Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURlYET DERGİ f Okulu Mızıkaı Hümayun'un kurulması sonrasında yaygınlaşan şehir bandolanna göndermedc bulunuyor. Mızıkaı Hümayun'unkurulduğuveçokbeğenilenilkkonserini verdiği 1829'dan sonrabazı büyük Osmanlı şehirlerinde, bizi ilgilendiren yanıyla da; Sclanik ve Üsküp'te şehir bandolan oluşturuldu. Hem müziğe daha yatkın olması, hem de zurnanın yüzyıllardan beri geleneksel çalgısı olmasıyla bağlantılı olarak bu bandolar özellikle Romanlarca çok sevi Idi ler. Ancak butürorkestralann kurulması çalgı lannbulunabilme olanaklarıyla da bağlantılıydı. Ayrıca Osmanlı şehir bandolarının Batılı bestecilertarafındanyazılmışmarşlarından oluşan sınırlı repertuvan başta çalanlar için sıkıcı olduğundan bandoların büyük olasılıkla eski mehter marşlarını hatta bazı yerel eğlencemclodilerini deçalması Roman müzisyenlericpcyceözcndırmiştir. 19. yüzyılın ortalannda çoğu Osmanlı 'ya aıt olan Balkan topraklarında doğan bu küçük orkestralar, belirtilen bu nedenlerle zamanla vazgeçilmezhalegeldi. 20. yüzyılın başında yaygınlaşan kantolar saycsındc dc bu tarz gruplar Istanbul'da da çoğaldı. Aynı yıllardaklarnetve akerdeon da bu nefesli çalgı takımlarının değişmez unsurları oldu. Oylc ki Roman müzisyenler arasında zurna gitgide daha az tcrcıh edilir hale geldı. Türkıye'de, 1930'lardan sonra Halkevleri'nin öncülüğünde hız kazanan çalgı eğitimi kısa zamanda Ege ve Trakya başta olmak üzere şehir bandolarını ortaya çıkardı. l.n az Romanlar kadar, Roman olmayanlann da yeraldığı bu bandolardan pek çok küçük düğün orkestrası çıktı. Türk müzisyenlcrin oldukça geç keşfettikleri, benzersiz trompet ustası Ergün Şcnlcndirici gibi nemüzisyenleryetiştı kimbılır... GünümÜ7deelektronıkmüziğindayanılmazhafifliği(!)altındaezilen, Koçani tarzı topluluklar tesadüfi de olsa Batı'nın yoğun ilgi artışı sayesinde Sırbistancla, Romanya'da, özellikle de Makcdonya'dakı Romanlar arasında yenidenyaygınlaştılar. (Batı'da artan bu ilginin neden ve sonucu olarak GoranBregoviç'ceyabancıIaştırcıölçüde sömürüldüğünü düşündüğümü de eklemcliyım.) "Eğlence ne kadar devam ederse, biz de o kadar seve seve çalmaya devam ederiz" diyen Naat Veliov'un Koçanisi'nin canlı pcrformansını kayıt stüdyosunun soğuk, yalıtılmış koşullarında ve karşılarında dans eden olmadan da bu kadar başanlı ortaya koyabilmesi şaşırtıcıdır. Ve onlann stüdyonun bu koşullarında ortaya çıkardıkları performansı, sahnede ne kadar arttırdıklarını da hayal edebilmekgüç. Dünyanın milliyetçilik duygusunu hiç tanımayan halkı belki de Romanlardır. Dolayısıyla Koçani Orkestrası'nın Makcdonya'dan ve Bulgaristan'dan aldığı aksak ritimleri, Sırplardan aldığı hız ve sertliği, Anadolu'dan gelen melodivetaksimleriharmanlamış,tektekbiraranjmanadönüştürmüştür; büyüleyici,insanacoşkuaşılayanbiraranjmana... Belki birgün yıllarönce usta Ergün Şenlendirici ile Balıkpazan'nda tesadüfen karşılaştıklarındaolduğugibibavulticareti yapmak için değil, o özel nağmelerini kulaklanmıza üfiemek için geliverirler Istanbul'a...<4 Koçani'nin nağmeleri MUAMMER KETENÇOĞLU Y eryÜ7Ünün müzikkültürü Roman müzisyenlere ne çok şey borçludur! Hani şu yanlarına günlük hayatta pek yanaşmadığımız, aşağıladığımız, yaşam tazlanna alay la baktığımız Romanlann, nedense düğün derneklerde onlarsızedemedığimizçalgıcılanna... Romanlarda müzik içgüdüsel birtutkudur. Çin'den, Hindistan'dan.Ispanya'yadekyaşadıklari tüm bölglerın gclcnekscl vc popülermüzikbirikımlennidoğrudanetkilemifjlerdir. Bunun yanı sıra sürekli yerdeğiştirmeye dayalı yaşarn biçimleri içinde herzaman birlikte yaşadıkları halkların şarkılarını ustaca yorumlamışlar, aktarnîışlar, beraberlerinde taşımışlar, pck çok müzik gclcneğini birbiriylekaynaştırmışlarvetabii ki Roman ruhunun acı ve neşenin uçlannda gezinen tutkulutadınıdabuşarkılarayedirmişlerdir. Çünkü; hcm'para kazanmak zorundaydrlar, hem de müziğe dcrin bır tutkuy la bağlıydılar. Geçtiğimiz günlerde "Yeni Dünya Mü. zik"in dinleyicilere kazandırdığı Makedon Roman nefesli çalgılar topluluğu "Koçani Orkestar", Makcdonya'da Romanlann yaşa dığı hcr ycrlcşim yerinde rastlayabileccğimiz pek çok bcnzerinin en kalabalığı vc cn iyisi... Toplııluk iki trompet, üç bariton, klarnet, saksafon, akerdeon ve tapan denilen davuldan oluşuyor. Topluluğun dağarcığına baktığımızda,ozenginmozayiğinibuluyoruz karşımızda. Romanlara özgü vc dansını Dünyanın milliyetçilik duygusunu hiç tanımayan halkı belki de Romanlar... Zengin mozayiklerinin sesi şimdi bir CD'nin içinde. genç kızların yaptığı "Coçek" (Köçek) ezgileri, Sırphavaları.çoğuaksak ritimli BulgarTürk vc Makedon czgileri vc bazı Roman danslan... Kendi kimliklerini korumamn yanısıra eşsiz Roman yaratıcılığının gücüyle, farkh kaynaklardan gelen bu temalar aynı za mandasaf Roman müzigi kılınmışlardır. Koçani Orkcstrası'nın yöneticisi Naat Veliov ustalıkla çaldığı trompeti askerlikte öğrenmiş. Düzenlemelerinın çoğunu kendi yaptığı parçaların hemen hepsini, kendinden önceki müzisyen kuşağından duyup, kavramış. Koçani tarzı, bakırnefesli topluluklanna Türkiye'den Romanya'yadek uzanan Balkan coğrafyasında, Hırvatistan ve Slovenya dışında hemen her yerde rastlamak nıümkün. Toplulukların kaç çalgıdan ya dahangi çalgılardanoluşaeağınadairkesinkurallar yok. Ancak önceleri Koçani Orkestrası 'ndan daha küçük, dörtbeş kişilik gruplar daha yaygındı. Yaklaşık 150yıldırBalkanlardabilinenbu küçük gruplar, kendilcrinden önceki şenlik takımlanna göre, pek çok üstünlüğe sahipler. Bakırnefeslılerinteknıkolanaklannınfazlalığı ve volümlerinin yüksekliği, sınırlı da olsa çokseslilik olanağı ve bandonun toplu tınısındaki coşku unsuru yakın zamana dek düğün vccğlenccler içinbaşkarakip aratmadı. Bakır nefesli çalgı takımlarının kaynağı için pek çok araştırmacı ve müzikolog gibi şef Naat Veliov da, Osmanlı Saray Bando ve