02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gürol KIRAÇ TUSAM Türkistan Araştırmaları Masası [email protected] Hazar kaynaklarına yeni güzergahlar gündemde… C S TRATEJİ 19 Yılda 30 milyar metreküp kapasiteli, 3 milyar dolar civarında maliyeti olan, 1680 kilometre uzunluğunda olan ve Asya Kalkınma Bankası tarafından finanse edilecek boru hattının hayata geçirilmesi adına girişimler halen devam etmektedir. Konuya ilişkin en son gelişme Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin 5 Temmuz 2007 tarihinde Türkmenistan’a gerçekleştirdiği ziyarettir. Türkmenistan’da Türkmenbaşı’nın vefatının ardından görevi devralan Gurbanguli Berdimuhammedov’la Hamid Karzai arasında elektrik alımı, ülkeler arasında demiryolu ağının kurulması, uyuşturucu ve terörle ortak mücadele ile enerji konularında çeşitli görüşmeler gerçekleştirildi ve üç anlaşma imzalandı. Yapılan anlaşmalarla Türkmenistan Afganistan’a 5.74 milyon dolar tutarında, 287 milyon kilovat/saat elektrik sağlayacak. Türkmenistan 300 bin dolarlık bölümünü bedelsiz olarak vereceği elektriğin Afganistan tarafından üçüncü ülkelere pazarlanmasına da izin verdi. Ayrıca Türkmenistan demir yolu şebekesinden Afganistan’a çekilecek yaklaşık yedi kilometre uzunluğunda ve 550 bin dolar tutarındaki ilk etap bağlantı güzergâhının yapımını da Türkmenistan üstlendi. İki lider arasındaki görüşmelerin uluslararası kamuoyunda en fazla merak edilen konusu TransAfgan boru hattı projesiydi. Taraflar arasında basına kapalı gerçekleştirilen toplantının ardından Berdimuhammedov projeyle ilgili olarak "Türkmenistan’ın TransAfgan boru hattına yönelik ilgisi devam etmektedir. Bu projeyi kesinlikle gündemimizden çıkarmıyoruz. Çözümlenmesi gereken konularla ilgili olarak ortak çalışmalar yapacağız" şeklinde bir açıklamada bulundu. Karzai de projeye taraf olan devletlerin tümünün önemli kazançlar sağlayacağını belirtirken "Afganistan için Türkmen doğalgazının Pakistan ve Hindistan’a ulaştırılmasında elde edeceği gelir çok önemlidir" sözleriyle projenin ülkesi için önemini vurguladı. Konuyla ilgili açıklama yapan bir diğer isim de Afganistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ahmet Bahin oldu. Bahin "TransAfgan boru hattının inşası bizim için en önemli konulardan biri. Afgan hükümeti projenin gerçekleşmesi için elinden gelen tüm gayreti gösterecektir. Anlaşmalarda sona ulaşıldı. Bu doğrultuda projenin pratiğe geçirilmesi için adım atılacağını umuyoruz" sözleriyle boru hattının inşasının gerçekleştirilmesi yönündeki temennilerini dile getirdi. Projenin 12 bin kişiye iş imkânı ve Afganistan ekonomisine yıllık 300 milyon dolarlık bir katkı sağlayacağı ifade ediliyor. H azar Denizi’nin batısında bulunan Kafkasya’yla doğusunda bulunan Orta Asya, enerji kaynaklarına yönelik küresel kavganın son dönemdeki önemli mücadele alanlarını oluşturuyor. Bu iki bölge hem doğalgaz hem de petrol açısından zengin rezervlere sahip. 1991 sonrasında Batı özellikle de ABD bu kaynakların kendi inisiyatifindeki enerji nakil hatlarıyla dünya pazarlarına ulaştırılması için birçok projeyi yürürlüğe koydu. Bu projelerden sadece BaküTiflisCeyhan petrol boru hattıyla BaküTiflisErzurum doğalgaz boru hattı günümüzde işletmeye alınmış durumda. Kafkasya’daki kaynaklara ilişkin projelerde başarı elde edilmiş olsa da halen Hazar’ın doğusundaki, yani Orta Asya’daki rezervlerin uluslararası piyasalara ulaştırılmasına olanak sağlayacak nakil hatlarına ilişkin mücadele sürüyor. Rusya’nın, Orta Asya’daki rezervlere ilişkin mücadelesini sürdürmesi ABD’nin projelerini olumsuz etkileyen faktörlerden en belirgin olanı. Ayrıca Batı tarafından yapımı planlanan boru hatlarının Hazar Denizi’nin altından geçirilecek olması, bu denize ilişkin paylaşım sorunu olması sebebiyle girişimleri olumsuz etkileyen bir diğer neden olarak karşımıza çıkıyor. ABD bir yandan Ruslarla bu konuda güç mücadelesini sürdürürken diğer yandan Hazar Denizi’ni bypass edecek TransAfgan gibi stratejik projeleri de hayata geçirmek için girişimlerini sürdürüyor. ABD’nin alternatif arayışları Rusya’nın, Hazar enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılması konusunda son dönemde hızlanan girişimleri, ABD destekli projelerin gündeme yeniden gelmesine neden oldu. Afganistan lideri Karzai’nin Türkmenistan ziyaretinde doğalgazın Pakistan ve Hindistan’a ulaştırılması projesi görüşüldü. TRANS AFGAN NEDİR? TransAfgan boru hattı kabaca Türkmen doğalgazının (Orta vadede Kazakistan ve Özbekistan’ın da projeye katılmaları hedefleniyor.) Afganistan üzerinden Pakistan ve Hindistan’a ulaştırılmasına olanak sağlayacak bir doğalgaz boru hattı projesidir. Projeye yönelik ilk girişim Arjantin kökenli enerji şirketi Bridas tarafından 1992 yılında yapıldı. Bridas 1994 ve 1995 yıllarında Benazir Butto ve Türkmenbaşı ile görüşmeler gerçekleştirdi ve 15 Mart 1995’de Türkmenbaşı ve Butto arasında bir anlaşma imzalandı. Ekim 1995’te Washington bu projeye müdahil olmak için girişimlerine başladı, Amerikan enerji şirketi Unocal’i devreye soktu ve Türkmenbaşı’yla New York’da TransAfgan Boru Hattı’na ilişkin bir anlaşma imzaladı. Şirketin o dönemde danışmanlığını ABD’nin bir dönem Afganistan ve Irak büyükelçiliği görevini yürüten Afgan asıllı Zalmay Halilzad yapıyordu. Halilzad 11 Eylül saldırılarından sonra kınadığı ve terörizme destek vermekle suçladığı Taliban’la, o dönemdeki görüşmeleri yürüten isimdi. Bu süreçte Hamid Karzai’nin de Unocal lehine çalışmaların içerisinde yer alan diğer bir isim olduğu ifade ediliyor. Ayrıca Afganistan’da Taliban rejiminin devrilmesinden sonra kurulan geçici hükümetin başına Hamid Karzai’nin gelmesinde de Unocal şirketinin rolü bulunduğu belirtiliyor. ABD TransAfgan’a yönelik çalışmalardan sonuç alındı ve Ağustos 1996’da Unocal liderliğinde bir konsorsiyum kuruldu. Unocal yüzde 46.5 (ABD), Delta Oil yüzde 15 (S.Arabistan), Turkmenrosgaz yüzde 7 (Türkmenistan), Itochu yüzde 6,5, Inpex yüzde 6,5 (Japonya), Hyundai yüzde 5 (G.Kore) ve Crescent Group yüzde 3,5 (Pakistan) hisseye sahipti. Daha sonra ZORLU KOŞULLAR Karzai Rus Gazprom’a da yüzde 10’luk bir hisse verildi. Ancak daha sonra çeşitli nedenlerle Haziran 1998’de Gazprom, Aralık 1998’de ise Unocal konsorsiyumdan ayrıldıklarını açıkladılar. Bu gelişmeyle birlikte projeye ilişkin 31 Mayıs 2002’ye kadar bir gelişme olmadı. İslamabad’da Hamid Karzai, Pervez Müşerref ve Türkmenbaşı arasında imzalanan yeni bir anlaşmayla proje yeniden canlandırıldı. 16 Şubat 2006’da Aşkabat’ta yapılan toplantıda ise Hindistan’ın projeye dâhil olması resmen onaylandı. Üç yıl süreli yeni bir protokol imzalandı ve 2002’de Afganistan, Pakistan ve Türkmenistan arasında yapılan anlaşmaya eklendi. KARZAİ’NİN TÜRKMENİSTAN ZİYARETİ Proje teorik olarak Moskova’nın portföyüne kattığı Orta Asya enerjisini dünya pazarlarına ulaştırabilecek önemli bir nakil güzergâhı. Son dönemde Orta Asya enerjisi üzerindeki Rus tekelleşmesinden rahatsız olan Washington yönetimi bu konuda çeşitli girişimlerde bulunmaya devam ediyor. Her ne kadar şu an Afganistan’daki güvenlik problemleri nedeniyle projenin hayata geçirilmesi neredeyse imkânsız gibi görünse de, projenin halen masada olması da ABD’nin bu konuda bir takım beklentilerinin devam ettiğini gösteriyor. ABD şayet Rusya’nın Orta Asya enerjisini kendi toprakları üzerinden taşımasına karşı bir strateji geliştiremezse uzun vadede bölgede yeniden bir Moskova hâkimiyetinin önüne geçemeyebilir. Bunun muhakkak siyasi ve askeri sonuçları da Washington’u köşeye sıkıştırabilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle