17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ermenistan’ın bu durumu tanımadığını söyledi. Hazar bölgesindeki ülkelerin zengin doğal kaynakları bulunduğunu da vurgulayan Aliyev, "Bu kaynaklar bölge halklarının gelişimi ve ülkelerimizdeki demokratikleşme süreci için de önem taşıyor. Çünkü zengin olmayan ülkelerde demokratik süreç olumsuz etkileniyor. Ekonomik ve siyasi ilişkilerin geliştirilmesi, ülkelerimizin demokratikleşmesine önemli katkı sağlıyor. İşbirliğimiz artık gerçektir. BaküTiflisCeyhan Petrol Boru Hattı, bölgede ekonomik kalkınma için önemli. Bir zamanlar rüya ya da hayal gibi görünen işbirliğimizi gerçekleştirdik. Tüm zorluklara engellere rağmen gerçekleştirdik" diye konuştu. En büyük servetlerinin bağımsızlık olduğunu ifade eden Aliyev, "Türkiye’nin bize verdiği destek ve Demirel gösterdiği yol çok büyüktür. Türkiye, Azerbaycan’ı tanıyan ilk ülke olmuştur" dedi. Aliyev, AB sürecinde Türkiye’ye adaletsiz davranıldığını da belirterek, bu durumun kendilerini üzdüğünü ifade etti. Avrasya bölgesinde terörizm, ayrılıkçılık, aşırı akımlar, kitle imha silahlarının yayılması ve başta uyuşturucu madde ve silah kaçakçılığı ile insan ticareti olmak üzere her türlü örgütlü suçun yarattığı sınırı aşan tehditlerle ortak savaşılması. Avrasya bölgesini de etkileyen terörizmin bütün insanlığı ve ortak değerleri hedef aldığı inancıyla, küresel bir tehdit oluşturan terörizme verilecek karşılığın da küresel olması gerektiği. Türk Dili Konuşan Ülkelerin yakın çevrelerinde süregelen sorunlara ve özellikle 11 Eylül 2001 sonrasında başta Afganistan olmak üzere Irak, Filistin ve Lübnan’da yaşanan gelişmelere dikkat çekerek, kalıcı barış ve huzur ortamı oluşturulmasına yönelik katkıların sürdürülmesi ve bu çerçevede uluslararası toplum tarafından yürütülen etkinliklerin desteklenmesi. C S TRATEJİ 11 Türkiye ve Türkiye Dili konuşan ülkeler arasında uluslararası taşımacılığın geliştirilmesinin yeni olanaklar sağlayacağı ve bölge ülkelerinin ekonomik gelişimine katkıda bulunacağı konusunun altı çizildi. Türk Dili Konuşan ülkeler arasındaki tarih, dil ve kültür bağlarına yönelik çalışmaların ve bu bağları güçlendirecek etkinlik ve girişimlerin önemi dile getirildi. TÜRKSOY’un kültür alanındaki olumlu katkıları not edilerek, çalışmaların özendirilmesi. Yüzyıllara dayanan ve aralarındaki bağları pekiştiren ortak kültürel kalıtın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında ve en geniş biçimde tanıtılmasında yakın işbirliğine gidilmesi. Türk Dili konuşan halklar arasındaki dostluğu pekiştirmek, birbirlerine yakın kuşaklar yetiştirmek ve nitelikli kadrolar oluşturmak amacıyla, eğitim alanındaki işbirliğinin önemi vurgulandı. Yurttaşların birbirlerinin ülkesine yapacağı yolculukları kolaylaştırmak ve özendirmek amacıyla vize işlemlerinin basitleştirilmesi ve hızlandırılması. 21. yüzyılda insanlığın içinde bulunduğu hızlı kalkınma atılımına olumsuz etkilerini göz önüne alarak, çevrenin korunması ve su kaynaklarının akılcı biçimde kullanılması konusunda uluslararası işbirliğine ve dayanışmaya verdikleri önem vurgulandı. Aral Gölü havzasındaki ve Kazakistan’ın Semey bölgesindeki çevresel durumun iyileştirilmesi ile Kırgızistan’daki radyoaktif atıklar sorununun çözülmesine yönelik çağrılar yinelendi. BAKİYEV’DEN KÜLTÜREL ÖNERİLER Kırgızistan Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev de Orta Asya ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliğinin olumlu sonuçlar verdiğini belirtti. Terörizm, aşırı dincilik, örgütlü suçlarla mücadelede işbirliğinin koordine edilmesi gerektiğine işaret eden Bakiyev, kültürel mirasın da derinlemesine araştırılmasını önerdi. Bakiyev, "Halk destanlarımızın, Doğu’nun harikaları olan eski kentlerimizin yıldönümlerini ortaklaşa kutlama güzel bir gelenek haline gelmiştir. Bu kültürel forumların hazırlanması ve düzenlenmesi genel tarihi kökleri, dil ve kültürel yakınlığı mevcut olan halklarımız arasındaki dostluğun pekiştirilmesi ve ruhani ihtiyaçların giderilmesinde önemlidir" dedi. Türk Dışişleri yetkilileri toplantıyı şöyle değerlendiriyor: "İlk başlarda romantik boyutlarda başladı. Bu romantizm zaman içinde somut işbirliğine dönüştü. Kimi zaman arzulanan sonuçları alamadık ama, aynı tarih, kökten, aynı özden gelen ülkelerin, bin yıl sonra, bir araya gelmesi önemli. Yakınlık yeniden keşfedildi. Antalya Doruk Toplantısı, bundan sonraki toplantıların, daha kısa aralıklarla yapılması, sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından önem taşıyor. Ayrıca devlet başkanları, artık kararların takip edilmesini ve sonuçlarını görmek istiyor. Toplantıyla ilgili kuşkular vardı. Ancak gelen liderlerin işbirliği arzuları ve içerik bu kuşkuları ortadan kaldırdı." Bir sonraki toplantının, Azerbaycan’da yapılması kararı da alındı. Azerbaycan lideri Aliyev, BTC örneğini gündeme getirirken, Kırgızistan Devlet Başkanı Bakiyev, kültürel konularda ortak çalışma istedi. Haydar Irak’ın egemenliğinin Aliyev toprak bütünlüğünün korunması, Irak halkının bütün kesimlerinin ve bunların bir parçasını oluşturan Türk soylu halkın temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması. Aralarındaki ortak tarih, dil birliği ve kültürden kaynaklanan özel bağların, kardeşlik işbirliği ve dayanışma anlayışı, varolan ilişkilerin ve işbirliğinin, bağımsızlık, egemenlik, toprak bütünlüğüne saygı, eşitlik ve karşılıklı çıkar temelinde sürdürülmesi. Çağımızdaki ikili ve uluslararası ilişkilerin ve işbirliğinin en önemli boyutunu ekonomi ve ticaret alanlarındaki işbirliğinin oluşturduğu bilinciyle, Türk Dili Konuşan Ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesi ve özellikle sanayi, tarım, ulaştırma, iletişim ve turizm alanlarında ikili ve çok taraflı ortak tasarılara ivme kazandırılması. Enerji kaynaklarının tüketici ülkelere ulaştırılması yollarının çeşitlendirilmesi ve enerji alanında işbirliğinin artırılmasının bölgenin siyasal ve ekonomik istikrarına doğrudan katkı sağlayacağına vurgu yapılması. KAZAKİSTAN VE AGİT Başta BM ve bu örgütün çeşitli alt kuruluşları ile AGİT olmak üzere, üyesi ya da katılımcısı oldukları uluslararası kuruluşlarda ve toplantılarda kendilerini ilgilendiren konularda etkin bir danışma ve dayanışma sağlamayı sürdürmenin önemine işaret edildi. Ayrıca tüm uluslararası kuruluşlardaki adaylıklar konusunda olabildiğince dayanışma içinde davranma anlayışında oldukları belirtildi. Kazakistan’ın 2009 yılı AGİT Dönem Başkanlığı adaylığı ve AGİT’in Orta Asya ve Kafkasya bölgelerinde etkinliğini güçlendirmesi olanağı sağlayan bu adaylığı destekledikleri belirtildi. Türkiye’nin AB üyeliği yolunda ilerlemesinde duyulan memnuniyet dile getirildi. Aynı zamanda Avrasya coğrafyasının da önemli bir ülkesi olan Türkiye’nin AB’ye üye olmasının bölgesinin siyasal, ekonomik ve toplumsal kalkınmasına ivme kazandıracağına ve bölge ile AB arasındaki bağları pekiştireceğine inandıkları belirtildi. BM parametreleri ve BM kapsamlı çözüm planı temelinde Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm arayışlarına destek yinelendi. Kıbrıs Türk halkının uluslararası yalıtımın bir an önce sona erdirilmesi konusunda BM tarafından çağrılar desteklendi. Güney Kafkasya’da kalıcı istikrarın ve bölgesel işbirliğinin önündeki engellerden biri olan Yukarı Karabağ sorununun Azerbaycan’ın bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve sınırlarının dokunulmazlığı çerçevesinde barışçıl yöntemlerle bir çözüme kavuşturulmasının önemine işaret edildi. Yukarı Karabağ sorusunun çözümünün Avrasya coğrafyasında barış, istikrar ve gönencin sağlanması yönünde önemli bir ilerleme oluşturacağına ilişkin görüş vurgulandı. Çok taraflı işbirliğinin güçlendirilmesi çerçevesinde, İslam Konferansı Örgütü bünyesindeki işbirliğinin arttırılması ve bu örgütün daha etkin hale getirilmesi yolunda birlikte çalışılması gerektiği vurgulandı. Türkiye’nin 20092010 dönemi, Kazakistan’ın 20102011 dönemi ve Kırgızistan’ın 20122013 dönemi, BM Güvenlik Konseyi adaylıklarına verdikleri destek yinelendi. DORUK BİLDİRGESİ Doruk toplantısında Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye Türkçesi ile kaleme alınan bildiride şu maddeler yer alıyor: Küresel ve bölgesel barış, güvenlik, istikrar ve gönencin sağlanmasına yönelik ikili ve çok taraflı etkinliklere destek verilmesi, anlaşmazlıkların barışçıl yöntemlerle çözümlenmesi. Toplumsal huzur ve barış sağlanmadan sürdürülebilir gönenç ve istikrar ortamının oluşturulamayacağı inancıyla, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı temelinde demokratik ve laik devlet yapısına bağlı kalınması. HAZAR KAYNAKLARI Hazar havzası enerji yataklarının Avrupa enerji güvenliğinin sağlanmasında artan önemine işaret ederek, BaküTiflis, Ceyhan petrol boru hattının faaliyete geçmesinin ve Bakü, Tiflis, Erzurum, doğal gaz boru hattı inşaatının tamamlanmasının uluslararası stratejik önemi vurgulandı. Söz konusu; boru hatlarına Hazar Geçişli tasarıların ilave edilmesi. Asya ile Avrupa arasında hızlı yolcu ve yük taşımacılığına yönelik, KarsAhılkelekTiflisBakü Demiryolu Tasarısı ve İstanbulAltamı demiryolu hattına Bişkek’in ilave edilmesi başta olmak üzere
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle