02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 Peter PRESTON The Guardian / 16 Temmuz 2007 Çeviren: Gökhan ERKUŞ S orun, Bin Ladin'in vekili Eymen el Zevahiri’nin asSahab kanalına çıkıp, Salman Rüşdi’ye şovalyelik ünvanı veren komiteyi yok etme sözü vermesi ya da bir iki gün sonra Lâl Mescidi üzerinden intikam yeminleri etmesi değil. Sorun, ne Usame’nin kendisi ne de onun şehadet ve sonsuz mutluluk vaatleriyle dolu, Afganistan'daki El Kaide liderlerinin hazır ve destekleyici kadrolarını konu edinen 40 dakikalık videosu. Hayır, esas soru değişmeden duruyor: Usame nerede? CIA'nın her zamanki "PakistanAfgan sınırında bir yerlerde" biçimindeki klasik yanıtı ise eskisinden de vahim bir duruma işaret ediyor. Müşerref’i kaygılandıracak sorunların en büyüğü Afgan sınırında gizli… C S TRATEJİ Ordu’yu küçük düşürmüştü. Ruslar Bin Ladin'i o zaman bulamamışlardı. Onun, o zamanki finansörleri de şimdi bulamıyorlar. Bu noktada Pervez Müşerref'i suçlamak elbette ki kolay çünkü o Pakistan'ın sadece politik önderi değil, aynı zamanda ordunun da başkomutanı ki bu ordu savurganca destekleniyor ve gelişmekte olan ülkenin görünürdeki istikrarının temelini oluşturuyor. Ancak Müşerref bugünlerde neye elini atsa, gücünün yetersiz kaldığını görüyor. Müşerref pek cesur. İnsanlar sürekli onu öldürmeye çalışıyor. O ise, Lâl Mescidi’ndeki gibi kriz anlarında sert kararlar alabiliyor. Ordu mekanizmasının Ayub Khan, Yahya Khan ve Zia ul Haq gibilerini ortaya çıkartmasından beri, Pakistan'ın değişken askeri güç merkezlerinin ayakta tutulabilmesi için ayak oyunları oynanması gerekiyor. Eğer benim düşmanım Butto adında (babası ya da kızı) seçilmiş bir başkansa, o zaman onların düşmanları yani muhafazakâr mollalar ve sağ kanattaki dinci partiler benim dostlarımdır. Ancak, bir an için son denklemi tersine çevirin. Eğer benim düşmanlarım sağ kanadın dinci fanatikleriyse, o zaman karaladığım ve yurt dışına sürgün ettiğim Benazir Butto, benim dostumdur ve beni, bir dönem daha başkan kılacak parlamento çoğunluğunu sağlamak için geri davet edilmelidir. Burada parti çalışanlarının boş zamanlarından bahsetmiyoruz, burada benim boynumdan, benim hayatta kalmamdan, tutunmamdan ve aynı zamanda da bir miktar daha demokratikleşmemden bahsediyoruz. SORUNUN KÖKENİ Konuyu bir kere daha ayrıntılı biçimde ele alalım. Batı'nın tüm kudreti ve İslam'ın büyük bir bölümü on yıldan uzun bir süredir ve 11 Eylül’ün ardından finansmanını da arttırarak Usame bin Ladin’in peşinde. El Kaide düzenli olarak lider ve ruhani önderlerini değiştirdiği için onu yakalamak sadece sembolik bir zafer olacaktır. Ancak bazı semboller önemlidir. Örneğin, olası bir zafer, istihbarat çalışmalarının ilerleme kaydettiğini göstermeye yaracaktır. En azından ABD’nin El Kaide’ye ilişkin karamsarlığını 2001’den önceki boyutuna geri çekecektir. Gelin, bunun neden yapılamadığını inceleyelim... Yüksek teknoloji silahlarla donatılmış ahenksiz, bozuk bir ortaçağ toplumunun arazi ve aşiretçilik sorunları nasılsa, Pakistan'ın da sorunları öyle. Ve bu sorunların temelinde, NATO generallerinin ve Washington planlayıcılarının da gittikçe farkına vardıkları gibi yine Pakistan’ın Pakistan’ın büyük sorunu Pakistan ile Afganistan arasındaki sınır iki ülkenin istikrarını derinden etkileyen terör sorunun merkezini oluşturuyor. Pakistan açısından bölgeye istikrar getirmek, terör karşısında zafer elde etmek pek olanaklı görünmüyor. kendisi yatıyor. Benzer herhangi bir savaşı ele alın. Eğer düşmanınız; geçirgen bir sınırdan sürekli olarak girip çıkıyor, kuvvetlerini istediği zaman takviye ediyor ya da geri çekebiliyorsa, sizi eninde sonunda yenilgiye uğratacaktır. Batı, yıllar önce bu şekilde Kızıl SINIRDAKİ ÇÖZÜMSÜZ SORUN Ancak, ölümcül anlamdaki gerçek sorun, Benazir'in geri dönüşünün bir şey ifade etmemesi. Tabii ki, Pakistan Halk Partisi’nin popüler liderini geri getirmek iyi bir şey. Tabii ki, eski Müslüman kanattaki rakibini, Nevaz Şerif'i, tekrar parlementoya almak politikayı daha hareketli kılacaktır. Tabii ki, fanatik yolda olmayan on milyonlarca seçmen, seslerinin duyulmasını hak ediyor. Ancak iktidardaki Benazir, iktidardaki Nevaz Şerif gibi, El Kaide’nin videolarını yaptığı ve emirlerini ilettiği AfganistanPakistan sınırı üzerindeki çorak arazi üzerinde gerçek bir otoriteye sahip olamadı. Tekrar iktidara gelse, yine güçsüz kalırlar. Buradaki "sınır" bir hayalden ibaret. Buradaki kayalar ve dağlar, çöller ve çalılıklar bile sınır tanımıyor. Aşiretler de var olmayan bir çizginin her iki tarafında süregelen yaşamlarına devam ediyor. Son çare olarak kurulacak bir İslamabad koalisyonunun (Başbakan Butto, Cumhurbaşkanı Müşerref) istikrarlı bir yönetimi olmayan, nükleer silaha sahip, teknolojik olarak gelişmiş 160 milyonluk bir Pakistan'a zaman kazandırması ve anarşiye teslim olmasını önlemesi olasılığı var. Ancak bu dahi sınıra hakim olunmasını sağlamayacak ve sınırdaki sorunları çözmeyecektir. Tekrar asSahab'a dönelim. Cihad yanlısı web sitelerinden kışkırtıcı mesajlar akıyor. Onlar iletişim halindeler, organizeler ve bizden bir adım öndeler. Helmand vilayetinin çok ötesine uzanıyorlar. Trilyonlarca dolar ve galonlarca ter onları durdurmaya yetmezken, onlar aynı zamanda Usame’nin ve örülmekte olan yenilginin alay dolu simgesel sesi gibiler. Çatışmaların yaşandığı Yakala yakalayabilirsen… Lal Camisi...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle