17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 Moskova’nın bölgeye yaklaşımı belirleyici olabilir... C S TRATEJİ Kafkasya’nın geleceği geçmişine takılıyor Hasan KANBOLAT "2 1 Mayıs 1864" tarihi, 19. yüzyılda Çarlık Rusyası’nın (günümüzde Rusya Federasyonu sınırları içinde bulunan) Kuzey Kafkasya’yı işgali ile birlikte gerçekleştirdiği sürgün ve soykırımın sona erdiği tarihtir. Çarlık Rusyası ile yaşanılan savaş sonrası genel olarak "Çerkes" ortak adı ile anılan Kuzeybatı Kafkasya halkları olan Adıgeler, Wubıhlar, Abazalar ve KaraçayMalkarlar nüfuslarının yüzde 95’ini soykırım ve zorunlu göçten oluşan etnik temizlik ile kaybetmişlerdir. En ağır soykırımı yaşayan ve Kuzeybatı Kafkasya’da bulunan Soçi kentinin yerel halkı olan Wubıhların tamamına yakını öldürülmüş, kalan sağlar ise Osmanlı Devleti’ne göçe zorlanmış ve böylece bu halkın tamamı yok edilerek tarihten silinmiştir. Yaşanılan acıların yıldönümü olan "21 Mayıs", yıllardır Kuzeybatı Kafkasya halkları tarafından sessizce anılıyor. Ancak, son yıllarda söz konusu anma, Kuzeybatı Kafkasya’da bulunan ve Rusya Federasyonu içinde yer alan 21 federe cumhuriyetten üçünü oluşturan Adıgey, KabardeyBalkar ve KaraçayÇerkes Cumhuriyeti’nde geçmişi anımsamaktan çıkarak soykırımı hatırlamaya ve soykırımın tanınmasını sağlamaya doğru yönelmeye başladı. Nitekim, 2005 yılında Adıgey ve KabardeyBalkar Parlamentoları "Adıgelere Soykırım Uygulanmıştır. Bu gerçeği Duma tanımalıdır" diye karar aldı, Adıgey ve KabardeyBalkar Devlet Başkanlıkları bu kararı onaylayarak Rusya Federasyonu Parlamentosu’nun alt kanadı olan Duma’ya yolladı. Duma’ya gönderilen söz konusu dilekçe çerçevesinde, Ermenilerin 1915’de yapıldığını iddia ettikleri soykırıma dair Duma’ya verdikleri ve sonuç aldıkları belgelerin dedikodulara dayandığı, soykırıma dair somut kanıtlara dayanmadığı ortaya konuldu. Buna karşın, Kuzeybatı Kafkasya’da yapılan soykırım ise Çarlık Rusyası ordusuna ait somut belgelerle ispatlanmaya çalışıldı. Bu karşılaştırma çerçevesinde, Rusya Federasyonu sınırları dışındaki Ermeni soykırımı iddialarına karşı duyarlı davranan Duma’nın, Rusya Federasyonu sınırları içinde gerçekleşmiş olan Kuzeybatı Kafkasya soykırımını gözardı etmek istediği tezi üzerinde duruluyor. Çarlık Rusyası’nın 1864 yılında Kuzeybatı Kafkasya’da gerçekleştirdiği soykırımının Rusya Federasyonu Duması tarafından tanınması ve Adıgey Cumhuriyeti’nin hukuki statüsünün kaldırılmasına yönelik girişimlerin önlenmesini savunan Kuzeybatı Kafkasya aydınları Rusya’nın federatif yapısını savunarak şiddete başvurmadan, barış içinde Adıgey’in federal statüsünü güçlendirmek çabası içindeler. Çünkü, Kuzeybatı Kafkasya halkları Adıgey’in yeni bir çatışma karşısında Wubıh halkı gibi tarihten tamamen silinebileceğinin farkındadır. NATO ve AB’ye doğru kaydı. Gürcistan’da Kadife Devrim, Azerbaycan’da Haydar Aliyev’in ölümü, Ukrayna’da Turuncu Devrim, değişim ve kimlik isteminde ısrarcı olan Abhazya’da meydana gelen Sessiz Devrim, Gürcistan ve Ukrayna üzerinden Karadeniz’e esen Batı yanlısı rüzgarlar, Karadeniz ve Kafkasya’da eski Sovyet yönetici sınıfından gelmeyen, daha genç ama deneyimsiz ve AvrupaAtlantik dünyasına daha açık iktidarlar döneminin başlaması, Kuzeybatı Kafkasya’da jeopolitik değişime zemin hazırlayacak bir sürecin halkaları olmaya başladı. Son on beş yılda meydana gelen söz konusu gelişmeler sonucunda, Kuzeybatı Kafkasya, Rusya’nın Karadeniz’e tek çıkış kapısı durumuna geldi. Böylece, Rusya’nın tahıl (buğday, mısır), tütün, sebze ve meyve gereksinimini karşılayan en önemli bölgesi ve enerji hatlarının (BaküNovorosisk, TengizNovorosisk/CPC ve Mavi Akım) geçiş bölgesi olan Kuzeybatı Kafkasya’nın Moskova açısından taşıdığı jeostratejik önem, Çarlık Rusyası döneminden bu yana en yüksek seviyeye ulaşmış durumda. BÖLGENİN JEOPOLİTİĞİ 19. yüzyılda gerçekleşen sürgün ve soykırımların acısını taşıyan Kuzeybatı Kafkasya’yı anlayabilmek için, Kafkasya’nın jeopolitiğindeki değişim nedeniyle, TiflisKievKaradeniz üçgeni arasında sıkışan Kuzeybatı Kafkasya’yı kaybetmek istemeyen Rusya Federasyonu merkezî yönetiminin yeni gelişen stratejisini de doğru analiz etmek gerekiyor. Sovyetler’in dağılması sonrası AvrupaAtlantik dünyasının Kafkasya’ya yıldan yıla daha fazla nüfuz etmesi ile birlikte, Kafkasya’da yeni bir tarihin yazılmaya başlandı ve Kafkasya tarihinde görülmemiş iki önemli güç (ABD ve Avrupa Birliği) bölgeyi etkilemeye başladı. Nitekim, Kafkasya’nın güneyinde yer alan üç eski Sovyet cumhuriyeti (özellikle Gürcistan ve sonra Azerbaycan) Rusya Federasyonu’ndan uzaklaşarak AvrupaAtlantik dünyasına yakınlaşıyor. Sovyetler’in dağılması sonrası, Karadeniz kıyılarında dört yeni devlet (Moldova, Ukrayna, Rusya Federasyonu ve Gürcistan) ortaya çıktı. Moskova, Karadeniz’de önemli limanlarını kaybetti. Karadeniz kıyısındaki Doğu Bloku’nun parçaları olan Bulgaristan ve Romanya, MOSKOVA’NIN YAKLAŞIMI Karadeniz’in kuzey kıyısında bulunan ve Polonya’dan Kafkasya’ya kadar uzanan Ukrayna ile Türkiye ve Karadeniz’e komşu Gürcistan arasında kalan Kuzeybatı Kafkasya’nın bu iki ülkede ve aynı zamanda Karadeniz’de meydana gelen değişim rüzgarlarından etkilenmemesi mümkün değildir. Çünkü, Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliği devirleri dahil olmak üzere günümüzde Gürcistan’ın başkenti Tiflis ve Ukrayna’nın başkenti Kiev, Kuzeybatı Kafkasyalı (Abhaz, Abazin, Adige (Kabardey vb.), KaraçayBalkar, vb.) aydınların toplandığı, örgütlendiği ve düşünce hareketlerinden etkilendiği iki ana merkez olmuştur. Bu nedenle, Karadeniz ile birlikte Tiflis ve Kiev’de farklı rüzgârların esmesi Kuzeybatı Kafkasya’yı etkiliyor, Kuzeybatı Kafkasya halklarının değişim ve kimlik taleplerini güçlendiriyor. Söz konusu değişim ve kimlik taleplerindeki hareketlenmenin önümüzdeki yıllarda artarak sürme olasılığı bölgeye egemen olan Moskova’nın Kuzeybatı Kafkasya’ya yönelik politikasını yenilemesine yol açıyor. Ancak, Kuzeybatı Kafkasya’nın GürcistanUkraynaKaradeniz üçgeni arasında sıkışmasından kaygılanan Rusya Federasyonu, bu sıkışmışlığı çözmek için askerî çözüm dışında başka bir yol bulamıyor. Rusya Federasyonu, askerî çözüm dışında da bölgenin ekonomik, siyasi ve kültürel alt yapısına ilişkin iyileştirici düzenlemeler yapmaya niyetli görünmüyor. Sovyetler’in dağılması sonrasında Rusya Federasyonu'nun Karadeniz’e tek çıkış kapısı konumuna gelen Kuzeybatı Kafkasya’nın Rusya Federasyonu açısından taşıdığı jeostratejik önemin, Çarlık Rusyası döneminden bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını söylemek olanaklı. Ancak, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Rusya Federasyonu’nun Çarlık Rusyası dönemi de dahil olmak üzere, tarihinde görülmemiş şekilde etnik yapı bakımından homojen (yüzde 81,5 Rus) duruma geldiğini unutmamak gerekiyor. Çünkü, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının yarattığı ağır travmanın etkisi altında bulunan Rusya Federasyonu’nun siyasi ve askerî kadroları, Slav kökenli (Rus, Ukraynalı, Kosak)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle