Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Terörle topyekun mücadelede, örgütün dağ kadrosuna karşı kararlılıkla şiddet uygulanırken, mücadelenin ağırlık merkezini oluşturan bölge halkına şefkatle yaklaşılıyor mu? Örgütün dağ kadrosuna katılımın kontrol altına alınamamasının nedenleri araştırıldı mı? Katılımı önlemek için karşı tedbirler planlandı mı? Terör örgütünün üsleri ve lider kadrosu Irak’ın kuzeyinde olduğuna göre, mücadelede başarının Irak’ın kuzeyinden geçtiği dikkate alınıyor mu? Terörle silahlı mücadelede, taktik başarının silahlı mücadelenin; silahlı mücadelenin ise terörle mücadelenin garantisi olmadığı dikkate alınıyor mu? Terörle mücadele özünde psikolojik alanda Terörle mücadelede görev alan Türk helikopteri... C S T TRATEJİ 15 Aytmatov, giderken de birleştirdi… Öykülerin ‘agası’ Türk Boylarının öykücüsü ‘Çingiz Aytmatov’ cenaze töreninde de birleştirici rolünü sürdürdü. Büyük bir ulus Aytmatov’u son yolculuğuna uğurladı… Aydın İDİL BÜYÜK BİR ULUS ORADAYDI... ürk dünyasının büyük yazarı ve Türk Boylarının öykücüsü Çingiz Aytmatov’u 14 Haziran 2008 günü son yolculuğuna uğurladık. Giderken bizlerden de birer parça aldı gitti. Cengiz Aytmatov’un ne kadar sevildiğini, sayıldığını, özlendiğini hep birlikte gördük. Binlerce gönül hep birlikte Türk dünyasının yazarlarının "agasını" derin sevgi ve saygı ile selamladı. Bişkek sanki yeni bir Cengiz Aytmatov masalını yaşadı. Bu bir sevgi masalı idi. Aynı masalın içinde bir bütündük… Cengiz Aytmatov’un birleştirici, bütünleyici özelliği son yolculuğunda da öne çıkıyordu. Toplumların gelenek ve göreneklerini başarı ile nasıl da yaşatmış ve bizleri bir araya getirmişti… Çingiz Aytmatov ulusunu, öykülere can katarak, masalı gerçeğe dönüştürerek sevgi bağlarını geliştirerek yaşattı. Öyküleri gerçekler içeriyordu. Toplumlara milli bilinç kazandıran yaratıcılığını bu gerçekleri anlatarak gösterdi. Çingiz Aytmatov Türk Dünyasının milli geleneğini yaşattı, pekiştirdi. Bunu yaparken insanlığa unutulmayacak öyküler kazandırdı. Türk boylarının asil, mert, iyilik duygularını öne çıkardı. Tarih sürecinde kaybolmaya yüz tutmuş kültürel dokusunu modern anlatımlarla yeniden ördü. Ulusunun niteliklerini, duygularını, algılama ve düşünme kabiliyetlerini sarsılmaz bir sağlamlıkla kalplere ve belleklere yerleştirdi. Bu tarihi görevini en başarılı şekilde yerine getirdikten sonra da son yolculuğuna çıktı. Aytmatov, portresinin önünde... Bizden ayrıldı mı? Hayır. Kendisini uğurlayanlar, dostlarım, akrabalarım ve kardeşlerimdi. Büyük bir ulus oradaydı. Onu uğurlarken bir bütün olmuştuk. Büyük insan selinin içinde Cemile’yi gördüm. Hüznünü içine atmıştı üzgün olduğunu belli etmeden ve biraz da şaşkın şekilde yürüyordu. Danyar biraz ötesindeydi. Kalabalığa sevgi hakimdi. Kırgızların ve bütün Türk dünyasının at sevgisi de orada idi. Yalnız Gülsarı yoktu. Çünkü o çok önce veda etmişti. Yaşasaydı o da gelecekti uğurlamaya... Tanabay oradaydı. Askerlik çağındaki gençlerin tümü oradaydı. Yavukluları ile savaştan önce son bir defa görüşmeye gelmiş gibi Çingiz Agayı görmeye gelmişlerdi. Cumabayın cepheye giderken trende söylediği türküsü bütün kulaklardaydı. Gözünü kimse alamıyordu Ala Toğ’dan, mavi beyaz karlardan... Yüksek bir yerden bakıyordu sanki Manas. Sanki yanına çağırıyordu Çingiz Agayı. Çingiz Aytmatov kahramanlık dürüstlük ve cesaret temeline dayanan bir ulus yaratıyordu öykülerinde. Askerin oğlu küçük Avalbek de orada idi. Babası savaşta vurulduktan sonra oğlunun içinde yaşamaya başlamıştı. Cengiz Aytmatov da tüm Türk Dünyasının içinde yaşayacaktı artık. Askerin oğlu küçük Avalbek nasıl farketmediyse babasının içine yaşamaya başladığını, onun gibi bir çok kimse de bunu henüz farketmemiş olabilir. Ama o içimizde yaşayacak. İşte Türk Dünyasının zenginliği. Sınırsız ovalarda yüksek dağlarda Çingiz Aytmatov bizimle olacak. Ne mutlu Türk Dünyasına ve insanlığa... geliştiğine göre Terörle Topyekun Mücadele Stratejisi’ni desteklemek amacı ile terör örgütünü, iç ve dış destekçileri, sempatizanları, iç ve dış kamu oyunu etki alına almak amacı ile hükümet seviyesinde Terörle Mücadele İçin Stratejik İletişim ve Kamu Diplomasisi Stratejisi; örgütün psikolojik etkilemelerini önlemek için ise Psikolojik Harekata Karşı Koyma Stratejisi hazırlandı mı, uygulanıyor mu? Medya, karşı propaganda için yeterince kullanılıyor mu? Teröre dış desteğin kesilmesi, terör örgütünün finansal kaynaklarının kurutulması için politik ve diplomatik tedbirleri kapsayan bir strateji mevcut mu, uygulanıyor mu? Terörle mücadelenin sancılı ve uzun bir süreç olduğu dikkate alınarak tedbirler buna göre planlanıyor, kamu oyu bu gerçeğe göre aydınlatılıyor mu? POLİTİK KARAKTER Özetle, özünde politik bir karakter taşıyan terörle mücadelede başarı için, öncelikle, sağlam bir politik karalılık oluşturulması; sert gücün yanı sıra akıllı güç konsepti içinde yumuşak gücün de kullanılması, yani mücadelenin askeri boyutunun yanı sıra ekonomik, sosyokültürel, diplomatik ve psikolojik boyutları da olan Topyekun Mücadele Stratejisi’nin geliştirilerek uygulanması; silahlı mücadele kararlılıkla sürdürülürken, tedbirlerin öncelikle mücadelenin "ağırlık merkezlerini’’ oluşturan bölge halkının desteğinin sağlanmasına ve dış desteğin kesilmesine yoğunlaştırılması gerekiyor.