17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

rahatsız edercesine "İddaa" olması da dikkat çeken bir husus. Yani Türkçe’mizdeki gibi "İddia" değil de "İddaa". Burada rahatsızlık duyulabilecek konu kelimenin Yunanlıların "Megalo Idea"sını çağrıştırabileceği. İnteltek’in ortağı Yunan Intralot şirketinin bağlı bulunduğu ana şirket ise INTRACOM. Sahibi Socrates Kokkalis (http://www.intracom.gr/en/company/profile/managem ent.htm). Yunanistan’da Vodafone ile birlikte GSM işi yapıyor. Bu arada Intracom Group bünyesinde yer alan Intracom Telecom ile Vodafone’un Telsim hisselerinin yüzde 10’nunu satın alma görüşmelerinde son aşamaya gelindiği belirtiliyor. Tüm Balkanlar ve Kafkasya Bölgesinde çok aktif olan Intracom, Bulgar ve Romen Telekom şebekelerini de kontrol ediyor. Intracom'un en önemli müşterilerinden birisinin de Yunan Silahlı Kuvvetleri olduğu ve hava savunma ve füze sistemleri konusunda hizmet verdiği söyleniyor. Intracom, Yunan Ordusu’nun Stinger füzeleri ile ilgili ASRAD Hellas programını yürütüyor, ayrıca yine uzun menzilli PATRIOT ve kısa menzilli CROTALE hava savunma sistemleri programına da dâhil. İşte Yunanlılara ülkemizde "Yabancı Damat" dizisiyle gelin verirken başka olanakları da böyle sunmaktayız. Ama Yunalılara sunduklarımız bununla kalmıyor. Yunan Diasporasına sunduğumuz başka milli değerlerimiz de var. Tacikistan’da üs kurma girişiminin olası nedenleri... C S TRATEJİ 21 Hindistan, yarıştan kopmak istemiyor Geogiy Sitnyanskiy Rusya Etnoloji ve Antropoloji Enstitüsü Ria Novosti’den çeviren: Deniz Berktay H KUZEY AMERİKA’DA TİCARET Ülkemizde yukarıda değindiğimiz gelişmelerin yanı sıra, Ordu Yardımlaşma KurumuOYAK’a bağlı bir kuruluş olan Tukaş’ın da (TUKAŞGIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş) milletimize her alanda darbe vurmayı adet haline getirmiş olan Rumlara ve Ermenilere ait kuruluşlara ABD ve Kanada distribütörlüklerini vermiş olması kanayan yaralarımızı daha da derinleştiriyor. Amerika kıtasında, ABD ve Kanada’da Türkiye aleyhine acımasızca sürdürülen Rum ve Ermeni lobiciliği faaliyetlerine çeşitli vesilelerle değinmiştik (Yeni Dünya Stratejileri ve Kilit ÜlkeTürkiye, TUSAMMetVak Yayınları, sayfa 3, 19). Yine bu lobi faaliyetlerinin özellikle çeşitli Rum ve Ermeni ticari kuruluşlarınca desteklendiğini de dile getirmiştik. Ne yazık ki ABD ve Kanada’da birçok, Türk kökenli, güçlü ve iş yapmaya istekli firma varken Tukaş’ın ABDDoğu Yakası ve Kanada distribütörlüklerinin New York merkezli ve Diaspora çalışmaları Kuzey Amerika’da yerleşik Türk vatandaşlarımızca malum Rum kökenli Krinos Foods firmasına verilmiş olması bizce bir gafletin eseridir. Krinos Foods’un, ABD’de ve Kanada’daki Rum örgütlerine desteği ve yardımları bilinmektedir. Yine bu yetmezmiş gibi Tukaş’ın Batı Amerika genel bayiliğinin de GlendaleCalifornia’da yerleşik "Kradjian Importing Company Inc."e verilmiş olması da üzüntü verici bir gelişmedir. Kradjian firması sahiplerinin ANC’de (Amerikan Ermeni Milli Komitesi) görevli oldukları ve Amerika Kıtası’ndaki bu en güçlü ve Türkiye aleyhtarı Ermeni kuruluşunun önde gelen üyelerinden oldukları da iddia edilmektedir. İyice araştırılmadan, yüzeysel çalışmalarla oluşturulduğuna inanmak istediğimiz böyle irili ufaklı yanlış kararların bir bütün olarak ülkemizin çıkarlarına bir ok gibi geri döneceği ve umursamazlıklarımızın bedelinin de ağır olacağı bir vakıadır. Yukarıda değindiğimiz bütün bu örnekler, özellikle teröre karşı yılmadan mücadele ve şehit veren Silahlı Kuvvetlerimiz mensuplarının paralarıyla kurulmuş olan OYAK gibi bir kuruluşun, ticari çalışmalarında Türkiye’mizin çıkarları konusunda çok daha duyarlı olması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. indistan’dan gelen bilgilere göre, Tacikistan’ın Ayn bölgesinde, Hindistan Hava Kuvvetleri’ne ait bir üs kurulacak ve bu üste, 3 Mig29 uçağı ve bir adet eğitim uçağı yer alacak. Tacikistan makamları, bu haberi doğrulamamakla birlikte, yalanlamadılar da. Ne var ki bu konu, Tacikistan’a giden ve oradaki askerlerle görüşen herkesin gayet iyi bildiği bir konu. Hindistan, neden tarihinde ilk kez, yurtdışında – özellikle de Tacikistan’da askeri üs kurmaya girişiyor? Bu soruya verilebilecek, birkaç tane yanıt var: İlk olarak, Hindistan’ın, Rusya ve Çin’in öncülüğünde kurulan ve bölge ülkelerini içine alan Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) katılımın da dahil olduğu, sağlam bir Orta Asya politikası oluşturmaya ihtiyacı var. Şu anda ŞİÖ’de gözlemci statüsünde bulunan Hindistan, bölgede etkin olma konusunda, Moskova ve Pekin’in gerisinde kaldığının farkında. Fakat, anımsayacak olursak, Rusya Vajpaye, Rahnmanov’la birlikte... Savunma Bakanı Sergey Lavrov, geçtiğimiz yılın Aralık ayında, RusHintTacik üçlü görüşmeleri sırasında, Rusya’yla Hindistan’ın Tacikistan’da askeri işbirliği konusunu gündeme getirmişti. Soruya verilebilecek ikinci bir olası yanıt ise, Hindistan ile ABD ilişkilerinin bu ilkbaharda girdiği belirgin iyileşme eğiliminde ve ABD’nin Yakın ve Ortadoğu’daki genişleme çabalarında aranabilir. ABD’nin, bir zamanların İngiliz İmparatorluğu’na benzer bir yapı kurmak istediğini, burada belirtmek gerekiyor. Gerçekten de, ABD’nin son eylemleri, (Irak ve Afganistan Savaşları, İran’a olası müdaTacikistan’da üs kurmasını en mantıklı ve hale ve Orta Asya’da konumunu sağlamlaştırma fonksiyonel şekilde, Hindistan’ın Afganistan’daki çabaları gibi) İngiliz İmparatorluğu’nun bir yatırımlarını kuzeyden denetleme imkanına sahip zamanlar bu coğrafyadaki yayılmasına benziyor. olmak istemesi olarak açıklayabiliriz. Hemen hatırlatalım, İngiliz İmparatorluğu’na, Hindistan’ın Tacikistan’daki üs girişimi, Hindistan da dahildi… Pakistan’a ve radikal İslami hareketlere karşı yayılması, Hindistan’ın bazı ülkelerde kendi ekonomik yayılmasını sağlama amacıyla, ya da, 183842 arasındaki Birinci İngilizAfgan Savaşı örneğinde olduğu gibi, Gazneli Mahmut’un fetihleri sırasında alınıp götürülmüş olan kutsal eserleri geri alabilmek amacıyla destekleniyordu. Günümüzdeki egemen Hindistan da, Güneydoğu Asya ve komşu ülkelerde etkinlik kurmak amacıyla kendisinden yararlanmak isteyen ABD’den yararlanmak istiyor olabilir. Sözgelimi, Hindistan, Afganistan’da asker bulunduran bütün ülkelerden neredeyse, daha karlı çıkmış görünüyor. Bilindiği gibi Afganistan’da ABD ve diğer NATO ülkeleri, güvenliği sağlamakla meşguller. Hindistan ve Hintli tüccarlar ise, kimseye fark ettirmeden, komşu Afganistan’da etkinliklerini genişletmekle meşguller. Bu etkinlik, özellikle ülkenin kuzey bölgelerinde yoğunlaşıyor; zira Afganistan’ın güney bölgeleri, Pakistan’ın etki alanında kalmaya devam ediyor. Afganistan’ın, Hindistan açısından, Orta Asya’ya atlamak için bir basamak olarak kullanılabileceği ve Hintlilerin, Orta Asya bölgesinde özellikle ulaştırma sektöründe etkin olması, beklenebilir. Yeri gelmişken belirtelim, Hindistan’ın ‘ASYA’NIN İNGİLTERESİ’ Fakat, sömürge döneminde bile Hindistan’ın Asya politikasının kendine özgü bir tarafı vardı. 20. yüzyılın ilk döneminde Fransız tarihçiler, Hindistan’dan, kendi savaşlarını yapan ve kendi genişleme politikasını yürüten, "Asya’nın İngilteresi" diye bahsediyorlardı. Ayrıca, sömürge statüsünde olmalarına karşın Hintliler, Londra tarafından yürütülen genişleme politikasını kendi çıkarları doğrultusunda kullanma şansını geri çevirmiyorlardı. Bazı durumlarda İngiliz konumunu sağlamlaştırma arzusunu yerine getirmenin dışında, Orta Asya’da Hindistan’a göre çok daha etkin konumdaki Rusya ve Çin’e, bölgede güç sahibi olma isteğinin ciddiyetini ispatlama amacı taşıyor olabilir. Ama bu, diğer amaçların yanında, gayet ikincil planda kalıyor. Kırgızistan’da kendi üssü olan ve bölge ülkeleriyle ittifak ilişkisi içinde bulunan Rusya’nın çıkarlarına gelince, şunu söyleyebiliriz ki, Rusya’nın müttefiklerinin konumlarının İslami köktendinciliğe karşı güçlenmesi, Moskova’nın çıkarlarına tamamen uymaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle