07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

13EYLÜL1998. SAYI651 disine ve ailesine herturlü kötülüğün yapılacağını, kurtulmasının tek yolunun şikayetten bedava vazgeçmesi olduğunu söylediler. Sonra Merkez Karakoluna boyamama götürdüler Vezir'i, birdilekçe "suçunu" işledi. yazıp ve imzalattırdılar, Savcılığaverdirdiler. Vezir, bu işin kapandığını "Cezası" dayak düşünürken, bir arkadaşı bir Uçüncü dllekçeden sonra gazeteyle geldi. Kendisine "Hakkımı sonuna kadar ara ve küfîir oldu. zorla imzalatılan dilekçe gazeyacağım. Bana bir şcy olursa teye haber olmuştu. Haberde hak yolunda olsun. Artık kor Hakkını aramak "Komiserle tartışmıştık. Kızdım ve beni dövdü diye şikakuyorıun. Kaymakambey bana 'korkma' dedi. Üçüncü dilek için Cumhuriyet yettc bulundum. Sonra öfkem geçtiği için haksızlık yaptığımı çeyi verdim. Beni döven, tchdit anlayarak davamdan feragat Savcılığı'na eden herkesten davacıyım." cdiyorum. Daha önce iş kazası O korkan, o çekinen Vezir geçirmiştim. Doktordan rapobirdendeğişmişti.Birgünson D1F Q 1 İ C K Ç C ru da bu şekilde aldırri." deniraki görüş.memizde, yani Kayyordu. ma^amla görüşmesinden sonra verdi... "Neyc bambaşka bir insan olmuştu Bu haber Aslan Kıraathanesanki. Kesik kesik konuşmayı uğradığını si'ni karıştırdı. Bundan sonra dabırakmıştı.Başındangcçenbajjina gelecekler için "yorumlar"yapılmayabaşlandı... Koleri ilk defadüzgün bir biçimdc anlamadan" miser"üstüne dava" açacaktı, anlatıyordu: evinehacizgelecekti...Tekrar Neredeyse bir ay önce Aslan ikinci bir avukatına gitti, sonra da kayKıraathanesi'neüçpolisgeldi, makamlagörüştü. " boyacı var mı" diye sordular. dilekçe Kaymakam Uğur Boran Vczir "bcn boyacıyım" dedi, Bodrumlulara göre çağdaş, dubirlikte Merkez Karakoluna imzalatıldı! yarlıvehaksızlıklara karşıdur,gittiler. Adını sonradan öğrenmaya çalışan bir yönetici. Vediğikomiser, karakolu boyayaüçüncü zir'e korkmamasını, devlete cağınısöyledi.Öncebütünkagüvenmesini ve hakkını ararakolu dolaştı, sonra da ücrct masını söyledi. Vezir üçüncü meselesini kiminlc konusacadilekçeyi verdi, kendine kötüğınısordu. Komiserde"neüclük yapan herkesten davacıydı. rcti karakola katkın olsun" deKomiserin "üstüne dava açamcklcyctindi.Ekonomikduruca"ğına ya da evine haciz gelemunun iyi olmadığını, bunu yaceğine inanmıyordu artık. Amacı kendine pamayacağınısöylemesinealdırmadı.lirteyapılanların hesabını sormaktı. si giin sabah boyaları alıp gelmesini emretti. Eski Yunan'ın ycdi bilgesinden biri olan Neyİ Imzaladım ben? Solon'un çağlar önce Atinalılar için söylediklerihâlâöncminikorumuyormu?Hangi Aksilik bu ya, ertcsi giin iki aylık lohusa insan ülkesindeki toplumsal, ekonomik vc eşi hastalandı. Bütün gün evden çıkmayarak siyasalbozukluklardanyakasınıkurtarabilir eşincvcdörtçocuğunabakti Vezir. Bir gün sonra da karakola gitmeyi düşünerek evdcn çıktı. Turgut Reis Caddesi'nden geçerken kendisiyle karokulda konuşan polislerlc karşılaştı. Motorsiklctini durdurdular, küfrederek polis arabasına bindirip, karakola gölürdülcr. Komiseronuodasınaçıkardı vc dövmeye basjadı. Bir yandan döverkcn bir yandan da küfretti. Dövmektcn yorıılunca da "ben Konya'nın manyağıyım" diyerek kcndi kendinesöylcndi. Vezirdövülürken, belki ctkisi olur diye, Biilent Yavuz(,'etin'inevini boyaması gercktiğini anlalmaya çalıştı. Yavuz(,'etin'inTBMM Ba.şkanı Hikmet Ç'etin'in yeğeni oldıiğunu da ekledi sözlerinc. Komiserbunları duyunca, Yavuz Çctin'e, Hikmet Çetin'e veTBMM'yeküfretmeyebas,ladı. Dayak bilince dc Vezir'i nczarcteattırdı. Bir gün sonra Yavuz (,'etin'in girişiıniyle Devlet I lastanesinc sevki yapıldı Vezir'in Doktorbirhaftaişyapamazraporu verdi. Savcılığagidip,biı dilckçcyle komiserden şikayetçi oldu. İki gün sonra, Aslan Kıraathanesi'ne polisler ve daha öneeden tanıdığı iki Bodrum'lugeldi. Vezir'i alıpdışarıya çıkarıp telıdit ettilcr. Kcn Vezir sjinuli de motorsikleüne el koymalurmdan knrkuyor. Onlarakimsöylemiş? Onlar benim gibi dcğil. Okuma yazma bi liyorlar. Onlar her şeyi biliyorlar. Bana zorla imzalattıkları dilekçey le devlet memuruna hakaret etmiş, olmuşum. Tazminatistcyeceklermiş, benden. Okuma yazma bilseydimokâğıtları imzalamazdım. 13 Karakolu PAZARIN PENCERESİNDEN Refah niçin kapatıldı? SELÇUK EREZ ! ylül ayının başında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, î Diyarbakır 3 Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından on ay hapis ve para cezasına çarptırılmış olan Recep Tayyip Erdoğan'ın mahkumiyet kararının bozulması istemiyle yaptığı temyiz başvurusuna ilişkin tebliğnamesini Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ne gönderdi. Bu teblığnamede, Diyarbakır 3 Numaralı DGM'de Erdoğan'ın mahkum olmasına yol açmış olan "Minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz, camiler kışlamız, müminler askerimiz.. inancımı rahatlıkla konuşmayacaksam, söylemeyeceksem bu şehitler ülkesı Türkiye'de benim ne işim var?.. Üniversitedeki bacıma başındaki başörtüyü çıkarmadıkça okuyamayacaksın deniyorsa bu ülkede zulüm vardır.. Biz dinle beraber olmaya mecbur muyuz? Evet mecburuz!" cümlelerini içeren konuşmanın, aynı zamanda , Refah Partisi'nin kapatılacağını inanan konuşmacının, bu partinin amaçlarını gerçekleştirmeye çalışacak yeni bir partiye lider olma isteğini yansıttığını, böyle davranmakla siyasal Islamcı parti ve kışılerı destekleyen paralı dış güçlere ve içteki siyasal Islamcılara "aradığınız adam benim!" mesajı vermek ıstediğini de belirtmiştir. Başsavcının bu görüşüne gazetelere göre Recep Tayyip Erdoğan, "Hiç kimsenin bir başkasının siyasi geleceğıni bitirmeye gücü yetmezl" diyerek, Fazilet Partisi'nin Grup Başkanvekili Salih Kapusuz da "Kıymeti harbiyesi yoktur!" diyerek cevap vermiştir. Burada, Erdoğan'ın suçlanmakta olduğu Türk Ceza Yasası'nın "halkı, sınıf, ırk, din ve mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmeyi" cezalandıran 312. maddenin yerinde bulunması dışında başka bir saptamanın varolduğu da dikkati çekmektedir: Erdoğan, buradaki söylemiyle, bir süre sonra kapanacağı varsayılan ve "Siyasi partilerin tüzük ve programlarıyla eylemlerinin, devletin bağımsızlığına, ülkeyi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerıne, ... demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine" ve Anayasamızın devletin niteliklerinin belırlendiği 2. maddesinde temel dayanakları, "Ataturk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmak "şeklinde açıklanmış olan Türkıye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerine aykırılığı ıleri sürülen bir partinin türdeşi olacağını varsaydığı başka bir oluşumun liderliğine aday olmaktadır. Nasıl olmaktadır? Anayasa Mahkemesi'nde duruşma konusu olan açıklamaların benzerini tekrar ederek! Demek ki kapatılacağı düşünülen partinin kapatılma gerekçesi söylevleri ve eylem tehdıtlerini sürdürmek, bu partinin yerini alacak kuruluşa aday olmanın koşuludur. Bu keyfiyet ve Anayasanın belli maddelerine uygunsuzluğu nedeniyle kapatılmış olan Refah Partisi'nin parlamentoda ve yerel yönetimlerdekı üyelerinin büyük bir çoğunluğunun üye olduğu yeni partinin, aslında eskı partinin amacından sapmamış devamı olduğu savını desteklemez mi? Yeni partinin idarecilerinden Kapusuz'un savcının tebliğine tepkisi de bunu pekiştirmez mi? Refah aslında kadrolarının çoğunlukla Anayasanın laiklık ilkeleriyle çelişerek kapatılmış olan Mıllı Nizam, sonra Milli Selamet Partilerinden almamış, bu partilerin çizgisini başka adlar altında izlememiş, politikalarını sürdürmemiş miydi? Bu sefer olayın başka şekilde gelişeceğine, yeni partinin, öndeşinden tamamen değişik bir yol izleyeceğine nasıl inanılsın? Refah Partisi'nin kapatılma kararının "hukuki değil siyasi" olduğunu açıklayan, bunu "çağdışılık" olarak niteleyenler şimdi "" * nerededirler? öyleyse addan başka ne değişmiştir? " * * Bir taraftan eski partinin bazı yöneticilerinin, Avrupainsan Hakları Komisyonu'na başvurarak, sonuçta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde, Refah Partisi'nin kapatılma kararının yanlışlığını tescil ettirme çabalarına deyam etmekte olduklarına, bir taraftan da • yeni partinin yönetici ve üyelerı de eski çizgiyi sürîürdüklerine göre Refah Partisi niçin kapatıldı? Aynı soruyu Milli Nizam, Milli Selamet için de sorabiliriz? " * 0 Anlamayanlara anlatmanın çok değişik yolları var.. Başka ülkeden bambaşka bir örjMkle açıklamaya çalışalım: Meme kanserinin erken tanısı, bu hastalığa yakalanmış olan kadınların kurtulmalarına yol açabilirTMamografi olarak anılan bir görüntüleme yöntemi de buna olanak sağlar. Amerika Birleşik Devletleri'nde 1984'te kabul edilmiş olan "Federal Mamogram Kalite Yasası" erken evredeki Wr meme kanserinin gözden kaçırılmaması için her lamografi merkezinde ğrü röntgen aletlerinin kullanılması, buralarda çalışanların yeterli bir şekilde eğitilmiş olmaları gibi bazı standartların varolmasını şart koşmaktadır. Bu yasa yürürlüğe girdiğinde Chicago'da Ultasound Inc. adını taşıyan bir mamografi kliniği vardı. Yasa, kliniklere, aygıtlarını vb. düzeltmek için belli bir süre tanımıştı. Ancak adı geçen klinik, 1996 Ağustosu'na kadar bir türlü yeterli düzeye gelemediğinden ve süregelen yetersizliği sonucunda halk sağlığını tehdit ettiğinden Sağlık Bakanhğı'nın "F.D.A." yani "Gıda ve llaç Orgütü" olarak bilinen kuruluşu tarafından kapatılmıştı. Ancak bu kuruluş, adını "Community Medical Imaging" olarak değıştirmiş ve yeniden çalışmak için başvuruda bulunmuştu. Bu ara, Mart 1997'den itibaren de henüz bu konudaki belgeyi almamış olduğu halde mamogram çekmeye başlamıştı. F.D.A. bu nedenle kuruluşu kapatmış, ağır bir para cezasına çarptırmış ve başındaki hekimin de beş yıl süreyle mamografi konusunda çalışmasını yasaklamıştır. Belli standartlara uymayan ve bu nedenlerle kamuya zararlı olan kurumları kapatmak görülüyor ki pek sıradışı bir şey değil.. örnekte dikkati çeken bir husus daha var; bize başka bir şeyi daha öğretiyor: Bu da böyle bir kuruluşun yöneticilerinin halka aynı zararı, başka adlar takınarak vermeye devam etmeleri şıkkında daha da ağır cezaların gündemde bulunmasının gereğidir! Recep Tayyip Erdoğan, Vural Savaş'ın tebliğnamesi konusunda düşüncesi sorulduğunda, "Siyasi yasaklarla her şeyin bıtmediğini, Türkiye'de birçok insanın siyasi geleceğinin geçmişte bitirildiğini, ancak daha sonra bu insanların gelip yüksek makamlar işgal ertiklerini" belirterek Anayasamızın önemli bir eksiğıne dikkati çekmiş olmaktadır: Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkeleriyle çelişen program ve eylernlerı sürdürenlerın, bu davranışları tekrarladıklarında yapılması gerekenler Anayasada yer almamaktadır ve bu eksıklık, Cumhuriyetimizin temel niteliklerine yönelik tutumların sürmesine yol açmaktadır.^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle