17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İç düzenleme hmedinecad’ın cumhurbaşkanı olması ile birlikte ülke yönetiminde hızlı kadro değişiklikleri gerçekleştirilmektedir. Son dönemde İran’ın Batı yanlısı büyükelçileri devrimin savunucusu olan büyükelçilerle değiştirilmiş, bazı bakanlıklara ve bakan yardımcılıklarına devrim muhafızlarının eski komutanları atanmıştır. Ahmedinecad böylece ülkenin iç ve dış politikasının belirlenmesinde en önemli kurum olan Milli Güvenlik Yüksek Şurası’nı tamamen devrim muhafızlarının kontrolüne geçirmeyi hedeflemiştir. Ahmedinecad’ın en son çıkışı ise, devlet televizyonu ve radyosunda Batı müziğinin yasaklanması ve yerine devrimi andıran şarkıların çalınmasını öngören açıklaması olmuştur. Bu çıkışlar değişim isteğinde olan İran halkının taleplerine vurulan birer darbe niteliğindedir. İran’da rejim, devrimin gerçekleştiği günden günümüze kadar halkın siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik beklentilerini karşılayamamıştır. Bunun sonucunda binlerce insan siyasi, ekonomik ve çeşitli nedenlerle ülkeyi terk etmek zorunda kalmış ve binlerce insan rejim karşıtı olmuştur. Buna paralel olarak rejimin yaratmış olduğu ideoloji, halkın güvenini kazanamamıştır. İslami rejim sadece İran’da yaşayan Fars olmayan etnik halklar arasında değil, aynı zamanda Farslar arasında da popülaritesini yitirmiştir. Buna karşılık Batı etkisi yükselmiştir. Bu bağlamda, Ahmedinecad’ın Humeyni dönemini andıran söz konusu söylemleri ortak düşman yaratarak halkı kendi etrafında toparlamayı hedeflemektedir. İran’ın halka karşı baskıyı artırmasına paralel olarak Irak’ta demokrasinin ve istikrarın başarıya ulaşması İran halkı arasında da demokrasi özlemini arttıracaktır. Irak’ta sağlanabilecek bir istikra rın ABD ile özdeşleşmesi ise, İran halkının ABD’ye sempati duymasına neden olabilecektir. Bu ise, temeli zayıflamaya başlayan rejime karşı halkın ABD’yi desteklemesine neden olabilir. İslami RejimABD çatışması durumunda ise rejim, halkı karşısında bulabilir. Ahmedinecad, bunu önlemek için şimdiden dış düşman yaratarak halkı rejim etrafında birleştirmeyi hedeflemektedir. Bu durum aynı zamanda rejim karşıtı grupların saf dışı bırakılmasını, son dönemde İran’da artış gösteren etnik çatışmaların dinmesini ve bu etnik grupların rejim etrafında birleşmesini sağlayabilir. Her ne kadar şimdiden Ahmedinecad’ın dış politika stratejisini belirlemek zor olsa da İran’ın yeni yönetiminin dış politika stratejisinin, Humeyni dönemi dış politika stratejisi ile örtüştüğünü söylemek yanlış olmayacaktır. Ahmedinecad’ın iç ve dış politikada yaptığı değişiklikler daha aylar öncesinden bunların habercisi olmuştur. İsrail’le ilgili açıklamaları dış politikada başlattığı saldırının psikolojik bölümüdür ve önümüzdeki dönemde saldırıların daha yumuşak biçimleri ile uygulama aşamasına geçildiği de görülebilir. Ahmedinecad’lı İran’ın Filistinİsrail davasına yönelik yaklaşımı ise Ortadoğu bölgesinde ülke çıkarlarının korunmasına yöneliktir. Eğer İran’ın Filistinİsrail sorunundaki yaklaşımı samimiyse bu tutumunu Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgalinde de görmemiz gerekiyor. Fakat ne yazık ki, İran İslam Cumhuriyeti anayasasında bulunan “işgalci güçlerle işbirliği yapılmamalıdır” maddesi, Ermenistan’a karşı uygulanmamakta, tam tersine Ermenistan’la olan ilişkileri en üst düzeye çıkarmayı hedeflemektedir. Şu anki konjonktürde Ahmedinecat’ın İsrail karşıtı açıklamaları Filistin davasına zarar verebilir niteliktedir. Ahmedinecat’ın İsrail’le ilgili açıklamalarının dünya kamuoyu tarafından kınanması, diğer taraftan İsrail’in yaptıklarını haklı çıkaramaz. Dünya devletleri İran cumhurbaşkanın İsrail’le ilgili açıklamalarını eleştirirken, İsrail’in Filistin ve Orta Doğu’da yaptıkları ile ilİran dışişleri bakanı Afganistan başkanıyla gili bir şeyler yapmalıdır. görüşmede. (26 Aralık) A The Guardian 24 Aralık International Herald Tribune 5 Ekim Newsweek’in seçmelerinden The Independent 13 Mayıs diğer doğu ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmesi beklenmektedir. Ahmedinecad bu bağlamda, ABD ve İsrail tehdidine karşı Arap dünyasının desteğini almayı hedefleyebilir. Nitekim, 1982 yılında İran yayılmacılığını önlemek için kurulan Körfez Ülkeleri Konseyi’nin 1819 Aralık 2005’te yaptığı toplantının sonuç bildirgesinde, İran’ın nükleer çalışmaları eleştirilmemiş ancak, İsrail’in Konvansiyonel Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nı imzalaması ve nükleer çalışmalarını uluslararası denetime açması gerektiğine yer verilmiştir. C S hmedinecad, açıklamalarıyla İsrail karşıtı Ortadoğu kamuoyundan destek almayı hedefliyor. Göreve gelmesinin ardından Batı yanlısı bürokrat ve büyükelçileri ‘İslam Devrimi’ anlayışındakilerle değiştiren Ahmedinecad, ortak düşman karşısında iç kamuoyunu da kendi yaklaşımı yönünde düzenlemek istiyor. TRATEJİ ÇİZGİLİ DÜNYA 2005’ten seçmeler 15 A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle