Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 KASIM 1998. SAY1 662 13 deÇorum'daöğrenmişti.BirAvrupayolculuğu dönüşü yanında getirdiği bir top kâğıda el koymak isteyen gümrükçülerden binsi, 'bu güzel kâğıtlara o kargacık burgacık resimlerinden yaparsan yazık olur; bu kâğıtlann üzerine o güzel şiirlerini yaz' diyerek 'Karadut' şiirini okumaya başlar: "Karadut'um Çatalkaram, Çingenem...' Bedri Rahmi dayanamaz, sorar: 'Söyleyin bakalım,nedirÇatalkaram?'Busorukarşısında afallayan görevliye: 'Budeyiminanlamını Çorum'unlskilıpilçesindcarayın'dervekâğıt topunu ku.caklayarak gümrükten geçcr gider. Çatalkara neydi? Bedn Rahmi günlerdenbirgünlskilipKalesi'ninKarşısınakurmuş tezgâhını. Yanıbaşındaki alanda çocuklar çığlık çığlığa oynuyorlar. Bir aralık başındatoplanıyorlar. Bedri Rahmi, biraz olsun onlan uzaklaşiırabilmek için ellerine bir kâğıtla kalcm veriyor ve Iskilip'te ne kadar meyve varsa adını yazın, diyor. "Kızmemesi üzümü","Karabaldırelması"... Bedri Rahmi öyküyü şöyle tamamlıyor: ' Meyve lıstesinin en uzunu üzüm hanesıydı. l.n baştakı üzümü Çatalkara salkımı diye tarif ettiler. öyle güzel anlaUılarki.elimlekoymuş gibi buldum onu pazarda. Yer yer mora kaçan kuzguni karabirsalkım. tkiavuçdoldururtaşarbile. Ikıüçkatlı bir salkım.Birtane daha var, o da simsiyah. Tam beş yıl dilinden düşmedi Mernuş'un( Bedri Rahmi çoğuzaman yazılarında kendisıne böyle der) Çatalkara, kat kat kara, özlü, tatlı, uçsuz bucaksız kara, pınl pırıl kara, bilâl kara, birdilimi zehir zıkkım,birdilimicandantatlı kara. Sevdakarası".(4) Bedri Rahmi, Yurt Gezilerini ve Çorum'a gidişini,"bugezilerinen güzel tarafi.kendilerini memleket içerisinde lüzumsuzbir lüks eşyası gibi görmcye başlayanressamlarımıza, bir işe yaramak fırsatını vcrmiş olmasıdir" sözleriy le değerlendirecekti. Ona göre "her gönülde bir arslan yatar" sözü gibi hcr ressamın gönlünde de bir kudret kaynağı vardır. Sorun bu kaynağa mükemmel bir mccra bulmak, bu kaynağı güne ve güneşe kavuşturabilmekti. Bedri Rahmi bumecrayı Çorum'da buldu. Gönlündeki kudret kayna| i güne güneşe burada kavuştu. Çorum izlenimlerini şöyle anlatıyordu, "Partımizin altı yıldırmuntazamantertiplediğiyurtgezilerinden benim hisseme de Çorum düşmüştü. Çorum'da ve kasabalarında üç ay dolaştım. Osmancık 'dan başka, bütün kasabaları gördüm. Gezdiğim kasabalararasındabilhassa Iskilip'ehayranoldum.Ressamlariçintskilip'ten daha zengin bir memleket tasavvur edemiyorum. Halbuki Çorum'a giderken banatskilip'inyalnızturşusunumethetmişlerdi.lskilip'içevreleyendağlarıvebudağlar arasından fişkıran tabiatın kasabaya verdıği hususiyeti anlatmak güçtür. Bunu anlatabi lmek için oraya bi r deği I, y üz ressam gitse azdır." Bedri Rahmi'nin Çorum'da gördüğü "en harikulâde şeylerden biri" de Amasya yolu üzerindeki Bizans'tan kalma Beki Kaplıcası'nda bir bayram öncesi gördüğü, büyük olasıhklageçmişiyüzyıllaröncesineuzanan bir annma töreniydi: "Meğer arife günü, bütün civarköysakinlerikaplıcayayıkanmaya gelirlermiş. Kaplıcanın yanıbaşındaki tepelerden birinde civarköylülerin rengarenk demctler halinde, halka halka hayal çekerck hamama doğru yaklaştıklanm seyrettim. Kadınlıerkckli geliyorlardı. Aralarındaçocukları da vardı. Kaplıcaya gündclik iş clbiseleriyle geldiler, yikandıktan sonra rengarenk bayramlıklarını giydiler, sıralarını beklerken, türlü çeşit oyunlar çıkardılar; bütün bunlar kendiliğindenve harikulâde bir intizamiçindeolupbitti.BendekırmızıdağlannarasındakaybolanBekiKaplıcalan'nda, hayatımın en güzel bayramını yaşadım." (2) Bedri Rahmi, Çorum'da,ozamanakadar müzelcrde ve fotoğraflarda görüp "hayran olduğu"Türk süsleme sanatlannın en güzel örneİderıni,dağda,bayirda,pazaryerlerindc insanlann üstlerindc başlannda, günlük yaşamlanndakullandiklaneşyalardagörmenin bütün bir ömürboyusürecekheyecanını yaşadı. "Çorum Kahveleri", tarihsiz. HanKahvelerl « ' Farklı bir dünya, farklı insanlar Bedri RahmiÇorum'agidişini şöyleanlatıyordu: "Çcrikli'den Çorum otobüsüne bineceğiz. Resim tezgâhını otobüsün üstüne yerleştircdururken otobüs doluptaşmış.Arka kapıyı zorla kapattıklan zaman kendimi yolcuların dızlerı üstünde buldum". Bedri Rahmi otobüs hareket edince çömelmiş bir yolcunun üstüne düşer, iki askeronu kaldınr. Ayakta durmak olanaksızdır. Otobüsün sağlam tek bir camı yoktur. Baygınlık geçirenler, öğürenler... Birden yolculardan birisi "dur" diye şoföre seslenir. Bedri Rahmi, yolcunun bağrışları karşısında hiç oralı olmay an muvininkafasınaelindekitermosuindirmek üzereyken otobüs durur ve yolcu kendisini dışarı atarak rahatlar. Hcrkcs toz toprak içindedir. Otobüs tekrar hareket ettiğinde Bedri Rahmi'nin tam şimdi kıyamet kopacak diye düijünürkcn birden bir türkü başlar: "Aman biryıldızdoğdu yüceden, Şavkı vururpencereden..." Otobüs Çorum 'a bir düğün alayı gibi girer. Yolcular"çokş.ükür"çekerekhiçbir şey olmamış gibi dağılırlar (3). Farklı bir düny anın bu çi lekeş, kalender ınsanlan Bedri Rahmi'yi derindenetkıler. Turan Erol, Bedri Rahmi'nin "Çatalkara" öyküsünü şöyle anlatıyor: "Bedri Rahmi ünlü Karadut şiirindcki 'Çatalkara' deyimini Bedri Rahmi, Çorum izlenimlerini ertesi yıllarda da tuvale dökmeyi sürdürdü. 1943'te Beşinci Devlet Reşim ve Heykel Sergisi'ne altı Çorum rcsmiyle katıldı 1944'te büyük olasılıkla tekrar Çorum'a gıtmişti ve sergide üç Çorum resmi vardı 1945 'teki sergideki resmi ise "Çorum Bekı Kaplıcası" adını taşıyordu. Ne yazık bu resimlerdebugünkayıp. Turan Erol, Bedn Rahmi'nin Çorum gezisinin sonuçlarını şöyle değerlendirıyor "Bedri Rahmi Çorum'danyüklüdöndü Çorum'un ak alçı sıvalı,kiremitli evleri, telli kavakları ve asıl öncınli olan Çorum köylüsü, daha doğrusu Anadolu insanı resimlerine bu gezide girdi. Çorum gözlemleri, yıllar yılı ölünceye kadar ardını bırakmadı, onu izlcdi". Zaman içinde Bedri Rahmi'nin Çorum izlekleri süzüldü ve anndı. Geride, Bedri Rahmi'nin her arayış döneminde ortaya çıkan bir izlek kaldı: "Han Kahvcsi". 1942 yılında Çorum'da, bugün geride siyahbeyaz bir fotoğrafıkalan"Han K.ahvesi'ndeSaz" adını verdiğibırkornpozisyonyapmıştı. Bunu, daha sonraki yıllarda yaptığıyeni "Han Kahveleri'Mzledi. Renklcr,çizgilerdeğişiyordu. Değişmeyen ortada saz çalan bir adamın etrafında toplanan ve sessızce onu dınleyen koylülerdi. Neden bu izlek kalmıştı geride? Neden Bedri Rahmi her yeni bilinmeze doğru yolculuğa Çorum'daki han kahvesinden başlamıştı? Ölmeden öncc, 1975'te yaptığı resimlerden birisi de yinc "han kahvesi"ydi. Adına"Sarı K.ahve"demıştı. San: Bubclkı de son yolculuğu için seçtiği renkti. Bedri Rahmi 'nin "Han Kahveleri"ndekendiyaşamı kadar Yurt Gezileri'nin öyküsünü bulmak daolası ^ (1) Turan Erol, Bedn Rahmi, 1984 (2) "Hep Bu Topraklarda", Sayı 3,1944 (3) "ÇokTükür", Cumhuriyet, 3 Ağustos 1959 (4) Turan Erol, age Bedri Rahmi fotoğrafı AraGüler'in "Bir Devir Böyle Geçti Kalanlara Selam Olsun" kıtabından alındı "Sarı Kahve", 1975.