Katalog

28 ARALIK 2007 CUMA bilim/vaziyet Türkiye’de ilk Homo erectus fosili Nizamettin KAZANCI onuya geçmeden önce, bir hatırlatmanın yapılması ve mutlu bir tesadüfün de bilinmesi yararlı olacak. Bütün bilimsel çalışmalarda, özellikle yerbilimlerinde önce gözlem yapılır ve veriler toplanır, sonra bu verilerden bir yoruma gidilir, sonuç çıkarılır. Asıl olan gözlemler, verilerdir. Bunlara dayanarak yapılan yorumlar her zaman tartışmaya açıktır. Homo erectus konusunda da böyle oldu. Mutlu tesadüf ise doğrudan Denizli civarının jeolojik zenginliği ve bundan dolayı bütün dünya yerbilimcilerinin ilgilendiği yöre olmasıdır (çünkü bu bölge sismik olarak aktiftir, çok sayıda tektonik çöküntü bulundurur, İl merkezinin kendisi dahil, civarda yakın jeolojik zamanlarda açılmış birçok çökel havzası vardır, bölge bütün Batı Anadolu ve Ege Denizinin jeolojik evrimine ışık tutan jeolojik verileri bulundurur). Dünya Kültür Miras Listesi'nde yer alan Pamukkale zaten çok iyi tanınıyor. Yerbilimciler dışındaki çevrelerde fazla bilinmeyen bir zenginliği ise, Kaklık civarında (Afyon yolu üzerinde) çok çeşitli traverten oluşumlarını ve buna bağlı yerşekillerini bulundurmasıdır. Bu oluşumlar birer doğa harikaları ve gerçek jeolojik miraslardır. Öte yandan, travertenler halen yoğun şekilde işletilmekte, yeni ocaklar açılmakta ve işletimi teşvik edilmektedir. Öyle ki, Denizli kökenli traverten ihracaatı Türkiye'nin dışsatımında önemli yer tutmaktadır. Jeolojik Mirası Koruma Derneği JEMİRKO, hiç olmazsa bir bölüm travertenlerin gelecek nesillere aktarılmak üzere korunmasını savunmakta, Kaklık traverten jeoparkı kurulması için çabalamaktadır (Türkiye'nin henüz jeoparkı olmadığı gibi, yasal mevzuat içinde jeopark kavramı da yoktur). Burası 2002 yılı Haziran'ında JEMİRKO tarafından UNESCO'ya “Türkiyenin muhtemel 8 jeoparkından biri” olarak tanıtıldı. Bölgedeki vahşi işletme tarzı ile buradaki dev ocak çukurları ve atölye atıklarının yarattığı çevre sorunlarından bizzat işletmelerin kendileri de şikayetçidir. Bölgede kurulacak etkili bir jeopark, işletmelerin sürdürülebilirliğini ve çevrenin korunmasını sağlayacak, gelecek nesillere doğal belge olacağı gibi, jeoturizm yoluyla yöre halkına ekonomik katkı oluşturacaktır. Yeni bulunan Homo erectus fosili bu bölgenin bilimsel çekiciliğini ve jeopark oluşturma çabalarının gerekliliğini artırmıştır. Yağmur Ekim C RTE kadrosu merhum Prof. Cahit Arf’ın dediği gibi, bu açtıklarınız üniversite adı taşıyan ortaokullardır. İkincisi; üniversiteye öğretim üyesi yetiştirme süreci, ‘sucuk imalatı’ değildir. Amerika’nın adı sanı duyulmamış bir üniversitesinden kapılıp gelinmiş ne idüğü belirsiz bir doktor veya mastır unvanını ‘hamil’ kişiyi, akademisyen diye, yekten öğrenci karşısına ya da araştırma laboratuvarının başına geçiremezsiniz. Bunu yaparsanız, daha o anda, kurduğunuz şey üniversite olmaktan çıkar. Üçüncü husus; üniversitede ‘yetişme’ çabası, dağ başında açılmış bir binada ya da 5 bin nüfuslu bir kasabadaki sözde kampusta ‘bilimsel çabalama’ değildir. Bu bir ‘ortam’ işidir; RTE, “Kimse ameliyat düşünmesin” demiş... “Yoksa dalağını alır valla!” 