14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 Ainur NOGAYEVA TUSAM Avrasya Araştırmaları Masası anogayeva@tusam.net ABD ile füze sorunu yaşayan Rusya, bölgesinde elini güçlendirmeye çalışıyor… C S TRATEJİ da RusABD ilişkilerinde bir iyileşmeden söz etmek için henüz erkendir. Uluslararası arenada ilginç bir gelenek mevcuttur: Ne zaman bir ülke yakın ilişkileri bulunduğu tarafta/blokta sorun yaşamaya başlarsa hemen karşı tarafa geçmeye meyil gösterir. Bu geleneğin Rusya için de işlediğini görmek olanaklı. ABD bazı Doğu Avrupa ülkelerine füze savunma sistemleri yerleştirmek ve eski SSCB ülkelerinin de NATO içinde yer almasını istiyor. Bunu kendisine yönelik bir çevreleme olarak algılayan Rusya tepki gösteriyor. RusyaABD ilişkilerinin gerilmesi ve soğuması üzerine Moskova, yeniden eski Sovyet coğrafyasına yönelip bu alanda kendini güçlendirmeye çalışıyor. BDT’yi yeniden canlandırma ve işlevsel kılma arayışlarının önemli nedenlerinden biri de budur… H aziran ayında Rusya’nın Saint Petersburg kenti hem ekonomik hem siyasi toplantılara ev sahipliği yaptı. Bunların birincisi, 8–10 Haziranda yapılan ve 65 ülkeden yaklaşık 9 bin katılımcıyla gerçekleştirilen XI. Uluslararası Ekonomik Forumu idi. Forum sırasında 4 oturum, 16 yuvarlak masa toplantısı, 70 sunum düzenlendi.(1) Daha önceki toplantılardan farkı ise, bu forum sırasında 14 milyar dolarlık 30 anlaşmanın imzalanması oldu. Yapılan önceki toplantıda bu rakam 1 milyar dolar idi. Siyasi bakımdan da aktif rol üstlenen Saint Petersburg, foruma eş zamanlı olarak Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) liderleri zirvesine ev sahipliği yaptı. BDT’nin gayri resmi zirvesi olmasına rağmen uzun yıllar sonra BDT’ye üye tüm devlet başkanlarının katılması bu zirvenin önemini arttırdı. BDT’yi canlandırma çabaları Sovyetlerin yıkılmasıyla bağımsızlıklarını kazanan ülkelerin üye olduğu BDT’nin Sn. Petersburg’taki gayrı resmi zirvesi bu birlik üzerine tartışmalara sahne oldu. Nazarbayev, birliği işlevsel kılmak için çaba harcıyor. Moskova ise kontrolün tamamen kendisinde olmasını istiyor. Yine de Rusya bu düşüncesinden vazgeçmiş gibi görünmüyor. Türkmenistan, bir önceki Minsk Zirvesi’nde olduğu gibi bu toplantılarda da ilgi çekmeyi sürdüren ülke oldu. Bu zirvede ise merak konusu yeni Türkmen liderin BDT’ye karşı tutumu olmuştur. Minsk’teki zirveye Sağlık Bakanı sıfatıyla katılan Gurbanguli Berdımuhammedov, Saint Petersburg’a Türkmenistan Cumhurbaşkanı sıfatıyla katıldı. Yeni Türkmen lider, BDT dönem başkanlığı yapan ülkeye yaptığı ziyaret sırasında BDT’nin daimi üyeliğinden vazgeçen Türkmenistan’ın bu pozisyonunu devam ettireceğini, bununla birlikte BDT zirvelerine aktif olarak katılacağını duyurdu. ZİRVE SONUÇLARI BDT ALGILAMASI Toprak ve nüfus açısından dünya topraklarının altıda birini kapsayan BDT coğrafyasında 300 milyon kişi yaşıyor. Ayrıca dünyanın ispat edilmiş doğal kaynaklarının dörtte biri; dünya petrol rezervlerinin yüzde 7’si ve doğalgazın yüzde 40’ı BDT ülkelerinin topraklarında bulunuyor. Bu rakamların birlikte okunması durumunda ciddi bir yapının söz konusu olduğu anlaşılıyor. BDT kurucuları itibariyle ele alındığında Moskova ve Astana’nın BDT’ye bakışının farklılık gösterdiğini görmekteyiz. Nazarbayev, BDT’nin AB’ye benzer etkin bir kuruluş haline gelmesi için aktif şekilde çalışmak gerektiğini savunurken, Moskova BDT ülkelerinin dış dünya ile ilişkilerini arttıracak adımlara sıcak bakmıyor.(2) Her ne kadar Putin BDT’yi "SSCB’den medeni boşanma" olarak tanımlasa da Rusya, BDT’yi esasen eski Sovyet Cumhuriyetlerini kendisine ekonomik ve siyasi alanda bağlayacak bir araç olarak görüyor. BDT’nin eski SSCB ülkeleri arasındaki sorunların tartışılabileceği bir müzakere platformu niteliğinde olduğu, bu zirve ile bir daha sergilenmiş oldu. ABD destekli renkli devrimler sonrasında Ukrayna, Gürcistan ve Kırgızistan’ın BDT’den çekilmemelerinin birinci nedeni bu ülkelerin tamamen Rusya’dan kopmaya hazır olmamalarıdır. İkinci neden ise bu ülkelerin BDT’yi ciddi bir entegrasyon yapısı olarak görmemeleridir. Hatırlamak gerekirse, Rusya, BM’nin NATO’ya Avrupa’da sağladığı yetkiler gibi BDT’ye de kendi bölgesindeki sorunlara müdahale için yetki verilmesine yönelik girişimlerde bulunmuş, ancak BM Güvenlik Konseyi’nde bu girişimler kabul görmemişti. RUSYA ABD İLİŞKİLERİNİN ETKİSİ Zirvenin zamanlaması RusyaABD ilişkilerinin geçtiği süreç açısından da önem taşıyor. BDT’yi canlandırma çabalarına sahne olan zirvenin, RusyaABD ilişkilerinin gerildiği ortamdan etkilenmediğini söylemek pek olanaklı değil. İki ülke arasındaki gerginlik daha sonra George W.Bush ile Vladimir Putin’in gayri resmi görüşmesinde giderilmeye çalışılsa Putin ve Nazarbayev Resmi olmayan bu zirveden ciddi bir sonuç alınacağını kimse beklemiyordu. Ancak bu zirve 5–6 Ekim Duşanbe (Tacikistan) zirvesi öncesinde ele alınacak konular hakkında bir fikir oluşturması açısından önemliydi. Zira Duşanbe’de BDT Reform Konseptinin ele alınması bekleniyor. Diğer yandan uzun yıllar sonra on iki BDT ülke liderini bir araya getiren zirve sırasında ikili görüşmelerin yapılması geleneği de bozulmadı. Özellikle PutinSakaşvili görüşmesinin RusyaGürcistan gerginliğinin azaltılmasında etkili olduğu belirtiliyor. Ayrıca bu zirvenin Hazar Denizi’ndeki tartışmalı petrol kuyuları yüzünden gergin olan TürkmenistanAzerbaycan ilişkileri açısından önemli olduğu söylenebilir. Zirve öncesinde ErmenistanAzerbaycan liderlerinin görüşmesi iki ülkede de spekülasyonlara neden oldu. Basın için verilen brifingde iki cumhurbaşkanının "İleride incelenmesi gereken detayları ele aldıkları" belirtildi. Görüşmelerinin "ciddi" olduğu da yorumlar arasında yer alırken, bu sene içerisinde iki liderin yeniden görüşmesi veya ciddi gelişmelerin olması beklenmiyor. Zirve öncesi ve zirve sırasındaki görüşmeler, Ermenistan’da, Karabağ bölgesindeki toprakların Azerbaycan’a geri verileceği endişesine neden oldu. Ancak mevcut Ermeni yönetiminin zaten koz olarak kullandığı Karabağ meselesini önümüzdeki yıl yapılacak cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde tartışmaya açması beklenmiyor. Dönem Başkanı Nazarbayev’in BDT’nin hantal yapısına canlılık getirmek üzere "her buluşmada bir sorun" teklifini getirmesi zirvenin önemli sonuçları arasındadır. Diğer deyişle bir araya gelindiğinde tüm sorunları bir arada ele almak yerine önemli bir sorunu ele alarak bunun üzerinde müzakere etmenin daha verimli çalışmalara neden olacağı belirtildi. İlk zirvede tartışılmak üzere de tüm BDT ülkelerinin başını ağrıtan "göç sorunu" belirlendi. Daha sonraki zirvelerde enerji ve ulaşım gibi konuların müzakere edileceği, ikili görüşmelerde ise eğitim gibi sorunlara çözüm aranması planlanıyor. Renkli devrimlerin yaşandığı ülkelerin gönülsüzlüğüne karşın eski SSCB coğrafyasındaki entegrasyon çalışmalarının başını çeken Nazarbayev bu zirveyi verimli bir şekilde değerlendirmeye çalışıyor. Dönem başkanlığının kendisinde olmasından da yararlanarak resmi zirvede entegrasyon düşüncesini hayata geçirmek için çaba harcayacağı kesindir. SSCB’nin yerini alamayan ancak eski Sovyet coğrafyasında birkaç örgütü içinde barındıran BDT, sorunlara çözüm bulamasa da eski bağları koruyacaktır ve bunun zarar getirmeyeceğini düşünen liderlerin "müzakere platformu" rolünü oynamaya devam edecektir. Dipnotlar: 1 http://rus.forumspb.com 2 Mustafa Aydın, Küresel Politikada Orta Asya, Nobel Yay., 2006, s. 50
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle