Katalog

t'UMllURlYETDERGİ şü, sözcüklcri,tavırlan...llkkezsosyalizmden sözetmişti cvde, okulda eşitlik ve özgürlükten... O yılın sonlarına doğru, ilk ihtar mektubu alıcısını bulmuştu: Oğlunuz Fatih'in görüşlerindekidegişikliklendikkatinize sunarız... Babaoğul arasındaki diyaloglartartışmasınınnıaşmayabaşlamıştı... Mehmet Hdip Borucu (baba): Yok, siyasi değildi tartışmamız... Birçocuğunyapmamasıgerekenlervardır...Bizdeteerübelerimiziaktarıyorduk. Üniversite sınavlarında tıp, hukuk ya da diş hekiml iğini kazansa, askeri öğrenci olarak okumayı sürdürecekti Fatih ama tuttu, Ankara Üni versitesi Dil Tarih Cografya Fakültesi'ni kazandı. Harp Okulu'na geçti, ekonomi okumaya başladı... Sosy al izm, bir inançolmaktançıkıpdüşünceyedönüşüyordu yavaş yavaş. Hafta sonlan evci çıktığı halaevindeki odası, kitaplan tanıktı buna. Ancak uzun sürmeyecek, bu kapı yüzüne kapanacaktı: Bu kitaplan buradaokuyamazsın... Enişteninbirkariyeri var.senbjzimbaşımızımı yakacaksın? Fatih, Mamak'ta bir gecekondu kiraladı ikiüçarkadaşıylabirlikte... Eyüp Borucu (kardeş): Ciddi ciddi örgütlcniyorlardı okulda. Hatta, bir de komün kurmuşlardı. Hafta sonları da durmaksızın kitap okurdu...Dedimya,öneelerianlamsızgclen askerliğededahabirsıkısarılmıştı... Hiç kalmadan dördüncü sınıfa geçmişti Fatih... Dersnotlarınıntersinc,disiplini sınır puana yaklaşmış, onca önlem almasına karşın, uyarılarvecezalarsıklaşmıştı.Oyaz, lzmir'e Tariş'deki işçi direnişine gitmişti birkaçarkadaşıyla... Üzerlerindekigiysi.üniformalarıydı... "Biz de vanz" demck istcmişlerdi,"Sizdenyanayız..." Yaz sonu yüz kırkı aşkın arkadaşıyla birlikte okuldan atildığını öğrendı. Kırk gün geçmedi,"kıdemlımeslektaşlan"yönetime el koydu. Tarih, 12 Eylül 1980'di.Katılmayı biralışkanlığadönüştürdüğü üniversite sınavlannın bu yılki kazancı, ODTÜ Ekonomi bölümünekaydını yaptırdı. Ikinci sömestrin başında, bir forum düzenlendi OD'I'Ü'de. Asker üniversiteyi ablukaya aldı, forumun konuşmacıları,dinleyicilcri,kim varsagözaltınaalındı. Fatih dearalarındaydı. Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde işkence gördü, tutuklandı.MamakCezaevi'ncgönderildi. Üç dört ay sonra sal ıverildi... Eyüp Borucu(kardcş): Çıktığında, şakaklanndayanık izleri vardı... Işkcncc yapanlar, bozuk birmikrofonla konuşuyorlarmış, sesleri tanınmasın diye... Mehmet EdipBorucu(baba):Tuvalete bile gözleri bağlanarak götürülüyormuş.... Süpürgeylebaşına.sırtınavuruyorlarmışgidip gelirken... Sonra da'önüne baksanayüzbaşım'diyedalgageçiyorlarmış... Önce anne ve babasının yanına, Pınarhisar'a gitmiş, sonra da okula dönmüştü Fatih. Birkezdahagözaltınaahndı,DevYolüyesi olmakla suçlandı. tşkence uzun sürdü bu kez, hapislik de. Yinc Mamak Cczaevi'ndc tutuldu.birbuçukyıl... Sema Borucu(anne):Zırhlıbirlikler diye bir yere mektııp yazıyorduk. CJörüşe gittiğimizde yirmi atlet, yirmi kalenı isterdi, şaşırırdım. Meğer,arkadaşlarıiçinmiş... Eyüp Borucu(kardeş): Okuldaki dönem arkadaşları şimdicezaevıgörcvlısiydi. Kadın görüşçülcre sarkıntılık etmelerinden yakınır, Sevil'i,kızkardeşimiziziyaretleregötürmememi isterdi. Salıverildiğindehastaydı Fatih, vercmtanısı konuldu. Tıbbiyeyı bıtırıp Tokat'ta bir dağköyündedoktorlukyapankardeşinin yanına gitti.Tedavıokımlusonuçverdi... KyüpBorucu(kardeş): Birodacmı vardı, Mahmut. Saat dört diyordum. banyomu yak ya da çay getir. Fatih, kızıyor, bu adam böyle *T» ıı tıtftıtTTı rftı1<|f^WTtTtrf ÎTt ı H 1 »>f Hepinize mutlulu klar BERATGÜNÇIKAN ürihgölününkıyısındapusudaydı ölüm...Suya, şakağadayalıtabancanın aksi vurdu. Durmaksızın gcnç ölü çoğaltan memleketten kilometrelerceuzakta,gençbiradamherşeye rağmen o memlekete hasret kendini vurdu. Mektubu,ceketininiçcebindebulundu: "... Tek üzüntüm dostlanmda yaratacağım hüzün vc şaşkınhk. Bu anlamda hayatımın en büyük bcncilliği bu intihar denen olay. Hiç bir insanın dostlarını bu denli üzmeye hakkıyokturhcrhalde. Vesesimduyulmasa bile onlara, kavgamı yarım bırakarak yarı yolda bıraktığım dostlara, 'bu benimmutluluğum'o anlamda, siz de mutlu olmalısıniz ve beni affetmelisinizdiyorum. Hepinize mutluluklar." Dört yıllık mülteci yaşamını, üzerincyirmısekizyıllıkgeçmı şini dc ekleyip noktaladı Fatih Borucu. Kimse, "neden" diyc sormadı, ne arkadaşlan, ne ailesi ne de Yunanlı sarışın kadın... Fatih ölümiin izini sürdüğünü sezmişti, tıpkı okuldan atılacağını sezdiğigibi... HarpOkulu'nundördüncüsinıfında, hergün birazdahayaklaşmışti yüzellı disiplin puanına. Birgünayakkabılarınınboyasından, bir gün yatak çarşafının Anne Sema Borucu... sarkmasından.birdigerindeeckctinin kol ağzındaki, kcndisinin birtürlügörcmcdığilckcdencezalaryağmıştı... Hyüp Borucu (kardeş): Üzerlerinde çok baskının,olduğunu, ülkücü takım, mang^komutanlarının kcndisıne ve arkadaşlarına habire disiplin cezası verdiklerinisöylüyoıdu... Tanı da, derslere asılmakaran venni^ken... Ya/ık olmuştu... Hyüp Borucu: Kuleli Askeri Liscsi'nin son sınıf'ında, okul anlamsız gelmeye ba^iamısjtı... Sonra öncmini kavranıı^ca.sına "Bitirmem lazım" diyordu "Bitirmcli veorduiçindcyükselmeFatih Borucu... liyim..." Askeri okula gitmesini siz mi istediniz? Mehmet lidip Borucu (baba): Hayır, hayır... Üstelikkarşıçıktım. Yüzbaşıykenordudan aynldım ben de. Dışı sizi yakar, içi beni misaliydiolupbiten... Fatih'c neden istemediğimianlattımamadinlemedi... Yedekteydiüstelikamabcnbuokuluistiyorumdiyetutturdu... Ortaokul müdiirünün ısrarına annesinin üniformatutkusueklenince 1973sonbaharında Kuleli sıralarındayerini almış.tı Fatih... Sema Borucu(anne): Böyleolacağını bilseydim,ısraredermiydim,hiç... Fatih'ingüncesinden: "23Eylüll973/pazar Babamlarilkolarakziyaretimegeliyorlar. Babamokulukazandığımiçinbanabirsaat hediyeetti, fakat örnrii uzunolmadı..." Annesinin uysal,babasının "zekânın kaçınılmazifadebiçimiolarak"afacanoğlu,yatılı okula alışmakta zorlanmamıştı... Hafta sonları Pınarhisar'daydı yine. Eyüp'lekavgalarabirsonvermeninyaşıdagelmişti... Eyüp Borucu(kardeş): Beşe beş. varkavgalanmızvardı bizim... Babamıniştengelmesine beş dakika kala, bir patırdı koparır, gelinccde Fatih 'işıkayetederdim.Babamda onuazarlardı. Birgüntamhazırlanıyordum, saatine baktı... Beşe beş var dedi, kavga etmeyeceğimseninle...Böylcccbitirdikkavgalarımızı... Fatih'in güncesinden: "29 Ekim. llk olarak resmi elbise altında bizi evlerimize gönderdiler. Kısımda hocaların en iyitaklidiniyapanbenimdiyebilirim. Hocalanmızdan ed. öğretmeni AltanHaraççrnıntaklidini yapıyordum, içeri ing. öğr. Bnb. Nurettin Çam girdi. Sınıf gülmekten katılıyordu. Çavuş sınıfı birtürlü susturamıyordu. BnbKim bu gürültü yapanlar! ÇavuşKomutanım 3595 çok güldürüyor, 3390 çok gülüyor... 3390 Rem/i Öztürk adında lakabı kıl kuyruk olan biriydi. Binbaşı ikimizi çağırdı. Destekli birtokatattı. Benkılkuyruğunüzerine Baba Mehmet tdip Borucu... o da benim üzerime devriliyorduk. Baktım, kıl hâlâ gülüyor. Ben de kendimi tutamadım, gülmeye başladım. Sınıf da kendini tutamadı ve kahkahalar halinde güldü. BnbOğlum,kendinizegelin, sizi tımarhaneye mi yollayayım? Sınıftaçıtyok, fakat Fatih ağlıyor. Bnb., beni affetti vekılı dövdü. O çıktıktan sonra yerlere yatıyorduk. Tabii ki gülmekten. Bu olayın bir önemi, Kuleli'de ilk olarak bir subay aldatmıştım. Çünkü o ağlama, numaradan başkabirşeydegildi." Kuleli'nin son sınıfına gcçtiğinde, o yaz Mentcîj kampından birbaşkadönmüştü Fatih. Gülü 7/f Kuleli AskeriLisesi'nde tuttuğugünceden... Askeri okul öğrencisi Fatih... Eyiip Borucu...