17 İngiliz anne ile oğul cephede buluşacakmış. İngilizler başka nerede buluşur! K Homo erectus topluluğundan bir temsili resim ki araştırmaların hızla artacak olmasıdır. laştıkça gençleşecek şekilde fosil kanıtların bulunması gereğidir. Şekil 1'deki buluntu yerleri bu şüpheyi işaret eder. ULUNAN FOSİLİN HİKÂYESİ Gerçekten şimdiye kadar GürcistanDmanisi hariç, Afrikadan Çin'e kadar olan Fosil 2002 Kasım'dan beri araştırma geniş alanda fosil kanıt bulunamamıştır. ekibinin elindedir. İncelenmesi 2005 soİşte Denizli Kocabaş'ı (fosilin bulunduğu nunda tamamlanabildi, tanınmış bir deryer ile fosilin olası gövde yapısı örtüştüğü gide bilimsel makale olarak yayınlanması için bu terimi kullanıyoruz) böyle bir boşhenüz yeni gerçekleştirildi. Sonuçların luğu doldurmaktadır ve kanaatimizce böyle güvenilir bir yayın yapılmadan ka“göç teorisi”ne ciddi destektir. muoyuna açıklanması çeşitli açılardan İkinci önemli sonuç, en eski tüberküdoğru olmazdı. Bununla beraber fosilin loz verem vakasının tanımlanmış olmavarlığı yakın meslektaş çevresinin bilgisinsıdır. Kocabaş'taki deformasyon ve/veya de idi. İlaveten, 59. Türkiye Jeoloji Kurullezyonlar, kafatası kemiğinde gelişen veretayı'nda ayrıntılara girilmeksizin ön somin (leptomeningites tuberculosa) tipik nuçlar sözlü bildiri olarak sunulmuştu (Albelirtileridir. Bireyin bu hastalıktan ölüp çiçek vd., 2006). ölmediği belli değilse de hastalığı taşıdığı Dalmersan Mermer İşletmesinde, Kakaçıktır. Veremin, son birkaç bin yıl içinde, lık Kocabaş mevkiindeki Kömürcüoğlu toplu yaşamın başlamasından bu yana orşirketine ait ocaktan getirilen bir traverten taya çıkan bir hastalık olduğu sanılıyordu. bloku, 3.5 cm.’lik parçalara kesilirken içinDenizli'deki fosil bulgusu hastalığın yüzde kafatası kemiklerine rastlanır. Çalışanbinlerce yıl önce doğduğunu göstermeklar boş zamanlarında kemikleri traverten tedir. Fosildeki verem bulgusu irdelenerek içinden itina ile çıkarırlar ve ince bir levilave sonuçlar çıkarmak mümkündür. Örhaya orijinal haliyle yerleştirir ve sergilerneğin veremin, güçsüz düşen vücutlarda ler . Kafatasının tepe bölümünde yaklaşık ortaya çıktığı, güçsüz bedenin de bağışık0.5 cm lik bir kısım kesilmiştir. Geriye kalık sisteminin ve kemik yapısının zayıflalan kısımda kaş, göz delikleri, alın ve şaması manasına geldiği, bunun genellikle kak kemikleri korunmuş durumdadır DVitamini eksikliğinden kaynaklandığı 2002 sonbaharında bir arazi çalışması sıçok eskiden beri bilinmektedir. DVitamirasında işletmeyi ziyaret eden Pamukkale ni güneşten alınan ışınlar yardımıyla vücut Üniv.öğretim üyesi M.Cihat Alçiçek fositarafından üretilmektedir. Tersinden söyli görür, ister ve alır. Hemen ardından, yöleyişle, yeterince gün ışığında kalmayan renin jeopark olmasına çalışan JEMIRKO vücutlarda DVitamini üretilemez, DViBaşkanı ve doktora danışmanı olan Nizatamini üretemeyen canlının bağışıklık sisULUNAN NEDİR? NE İFADE mettin Kazancı'ya haber verir. Beraberce temi zayıflar, bütün hastalıklara, özellikle EDER? tüberküloza açık hale gelir. Bu ilişkiler göz önünde tutularak, KoDenizliKaklık Kocabaş mevkiinde, işcabaş'ın vücudunun yeterince DViletilen traverten ocaklarından birinde tamini üretememesinin sebebi ilbulunan fosil, Homo erectus'a ait kaginç bir tartışma başlatabilir. Bu fatası parçasıdır (halen, fosili bukonunun ayrıntıları ve belgelunduran traverten kitlesinin Şevket Şen, fosil üzerindeki üç günlük incelemeleri sonuleri Kappelman vd. geldiği ocak, verimli blok alıcunda buluntunun H.erectus olduğunu doğrular. Önemli bir dergi(2007)'de verilmektedir. namadığından terkedildi). de önce kısa tanıtım makalesi, daha sonra uzun inceleme makalesi yapLondra'da yapılan gözFosil, kendi alanında, mağa karar verirler ve bir çalışma takvimi oluştururlar. Bu dört kişiden lem ve incelemelere önemli bir keşiftir. Çünüçünün uzmanlık alanı Genel JeolojiSedimantoloji, yalnızca Şevket Şen fosilgöre, verem en çok kü, Afrika'dan Gürler konusunda uzmandır; ancak O'nun uzmanlık alanı da NeojenKuvaterner mekoyu renklilerde, cistan'a kadar olan melileri üzerinedir. Bu arada Cihat Alçiçek'in askerlik hizmeti başlar ve fosili Jemirbilhassa ekvator çok geniş bir alanda ko'nun sahipliğine bırakır. 2004 başında Nature'a gönderilen kısa bir makale “önemli kuşağından gelen elde edilmiş ilk ve tanım eksiklikleri olduğu” gerekçesiyle reddedilir. Bunun üzerine University of Texas at göçmenler aratek buluntudur, inAustin'den Prof. John Kappelman ile temas kurulur. Kappelman Türkiye'ye gelir, fosil sında, örneğin san türünün geçüzerinde çalışır, saha incelemeleri yeniden yapılır. Fosil incelemelerinde kafatasının içinde, Hindistan'ın mişine ait somut alın kemikleri üzerinde 11.5 mm. derinlikte, 0.30.5 cm boyunda kurtçuklar şeklinde lezGücerat eyaleveri sağlamaktayonlar/deformasyonlar tespit eder (Foto 3). Bu lezyonlar, modern insanlardaki menenjit tinden gelenlerdır .Homo erecve/veya kemik veremi vakalarında rastlanan deformasyonlara benzemektedir. J. Kappelman de daha yaygın tus, bilimsel araşlezyonların olduğu bu bölgenin plastik kalıbını alır ve gözlemlerini doğrulatmak için kalıpbulunmuştur. tırmaların yanında ları GeorgAugust Universitesi (Gottingen) Anatomi Merkezi'nden Michael Schultz'a gönDaha da ilginci, amatörler tarafınderir. Schultz buluntu üzerinde kemik veremi teşhisini doğrular. Birinci Dünya dan da yoğun şeAsıl soru, beşyüzbin yıl önceye ait bir fosilde kemik veremi niçin ve nasıl gelişmiştir? Savaşı sırasında kilde inceleniyor. Bu kadar eski bir verem vakasının ilk kez ve Denizli fosili üzerinde tanımlanıyor olması Fransız ordusunBu sebeple internetda ayrıca dikkate değerdir ve buluntunun önemini artırmaktadır. da, aynı şartları yate, onun hakkında Fosilin yaşı yaklaşık 500.000 yıldır. Ancak bu tarihlendirme doğrudan kafatası şamalarına rağmen yüzbinlerce dosya var. üzerinde mutlak yaş tayini şeklinde değil, göreceli yaşlandırma olarak yapılmışveremin Senegalli asBasılı ve online yayıntır. Fosilin içinden çıkarıldığı travertenlerin üstündeki bir seviyeden, therkerlerde çok daha yaylardan kolayca öğrenilemolüminesans yöntemi ile 490.000 +/ 0.05 yıl, altından bir seviyeden ise gın olarak görülmesidir. ceği gibi, H. erectus, soyyine aynı yöntemle 510.000 +/ 0.05 yıllık oluşum yaşı bulunmuştur. Açık ve güneşli havalarda boy, ırklar ve bugünkü insan Dolayısıyla ikisi arasındaki travertenlerde yataklanan fosilin bulunan hastaların iyileşnesli ile doğrudan alakası olyaklaşık 500.000 yıl önce oraya düşmüş olması gerekir. Bu mesi üzerine, dünyanın her yemayan bir hominid türüdür. Foyaşlar ekip üyesi Mehmet Özkul tarafından yurtiçi rinde sanatoryumlar oluşturulsil buluntulara göre 1.80.2 milyon ve yurtdışı laboratuvarlarda tekrarlı anamuştur. Buna karşılık koyu renkli inyıllar arasında yaşamış ve nesli tükenlizlerle doğrulattırılmıştır. sanlar arasında cilt kanseri vakaları çok miştir, beyin hacmi 9001100 cc arasındaseyrek görülmektedir. Bütün bunlar cilt dır. rengi koyulaştıkça vücudun daha az güneş Alet kullanabilen H. erectus bugünkü aldığını ve daha az Dvitamini ürettiğini, insanlara göre biraz daha iri yapılıdır. Hafosilin önemli bir bulgu olabileceğine ve yeterli vitamin üretimi için daha uzun sülen kabul gören teoriye göre, ilk kez Afriuzman bir kişi ile temas kurulması gerekre güneşte kalması gerektiğini göstermekka'da ortaya çıktı, iklim değişmeleri ve tiğinde anlaşıp, Prof. Şevket Şen'e yazartedir. Örneğimiz Kocabaş açık havada yabeslenme nedeniyle olsa gerek tüm Afrilar. Şen, konuya büyük ilgi duyar, çalıştığı şayan, genç birey olduğuna göre, veremin ka'ya, güney Asya'a ve Avrupa'ya yayıldı Paris Doğa Tarihi Müzesi'nden çok sayısebebi derisinin renginin koyuluğuna bağ(Şekil 1). Türün Avrupa'daki temsilcileri, da karşılaştırma materyali ile birlikte (talanabilir. Eğer böyleyse, çevreye genetik bazı farklılıkları nedeniyle, H.Heidelbernımlaması yapılmış çeşitli kafataslarının uyumu için, atalarının bu yörede yeteringensis olarak adladırılır. Gürcistan Dmaplastik kalıpları/kopyaları) 2003 Şubat'ınce uzun kalmadığı, göç ederek buraya nisi'de bulunanlar ise H.erectus'un benda Türkiye'ye gelir. Ekibe, yöredeki traulaştıkları sonucu çıkarılabilir. zeri olan H.ergaster örnekleridir. vertenlerin jeolojisi üzerinde çalışan Prof. Bundan sonra yapılacaklar: Denizli'de Denizli'de bulunan fosil ise tipik Mehmet Özkul da dahil olur, hep beraber bulunan fosil, mevcut bilgilere yenilerinin H.erectus kalıntısıdır. Türün orijinal örnefosilli blokun çıkarıldığı yerde saha inceeklenmesine yardımcı olmuştur. Daha fazği olması bakımından önemlidir. Yukarılemesi yaparlar. lası için incelemeler sürdürülmektedir. ya doğru kıvrık kaş yapısı, birbirinden Hedef çalışmalardan birisi moleküler biuzak gözler, geniş göz açıklıkları, basık ve NCELEME SONUÇLARI yoloji tekniklerinin denenmesidir. İncelegeniş alın buluntunun tür tanımını sağlameler tamamlandıktan sonra, sergilenmek maktadır. Kemik kalınlığının fazlalığı (0.5 Denizli'de bulunan 500.000 yıllık H. ulusal müzelerden birisine verilecektir. cm) ve kafa içi özel kıvrımlar bireyin erErectus fosili ve üzerindeki lezyonlar, raDeğinilen belgeler kek olduğunu, kafa kemiklerini bağlayan hatlıkla, sonuç niteliğinde iki yorumun yaAlçiçek, M.C., Kazancı, N., Şen, Ş., Kappelsütürlerin durumu ise genç olduğunu işaman, J., Özkul, M., 2006, Türkiye'deki en eski pılmasını sağlamaktadır. Birincisi, homiret ediyor. DenizliKaklık'ta böyle bir kahominin buluntusu. 59. Türkiye Jeoloji Kurulnidlerin yeryüzüne dağılmasındaki “Afritayı (2024 Mart 2006), MTA Kültür Sitesi, Bilfatası bulundu ise, aynı yerde iskeletin dika'dan göç” teorisini desteklemesidir. Bu diri Özleri Kitabı, s. 468, Ankara. ğer kısımları, yakın civarda ve hatta tüm teoriye göre H. erectus önce Afrika'da göKappelman, J., Alçiçek, M.C., Kazancı, N., Türkiye'de aynı fosilin başka örneklerinin rülmüş ve öteki kıtalara buradan yayılmışSchultz, M., Özkul, M., Şen, Ş., 2007, First Hobulunma ihtimali var demektir. Bu ihtitır. Diğer teori ise türün “bulunduğu bölmo erectus from Turkey and implications for malin olağan sonucu, Denizli ve Türkigede evrimleştiği” şeklindedir. Bu teorinin migrations into temperate Eurasia. American ye'nin yüzbinlerce H. erectus dağılım hadayanağı, Afrika'dan yayılma durumunJournal of Physical Anthropology, DOI: ritasında yer alması, ülkemizde bu yöndeda bütün göç yollarında, Afrika'dan uzak10.1002/ajpa.20739. B RTE önüne uzatılan her mikrofona konuştuğu için, söylediklerini izlemek biraz zor oluyor; ettiği lafların doğrulamasını yapmak da zaman alıyor. Prof. Dr. Aydın Aybay, RTE’nin havada uçuşan laflarından birini son anda yakalamış: “Bay Başbakan, daha önceleri de söylediği gibi, bir kez daha her ilde açmaya kararlı oldukları üniversitelerde, YÖK Yasası’ndaki deyimle ‘öğretim elemanı’ ihtiyacını karşılama işinin YÖK’ün görevi olduğunu belirtip, ‘Biz üniversiteyi kurarız, eleman ihtiyacını onlar karşılar; yapamıyorlarsa biz onu da yaparız’ gibisinden lafları tekrarlamış. ‘Hasan’la Hüseyin, Muaviye’nin üç kızı’ türünden bu anlatımda neyi düzeltelim? Biri kere; her ilde üniversite açmaya kalkışmak büyük bir aymazlıktır. Türkiye’nin yetiştirdiği büyük bilim insanı onun için YÖK öncesi mevzuatta, yeni kurulması tasarlanan üniversitelerde görev yapacak elemanlar, doktora ve doçentlik çalışmalarını, aylıklarını kurulacak üniversiteden alarak, büyük ve köklü üniversitelerde yaparlardı. Dört; Bay Başbakan, basına yansıdığına göre ‘yapamıyorlarsa, bıraksınlar biz yapalım’ demiş! Bir kere şunu belirtelim; kadro ve para vermezseniz Oxford ya da Harvard üniversiteleri bile, bilim insanı yetiştiremez. İkincisi, Bay Başbakan’ın ‘biz’ dediği acaba kim? Herhalde kişisel olarak kendisini kastetmiyor. Bu konuda gerçekten bildiği bir kadro varsa, yapacağı şey, parlamentodaki takımına bir haber salıp, hemen şipşak bir yasa çıkarmaktır. Böylece iktidarın şu ‘netameli’ YÖK sistemine tutsaklığı da sona erer.” İslamcının aşkı faizmiş... “Kuması da repo!” Cariye Işık İşgüden: “İslamda bugün cariye olmadığını söyleyen ‘ulema’; hür kadını cariyeden ayıran tesettürün de kıymeti harbiyesi kalmadığını niye söylemez!” Soslu güvenlik ÜLKEDE iyi şeylerin de olduğunun farkına varan Akif Kökçe, hazırlanan yasa tasarısı ile yeni sosyal güvenlik düzenini RTE yağdanlığı gazeteciler adına üzerine biraz da sos gezdirerek gururla açıklıyor: Gazetecilerin, gemicilerin, makinistlerin aldığı “yıpranma tazminatı” kaldırılıyor. Milletvekillerine lojman tazminatı, çiçek sulama tazminatı az geldiği için şimdi bir de “temsil tazminatı” veriliyor. Vatandaşın emekli olması için gereken çalışması süresi “ortalama yaşam süresinin iki katına” çıkarılıyor. Milletvekillerinin Meclis’teki oylamalardan en az birine katılıp, küfretmiş olması emekliliğe hak kazanması için yeterli sayılıyor. Ülkemizde yüksek olan emekli maaşı, asgari ücretin üçte biri seviyesine düşürülerek Avrupa Birliği ortalamasına çekiliyor. Milletvekillerinin emekli maaşı asgari ücretin otuz katına çıkarılarak açlık sınırının azıcık üzerine getiriliyor. Esnafın geçici iş göremezlik ödeneği kaldırılıyor. Milletvekillerine “kalıcı kebap yapma” ödeneği veriliyor. Sigortalı yakınlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için süre 10 yıla, prim 1800 güne çıkarılıyor. Milletvekili yakınlarına ölüm aylığı B EVET H. ERECTUS bağlanabilmesi için “yalan yere yemin etmiş” olması yeterli sayılıyor. Emekçi kadınların emzirme yardımı yalnızca bir kez verilecek olan “emzik parası” yardımına dönüştürülüyor. Vatandaşın anasından emdiği sütü burnundan fitil fitil getiren vekillere “ek süt fitili primi” veriliyor. Emekli işçi tekrar çalıştığı takdirde emekli aylığı kesiliyor. Emekli milletvekilleri çalışırsa, emekli maaşına ek olarak “titreyen parmakla yapılan oylama desteği” tazminatı veriliyor. Ölen sigortalının ailesine yapılan ölüm yardımı “başınız sağ olsun” seviyesine indiriliyor. Ölen milletvekilinin ailesine yapılan ölüm yardımı “paranın ne önemi var, insanlık öldü mü” seviyesine çıkarılıyor. Tarım sektöründe çalışanların prim borçlarına karşılı hasattan yapılacak kesinti miktarı artırılıyor. Parti sektöründe çalışan milletvekillerine, prim borçlarına karşılık 80 yıl geri ödemesiz, sıfır faizli kredi veriliyor. Türk müteahhitlerinin yurtdışında çalıştırdıkları işçilere emeklilik hakkı verilmiyor. Milletvekillerinin yurtdışına inceleme gezisine götürdüğü eş, dost ve akrabaları özel uçaklarda yapılan bu vatani görevleri karşılığında resen emekli sayılıyor. Maşa Gülhan Elmas: “ABD, Fethullahçı tarikat örgütlenmesini ‘Kürdistan’da da kullanıyormuş. Ne örgütmüş mübarek. İsviçre çakısı gibi, emperyalizmin her işine yarıyor...” Doğru A. Mete Apak: “Cemil Çicek, ‘Bizde Hollywood malzemesi bol’ demiş. Doğruya doğru. AKP’ye baktıkça karşımda ‘Muppet Show’u görüyorum.” Sıralama Necati Yıldırım: “Şeriat sermayesi sıralamasında Türkiye 11. sıradaymış. RTE ile Gül’ün işi zor; birinci oluncaya kadar durmak yok!” Gürültü İlker Çamkır: “Birisi, Fazıl Say için ‘gürültü yapıyor’ demiş. Oysa gürültü yapıp, gerçekleri çarpıtanlara Nobel Ödülü veriyorlar!” Sandık Avni Kurtuldu: “Çok güvendiğiniz sandıkları gün gelir elmaportakal sandığı olarak kullanmak zorunda kalabilirsiniz!” İmamlı terör planı hazırlanıyormuş... “İmambayıldı!” Rıza Fazıl öldü Türk sahnesi kıymetli uzuvlarından birini daha kaybetti. Darülbedayi sanatkârlarından Rıza Fazıl bey 15 aydan beri kendisini yatağa esir eden iki aletin pençesinden kurtulamadı, dün sabah Kuşdili’ndeki hanesinde vefat etti. Bahriye yüzbaşılığından istifa ederek Heveskârân Cemiyeti erkânı arasında sahne hayatına atılan Rıza Fazıl bey bilahare Darülbedayi’ye de intisap etmiş (geçmiş) ve senelerce bilhassa vodvillerde büyük bir temayüz göstermişti. Karanlık Kuyu, Beşte Gelen, Ceza Kanunu, Hissei Şayia, Yekta Efendi Ailesi, Bir Çiçek İki Böcek ve daha birçok eserlerde kahkahalarımızdan birçoğunu kendisine medyun (borçlu) olduğumuz Rıza Fazıl beyi, yarattığı şahısları hatırlamamak mümkün müdür? Zaten kıymetli sanatkârlarının adedi mahdut (sınırlı) olan Türk sahnesi bu kayıp ile hakiki ve büyük bir mateme girmiş oluyor. Kederdide ailesiyle bütün sanatkâr arkadaşlarına beyanı taziyet ederiz. Cenazesi bugün Kuşdili’nde Dereboyu Mahallesi’ndeki hanesinden saat 11’de kaldırılacaktır. 20 Aralık 1927 Salı Tıp Fakültesi riyaseti Dün ekseriyeti ârâ (oy çokluğu) ile Doktor Süreyya Ali bey reis intihap edildi (seçildi). Dün Tıp Fakültesi binasında, fakülte riyaseti intihabatı (seçimleri) yapılmış ve ekseriyetle seririyatı dahiliye (iç hastalıklar kliniği) müderrisi Doktor Süreyya Ali bey riyasete intihap edilmiştir. Münhal (boş) bulunan Darülfünun Divanı azalığına da ekseriyetle fakülte ilmi ensac (histoloji) müderrisi Doktor Tevfik Recep bey ve hıfzı sıhha müderrisi Doktor Server Kâmil beyler intihap edilmişlerdir. Dünkü intihabat, Darülfünun emini Neşet Ömer beyin tahtı riyasetinde (başkanlığında) Tıp Fakültesi müderris ve muallimlerinden müteşekkil olan fakülte meclisi tarafından icra edilmiştir. 21 Aralık 1927 Çarşamba İ Rıza Fazıl Bey...