10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 Dilek FİLİZFİDANOĞLU TUSAM Çalışma Hayatı ve Türkiye Araştırmaları Masası [email protected] zmanlara göre tüm dünyada gıda fiyatlarındaki aşırı artışlar son 30 yılın en yüksek seviyesine çıkmış durumda. Bu artışlarla birlikte pek çok ülke çatışma ve protestolara sahne oldu ve gıda artışları uluslararası kuruluşlar tarafından da ele alınmaya başlandı. Geçtiğimiz günlerde BM’ye bağlı Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenen uluslararası bir toplantıda dünyadaki gıda krizi masaya yatırıldı. Dünya liderlerinin bir araya geldiği toplantıda dünyada pek çok insanın hayat mücadelesi verdiği ve neredeyse günümüzün vebası durumuna gelmek üzere olan açlıkla savaş konusunda neler yapılabileceği konuşuldu. Gıda zirvesi üç gün sürdü ve 50’ye yakını devlet ve hükümet başkanı olmak üzere 181 ülke temsilcisinin katılımıyla gerçekleşti. FAO toplantıyı iklim değişikliğinin gıda güvenliğine getirdiği risklerin görüşülmesi amacıyla geçen yılın sonunda kararlaştırmıştı. Ancak son günlerde yaşanan gelişmeler ve dünyada hızla yükselen gıda fiyatları zirvenin gıda güvenliğinden önce ele alması gereken konunun tamamen farklı olduğunu ortaya çıkardı ve dolayısıyla toplantının konusu da otomatik olarak değişmiş oldu. Kıtlığa çözüm üretilemiyor… C S TRATEJİ açlıklarını bastırmaya çalıştıklarını bilmek çok acı. Afrika’da bunlar yaşanırken uzmanların, başta ABD olmak üzere özellikle Batılı ülkelerde aşırı tüketimden kaynaklanan şişmanlık/oburluk hastalığı yani artık yaygınlaşan adı ile obeziteye dikkat çekmeye çalışmaları ise dünyamızın acı ama gerçek bir diğer yüzü. Giderek artan dünya nüfusu ile birlikte daha fazla problem haline gelen gıda tüketimi özellikle gelişmiş ülkelerde daha fazla artış gösteriyor. Yaşanan bu son gıda krizlerinden sonra var olan milyonlarca aç insana 100 milyon civarında başka aç insanların da katılmış olduğu tahmin ediliyor. FAO’nun tespitleri gelişmiş ülkelerin tarımsal üretimi arttırmamaları, ticaretin önündeki engelleri kaldırmamaları ve yoksul ülkelere yardım etmemeleri halinde, dünyayı küresel bir felaketin beklediği yönünde. Bu konuda uyarıda bulunan FAO’nun yanı sıra pek çok uzmanın ortak görüşü de yoksul ülkelerin artan gıda ithalatlarıyla birlikte ithalata yüzde 40 civarında daha fazla para harcamaları ve bu durumun da gıda krizlerinde etkili olduğu yönünde. Dünya, gıda krizleri nedeniyle neredeyse 30 yıldır yaşamadığı bir şekilde toplu isyanlar yaşıyor. Bu isyanların asıl nedeni öncelikle insanların yaşadığı çaresizlik olsa gerek. Ne yapacağını bilemeyen insanlar çareyi ayaklanarak tepki göstermekte buluyorlar. Açlık ve yoksulluk dünyanın pek çok sorunundan önce çözüm bekleyen bir problemi. Türkiye’de de durumun dünya ülkelerinden farklı olmadığını görüyoruz. Hatta yaz mevsiminin kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı bugünlerde ise daha da çok hissedeceğiz gibi görünüyor. Küresel ısınmanın canlıların yaşadığı yaşam alanlarında yarattığı olumsuz yansımaların da etkisiyle tüm dünyada etkili olan gıda krizinin Türkiye için de tehdit haline geldiğini görmemek mümkün değil. Özellikle tarımda hissedilen küresel ısınma etkileri hem tarımsal üretimi etkilemekte hem de tarım ürünlerinin pazarlanmasında sorunlarla karşılaşılmasına neden olmaktadır. Mazot başta olmak üzere çiftçinin üretimde kullandığı gübre, ilaç, tohumda yaşanan fiyat artışlarının neredeyse yüzde 150’lere ulaşmış olması da çiftçilerimizi ayrıca zor duruma sokmaktadır. Bu bağlamda tüm dünya ile birlikte ülkemizde de yapıcı çözümler üretilmesi ve kararlı bir şekilde üretilen çözüm yollarının hayata geçirilmesi gerekmektedir. FAO Başkanı Jacques Diouf’un da dediği gibi "Dünya silahlanmaya 1.2 trilyon dolar harcama konusunda ciddiyse milyonlarca insanın beslendiğinden de emin olmalıdır." FAO Zirvesinden... U Gıda yerine yakıt Küresel kıtlık nedeniyle 37 ülkeye acil gıda yardımı yapılması gerekiyor. Kıtlığa çözüm bulunması amacıyla Roma’da yapılan toplantıda üretimin artırılması için biyoyakıt üretiminin sınırlandırılması yönündeki önerilere tepkiler de geldi. Açlığın Avrupa’da Moldova’ya kadar uzanması dikkat çekiyor. bulunamadığı en önemli konu ise hiç kuşkusuz biyoyakıtların gıda fiyatları üzerindeki etkileri oldu. Özellikle biyoyakıt üreten ülkelerin savunmaları biyoyakıt üretiminin küresel ısınmayla mücadelede çok iyi bir silah olduğu yönünde oldu. Bu ülkeler arasında ABD, Brezilya, Kanada ve Avrupa’daki bazı biyoyakıt şirketleri tarımda biyoyakıt üretmek amaçlı üretimin durdurulması yönündeki çağrılara karşı çıktı. Sonuç olarak da biyoyakıtlar nedeniyle ortaya çıkan fırsatların ve zorlukların araştırılması çağrısında bulunuldu. 79 Temmuz tarihleri arasında Japonya’da gerçekleştirilecek olan G8 ülkeleri zirvesinde de bu konuların ele alınması bekleniyor. DAHA FAZLA ÜRETİM Üç gün devam eden toplantılarda konuşma yapan BM Genel Sekreteri Ban KiMun özellikle tüm dünyada gıda üretiminin artırılmasının gerekliliğine değindi. 2030 yılına kadar gıda üretiminin yüzde 50 oranında artırılması ve gıda ticaretinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Ban KiMun, dünya liderlerine tarıma daha fazla yatırım yapma çağrısında bulundu. Ban KiMun ayrıca gıda krizinin dünyada ekonomik ve toplumsal krizleri de tetikleyebileceğine ve siyasi güvenliği tehdit edebileceğine dikkat çekerken, tarım ve ticarete yönelik vergilerin azaltılması yönünde de çağrıda bulundu ve dünyadaki açlığın yıllık faturasının 20 milyar dolar olduğu tespitinde bulundu. Zirve sonunda, 37 ülkenin acil gıda yardımına ihtiyaç duyduğu açıklandı. Bu ülkelerden 21’i Afrika’da, 10’u Asya’da, 5’i de Orta ve Güney Amerika’da bulunuyor. Acil gıda yardımı listesinde yer alan bir başka ülke ise Moldova oldu. Dünyanın en zengin ülkelerinin yer aldığı Avrupa’da bulunan Moldova’nın bu listeye girmiş olması oldukça dikkat çekici. Sonuç olarak BM gıda zirvesinde alınan kararların ve yayımlanan bildirinin beklentileri karşılamadığı yönünde görüş birliği mevcut. Varılan sonuçta zirveye katılan ülkeler, gıda üretimini 20 yılda iki kat artırma ve gelişmekte olan ülkelerdeki çiftçilere 6 milyar dolardan fazla yardım yapma taahhüdünde bulundular. Toplantılarda orta yolun Diouf YOKLUK VE ÇOKLUK Modern çağın ürkütücü tablosunda her gün yaklaşık 25 bin kişinin açlıktan kaynaklanan nedenlerden dolayı öldüğü görüntüler yer alıyor. 800 milyon kişinin hatta son krizler nedeniyle bu rakamın daha da yukarı çıkmış olabileceği tahmin ediliyor yetersiz besleniyor olması ve her beş saniyede bir çocuğun sadece açlık nedeniyle hayatını kaybetmesi günümüz dünyasında kabul edilemez bir gerçek. Ne yazık ki bazı Afrika ülkelerinde görünen manzara içler acısı. Zira insanların karınlarını doyurabilmek için çamurdan ekmekler yaparak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle