Katalog

28 ARALIK 2007 CUMA spor GSGM Müdürü Mehmet Atalay sporumuzun 2007 yılındaki performansını ‘Federasyonlar sınıfı geçti’ FUTBOL TAM ÖZERK OLDU Atalay, son çıkarılan Futbol Federasyonu yasası ile ilgili görüşlerini ise şöyle dile getirdi: “Futbol Federasyonu Yasası 1992 yılında çıktı ve kurum özerkleşti. O tarihten bu yana birtakım noksanlıklar görüldü ve gerekli konularda 5 defa değişiklik yapıldı. Bu son dönemde yapılan 6. değişiklikle ise federasyon serbest kaldı, yani devlet denetiminde çıkarıldı. Aksayan ve gerekli görülen hususlar olur ise yine değişlik yapılacak.” Ali ABALI / Sevil ARINAN ANKARA Federasyonların 2007 yılı çalışmalarını değerlendiren Gençlik ve Spor Genel Müdürü (GSGM) Mehmet Atalay, “Hamza ile Süreyya’nın olimpiyatlara katılamaması üzücü fakat ben Pekin Olimpiyatları’nda 15 madalya alacağımızı düşünüyorum” dedi. Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Mehmet Atalay, Türkiye’nin 2020 Olimpiyat Oyunları’nı alabilmesi için öncelikle uluslararası düzeyde büyük organizasyonlar düzenlemesi gerektiğini belirtti. Türkiye’nin 2008 2009’da da birçok şampiyonaya talip olduğunu dile getiren Atalay, 2020 Olimpiyatları’nı alabileceklerini kaydetti. Atalay, şöyle devam etti:“Spor organizasyonları düzenlemek ve sporcu yetiştirmek için kurduğumuz sistem istediğimiz gibi işliyor. Büyük başarılara imza attığımız organizasyonlar da oldu. Örneğin Karadeniz Oyunları yapıldı ve Rusya ile aramızda ciddi anlamda bir mücadele söz konusu oldu. Aynı organizasyonda güçlü rakiplerimiz olmasına karşın 18 yaş altı kategorisinde ikincilik aldık. Böylece atletizmde en çok madalya kazanan ülke biz olduk. Aynı yarışmada Rusya, Yunanistan, Ukrayna ve Romanya gibi ülkeleri de geride bıraktık ve yüzme dalında birçok madalya aldık. Bunun yanında Yunanistan’da yapılan Güneydoğu Avrupa Oyunları’nda da en çok madalya kazanan ülke biz olduk.” PORU TABANA YAYMAK İSTİYORUZ’ “2007 yılında spor tabana yayıldı” diyen Atalay, sporcu sayısını arttırmaya çalıştıklarını da kaydetti. Lisanslı sporcu sayısının 1 milyon 993 bine ulaştığını da belirten Atalay, “2002 yılında 478 bin olan lisanslı sporcu sayımızı arttırmak için ‘10 yılda 10 milyon lisanslı sporcu’ sloganını benimsedik. Şu anda gidişatı C C ATICILIK: İYİ ATLETİZM : PEKİYİ BADMİNTON: PEKİYİ BASKETBOL: PEKİYİ BEDENSEL ENG.: PEKİYİ BEYZBOL: İYİ BİLARDO: İYİ BİNİCİLİK: İYİ BİSİKLET: İYİ BOKS: İYİ BRİÇ: İYİ BUZ HOKEYİ: İYİ CİMNASTİK: ORTA ÇİM HOKEYİ: İYİ DAĞCILIK: İYİ ESKRİM: İYİ GELENEKSEL SPOR DALLARI: ORTA GÖRME ENGELLİLER: İYİ GOLF: PEKİYİ GÜREŞ: PEKİYİ HALTER: ORTA HALKOYUNLARI: İYİ HENTBOL: İYİ HERKES İÇİN SPOR: PEKİYİ İŞİTME ENGELLİLER: PEKİYİ İZCİLİK: İYİ JUDO: İYİ KANO VE RAFTİNG: İYİ 19 ’e değerlendirdi SULTANLARDAN UMUTLUYUM Filenin Sultanları’ndan da umutlu olan Atalay, ulusal takımın olimpiyatlara katılabileceğini vurguladı. Bayan voleybolcuların son yıllarda başarı grafiğinin yükseldiğini söyleyen Atalay, erkek sporculardan da umutlu. “Erkek voleybolcular da hızlı geliyor” diyen Atalay, “Basketbol ve futbolda da en az voleybol kadar başarılı olmayı isteriz. Sydney Olimpiyatları’nda 5, Atina’da 10 madalya aldık, Pekin’de ise bu sayıyı 15’e çıkarmayı istiyoruz. Geleceğimiz aydınlık ” diye konuştu. SPORCU SAYISI ARTIYOR Atalay, Türkiye’nin 2020 Olimpiyat Oyunları’nı alabilmesi için öncelikle uluslararası düzeyde büyük organizasyonlar düzenlemesi gerektiğini belirtti. Türkiye’nin 2008 2009’da da birçok şampiyonaya talip olduğunu dile getiren Atalay, 2020 Olimpiyatları’nı alabileceklerini kaydetti. “2007 yılında spor tabana yayıldı” diyen Atalay, sporcu sayısını arttırmaya çalıştıklarını da kaydetti. 2007 KARNESİ ATALAY’IN FEDERASYONLARA VERDİĞİ NOTLAR: KARATE: PEKİYİ KAYAK: PEKİYİ KÜREK: İYİ MASATENİSİ: İYİ MOD. PENTATLON: İYİ MOTOSİKLET: PEKİYİ OKÇULUK: İYİ OTOMOBİL: PEKİYİ SATRANÇ: PEKİYİ SUALTI SPOR.: İYİ TEKVANDO: PEKİYİ TENİS: ORTA TRİATLON: İYİ ÜNİV. SPOR: PEKİYİ VOLEYBOL: PEKİYİ VÜCUT GEL.: ORTA YELKEN: İYİ YÜZME FED: ORTA ZİHİNSEL ENG.: PEKİYİ KİCKBOKS: İYİ SUTOPU: İYİ BOCCE BOWLİNG DART: İYİ OKUL SPORLARI: PEKİYİ BUZ PATENİ: İYİ ORYANTİRİNG: PEKİYİ WUSHU: İYİ MUAYTHAI: İYİ DANS SPORLARI: İYİ Mehmet Atalay, yazarımız Ali Abalı’nın sorularını yanıtladı. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ) ‘S Voleybol ulusal takımı geçmişteki başarılarını yinelemek istiyor. mız da iyi ve istediğimiz sayıya ulaşacağız” dedi. 2007 yılında üzücü ve sevindirici olaylar yaşadıklarını da vurgulayan Atalay, şöyle devam etti: “Nisan ayında Hamza Yerlikaya’nın yaşadığı rahatsızlık olimpiyatlara katılmasını engelledi. Yerlikaya, olimpiyatlara katılsaydı 1 altın madalyayı garantilemiştik. Bunun yanında Süreyya Ayhan’ın dopingli çıkması da bizi üzüdü. Ayhan’ın ceza alıp almayacağına hukuk karar verecek. Ayhan yalnız olimpiyatlar değil, katıldığı bütün yarışmalarda bizim umudumuzdu. Bu olumsuzlukların yanında güzel gelişmeler de var, sporcu sayımız her geçen gün artıyor. Atletizmde Elvan Abeylegesse de olimpiyatlarda altın madalya alabilecek sporcularımızın başında geliyor. Bunun yanında Halil Akkaş dün yoktu bugün var, ondan da madalya bekliyoruz. Çekiçci Eşref Apak yine bizim altın madalya adayımız. Halterde ise Nurcan Taylan, Bahri Tanrıkulu ve Halil Mutlu’dan da madalya bekliyoruz. Ayrıca yeni boksörlerimiz de bizi sevindiriyor.” Her maçımız 75 trilyon rtık futbolun bir endüstri haline geldiğini kabul etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde romantizmden öteye gidemeyiz. Her yıl bu endüstride dönen para çoğalıyor, sponsorlar yüklü miktarda yatırım yapıyor ve futbol izleyen kitle gittikçe artıyor. Haziran ayında başlayacak 2008 Avrupa Şampiyonası futbolun en önemli organizasyonlarından biri olarak kabul ediliyor. İşte bu noktada rakamların dili devreye giriyor ve bu güzel oyunun nasıl büyük bir kitle tarafından takip edilip milyarlarca Avro dönen bir endüstri olduğunu bize anlatıyor. Avrupa Şampiyonası’nın 1992’den bu yana resmi sponsorlarından olan MasterCard Euro 2008’e yönelik ekonomik bir araştırma yaptı. Buna göre Avrupa, sadece 3 hafta sürecek organizasyonun Avrupa kıtasına katkısı tamı tamına 1,4 milyar Avro’yu bulacak. Spor ekonomi uzmanı Profesör Simon Chadwick yönetiminde yapılan araştırmada bilet, yiyecekiçecek, yolculuklar, ticaret, sponsorluk ve reklam gelirleri baz alındı. Bütün bunlara bir de TV gelirlerini ekleyince ortaya büyük bir pasta çıktı. Elbette 1,4 milyar D olarlık gelirin büyük bir kısmını ev sahibi ülkeler Avusturya ve İsviçre alacak. Maçların oynanacağı kentlerde yerel esnafın da yüzü gülecek. Bu fırsat kaçmaz Onur SALMAN Tadı damağınızda kalır Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası’nın... Adı gibi kısadır çünkü. Kışın, ‘3 günle idare edin’ der, organizatörler... Ancak internette elden ele gezen videoların birinde küçük Yaman’ın sesine kulak vermek lazım: “İdare edemem anne, idare edemem” Organizatörler kimseyi dinlemiyor. Hep kısa tutuyorlar keyifli anları. Bu sene 11’incisi Macaristan’ın ikinci büyük kenti Debrecen’de düzenlenen Avrupa Kısa Kulvar Dünya Şampiyonası’nı olduğu gibi. Yine su gibi akıp geçti. Yine tutamadık zamanı fakat en azından Kısa Kulvar’da zevkin en uzunlarını tattık. Bir de bizim sporcularımızın sayısı artsaydı ne güzel olurdu. 1992 yılından bu yana üst üste 4 olimpiyata katılan, 2000 yılında Dünya Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası’nda ve Avrupa Yüzme Şampiyonası’nda bronz madalyalar alan Derya Büyükuncu, ilerleyen yaşına karşın hala en önemli yüzücümüz. Bu şampiyonada Derya’nın yanına Alp Yokay, Uğur Orel, Kemal Arda Gürdal, Nazlı Uzman, Nazlıege Çalısal, Ömer Aslanoğlu, İris Rosenberger, Burcu Dolunay ve Çağlar Gökbulut eklendi. Karamsar olmaya gerek yok. Aksine umutların yeşermesi gereken zamanlardayız. Bunun sebepleri hem Debrecen’de 4 Türkiye rekorunun kırılması hem de İstanbul’a Avrupa Yüzme Şampiyonası’nın ev sahipliğinin verilmesi. 2007 Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası’nda 7 tane Dünya, 8 Şampiyona ve 5 Avrupa rekoru kırılırken, sporcularımız sadece bir final ve 2 yarı finalde yüzebildiler. Elemelerde son sıralarda kalan sporcularımız da oldu ama artık yeniden yapılanma zamanı geldi. Belki de ilk defa yüzmede bu kadar ciddi bir kalkınmaya ihtiyaç var. Şimdiden yatırımlarımızı yapalım ki en azından kendi evimizde düzenlenen şampiyonada finale çıkan sporcu sayımız artsın. Kısa bir sürede birincilikten bahsetmek belki fazla olabilir ama alt yapısı çalışmaya başlayan bir ülkede, yarışma keyfini de alan yetenekli sporcuları ileride podyumda görmek hayal değil. Fakat bunun için herkesin sporda nasıl ilerlendiğini ve şampiyonların çıkarıldığını bilmesi gerekiyor. Bir yılda Laure Manaudou ya da Michael Phelps çıkarmak neredeyse mümkün değil. Nasıl ki 2011 Üniversitelerarası Kış Oyunları’nın Erzurum’da yapılacak olmasından dolayı çok mutlu ve kış sporlarının gelişebilmesi adına umutluysak Debrecen’den gelen son gün haberi bizleri su sporları konusunda da ümitlendirmeli. İstanbul’un, 2009 Avrupa Şampiyonası’nın organizasyonunu kazanması, bir yarımada ülkesi olan Türkiye’nin belki de ilk defa su sporlarıyla bu kadar yakınlaşma fırsatını doğuracak. İşte bu fırsatlar spora olan yatkınlığımızı arttıracak ve şampiyonalar, gençlerimizin başka sporlara doğru bakmalarını mümkün kılacak. 2005 yılında İzmir’de düzenlenen Üniversitelerarası Yaz Oyunları’ndaki ev sahipliğini pek iyi kullanamamıştık. Turnuvalara sadece para değil sağlıklı nesille açılan kapılar olarak bakalım. Unutmayalım ki spor başarı için yapılmaz. Spor, insanların kendisini sevdiğini gördükçe başarıyı onlara sunar. A nayacağı her maçın ortalama 42 milyon Avro(yaklaşık 75 trilyon) değerinde olduğu tahmin ediliyor. Chadwick tüm ülkeler için ayrı ayrı araştırma yapmadı ancak ortalama her mücadelenin değerine en az 42 milyon Avro değer biçti. Karşılaşmalardan elde edilecek gelir ise dörde bölünüyor. Maçı oynayan ülkelerin yanı sıra ev sahibi Avusturya ve İsviçre de kazançtan pay alacaklar. En kazançlı mücadelelerin potansiyel geliri ise maç başına 4956 milyon Avro olarak hesaplandı. Hepsi C Grubu takımları olan Fransaİtalya, Hollanda Fransa ve İtalyaHollanda arasında oynanacak maçların Avrupa ekonomisine en fazla katkıyı sağlaması bekleniyor. Diğer gruplarda en yüksek kazanç getirmesi beklenen maçlar ise; Basel’de oynanacak İsviçrePortekiz (A Grup), Viyana’da oynanacak AvusturyaAlmanya (B Grup) ve Innsbruck’ta oynanacak İspanyaRusya karşılaşmaları... Chadwick araştırma ile ilgili yaptığı açıklamada, “Avrupa Futbol Şampiyonası kıtanın en önemli spor etkinlikle rinden biri olması sebebiyle öncelikle katılımcı 16 ülkeye olmak üzere tüm Avrupa ekonomisine 1,4 milyar Avro dolayında bir katkı sağlayacak. Bu etki, grup bazında her bir maçın ortalama 42 milyon Avro değerinde olmasıyla özellikle sponsorluk ve ticaret gelirlerindeki yükselme sayesinde birçok ülkede hissedilecek. Şampiyonanın ilerleyen turlarında oynanacak maçların ekonomik getirisi ise çok daha fazla olacak” ifadelerini kullandı. ER MAÇIMIZ 42 MİLYON AVRO Birbeck Spor Endüstrisi Merkezi’nin kurucusu ve yöneticisi olan, aynı zamanda Coventry Üniversitesi’nde Spor Endüstrisi Stratejileri ve Pazarlama Bölümü’nde profesörlük görevini sürdüren Chadwick’in hazırladığı raporda, Türkiye’nin oy H