Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURlYET DERGİ turulur. Yani Brüksel'deki işibitince parça parça Istanbul'a taşınacak vc buradayenidenkurulacaktır. Böylece Istanbul seçkin bir sergi salonu kazanacaktır. Pavyon alüminyum bir strüktüre oturan bir cam yapı olarak tasarlanır. Aslında iki ünitcsi vardır. Büyük bir sergileme alanı ile bir kafcterya. Camlar Bclçika'nın ünlü bir cam fabrikasında özel olarak üretilir. Alüminyum doğramalar daözelolarakBelçika'dayaptırılır. Buaradabazı sanatçılaradayapıtlar ısmarlanır. Örncğin Sabri Bcrkel'in bazı resimleri sergi için satın alınır. Örneğin, llhan Koman'dan bir yontu istenir. Pavyondaki kafctcryada kullanılmak üzere Füreya'ya seramiktakımlaryaptınlır. Kullanılacak perdelerTürkiye'de özel olarak dokurulur. Bir de Bedri Rahmi'nin katktsı sağlanır. Iki ünitcyi birleştirecekanlamda açık havada yer alacak olan 50 metre uzunluğunda, 2 mclreyüksckliğinde arkalı önlü mozfryik bir duvar. Eyüboğlu bu yapıtındaülkemize özgü motifleri kullanarak halay çekenleri, balık avlayanları ve Anadolu'nunçeşıtliköşelerınicanlandırmıştır. BudaTürkiye'yegeri taşınacağı için, panolardan oluşmaktadır. 50 santim genişliğindeki 200 pano. Bedri Rahmi 'nin bu yapıtı büyük ilgi çeker sergidc. Hatta NATCKîcncl Sekreteri Paulllenri Spaak bir dileğini yarı şaka yollu ve el altından duyurur: "Acaba Türkiye hiç olmazsa birkaç panoyu kendi villasına konulmak üzere arnıağan edemez mi?" (Bu dilek yerinc gctirildi mi, getirilmedi mi bilemiyoruz.) Duvar, sergideenbaşarılı yapıtlardan biri olarak altın madalya kazanır. Sergi biter. Herşeysökülür, istiflenir ve 56 vagona yüklenerek trenlelstanbul'ataijinır. (,'okaraş.tırıpda mctnini bulamadığım bir yazı ile malzeme Istanbul Bclcdiycsi'nc devredilir. Belediye yapıları ycniden kuracak ve hizmete açacaktır. Ancak bu proje gerçekleijinez. Aca("Bir Devir Böyle Geçti" adlı kitaptan Ana Yayıncıhk) ba arayagiren 1960 darbesi mi planları altüstetti? Bilemiyoruz. Birkaç yıl sonra, diyelim bir çay sohbetinde, Türkiye'de NATO ile ilgili olarak görevli olan bir Amcrikalı albayın karısı birTünk albayının karısına der ki: "Gülhane Parkı'nda çok değerli bir sanat eseri açıkta, atılmış duruyor. Ona birileri sahip Toplantının sonuna doğru Demirtaş söz du. çıksa. "Evet, trenin getirdiği her ^ey (alüminaldı ve bir uyarı yaptı. Belediyenin elinde Ancak sanatçı kesimine birtürlü yanaşaBedri Rahmi 'nin son derecede değerli pano y umlar, camlar, panolar, daha nc varsa), hermamıştı.Çekiniyordusanki.Busıradabelihalde Sirkeci garına en yakın nokta diye, ları vardı. Bunlarasahipçıkılmalıydı. Şaşırren bir olanak kapıları biraz araladı. Sultadık, bakıştık. Kotil bana döndü ve konuyla il (iülhaneParkınınbirkıyısınaistiflenmiştir. nahmet Cezacvi boşaltılmıştı. Nasıl kullanıAçıkta, yağmuraltında. Malzemeninhiçbir gilenmemi,panolanarayıpbulmamı istedi. lacağı belirsizdi. Kotil orayı bclcdiyeye alkaydı kuydu, ya da zimmeti yoktur. MalzeHayal meyal hatırlargibi oldum. Ahmet Ismayı kafasına koydu. Yapmak istediği ise meler ufak ufak yok olmaktadır. van'ın son zamanlarındada böyle bir konu hayli ilginçti. Burasıbirsanatçılarsitesiola1980'deki ara^tırmalar sırasında Sabrı bilirdi. Ressamlara, yontuculara, müzikçilc gündeme gelmişti. Ancak seçim ve adaylık Berkel ustayla konuştum. kendi tablolarının çe^ikmeleri içindeunutulupgitmiijti. Konure ve başkalanna çahşacaklan bireratölye neolduğıınubilmiyordu. Utaritlzgiyorgun y ıı uzun bir süre araştırdım ve panoların nevcrilebilirdi. Projeyedörtellesarılan Kotil vekırgınbirsesle"Yapıyıyenidenkurmadıredeolduğunubuldum.Çöpkamyonlannın bunu sanatçı kesimiyle ilişki oluşturmanın lar."dedi. Yalnızca llhan Komar.'ın HitıtGüfırsatı bildi; birtoplantı yapmak istedi. Sanat depolandığı yerde. neşi belediye başkanlık girişınde, toplantı ve danışmanı Hayati Asılyazıcı toplantıyı düBurada biraz durup öykünün baijinadönkokteyl salonunun yanında, bir kenarmda zenledi. 20'ye yakın kişi çağırdı. Yıldız Par mekgcrek. Yıl l958.Brükserdebiruluslaraduruyordu. Kotil'inÖ/d Kalem Müdürüde kı'nda Malta Köşkü'nde buluşuldu. Yukan rası sergi açılacak. Üniiuzunyıllarsüriipgitdakiortasalonda. miş bir sergi bu. Sembolü olan atomçekirde (ki belediyenin eski elemanlanndan birıydi) banamasasının üstünü kaplayan kalın ve kaği görünümlü dev anıt bugün bile Brüksel'i Kimlervardı?ÇetinAltan'ıhatırlıyorum. liteli camı göstermiş, "Bu, o camlardan kessüslüyor. BusergiyeülkemizdekatılmakisBelki en çok o konuşjuğu için. Tan Oral var tirilerekyapılmi!}tı."demişti. ter. Türkiye pavyonunu, bu konuyla ilgili mıydt?GültekinÇizgcn?lVlehmctBayhan? olarak açı lan yarışmay ı kazanan mimar UtaOlayın bir deKıbrısboyutu oldugunu sonhmın dcğilim. Daha fazla saçmalamadan rit l/gi lasarlar. Temel düşünce ilginçtir. Yara ögrcndık. l963dolay]arındaKıbrıs"tabır listcyapmayı bııradakeseyim. Ama Demirpı sökülüpyeniden kurulacakbiçimdeoluş,Türkiye sergisı açılacaktır. Birinin aklına taijCcyhun vardı.onuhatırlıyoıum. Ara Güler'in objektifinden Bedri RahmL Bedri Rahmiler ne oldu? 7 amanzamanbastıranbirsancı. Hiç umulmadık bir anda beynime saplanıpkıvrandınyor. Sonrakayboluyor. Uzun bir süre yok oluyor. Geçtı gıttı, diyorum. Hayır. Birden gene fışkırıyor ve rahatsız ediyor. Bu satırları yazmamm nedeni, sancının özünii dışa vurursam belki rahatlarım ıımudu. Bir rezaletin öyküsünü başkalarıyla bölüşürsem kendi sırtımdakiyükazalıraçıkgözlüğü. 1979'unsonbaharıydı.Osıralardaben, Istanbul Belediye Başkanı Aytekin Kotil'in danışmanıydım. DahaönceAhmetlsvan'ın çağrısıüzerinebugörevebaşlamıştım.Sonra Kotil iledevam ettinı. Kot ilbaşkan olarak zor bir basjangıç yapmıştı.()7cllikleaydınkesimi Isvan'ındevre dışına itilmesini kabullenememiş, Kotil'e mcsafelidavranınıştı. Ancak zamangeçtikçe Kotil kendine kamuoyunda sağlam bir yer yapmı.ştı. 1980 darbesi olmasaydı, yaklaşmakta olan yerelseçımlerdedörtdörtlük bir başarı kazanacaktı. Bıınu herkessöylüyor