17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Dr. Hicran KAZANCI TUSAM Orta Doğu Araştırmaları Masası rak’taki iktidarı yaklaşık 35 yıl boyunca elinde tutarak demir yumrukla ülkeyi yöneten Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas Partisi ülke halkına yönelik bir dizi mezalim gerçekleştirdi. Kendisine veya partisine karşı fikir ve görüş beyan edenlere yaşam hakkı tanımayan Saddam, hem Iraklı Kürtlere hem Türkmenlere hem Şiilere hem de Sünnilere karşı acımasızdı. 1979–1991 yıllarında onlarca önde gelen Iraklı Türkmeni idam eden Saddam, 1980 yılının sonlarında kimyasal gaz kullanarak yüzlerce masum Iraklı Kürt’ü öldürdü. Aynı zamanda, Arap Şii ve Sünnilere karşı da iktidarının değişik dönemlerinde tutuklama, işkence ve idamlar gerçekleştirdi. Toprak Reformu Kanunu adı altında Irak’ın değişik kentlerinde Araplaştırma politikasını uygulayan Saddam, iktidarı boyunca ortaya koymuş olduğu barbar ve insanlık dışı uygulamalarıyla dünya diktatörleri listesine girdi. 9 Nisan 2003 tarihinde, ABD ve İngiliz yönetimi, işgalci ABD ve İngiliz kuvvetleri tarafından devrilen Saddam rejimi yerine, ülke halkı arasında eşitliği sağlayan ve adaleti dağıtan bir hükümetin Irak yönetimi başına geleceği müjdesini verdi. Ancak, uzun yıllar boyunca Şii grup ve partiler İran’da; Kürt partileri ABD himayesinde Irak’ın kuzeyinde oluşan "güvenlik bölgesi" adıyla maskelenen "bağımsız" bölgede ve ElVivak yani Uyum Hareketi’nin önderliğini yapan ve laik Şii olan İyad Allavi de İngiltere’de faaliyetlerini sürdürüyorlardı. Söz konusu siyasal gruplar, Saddam sonrası ülkede ortaya çıkan otorite boşluğunu doldurmaya çalıştılar. Ancak, halka eşitlik sağlamak adalet dağıtmak yerine, kendi aralarında güç mücadelesine, çıkar sağlama ve koltuk kavgasına düştüler. Irak sahasındaki Iraklı siyasal gruplar arasında cereyan eden güç mücadelesine bölge ülkelerinin çıkarları eklenince, ülkede ortaya çıkan yerel çatışmalara bölgesellik boyutu eklendi. I İran desteğindeki Şii, Arap desteğindeki Sünnilerin savaşı korkutuyor… C S TRATEJİ 5 sağlamak bir tarafa ülkenin iyice kaosa sürüklenmesine yol açar. 2005 yılının ortasında, Irak’ın genelinde ama özel olarak da Irak’ın başkenti Bağdat’ta, Sünnilerin yaşadıkları bölgeler ile çalıştıkları resmi ve gayri resmi yerlere, resmi özel polis kıyafetleri giyen kişilerce baskın yapılarak tutuklanmalar yapılıyordu. Söz konusu tutuklamalardan kısa süre sonra Bağdat veya Irak’ın diğer şehirlerinin değişik yerlerinde elleri bağlı, vücutları üzerinde belirgin şekilde işkence belirtileri görülen dahası bazıları kafa ve diğer organları kesilerek tanınmayacak hale getirilmiş cesetler bulunmuştu. Irak’ın gündelik yaşamının olağan olayları haline gelen bu cinayetlere karşı ne işgalci güç ABD, ne de Irak hükümeti ciddi önlemler almadı. Irak Hükümeti öldürülen kişilere "mağdur şüheda" yani "mağdur şehitler" olarak tanımlayıp öldürenleri de "terörist" olarak nitelemekle yetiniyor. Giderek artan bu olaylar, geçmişte Irak’ı ayakta tutan bilim adamlarını, akademisyenleri ve düşünürleri hedef alıyor. Saddam sonrasında büyük çoğunluğu laik görüşlü Sünni olan bilim adamlarına ve öğretim üyelerine karşı faili meçhul suikastlar düzenlendi. 16 Kasım 2006 tarihinde Bağdat’ın en iyi korunaklı bölgesinde yer alan Eğitim ve Bilim Araştırma Bakanlığı’na, İçişlerine bağlı yüzlerce özel polis tarafından baskın yapıldı. Yurtdışında değişik alanlarda yüksek ihtisas yapmak için hazırlık gören yüze yakın Iraklının yanı sıra bakanlıkta bulunan diğer akademisyenler tutuklandı. Kısa süre sonra patlak veren ve Irak Hükümeti’nin ABD tarafından kınanmasına yol açan olayda, tutuklananlar SünniŞii diye iki gruba bölündü; diğer grup serbest bırakılırken Sünni grup gözleri ve elleri bağlanarak bilinmeyen bir yere götürüldü. Suni akademisyenlerin ortadan yok edilmesine paralel olarak, İranIrak savaşı sırasında İran’a büyük üstünlük sağlayan Irak Hava Kuvvetleri pilotlarının çoğu benzer saldırılara maruz kalıyorlar. Kendilerini korumak isteyen Sünniler, yaşadıkları bölgelere, büyük çatışmalara yol açan herhangi bir Irak polis veya ordu mensubunun arama yapma adı altında girmesine izin vermiyorlar. Sünniler ayrıca, Şiilerin bulundukları yerlere bombalı araç saldırıları düzenleyerek ve önemli Şii siyasilerine yönelik organize suikast girişiminde bulunarak karşılık veriyorlar. Sünnilerin Şiilerin yaşadıkları bölgelere, Şiilerin de Sünni ağırlıklı semtlere giremediği bugünkü Irak’ta günde yaklaşık yüz kişi ölüyor. Sadece 2006 Kasım’ının ilk yirmi gününde bin dört yüz kişinin öldürüldüğünü açıklayan Irak Hükümeti, Iraklıların yanı sıra kendisini de koruyamıyor. Irak’taki hükümeti teşkil eden partilerin ordusu haline gelen silahlı milisler, Irak’ın ulusal programı yerine partilerin ajandasını uyguluyorlar. ABD, İngiltere ve İran destekli Irak Muhalefeti, Irak, bölgesel savaşa doğru ABD’nin Irak’ta "oynadığı demokrasi oyunu" önceden asla kestirilemeyecek bir noktaya gelmiş durumda. ABD, Irak işgaliyle İran’ın zahmetsizce Irak’a yerleşmesini sağladı. İran yayılmasından çekinen Sünni ağırlıklı devletler, çatışmanın tarafı olmuş durumda. İÇ HESAPLAŞMA İran destekli Iraklı Şii grupları, egemen oldukları hükümette içişleri bakanlığı ile savunma bakanlığının kontrolleri altında olmasını sağladılar. Ülkenin iç istikrarını, huzurunu sağlayan, ülkede sağlanan istikrarı dıştan gelecek her hangi bir tehdide karşı koruyan ve devleti oluşturan öğelerin temel direği olma niteliği taşıyan içişleri ile savunma bakanlıklarıdır. Ancak bu iki bakanlık, özellikle de içişleri bakanlığı hesaplaşma amacı ile kullandığında, ülke istikrarını Iraklı tutuklular...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle