02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 Dr. Hicran KAZANCI TUSAM Ortadoğu Araştırmaları Masası BD ile Irak arasında yapılması planlanan uzun vadeli güvenlik anlaşması, egemenlikbağımsızlık kavramlarının önem ve gerekliliğini yeniden tartışılır konuma getirdi. Ulusal bağımsızlık ya da tam egemenlik kavramı, ABD’nin yeryüzünde bulunan yaklaşık yetmiş beş "bağımsız" ülkede, yapılan ikili anlaşmalar neticesinde, askeri güç bulundurmasıyla dönüşüme uğradı ve anlam değiştirerek göreceli bir hal kazandı. Ekonomi ve teknolojinin gelişmesi, ülkeler arası ikili, üçlü ve/veya blok halinde ittifakların sık sık yapılması gerekliliğini ortaya çıkardı. Aynı şekilde insan haklarının evrensel boyut kazanmasıyla, bazı dikte yönetimler de yönetilenlere yönelik uyguladığı baskı ve asimilasyon politikasından "göstermelik olsa bile" vazgeçmek zorunda kaldı. Başka bir ifadeyle, gelişmiş teknolojilerinin ortaya koyduğu uydu, kıtalararası füze, internet ve casus uçakları gibi aygıtlar, bir şekilde ülkelerin bağımsızlık ve egemenlik olgularını gözden geçirilmesine yol açtı. Irak’ın bir üs, geçiş ve koridor ABD Irak’taki askeri varlığına uzun vurulmasında olmasına izin vermez" ifadesi yer alıyorsa da bu İran’ı tatmin etmiyor. Bu bağlamda, süre, sorunsuz garanti istiyor… hüküm, 2006 yılında Irak başbakanı olarak göreve C S TRATEJİ A IRAK’IN KOMŞULARI ABD ile Irak arasında yapılması planlanan güvenlik ittifakı, yukarıda bahsi geçen ülkeler arası yapılmış tüm ittifak ve/veya anlaşmalardan farklıdır. Çünkü ülkeler arası anlaşmalara bakıldığında, uzlaşının eşitlik veya en azından eşitliğe yakın bir zemin üzerinde sağlanmış olduğu görülür. Yani, genelde eşit şartlarda veya eşit şartlara yakın bir ortamda gerçekleşen ittifaklar söz konusudur ve bu ittifakların taraflarını oluşturan ülkeler eşit olanak ve imkânlara sahiptirler. Ancak ABD, işgalci güç olmasının yanı sıra süper bir askeri ve ekonomik güce sahipken Irak, işgal edilmiş, askeri ve ekonomi bakımından zayıf durumda Sistani olan bir ülkedir. Dolayısıyla bu anlaşma, eşit şartlarda olmayan iki ülke arasında yapılan bir ittifaktır. ABDIrak arasındaki güvenlik ittifakının ana anlaşmazlık noktasını teşkil eden de yetki ve yargılama konularıdır. Irak yönetimi, Irak’ta Amerikan güvenlik şirketlerine ait olan elemanlar ve ABD askerleri tarafından Iraklılara karşı geçmişte işlenen cinayetlerin tekrarlanmaması için "yargılama" konusunda yetki istiyor. ABD bu yargılama yetkisini reddedince, Irak Parlamentosu da 2008 yılının sonuna kadar ABD’nin Irak’taki askeri varlığının devam etmesine izin veren Birleşmiş Milletler kararının tekrar uzatılmasını reddetti. Irak yönetimi, bu anlaşma yoluyla ABD’nin desteğini alarak bir yandan uzun süre iktidarda kalmak, bir yandan da dış ve iç tehditlerden kendini korumak derdinde. Bahse konu olan güvenlik Askerlerinin varlığının yasal zeminini sağlama almak isteyen ABD, Irak’la yapmak istediği anlaşma konusunda INIRSIZ ÖZGÜRLÜK İSTEĞİ sıkıntı yaşıyor. Irak topraklarından S ABDIrak arasında bu yılın Temmuz ayının imzalanması planlanan uzun vadeli üçüncü bir ülkeye saldırı koşulunu Şii sonunda güvenlik anlaşması, yani Güçlerin Statüsü (SOFA) büyük tartışmaların odak dini lider Sistani’nin de kabul etmemesi Anlaşması noktası oldu. Bu ittifak, 26 Kasım 2007 Irak Başbakanı Maliki’nin ABD’yi İran’ı rahatlattı, ABD’yi zora soktu. ABD tarihinde, ziyaret etmesiyle birlikte gündeme geldi. ABD, Irak’taki askeri varlığının tamamen sona askerlerine sağlanması istenen ermesini onaylayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2004 tarih ve 1546 sayılı ayrıcalıklar da kabul görmüyor. kararının süresi dolmadan, ülkedeki varlığını anlaşmasının ABD ve Irak için önem taşıdığı kadar Irak’a komşu olan ülkelerin yanı sıra bölge ülkeleri için de önem taşıyor. ABD ile askeri ve güvenlik anlaşma veya ikili ittifak içerisinde olan bölge ülkelerinin birçoğu bu ittifaka karşı çıkmıyor. Ancak, Irak’taki güvenlik durumunu ABD’ye karşı önemli bir koz olarak kullanan İran, ABD’nin kendisine yönelik muhtemel bir askeri saldırıda Irak topraklarını üs olarak kullanacağı kaygısını taşıyor. Her ne kadar Irak Anayasası’nın 7. bendi "herhangi bir devletin Maliki Tek taraflı müttefiklik başladığı tarihten itibaren bugüne dek İran’ı 8 Haziran 2008 tarihinde üçüncü kez olarak ziyaret eden Nuri ElMaliki, ABD tarafından İran’a yönelik yapılacak her hangi bir saldırıda ülkesinin topraklarını kullandırmayacağı konusunda İran yetkililerine güvence verdi. Maliki’nin güvencesi, İran’ın bu konudaki kaygılarını gidermezken, Şii dini otoritesinin söz konusu ABDIrak ittifakını ret etmesi İran’da bir nebze olsa da gönül rahatlığı sağladı. Nitekim Irak’ın siyasi denkleminde yer alan hemen hemen tüm siyasi parti ve hareketler tarafından şimdilik reddedilen söz konusu anlaşma, Irak’ta egemen olan Şiilerin ruhani lideri Ayetullah Sistani tarafından da kabul edilmedi. meşru konumuna getirecek biçimde Irak’la anlaşma yapmaya çalışıyor. Bu ittifakı tartışılır konumuna getiren, ABD’nin Irak’taki varlığının devam etmesine yol açması değil, anlaşma içeriğinin belirsizliğidir. Anlaşma, Irak’ta kalacak ABD askerlerinin sayısı ile bulunduracakları silahların niteliği ve niceliği gibi konulara değinmiyor. Üstelik Irak’ta kalacak ABD askerlerinin faaliyetlerinin, Iraklı yetkililerin denetim ve gözetimine tabi tutulmaması şartını da koşuyor. ABD askerlerinin Irak’ta kalacakları süreyi de belirlemeyen anlaşma, hiçbir ABD askerinin Irak mahkemesi tarafından herhangi bir suçtan dolayı cezalandırmayacağını açıkça ifade ediyor. ABD’nin Irak’ta uzun süre kalması anlamına gelen bu anlaşmaya Amerikan Demokrat Partisi’nin karşı çıkmasının da Bush idaresinin bu konudaki kararlığını etkilemesi mümkün görünmüyor. Bu bağlamda, Körfez bölgesinde daimi üslere sahip olan ABD, Irak’la yapacağı güvenlik anlaşması yoluyla gerek Irak’ın ekonomi gerekse siyasi sahalarını kontrol ederek İran’a karşı baskı ve çevreleme politikasına devam edecektir. Aynı şekilde Bush idaresinin yarattığı kötü imaj, ABD’nin Bush’tan sonraki yeni yönetimine karşı da devam edecek ve tepkiler artacaktır. Bundan sonrasında gerek Afganistan’da gerekse Irak’ta uğradığı ciddi beşeri ve ekonomi kayıplarının devamına yeni ABD başkanının, Bush kadar dayanması pek de mümkün görünmüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle