27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Sarkozy Türkiye’yi erteledi Fransa’nın haziranda Türkiye’yle üç yeni başlıkta müzakereleri engellemeyeceğini yazan Le Figaro’ya göre Sarkozy, buna karşılık aralık doruğunda birliğin sınırlarını gündeme getirecek BRÜKSEL (Cumhuriyet) Le Figaro gazetesi Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Türkiye’ye 6 ay mühlet tanıdığını yazdı. Sarkozy’nin haziran ayında Türkiye’nin üç şuluk politikalarına yönelik bir çalışma grubu oluşturulmasını talep edeceğini belirtti. Nicolas Sarkozy’nin AB içinde anayasa krizi nedeniyle şu anda Türkiye konusunda tartışmalara girmek istemediğini yazan gazete, Fransa’nın ayrıca Türkiye’de seçimler öncesi yeni başlıkların açılmasını veto ederek ülkedeki tartışmalarda istikrar bozucu bir unsur yaratmak istemediğini ifade etti. “(Sarkozy) mayın tarlasında ilerlediğinin farkında” yorumunu yaptı. Gazete ayrıca Sarkozy’nin Ankara ile müzakerelerin neden sürdüğünü Fransız kamuoyuna açıklaması gerekeceğini de yazdı. RDU DEVLET İÇİNDE DEVLET’ Sarkozy’nin Türkiye’yi bir Akdeniz Birliği’ne dahil etmek istediğini yazan Le Figaro, bu birliğin temellerinin Fransa’nın AB Dönem Başkanlığı görevini devraldığı 2008’in ikinci yarısında atılabileceğini öne sürdü. Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde, iki tam sayfasını Türkiye’ye ayırdı. “Türk ordusu; devlet içinde devlet” başlıklı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yönelik inceleme yazısında Le Monde, laiklik ve Batılı yaşam tarzının güvencesi olan ordunun siyasete darbeler yoluyla karıştığını yazdı. “Türkiye’nin AB adaylığı da bu yaşlı cinleri kovalayamadı” ifadelerini kullanan gazete Atatürk’ün ölümünden sonra askerlerin “Kemalizmi” bir dogma haline getirdiğini ve buna sahip çıktıklarını ifade etti. Türkiye’de yaşanan askeri darbelerin ayrıntılı dökümünü çıkaran gazete, TSK’nin 27 Nisan’da yayımladığı bildirinin “sanal darbe” şeklinde nitelendirildiğini yazdı. Gazete, Türk kamuoyunda AB’ye ve ABD’ye desteğin azalmasıyla Türk generallerinin Kuzey Irak, Kıbrıs ve laiklik konularında kendilerini ifade ederken daha özgür hissettiklerini ileri sürdü. TSK’nin askeri kapasitesi, bütçesi, katıldığı uluslararası barış operasyonlarına yönelik ayrıntılı bilgi veren gazete, OYAK’a dikkat çekerek Türk ordusunun mali ve endüstriyel bir güç olduğunu yazdı. Türkiye’de türban konusuna da yer ayıran Le Monde, ülkede türban takanların sayısında belli bir düşüş olmasına karşın laik çevrelerin hâlâ endişe içinde olduğunu ifade etti. İnceleme yazısında uzmanların ve türban takan genç kızların görüşlerine yer veren Le Monde, Türkiye’de türban takan Müslüman kızların damgalandığını ileri sürdü. C haberler SÖZDEN YAZIYA GÜRAY ÖZ 1 HAZİRAN 2007 CUMA Gerçeğin Adı Sanı nin sınıflarla olan bağını artık görmezden geliyorlar. Cumhuriyet ve demokrasi savunucuları tarafı da o kadar yalın, açık, net değildir. Burada da sisli puslu hava içinde gözlerini derin hülyalar bürümüş insanlara rastlayabiliyorsunuz. Tezkere ile kurtulduğumuz belanın içine girme düşleri görüyorlar. Terörle mücadelenin sınırını aşmak niyetindedirler. Ama cumhuriyet ve demokrasi tarafının asıl zaafı, programını ekonomiden arındırmış olmasıdır. Bu cephenin programında halkın ekmeği yok. Sokağa çıkan yığınları seviyorlar, ama o yığınların sloganlarını sevmiyorlar. İşsizliği başa alan, ABD’ye hesap soran, IMF’ye karşı çıkan sözler ürkütüyor onları. Bağımsızlık vurgusu korkutuyor, emperyalizm sözü tüylerini diken diken ediyor. ??? Sosyalistler bu seçimler öncesinde yığınlarla birlik olmayı başaramadılar. Söylemleriyle, jargonlarıyla yığınlardan uzak kaldılar. Şimdi onlara yakışan, bağımsız falan değil, adıyla sanıyla seçime girmek, gerçek gücünü ölçmek, sonra da eksiğin, yanlışın hesabını yapmaktır. “Solda Birlik” adı verilmiş CHPDSP işbirliğine düşen ise, bir an önce laiklik, cumhuriyet, demokrasi savunusunun yanına halkın ekmeğini ve ülkenin bağımsızlığını yazmaktır. İşadamlarına güvence vermenin, “ekonomik programlarda bir değişiklik olmayacağını” kulaklara fısıldamanın, “Solda Birlik”le bağdaşmayacağını halkımız, en azından sokaklara çıkanlar bilirler. Birlik olmayı bilemem, ama tırnak içinde bile olsa “solda” olabilmenin temel koşulu halkın ekmeği, ülkenin bağımsızlığıdır. ??? Seçimlere az kaldı. Yaz kurak ve kanlı geçiyor. Doğa intikam alıyor, Yürekler sağır, gözler hâlâ kör. Yine de her şey için vaktiniz var. Hâlâ programınıza ekmek, bağımsızlık, çevre yazabilirsiniz. Belki biz de bu arada gerçeği adıyla sanıyla söyleme yeteneğimizi yeniden kazanırız. Sizin de işiniz zor, bizim de. ‘O GİZLİ GÖRÜŞME Fransız gazetesi, Sarkozy’nin 24 Mayıs’ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı telefon görüşmesinin ardından, diplomatik danışmanı JeanDavid Levitt’i 27 Mayıs Pazar günü gizlice Ankara’ya gönderdiğini de yazdı. Gazete, “Sarkozy’nin çevresinin” bu ziyareti “ne Avrupa’yı ikiye bölen ne de TürkFransız ilişkilerini zedeleyen bir yol arayışı” olarak tanımladıklarını belirtti. Fransız cumhurbaşkanının seçim kampanyası sırasında Türkiye’ye yönelik katı çizgisini reddetmediğini yazan gazete yeni başlıkta müzakerelere başlamasını engellemeyeceğini ileri süren gazete bunun karşılığında Fransa’nın aralık ayında yapılacak AB Doruğu’nda birliğin sınırların belirlenmesi ve kom Göçmen işkadınları için yeni şanslar Çağla SORGUN GELSENKİRCHEN Kadınların iş hayatına katılımlarının artırılması için ekonomik teşvikler, Avrupa Birliği fonları tarafından finanse edilen alanlar arasında yer alıyor. Kuzey Ren Vestfalya’nın (KRV) dört farklı şehrinde devam eden, “Yenilik Kalifikasyon Ağı: Fırsat Eşitliği” de (Kompetenznetzwerk Innovation: Chancengleichheit), bu kapsamda yürütülen projelerden biri. “Yenilik Kalifikasyon Ağı: Fırsat Eşitliği”, eyalet hükümeti ve Avrupa Birliği’nin Bölgesel Kalkınma Fonu (EFRE) üzerinden finanse ediliyor. Gelsenkirchen, Bottrop, Herten ve Recklinghausen şehirlerinde, kadınların iş hayatına daha yoğun katılımlarını teşvik etmek amacıyla, 2006 yılı sonuna kadar KRV eyalet hükümeti tarafından desteklenmiş olan proje, çalışmalarına 2007 yılı itibarıyla, yeni bir isim ve yeni bir içerikle devam ediyor, fakat amaç aynı: Kadınların iş ve meslek alanında desteklenmeleri. Yeni proje, Avrupa Birliği ve işbirliği içerisinde çalışan dört belediye tarafından finanse ediliyor. ÖÇMEN KADINLARA ÖNCELİK 12 kadın tarafından yürütülen projenin yeni çalışma alanlarından biri de göçmen kadınlar. Nitekim göçmen kadınların potansiyellerinin fark edilmesi üzerine, proje kapsamında bu alanda çalışmaya karar verilmiş. 25 Mayıs 2007’de Gelsenkirchen’de düzenlenen bir toplantıyla, proje basına tanıtıldı. Göçmenlerin anadillerinde yayın yapan medya kuruluşlarının özellikle davet edildiği toplantıda konuşan proje çalışanları, göçmen kökenli kadınların Kadın ve erkek eşitliğinin sağlanıp kadın işletmecilerin çoğaldığı bir işgücü piyasasının, ekonomiye ivme kazandıracağını düşünen Kuzey Ren Vestfalya eyaleti hükümeti ve Avrupa Birliği’nin Bölgesel Kalkınma Fonu üzerinden finanse edilen bir proje, kökleri Türkiye’deki kadınların iş hayatına katılımını teşvik ediyor. G girişimciliklerinin teşviki ve bölgedeki diğer girişimci kadınlarla iletişim kurmaları için faaliyet gösterdiklerini, göçmen kadınlarla işbirliği içerisinde çalışmak istediklerini belirttiler. Göçmen işletmelerine ve göçmen girişimci kadınlara ulaşmakta sorunlar yaşadıklarını belirten proje çalışanları, göçmen kökenli kadın işverenlerin işletme kurma potansiyelini etkinleştirmek ve onlara işletme yapısı konusunda danışmanlık hizmeti vermek istediklerini vurguladılar . Çalışmalar yalnızca göçmen kadınlarla sınırlı değil, semtlerin kadın erkek eşitliğine uygun olarak yeniden yapılanmalarına yardımcı olmak, işletmelerin aile bilinci çerçevesinde yönetilmeleri ve işyerinde kadınerkek eşitliğinin teşvik edilmesi de faaliyet alanları arasında. Ayrıca mesleki alanda belli bir düzeye ulaşmış kadınların, iş kurucusu olarak, meslek eğitmenleri ve girişimci olarak, iş yaşamlarında desteklenmelerinin, gelecekte yaşanacak birtakım sorunlara engel olacağı düşünülüyor. Her şehir, kendi bünyesinde bulunan belli bölgelerde faaliyet gösteriyor. Genel projenin parçalarını oluşturan bu seçilmiş alanlar, bölgede fırsat eşitliğinin mercek altına alındığı, çok önemsenen yerler. Bu seçilmiş alanlardaki çalışma birimlerinin görevi, uzman bilgileri ışığında konsept geliştirmek, birbirlerine yardımcı olmak, bu alan içerisindeki iletişim ağı faaliyetlerini koordine etmek ve kurulan iletişim ağı için uzmanlar görevlendirmek. EmscherLippe Bölgesi’nin ekonomik gelişimi ve kadınların gerek yapısal gerekse içerik olarak meslek alanında teşvik edilmesi için, bölgenin demografik değişim geçmişi çok önemli. Bu nedenle, bölge, Avrupa Birliği’nin 2010 yılına kadar kadınların meslek hayatına katılımlarını yüzde 60 artırmayı planladığı “Lizbon Stratejisi” projesiyle ortak çalışma da gerçekleştiriyor. Bu konuda ayrıntılı bilgi için 0209/1694094 numaralı telefondan Eva Carlitscheck’le görüşülebileceği bildirildi. az geldi. Hava sıcak. Bombalar patlıyor. Dağlardan ölüm haberleri geliyor. Canına okuduğumuz doğa intikam alıyor, sel suları insanlarımızı alıp götürüyor. Yeşil yavaş yavaş sararırken, topraklar yarılıyor, göllerde sular çekiliyor. Yaz geldi. Kanlı, kurak, ölümlere gebe bir yaz bu. Yaz geldi. Parlamentoya girmek, beş yıllığına bizi temsil etmek için harekete geçen yurttaşlarımız “sevinçli bir telaş içindeler”. Baraj sınırını aşmaları olanaksız olanlar bağımsız adaylarla duvarı geçme çabasındalar. “Sol”u temsil etme savındaki kimi bağımsız adayların da “Kürtlerin partisi” olduğu söylenen DTP ile birlikte hareket ederek bu haksız duvarı geçmeye çalışacağını yazıyor gazeteler. ??? Gerçekte “sol” uzun zamandır tartışmalı bir laftır. Kendine “sol” diyenin sol, “sosyal demokrat” diyenin sosyal demokrat olmadığı, ama yine de bu tanımları yeğlediğini biliyoruz. Programlara bakan yoktur. Seslere, sözlere, hançerenin gücüne bakıyoruz hep birlikte. Gerçek düşüncelerimizi açıklamamızın önünde etkin bir sansür var gibidir. Kendinizden kaynaklanan ya da dışınızdan gelen ağır psikolojik baskının doğurduğu tuhaf bir sansür. Artık sözümüzü söyleyelim. Kimseyi, kendimizi de kandırmadan söyleyelim sözümüzü: ??? Ülkemizde bir kamplaşma var. Cumhuriyet ve demokrasi savunucuları bir yanda, ılımlı İslam ülkesinin köşe taşlarını döşeyenler diğer yanda. Ama tablo bu kadar yalın, açık, net değil. Bulanık, sisli, üstelik yanıltıcı. Ilımlı İslam ülkesinin köşe taşlarını döşeyen partinin “sol”dan destekçileri var. “Sol”dan kimileri “Kürt partisi” ile dayanışma içinde, iktidar partisinin politikalarına da çok uzak düşmeden var olmaya çalışıyorlar. İçtenliklerinden hiç kuşku duymasam da, dar alandaki bu kısa paslaşmalar bana doğru gelmiyor. Geçmişte soldaydılar. “Marksist”, “Leninist” hatta “Maoist”tiler. Şimdi daha çok liberal olmayı hak ediyorlar. “Demokrasi” vurguları liberalliklerinin alameti farikasıdır. Demokrasi Y [email protected] Proje kapsamında üzerinde çalışılan alanlar • İşverenlere, kendileri için çalışan insanların ailelerinin de olduğunun dikkate alındığı ve fırsat eşitliğinin sunulduğu, personel yönetimi önerileri sunmak, • Göçmen kökenli kadınların işletme potansiyellerini etkin hale getirmek, • Göçmen kökenli olsun olmasın, tüm kadın işverenler arasında iletişim kurmak, • Küçük işletmelerin istikrarlı gelişimlerine ve güvenliklerine yardım etmek, • Kuzey Ren Vestfalya’daki kadın işverenlere yönelik haber bültenine üyeliği sağlamak, • Semtlerin kadınerkek eşitliğine uygun olarak yeniden yapılanmalarına yardımcı olmak, • Bölgeyi gelecekte temsil edecek alanlarda kadınerkek eşitliğini geliştirmek. Ödülünü Akbulut’tan alan Sümerolog Dr. Çığ, “En tehlikeli zaman şimdi” dedi. umhurbaşkanı seçiminin bir oldubittiye getirilmesini amaçlayan anayasa değişikliğinin iadesi, Cumhurbaşkanı Sayın Sezer’in ettiği yemine bağlılığının yeni bir somut kanıtı oldu. Böylece hem parlamenter sisteme hem de siyasetin vazgeçilmezlerinden olan uzlaşma arayışına aykırı yaklaşımın yaşama geçirilmesinin Türkiye’ye yakışmayacağı bir kez daha belgelendi. ??? DYP ile ANAVATAN’ın birleşme çalışmaları kimi kafalarda soru işaretleri yaratmıştı. Çünkü bilinen oydu ki, Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi, ülkenin en önemli sorununda iki parti benzer bir düşünceye sahip değildi. ANAVATAN, cumhurbaşkanını, AKP’nin doğrultusunda halkın seçmesini öngören bir tutum izliyordu. DYP ise en azından aceleye getirilmesine karşıydı. Kuşkular giderildi. ANAVATAN grup başkanvekilleri TBMM Danışma Kurulu’na katılmadılar. Bu nedenle de iade edilen anayasa değişikliğinin görüşülmesini sağlamak C GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Halkoylamasından Referanduma... rek övünmeye özen gösteriyorlar. Ama bu övünme de gerçeklere uymuyor. Anayasanın “Seçim kanunları temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir” kuralı zaten lafta kalıyor. AKP iktidarı şimdi de son fıkradaki “Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz” kuralını kendi cumhurbaşkanı için askıya almayı öngörüyor. Aynen Özal gibi, “Anayasayı bir kez delmekle bir şey olmaz” yaklaşımını yaşama geçirmeye çalışıyor. Bu da bir nevi demokrasi takıyyesi ve günlük siyasete çekilmek istenilen cumhurbaşkanını halka seçtirme oyununun ceremesini halka yüklemek olsa gerek. üzere AKP’nin çağrı yaptığı Danışma Kurulu toplanıp karar alamadı. Şimdi AKP, sayısal çoğunluğuna dayanarak, önerisini genel kurula getirerek geçirecek. Böylece de Cumhurbaşkanlığı seçimindeki yenilgisinin hıncını çıkarmaya çalışacak. Parlamenter sistemle başkanlık sistemini birlikte yürütme gibi benzeri başka demokrasilerde olmayan bir çorba sistemi, becerebilirse bir ilk olarak gerçekleştirmeye çabalayacak. ??? AKP’liler, kendilerini haklı göstermek için bin dereden su getirmeyi çok seviyorlar. Bu yaklaşımdan, her seçim öncesi kendisi için yararlı gördüğü seçim yasası değişikliklerinden medet uman Turgut Özal da nasibini alıyor. Onun gibi, yapmadıklarını söyleye ??? 11’inci cumhurbaşkanı seçimi için de özel hükümler koymayı unutmamışlar. Anayasa değişikliği şayet Resmi Gazete’de yayımlanırsa seçimin ilk turunun bu garip değişikliğin kırkının çıkmasını izleyen ilk pazar günü yapılmasını istiyorlar. Kendi adaylarının dışında aday gösterilmeyerek boykot yapılmasına karşı da önlemi unutmamışlar. Tek aday olması halinde seçim değil referandum yapılacak ve katılanların çoğunluğunun oylarını alacak tek aday cumhurbaşkanı seçilmiş sayılacak. Yaşları tutanlar ya da bilgilenmiş olanlar bu yöntemi anımsayacaktır. 1982 Anayasası’nın halkoylamasına sunulması ve kabulüyle devlet başkanı Kenan Evren cumhurbaşkanı olmuştu. Görülüyor ki demokrasimiz 25 yıl içinde epeyce yol almış! Hem de anayasada “halkoylaması” diye Türkçe bir kavram varken referandum gibi uygulama yasalarında hiçbir şekilde geçmeyen sözcüğü ekleyip arkasına sığınılarak. Bu kadarına da pes doğrusu. Ayakta alkışlandılar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ODTÜ tarafından gazetemiz çizeri Turhan Selçuk ve Sümerolog Dr. Muazzez İlmiye Çığ’a “Üstün Hizmet Ödülü” verildi. ODTÜ’nün 51. kuruluş yıldönümü dolayısıyla, ODTÜ Kültür Kongre Merkezi’nde “ODTÜ Günü” düzenlendi. ODTÜ öğretim üyeleri ve öğrencileri ile gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın da katıldığı törende, ODTÜ Senfoni Orkestrası Şefi Umut Asil piyano resitali sundu. Açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Ural Akbulut, ODTÜ’nün bilimsel özgürlüğün kurumsallaşmasına önderlik ettiğini söyledi. Ural’ın konuşmasının ardından Sümerolog Dr. Çığ’a Üstün Hizmet Ödülü verildi. Çığ, ödülünü alkışlar arasında rektör Akbulut’tan aldı. Ata’nın ölümünden sonra laikliğe ilk darbenin Demokrat Parti iktidarı tarafından indirildiğine işaret eden Çığ, “Her devrimin bir karşıdevrimi olacak. Biz bunları yaşadık, atlattık... En tehlikeli zaman ise şimdi. Bunu da atlatırsak biz kazanacağız” dedi. Çığ’ın ardından, gazetemiz çizeri Turhan Selçuk’a Üstün Hizmet Ödülü sunuldu. Rektör Akbulut tarafından verilen ödül sonrası yaptığı konuşmada Selçuk, “Yıllardır amatör gibi çalıştım, hâlâ da amatör gibi çalışıyorum” dedi. Turhan Selçuk, “Medya son zamanlarda sıkça askeri darbeden bahsediyor. Sivil darbe çoktan yapılmış, sen ona bak... Öyle bir duruma getirdiler ki Türkiye’yi, endişeyle bekliyorum. O yüzden herkesin sandık başına giderek görevini yapması, bu AKP iktidarından kurtulunması lazım” çağrısında bulundu. oerinc?cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle