08 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Organik tarım, tepeden üreticiye doğru gelişti Dr. Ufuk GÜLTEKİN Ü lkemizde organik tarımın gelişmesi Avrupa ülkelerinin tersine üreticilerce tabandan değil, alıcılarca tepeden aşağı doğru gelişmiştir. İlk olarak 1983 yılında Avrupalı alıcılardan gelen talepler doğrultusunda organik kuru üzüm ve kuru incir ile başlamıştır. Organik tarım, 198590 döneminde geleneksel ihraç ürünlerinden (kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı vb) oluşan ve sadece 8 ürüne yönelik ürün yelpazesi ile varlık gösterirken, günümüzde bitkisel ürünler, işlenmiş gıda ürünleri ve diğer tarım ve gıda ürünleri olarak sınıflandırabileceğimiz sektörel yelpaze ile 170’e yakın ürüne ulaşmıştır. Ülkemiz bulunduğu ekolojik koşullar, tarımda çalışan nüfusun fazla olması, ürün çeşitliliği gibi faktörlerle organik tarım için uygun bir konumdadır. Türkiye’de 1980’li yılların ortalarında, İzmir merkezli olarak başlayan organik ürün üretimi, 2005 yılında yaklaşık 40 İl’e yayılmıştır. Üretimde en önemli iller; İzmir, Malatya, Şanlıurfa, Aydın, Bursa, Hatay, Kütahya, Isparta, Rize, Afyon, Antalya olarak sıralanabilir. Ürün çeşitliliği açısından organik ürünler incelendiğinde, en fazla sayıda organik ürünün 130 farklı ürünle Ege KONYA (A.A) Tarım ve KöyişBölgesi’nde üretildiğini, en az sayıda üreleri Bakanlığı verilerine göre, geçen timin ise 18 farklı ürünle Doğu Anadolu yıl organik tarımın yapıldığı alan Bölgesinde olduğu görülmektedir. 175 bin hektara, üretim ise 289 bin 19902005 yılları arasında üretici 82 tona ulaştı. sayısının yaklaşık 30 kat artış Son yıllarda organik üretimde göstermiştir. 1990 yılında 313 olan üretici önemli oranlarda artış yaşandı. Özelsayısı, 2005 yılına gelindiğinde 9.427 likle zirai ilaç kullanılmamasına kişiye ulaşmıştır. bağlı, diğerlerine göre daha sağlıklı Ülkemizde organik tarım yapılan arazi olması nedeniyle oldukça yoğun tamiktarı ise 19902005 yılları arasında lep gören organik ürünler, çiftçiye büyük oranda artış göstermiştir. Organik önemli oranda gelir sağlıyor. Bugün tarım yapılan alan 1990 yılında 1.037 ha dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde iken, 2005 yılında 175.073 ha düzeyine giderek yoğunlaşan organik tarımda, gelmiştir. 2002 yılından bu yana Türkiye'de de Ancak, tüm bu rakamsal artışlara önemli mesafe alındı. rağmen organik tarımdaki mevcut 2002 yılında 89 bin 827 hektar gelişmelerin henüz yeterli olduğu da olan organik tarımın yapıldığı alan, söylenemez. yüzde 94 artışla geçen yıl 175 bin 73 Birçok ülkede organik ürünler üretimi hektara ulaştı. 2005 yılı üretim alanı artmakla beraber talebi karşılayamamakta 2003 yılına göre yüzde 69,6 ve 2004 ve talep üretimden daha hızlı artmaktadır. yılına göre ise yaklaşık yüzde 8 oraBu da göstermektedir ki kısa dönemde nında arttı. yetersiz üretim büyük problem olacaktır. Ürün çeşidinin ise yüzde 36,6 Bu durum gelişmekte olan ülke oranındaki yükselişle 205 adede çıkihracatçıları için bu pazarlara giriş veya tığı geçen yıl 9 bin 427 çiftçi, 289 mevcut pazarlardaki durumlarını bin 82 ton organik tarım üretimi yapgüçlendirmek için iyi bir fırsat olarak tı. Çiftçinin 2002 yılında 310 bin ton dikkat çekmektedir. üretim gerçekleştirdiğini belirten Ülkemizde genellikle dış pazara ürün yetkililer, ''Üretimde azalma görülse işleyen yerli ve yabancı firmalar, gelen de, yapılan çalışma ve denetimler sotalebe bağlı olarak üreticilerle anlaşmalı olarak üretim yapmaktadır. Ürün çeşitliliği 1990’dan sonra artmakla birlikte dış talep, üretimde gerek miktar gerekse tür açısından belirleyici olmaktadır. Organik ürünler üretim ve ihracatı sert kabuklu ve kuru meyveler, dondurulmuş meyve ve sebzeler, yaş meyveler ve sebzeler, baharatlar ve bakliyat sektörlerinde yoğunlaşmış olup gülsuyu, gülyağı, zeytinyağı ve pamuk üretimi ve ihracatı gerçekleştirilen diğer organik ürünlerimiz olmuştur. 2005 yılı itibarı ile organik ürün ihracatından elde etmiş olduğumuz toplam gelir yaklaşık olarak 26 milyon dolardırdır. Bu değer 20022004 yılları arasında gerçekleşen 33 milyon dolarlık ortalama ihracatın gerisindedir ve dünya üzerindeki toplam organik ürün pazar hacminin 2530 milyar dolar düzeyinde olduğunu varsayarsak, organik üretimden elde etmiş olduğumuz gelirin çok fazla olmadığını söyleyebiliriz. Organik tarım arttı Ülkemizde ihracata konu olan ürünlerin miktar ve değerlerine baktığımızda, genellikle geleneksel ihraç ürünlerimizin hem miktar hem de değer olarak ilk sıralarda olduğunu görmekteyiz. Organik ürün olarak en önemli gelir sırasıyla kuru kayısı, kuru üzüm, fındık, ve kuru incir’den elde edilmektedir. Elde edilen toplam ihracat gelirinin yaklaşık olarak yüzde 70’i bu ürün grubundan gelmektedir. İhracatımızın yöneldiği ülke sayısı 2005 yılında 37 civarında olup AB ülkeleri en önemli ihraç pazarlarımızı oluşturmaktadır. AB ülkeleri içinde Almanya, Hollanda, İsviçre ve İngiltere ile Kuzey Avrupa ülkeleri, ABD, Kanada, Avustralya ve Japonya dikkat çeken potansiyel pazar görünümündedir. Ancak organik üretimin 19902000 döneminde hızla gelişmesine karşılık, bu gelişmenin dış talep tarafından yönlendiriliyor olması gelecekte bazı sorunları da beraberinde getirebilecektir. Bu nedenle iç pazarın geliştirilmesine yönelik çalışmaların da yapılması gerekmektedir. Sözkonusu dönemde tamamıyla dış pazara yönelik olarak gelişme gösteren organik tarım ürünlerinin; iç pazarda nucunda kriterlere uygun üretimde (süpermarketlerde) satışına yönelik bulunmayan üreticiler geçen yıl kayıt bazı çabalar da ürün yelpazesinin altına alınmadı. Bu nedenle kayıt alsınırlı, fiyatların yüksek olması tında organik tarım üretimi 2002 yısonucu başarılı olamamıştır. 1999 lına göre gerçekte, önemli miktarda yılından sonra organik ürünlerin artış gösterdi'' dedi. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, 2005 yılında yaklaşık 60 ilde orAntalya, Kuşadası, Bodrum gibi ganik tarım yapılırken, kivi, mısır, merkezlerde özelleşmiş dükkanlarbiber, papatya, ısırgan otu, böğürtda satılmaya başlaması ile birlikte len, kekik, incir, ayva, ıhlamur, zeytalepte artış gözlenmiştir. tin, pamuk, nar, mısır, tritikale, vişne İç pazardaki kıpırdanmalara ve kayısı gibi 289 bin 82 ton organik karşın halen organik ürünlere olan üründen 30 bin 682 tonu ihraç edildi. iç talep yeterli düzeylerde değildir. Bu üretim ve ihracattan çiftçi kadar Pazarda yer bulan organik ürünler, ülke ekonomisi de kazandı. daha çok raf ömrü uzun ve pazar İller bazında, alan açısından orgaesnekliği olan kurutulmuş meyvenik tarım üretimine bakıldığında, ilk sebze, sert kabuklular, bakliyat, sırada 53 bin 105 hektarla Antalya tıbbi ve aromatik bitkiler ve geliyor. Bu ilde salatalık, çam yapraişlenmiş (dondurulmuş, konserve ğı, lavanta, bezelye, portakal, domaedilmiş meyvesebze, meyve suyu, tes, fasulye ve adaçayı gibi çok sayıuçucu yağlar vb.) ürünlerden da çeşitte üretim yapılıyor. Antaloluşmaktadır. Türkiye’de organik ya'nın arkasından 22 bin 558 hektartarımın geliştirilmesi, halkın la İzmir, tavşan memesi, kedi otu, organik ürünlerle tanışması ve iç kereviz, susam ve marul gibi ürünpazarın canlandırılması amacıyla, lerle ikinci, 15 bin 934 hektarla Şanbu ürünler yanısıra, organik yaş lıurfa anason, nar, pamuk ve buğday sebzemeyve ürünlerinin de uygun gibi ürünlerle üçüncü, 13 bin 506 fiyatlarla ve tüketicilerin kolaylıkla hektarla Muğla karpuz, enginar, bulabilecekleri yerlerde (semt greyfurt, keçiboynuzu ve çam fıstığı pazarları veya özel satış reyonları) gibi ürünlerle dördüncü sırada geliyor. satışa sunulması yolunda çalışmalar yapılmalıdır. 26
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle