02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

boşluk şekillendi. Yeni nesil her şeyi unuttu. İnsanlar başka ruhlarla yaşıyorlar." Metropolit Viladamir ise şöyle diyordu: "Tüm problemlerin içinde en zor olanı yeniden Hıristiyanlaşmanın gereği, kiliseyi Tanrı’nın kilisesi ile buluşturmaktır."(7) Kilisenin yetersizliği ve liberal talepler arasında sıkışan Rus devleti yeni bir vaziyet almak durumunda olduğunu gördü. Bu vaziyet alma tarzı zaten Rus Ortodoksluğunun dinipolitik genetiğinde saklı idi. Zaten Ortodoksluk; Rusya’nın milletten, tarihten, kimlikten anladığı şeydir. Hatta bir fert dindar olmazsa bile kültürel olarak kendini bu anlayışın önemli bir parçası görür.(8) Kilise ve liberal politikalar arasında dağılan toplumu, kendi kimliği ve inanç değerleri etrafında toplamak bu karardan sonra uygulamaya konuldu. Kremlin katedrali... C S TRATEJİ 19 kilisesini kurmuş ve SSCB öncesine dönmek istemiştir. Bunun üzerine Rus Ortodoks kilisesi, FenerRum Patrikhanesiyle bütün ilişkilerini kesmiştir.(14) Her alanda Rusya’dan ilişkisini kesmek isteyen ve FenerRum Patrikhanesiyle işbirliği yapan Estonya, ABD ve Rusya arasında sürdürülen güç mücadelesinin alanlarından biri olmaya devam etmektedir. ABD, Vatikan ve FenerRum Patrikhanesi üzerinden politikdini faaliyetlerini sürdürerek Rusya’nın etkinlik alanını daraltmak istemektedir. Rusya ise etkinlik alanını genişletmek için Bolşevik ihtilali ve Soğuk Savaş döneminde kaybettiği rolü yeniden üstlenmek istemektedir. Hem Bağımsız Devletler Topluluğu düzleminde hem de tarihi ve kültürel bağı olan devletlerde etkili olmak için aktif siyaset izlemektedir. Bu siyasi faaliyet Ortodoks kiliselerinin bulunmadığı yerlerde Rusya büyük elçiliklerinin nezdinde birer Ortodoks kilisesi inşa edilerek yapılmaktadır. Roma, Pekin, Sofya, Viyana ve Japonya’da tohumlarını atan Rus Ortodoks kilisesi siyasi misyonunu sürdürmektedir.(15) Kilisenin etkinlik alanını genişletmek için Putin, Bolşevik ihtilali sonrası ve Soğuk Savaş döneminde el konulan kilise arazilerinin ve emlaklerinin iade edilmesini sağlayan karar çıkarmıştır. Kiliseler hızla yayılmakta ve papazların etkinlik alanları genişlemektedir. Zaten Patrik II. Aleksi’nin "artık kiliseler boş değil"(16) sözü, Rusya’da din gerçeğini ortaya koymaktadır. Bununla yetinmeyen Patrik ABD’nin küreselleşme ideolojisine karşı direnmenin dini ve kültürel bir sorumluluk olduğunu vurgulamaktadır: "Eminim ki Rusya dünyanın çeşitli ülkelerindeki iyi insanlarla birlikte düşünerek küreselleşme uygulamasını engelleyip bertaraf edecektir. Halklar kendi özgün geleneklerini özgürce yaşayabilecek, kendi istekleri ve tutkularını özgürce yerine getireceklerdir. Yalnızca bu durum için çalışarak uluslararası ilişkilerde bir ahenk sağlayabiliriz. Avrupa, Asya ve bütün dünyada sağlam ve dürüst barış sağlamanın teminatı budur.(17) Görülüyor ki Rusya hem kendi kültürünü yeniden keşfetme peşinde hem de küreselleşme ideolojisine direnme niyetindedir. Belirlediği hedefin açılımı şöyledir: "Rusya’nın gerçek tarihi misyonu liberal batılı değerler, dini gelenekler ve çok kültürlülük arasında bir denge oluşturarak uygarlık ölçütlerinin yeniden kurulmasına yardımcı olmaktır."(18) Dinkültür merkezli stratejinin uygulandığını kavrayan Rusya, direnişini tarihi ufkun eksenine yerleştirmekte ve kendisini "denge oluşturucu" bir güç olarak görmektedir. İNŞA SÜRECİ Fener Rum Patrikliği’nin Rusya’yı sınırlama girişimlerine karşı koymak amacıyla, Rus Ortodoks Kilisesi güçlendiriliyor. Rus kilisesi Kıbrıs dahil Ortodoksların yaşadığı her yerde faaliyetlerine yeniden başladı. Moskova Patrikliği’nin sert tepkilerine neden olmuştur. Bu girişimi Rus Katolik kilisesinin kuruluşu şeklinde okuyan Patriklik; "Papa, Rus halkını kendine cemaat olarak seçmiştir, bu bir meydan okumadır, üzüntü verici gelişmedir, Vatikan Rusya’da bir Katolik Metropolitliği oluşturmaktan vazgeçmelidir,"(12) şeklinde uyarmıştır. Bu uyarıdan sonra birkaç üst düzey Katolik papazının Rusya’ya girişi engellenmiştir. Bu mücadelenin arkasında gizlenen gerçek: Roma Katolik kilisesinin Ukrayna’daki faaliyetleridir. Ukrayna’nın dönülmeyecek şekilde Rusya’dan koparılması üzerine kurulan bu strateji; Ukrayna’yı Batının ekonomik ve politik amaçlarına bağlamayı amaçlamaktadır. Devletin varlık temeli olan toplumu muhkem tutma gereği Viladamir Putin’i toplumsal ethosa davet etti. Devleti yeniden inşa etme politikasının ilk aşamasında Putin, bir taraftan toplumu gevşek ve kayıtsız bir ortamdan çekmek ve tarihi değerleriyle buluşturmak, bir taraftan da ekonomik ve politik krizi aşmak hedeflerini politikasının temeli yaptı.(9) Ortodoksluğu jeopolitiğinin unsurlarından birisi olarak ilan etti. Krizi aşma noktasında önemli mesafe alan Putin, Batılı güçlerin politik ve teostratejik modellerine karşı direnme yolunu seçti. Çünkü hem yorum hem de politik duruş olarak Rus Ortodoksluğu, Batı eksenli dinipolitik bilinçten farklıdır. Bu farklılık coğrafyanın politik dilinde, tarihi ve kültürel kodlarında yer alan ‘emperyal duruş’ ve hedeflerle doğrudan bağlantılıdır. Rus Ortodoks kilisesinin üstlendiği yeni misyonu A. Somuncuoğlu(10) şöyle sıralar: a yeniden Rus milli kimliğinin önemli unsuru olmak, b Eski Sovyet ülkelerinde yaşayan Ruslar açısından birleştirici bir unsur olmak, c Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Ukrayna’yı birleştirmek, d diğer eski Sovyet Cumhuriyetlerinde Rusya’nın etkisinin devam etmesinin bir güvencesi olmak ve bu alanda entegrasyonu desteklemek. Yeni tarihi misyonun anlamı şudur: VatikanProtestan karşıtı söylemini daha da derinleştirmek, dini, jeopolitiğinin bir parçası yaparak coğrafyanın politik dilini, kültürel birikimini ve ekonomik kaynaklarını birleştirip yeni bir merkezi güç olarak ortaya çıkmaktır. Katolik ve Protestan misyonerlerin istilasına karşı duyulan aşırı tepki bunun göstergesidir. Nitekim çöküşten sonra yeniden inşa edilen kiliselere karşı farklı cephelerden yükselen yoğun ilgiye duyulan tepkiyi Metropolitan Kiril, şöyle ifade eder: "Pek çok durumda yurtdışından gelen misyonerlerin niyeti Mesihi ve Kutsal Kitab’ı tebliğ etmek değildi. Asıl amaç; Rus Kilisesi’ne bağlı kişileri kiliselerinden ayırma ve kendi kiliselerine bağlamaktı"(11) Henüz ruhanilerini yetiştirememiş Moskova Patrikliği’nin bu tavrı, önümüzdeki süreçte devletkilise ittifakı içinde güçlü bir mücadele cephesine dönüşeceğini göstermektedir. Katolik kilisesinin bu tavrı nedeniyle Papa II. Jean Paul’un Rusya’yı ziyaret etme talebi Moskova Patrikliği’nin tepkisi nedeniyle gerçekleşmemiştir. 11 Şubat 2002’de Roma Katolik kilisesinin Rusya’daki idari birimlerinin konumunu yükselterek birer piskoposluk dairesi haline getirme ve bunları merkezi Moskova’da bulunan Metropolitliğe bağlama kararı UKRAYNA’NIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ Bu mücadelenin arkasında üç sebep yatmaktadır; Birincisi; politik ve ekonomik sebeptir. Batının ekonomik ve politik planını sezen Rusya, kilise vasıtasıyla Papa’ya yüklenmektedir. Çünkü Rusya; Papa II. Jean Paul’u Doğu Bloku’nun çökmesinden sorumlu tutmaktadır. Bütün bu tepkilere rağmen Papa II. Jean Paul 2327 Haziran 2001’de Ukrayna’yı ziyaret etmiştir. Ukrayna’da Papa’nın ziyaretine karşı gösteriler düzenlenmiş ve bu tepki gerginliği artırmış ve Dışişleri Bakanı Anatoliy Zlento şu açıklamayı yapmıştır: "Papa’nın ziyaretini engellemeye çalışanlar Ukrayna’nın dış politika amaçlarına aykırı hareket etmişlerdir."(13) İkincisi; dini sebeptir. Moskova Patrikhanesine bağlı Ukrayna Ortodoks kilisesinin daveti olmadan Ukrayna’ya gelip, Kiev Patriği ile bir araya gelen Papa, böylece Ukrayna’yı Moskova Patrikhanesi’nin kanonik toprağı olarak görmediğini ilan etmiş olmaktadır. Üçüncüsü; Fener Rum Patrikhanesi Ukrayna’daki Ortodoks kilisesi üzerinden faaliyetlerini sürdürmek için, bu kilisenin Moskova’dan ayrılmasını, bağımsız hale getirilmesini istemektedir. Zaten bu kilise, Fener Patrikhanesi’nden destek almaktadır. Rusya’nın milliyetçi politikacılarından Jirinovskiy başta olmak üzere birçok politikacı ve aydın FenerRum Patrikhanesi’nin arkasında ABD’nin bulunduğuna inanmaktadır. ABD’nin, FenerRum Patriğinin ekümenik olduğu görüşünü kabul etmesi söz konusu iddianın gerekçesi olarak algılanmaktadır. Ayrıca iki dünya savaşı arasında Estonya’da kurulan Ortodoks kilisesi FenerRum Patrikhanesi’ne bağlanmıştır. Daha sonra Estonya’nın SSCB’ye bağlanmasıyla birlikte bu kilise Rus Ortodoks kilisesine tabi olmuştur. 1991’de yeniden bağımsızlığını kazanan Estonya, bağımsız Dipnotlar: 1 N. Davis (1995: 215) ) A long Walk to Church: A Contemporary History of Russian Orthodoxy, Oxford: Westvies Pres. 2 N. Davis (1995: 214) 3 N. Davis (1995: 214) 4 Kent R. Hill (1991:84) The Soviet Union On The Brink: An Inside Look at Christinity and Glasnost, Portland: Multnomah. 5 International Affairs, Religion and Diplomacy (2001: 153154) (April 2728 /2001) Nu: 4, Vol: 47, Moscow) 6 Anar Somuncuoğlu (2002: 61) "Roma Katolik Kilisesi ve Fener Rum Patrikhanesi’nin Eski Sovyet Alanındaki Faaliyetleri" Stratejik Analiz, (Cilt: 3, Sayı: 28) Ank: ASAM Yay.e 7 N. Davis (1995: 222) 8 N. Davis (1995:223) 9 İlyas Kamalov (2008: 308), Putin Dönemi Rus Politikası, İst. Yeditepe Yay. 10 A. Somuncuoğlu (2002: 6061) 11 Metropolitan Kirill (1999: 73) "Gospel and Culture" Proselytism and Orthdoxy In Russia, (Ed: J. Witt and M. Bordeaux) New York: Orbis Books. 12 A. Somuncuoğlu (2004: 62) ; İ. Kamalov (2008: 309). 13 A. Somuncuoğlu (2004: 62) 14 Bkz: Gözde Kılıç Yaşın (2006) "Medeniyetler Çatışırken Yakınlaşan Kiliseler", 2023 Dergisi, (Aralık 2006, Sayı: 68) ; IA, RD, (2001: 163) 15 IA, RD, (2001: 151, 157) 16 İ. Kamalov (2008: 316) 17 IA, RD,(2001: 152, 158) 18 IA, RD, (2001: 163)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle