Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29KASIM 1998. SAYI 662 MİCKIEVVICZTEN... Gençliğe Ithaf'tan Çevrenı kuşatsın da birleşen ellerimiz, Ihtiyar dünya! senin sarsalım temelini; 6u eskimiş boşluktan koparalım da seni Vargücümüzle yeni imkanlara itelim. Çürümüş kabuğundan kurtulmanın vaktidir; Donan, tazelen.bize bahar çiçeklerini getir... Tribune des Peuples gazetesinde 7 Mayıs 1848yılında yayımlanan bir yazısından: ... Sonunda birileri için ve birileri sayesinde hürriyete erişen halklar gerçek ve son "kutsal ıttifak"ı ilan ettikleri zaman milletler görevlerinin ilk kısmını gerçekleştirmiş olacak.O zaman bütün halklar, bir bütün olarak, görevlerinin kalan en zor kısmını gerçekleştirmeye başlayacaklar. Aralarında yaşayan bireylerin ortak çabalarıyla kazanılmış olan mutluluktan kendi paylarını almaya gayret edecekler... Mlckiewlcz öldüğünde Tümen komutanının Istanbul'daki Sultan kazakları tümenine verdiği şairin ölümünü duyuran emir... Askerler özgürlüğümüzün parlak ışığı aniden söndü. Adam Mickiewicz öldü! Şimdi tüm Polonya, şıırlerıyle düşmana karşı içimizdeki kutsal mücadele ateşini yıllarca tutuşturan kendi şairimize ağlayacağız. öldü, amaTanrının lütfuna sonsuz şükürler olsun ki, tüm Polonyalılara vatana hizmet yollarını gösterdı. Çektiğimız acıları, kı Polonya'ya döndüğümüzde sona ereceğini umut edelim, bizimle paylaşmak istiyor, birliklerimizin oluştuğunu görüyordu... Merhum şairimize saygı ve vefatından duyulan acıların simgesi olmak üzere, Prens Czartoryskı'nın çağrısına uyarak tümenin üç ay yas tutmasını emrediyorum. Tümen Komutanı General Zamoyski tı.Rusya'daki sürgün hayatı beş yil sürdü. Daha sonra bir yolunu bulup bu ülkeden ayrıldı ve Avrupa'yagitmeyi başardı. BuradakiduragıParisoldu. () Paris'te yaşarken beklenen isyan 29 Kasım'da Varşova'da patlak vcrdi. I9'uncu yüzyılda Polonya'nın yaşadığı en önemli kurtuluş hareketi olarak değerlendirilen Kasım isyanınmbaşındaTeğmen PiotrWysocharpokulu öğrencileri oluşturmaktaydı. M ickievvicz o tarihte sürgündc olduğu için isyana fiilen katılamadı ama şiirlerinin dizeleri isyancıların pankartlarına yazıldı. Paris'te kaleme aldığı "geneliğe ithaf" da isyancıların bayrağı oldu. Kasım isyanı ülkeninbirçokyerinesıçradı. 1831 yılının24ve 25 Şubatgünlerinde Rusordusu Varşova'dan geri çekilmek zorunda kaldı. Ama Fransa'dan vaad edilen yardınıın gelmemesi ve birtakım askeri hatalarsonucunda, isyancıların tüm gayrctinc vc fedakârlığına rağmen isyan başarısızlığasürüklendi. 1831 yılının Iiylül ayında Rııs ordusu tekrar Varşova'ya girdi ve Kasım isyanı fiilenbastırılmışoldu. Bu başarısızlık çok uzaklarda yaşasa da Mickievvicz'iderindenctkiledi. Isyanakatılan birçok Polonyalı, Rusların Varşova'ya tekrar girmesinin ardından, kaçıp mülteci olarak Fransa'yasığındı. Şaironlarlabirlikteydi. Busıyası mültecılcrinbirçeşit ruhani lideri gibiydi. Böylccc, Ruslar geri çekilmedikçe ülkesine geri dönebilme şansı tamamcnolanaksızlaştı. Ama umudunu yitirmedi Mickicwicz. Politik etkinlıklerinin hı/ını kcsmeden sürdür meycdevametti. 1840 yılında College De France'da Slav dili ve edebiyatlan kürsüsünün başkanı oldu. Verdiği dersler, öğrencileri kadar Fransız aydınlarının da ilgisini çekti. Ancak Fransa Rusya'yla ilişkilerinin düzenini koruyabilmek içinl845'teMickiewicz'inderslerinin askıya alınmasına karar verdi. Düşmanımın düşmanı... 1848yılınagelindiğinde,Avrupaülkelerininçoğubağımsızlıkateşiyleyanıptutuşmaktaydı. ltalyadaAvustruya'nın boyunduruğundan kurtulmak için savaşıyordu. Mickievvicz, o yıl SardunyaKralıCarloAlbertoordusunun yanında Polonyalı bir lcjyon oluşturmak için Italya'yagitti. "Düşmanımın düşmanı dostumdur" ilkesiyle kurulan ilişkilcr bazında, Polonya'nın paylaşılmasında payı olan Avusturya ilesavaşan Italya'yadestek verdi. Italya'nınzaferi Polonya için de bir umut Mkkiewicz 25 Kasım lSSS'te holeradan öldü. IRlO'deyanan evi bir Polonyalıyeniden yaptırdu olacaktı. Lejyona katılanlar arasında sanatçılardavardı, Italya'daöğrenim gören Polonyalı öğrencilerde. Oradaki görevi sona erince Paris'e geri döndü. Bu kez bir gazete çıkartacaktı. 1849 yılında kurduğu Fransızca yayımlanan gazctcnin adı Tribune des Peuplesyani"HalklannKürsüsü"ydü. Çeşitliuluslardanaydınlarbugazetede özgürl ük ve topl umsal eşitlik üzerineyazılaryazıyordu. il'll Son yolculuk 1855 yılına gelindiğinde şaire yine yolculuk gözükmekteydi. Son kez olduğunu bilmeden bu kez Istanbul'a doğru yola çıktı. Bu yolculuğun ncdeni Osmanlı Imparatorluğu'nun Rusya'yla savaşmasıydı. Kırımsavaşı başlamış vetıpkıttalya'da olduğu gibi burada da bir Polonya lejyonuoluşturulmuştu. Şairbukezonlaramanevi destek vermek için Doğu'ya yelken açmıştı. Istanbul'da ilk durağı Galata'dakiSaintLazarmanastırıoldu. Hem Istanbul'daki, hcmdehayatındakisonduraksa, Tatlı Badem Sokak'takibu üç katlı binaydı. Ama Mickievvicz'i büyük bir talihsizlik bekliyordu. O sıralarda Istanbul'da yaygın olan koleıa onun kapısını da çaldı. Planlarınınnercdeysehiçbirinigerçekleştireıneden, Istanbul'a geldikten yaklaşık iki ay sonra hastalandı. 25 Kasım 1855 günü Dolapdere'deki evindeöldü.Formaliteleruzadığı için şairin cesedi Paris'e götürülene dek yani 30 Aralık'a kadar bubinada kaldı. Daha sonra Paris'te toprağaverildi. Bodrum kattakl mezar Müzenin üçüncü katında başladığımız yolculuk bodrum katında son buluyor. Tıpkı şairinin hayatının sonu gibı, bu müze gezisinin sonu da hüzün. Bodrum katında Mickievvicz'insembolikmezarıvar. MuratBelge Istanbul Gczi Rehbcri'nde, şairin içorganla Mickiewicz 'in sembolik mezarı ömrünün son yıllarını geçirdiği evin bodrum katında.., rınm evin bodrumuna gömüldüğünü, mumyalanan cesedinin dc daha sonra Paris'e gönderildiğini yazıyor. Ama müze kitabında böylebirbilgiyeyerverilmemiş. lçorganlar evin zeminine gömüldüyse bile bu mezarın yine de sembolik olması kaçınılmaz. Bina 187Oyılındaçıkan büyük Perayangınısırasındatamamen kül olmuş. Yangından sonra şairin anısını yaşatan birtek Adam ismı verilen sokak kalmış. Birkaç yıl sonra, Kasım isyanınakatılıp, sonra daTürkiye'yciltica eden, Jan Gorenzynski, eski binanın yerinc yenisini yaptırıp ve kapısına da bir levha asmış: "Adam Mickievvicz'in 26 Kasım 1855 tarihindevefatetmiş olduğu yerde şairin anısınabu bina yaptırıldı." Ölümünün yüzüncü yıldönüınünde bu binanın bir müze halinegetirilmesine karar verilmış. Dolapdcrc'dcki müzcninhikâyesi buradabitiyor. Yaşlı binanın kapısındandışarıçıkarçıkmazyeniden Istanbul 'la burun buruna gelmenin şaşkı nlığını yaşıyoruz. Az öncc, pck de yakmdan tanımadığımi7 bir tarihin içinde yolculuk yaptık. Birulusun,birdönemumutlarını bağladığı, manevi güciinü, kaleminden dökülcn sözlerden topladığı bir şairin dünyasındaydık; binanın içinde dolaş. ırken onun hayatına ait 57 y ılı adım adım aştık. Polonya'da, onunla birliktc doğupDolapdere'debirlikteöldük. Istanbul, kurmaşasının kuytulannda sürprizlerle dolu. Hiç üşcnmemeli lıer sokağına sapmalı. Belki Tatlı Badem Sokağı gibi, unutulmuş dünyalara kapılar aralayan başka sokaklarda vardır... ^