevinçli gecelerden biriydi. Atatürk’ün hipodroma gelerek at yarışlarını izlemesi ülkemizde yarışçılığın gelişmesine büyük katkılar sağladı. Türkiye’de atçılığı ve yarışçılığı teşvik amacıyla kurulan Yarış Islah Encümeni de Atatürk’ün büyük desteğini görmüştü. Bu encümenin ricası üzerine adına bir Gazi Koşusu’nun yapılmasına severek izin verdi (1926).” Ulu Önder Atatürk kürek sporuna önem veriyordu. ALTINORDU 2. LİG’DE TFF 3. Lig playoff final maçında Keçiörengücü’nü 10 yenen Altınordu, TFF 2. Lig’e yükseldi. Trabzon Hüseyin Avni Aker Stadı’nda yapılan ve hakem Süleyman Abay’ın yönettiği final karşılaşmasında Altınordu, Zafer Özden’in 5. dakikada attığı golle galip geldi. Altınordu, bu sonuçla TFF 2. Lig’e yükseldi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün takımı olarak anılan Altınordu’nun 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı arifesinde TFF 2. Lig vizesi alması anlamlı bir tesadüf oldu. ‘VATANİ BİR AMAÇ’ Sporun vatani bir amaç olduğu inancını Ulu Önder’in Çanakkale Savaşı sırasında yaşadığı bir olaydaki sözlerinden de çıkarabiliyoruz: Keşif görevine çıkan bir Türk askeri, yakaladığı İngiliz askerini gırtlağından tutup Mustafa Kemal Atatürk’ün karşısına getirir. Atatürk, İngiliz askerine memleketinden kalkıp buralara niçin geldiğini sorduğunda, ‘Spor için’ yanıtını alır. Mustafa Kemal Atatürk, ‘Bizim neferi nasıl buldun’ diye sorar. Esir asker, ‘Spor bilmiyor’ diye yanıtlar. Bunun üzerine Atatürk, ‘Bana ‘Spor nedir’ diye sorarlarsa vereceğim cevap şudur: Spor, vatan ve milletin yüksek menfaatlerine tecavüz edenleri gırtlağından yakalayıp memleket ve millet hadimlerinin huzuruna getirebilmek kabiliyeti maddiyesi ve maneviyesidir’ demiştir. 80. Yıl Ansiklopedisi’ndeki bu satırlar, Atatürk’ün spora olan ilgisini ortaya koyuyor. Ulu Önder’in kulüplere yaptığı ziyaretler ve izlediği maçlar da göz önünde bulundurulursa spora önemi verdiği ortaya çıkar. Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay hedeflerini açıkladı: Başarı ve centilmenlik Ali ABALI / Sevil ARINAN ANKARA Pekin Olimpiyatları‘na az bir zaman kala, Cumhuriyet’e özel demeç veren Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, sporcuların son durumunu anlattı. Atalay’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle: Yasa ile olimpiyat hazırlığı yapan tek ülkeyiz. Bu nedenle her yıl olimpiyat oyunlarını düzenleme konusunda TBMM’de görüş alış verişi yapılıyor. Olimpiyat oyunlarını düzenleme konusu ile ilgili bilgi verir misiniz? Mehmet Atalay: TBMM KİT Komisyonu’nda olimpiyatlarla ilgili görüşmelerde bulunduk. Toplantıya, Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkanı Togay Bayatlı ve Olimpiyat Düzenleme Kurulu’nun 13 üyesi de katıldı. İktidar da muhalefet de her zaman, istediğimiz katkıyı sağlıyor. Yapılan KİT’de de herkesin dileği 2020 Olimpiyatları‘nı İstanbul’a almamızdı. Bunun için İstanbul’da, kent trafiğinden konaklamaya tesislerin durumuna, kentin güvenliğine kadar birçok konuyu ele aldık. Olimpiyat hazırlıklarını konuştuk. Spordan sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu başkanlığında bir takım kararlar alındı. 2020 Olimpiyatları Türkiye’ye alındığı takdirde işe ilk nereden başlanacak. Ne tür hazırlıklar yapılacak? M.A: “Olimpiyatlara hazırlanalım. Uluslararası organizasyonları ülkemizde düzenleyelim” diyoruz ancak bir yandan da sporcu eksiğini gidermemiz gerekiyor. Şu an bu fikir üzerinde duruyoruz. Onun için okul sporlarına ağırlık vereceğiz. Planlamalarını yapıyoruz. Okullarımız bu anlamda bizim için çok önemli. Sonrasında da olimpiyatlarda madalyalarınızın artacağını düşünüyorum. Hedefimiz ülkemizde yapacağımız Mehmet Atalay, yazarımız Ali Abalı’ya hedefleri anlattı. olimpiyatlarda ilk 5 ülke arasına girmek. Bununla ilgili olarak TMOK’un yürüttüğü fairplay çalışmaları var. Yetiştirmeye başladığımız gençlerimize spor kültürünü de aşılayacağız. Okul müfredatına fairplay derslerinin de konulmasını istiyoruz. Bunun yanında beden eğitim ve spor derslerinin sayısını da artırılması gerekiyor. 2008 Pekin Olimpiyatları‘na gelirsek. Bu olimpiyatlara da takım halinde katılamıyoruz. Bireysel dalda yarışacak sporcularımız için neler söyleyeceksiniz? M.A: Evet, takım halinde yine olimpiyatlarda yokuz. Az önce de değindiğim gibi önümüzdeki olimpiyatlar için sporcu yetiştirmeye başlıyoruz. Nitelikli sporcular yetiştirmenin çabasını veriyoruz. Pekin’e takım sporlarında gidemememiz çok üzücü. Erkek basketbolunda ve bayan voleybolunda gitmemiz gerekirdi ama beklenmedik durumlardan dolayı olmadı. İlerleyen yıllarda özellikle de erkek voleybolunda iyi olacağımızı düşünüyorum. Önümüzdeki olimpiyatlarda bayan hentbolundan basketbola kadar bütün takım sporlarında boy gösteren ülkelerden olmak istiyoruz. Sporcu sayısı açısında Pekin Olimpiyatları için şu an gelinen nokta nedir? M.A: Şu anda 58 sporcumuz Pekin Olimpiyatları‘nda forma giyecek. Temmuz ayına kadar bu rakamın 65’e yükselmesini bekliyoruz. Çünkü atletizm, okçuluk, yüzme, güreş ve teniste vize alma şansımız devam ediyor. Bunun devamında da Atina Olimpiyatları‘na nazaran daha fazla madalya alacağımızı umut ediyorum. Gönlümden geçen 5 altın, 5 gümüş, 5 bronz madalyanın sahibi olmak. Bunun yanında madalya sıralamasında ilk 20 ülke arasına girmek gibi bir hedefimiz de var. 2012 Olimpiyatları‘nda ilk 15, 2016’da ilk 10, 2020’de İstanbul’da düzenlemeyi istediğimiz Olimpiyatlarda ise ilk 5 takım arasına girmek istiyoruz. Tabii o zamana kadar sporcu sayımız 30 bine ulaşacıktır. Sizce Pekin Olimpiyatları‘nda hangi dallarda madalya şansımız var? M.A: Yıllarca güreşte aldığımız madalyalarla gündeme geldik. Sonrasında halter, judo ve tekvando ile belli bir yol aldık. Sydney Olimpiyatları‘nda 4, Atina’da ise 5 branşta madalya sahibi olduk. Pekin’de ise bu rakamı 7’ye çıkarmak istiyoruz. Böylelikle branş çeşitliliğini de artırmış olacağız. Atıcılık, yelken, tekvando dalları da madalya beklediğimiz branşlar. Türk sporunun madalya zenginliği açısından her zaman iyi durumda olmasını istiyoruz. Sporcularımız isterlerse uzayda bile kamp yapabilirler. Federasyonlarımız istediği antrenörle de çalışabilir. Bizim parasal anlamda sıkıntımız yok, yeter ki nitelikli sporcular yetiştirilsin. Yeter ki olimpiyatlarda başarılı olalım. Futboldan söz edelim. 2007 2008 Sezonu Galatarasay’ın şampiyonluğu ile sona erdi... M.A: Öncelikle tarafsız olduğumu söylemek isterim. Ben ilkeli ve başarılı grafik çizen takımların yanındayım. Lig şampiyonluğu alan Galatasaray, beklemediği bir şekilde aldı. Ama Sıvasspor’un şampiyon olması konusunda taraflıyım. Onu söylemek isterim. Keşke Sıvasspor şampiyon olsaydı. Bu sezon bir Anadolu takımı inanılmazı başardı. Sezonun son haftalarına kadar şampiyonluk hedefini sürdürdü. Averaj farkı ile 4. olan Sıvasspor bence ikinci. Bence gönüllerin takımı. O takımın camiasında olan herkesi kutluyorum. Öte yandan Sıvasspor şampiyon olsaydı, Türk futbolu 10 yıl ileri gidecek, bütün Anadolu takımları özgüven sağlayacaktı. Bunun yanında Fenerbahçe’de yurt dışındaki gururumuz oldu. İnönü yıkılamıyor! Spor Servisi Beşiktaş’ın en önemli projelerinden biri olarak gösterilen “Yeni İnönü Stadı”nın inşasına ne zaman başlanacağı henüz netlik kazanmadı. Siyah Beyazlıların 24 Şubat’ta yaptığı Mali ve İdari Genel Kurul’da Başkan Yıldırım Demirören’in, 19 Mayıs’ta ilk kazmayı vuracaklarını söylemesine karşın Anıtlar Kurulu’ndan gerekli iznin alınamadığı ortaya çıktı. Beşiktaş’ta Yatırımlardan Sorumlu Üye olarak görev yapan İlhan Durusoy, Anıtlar Kurulu’ndan henüz net bir yanıt alamadıklarını belirterek iznin ancak önümüzdeki yaz ayı içinde çıkabileceğini vurguladı. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmaları halinde Beşiktaş’ın önümüzdeki sezon maçlarını İnönü’de oynamaya devam edeceğini söyleyen Durusoy, verilecek izin tarihine göre stadı parça parça yıkıp yapabileceklerini de vurguladı. Beşiktaş, sezon içinde yaşadığı sakatlıklar nedeniyle istediği verimi alamadığı Gökhan Zan’la yolları ayırıyor. ABD’de tedavi gören ve buradan ulusal takımın Almanya’daki kampına katılacak olan Zan’ın Siyah Beyazlı teknik heyetin gözünden düştüğü öğrenildi. Aysun kesin kararını veremedi Spor Servisi Çamlıca’da kara çarşaflı bir grup kadınla tanıştıktan sonra tesettüre büründüğü öne sürülen Vakıfbank Güneş Sigorta’nın ulusal voleybolcusu suskunluğunu bozdu. Aysun Özbek henüz tesettüre girmediğini belirterek, “Eskiden nasılsam şimdi yine öyleyim. Ama bu kapanmayacağım anlamına gelmez” dedi. Voleybolu bırakıp bırakmayacağı yönündeki iddialara da açıklık getiren Özbek, “Bu konuda kesin karar vermedim. Bırakabilirim de devam da edebilirim. Bunlar benim geleceğimle ilgili vereceğim şahsi kararlar” diye konuştu. Dine duyarlılığıyla bilinen ulusal oyuncu, daha önce 25. Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası finallerinde yapılan doping kontrolü sırasında erkek doktor önünde idrar vermeyi reddetmişti. Özbek’in ısrarı üzerine doping kontrolü için kadın doktor getirilmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle