Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ARALIK 1997. SAYI 613 ğunlaşmanın sonucunda Kybele birçok eserinyaratılmasınancdenoldu. 3 Aralık'taaçılan,6Ocak'akadaraçıktutulacakolan AnkaraGalcriNcv'dekisergi"ElinGözü,Taşın Izi Var"adını taşıyor. yakalıyorlar. Bu olguyu bir sevgiliyle geçirilen süreç olarak algılıyor Aksoy: "Taşın kendi özelliklerinikorumasınadikkat ederiın amabir yandan kendimi de korurum.onunakışınabırakmamkendimi. Kendi söylemimlebirliktetutturacağımız bir türküdürbu. Birbuluşmavesonuçtadabütünleşme.." 19 niz heykelin kanı çekilir ve istediğiniz anlatıma ulaşamazsınız veya anlatmak istedığinizden çok farklı bir yerlere gider. Heykelin içindeokanın dolaşımı içerikle, biçimin dengeli buluşmasıyla mümkün olabilir. Dramatik ifadeler vermek istediğinizde, romantik bir anlatımdakullandığınızışıktırheykeleean veren." Aksoy'un Vahdeti Vücut escrinde romantik biranlatımın izleriyle karşılaşıyorsunuz. Formlar birbirinın içinegiriyor. Büyükpasajlarlabirbirinebağlanıyor. lçiçegirnıişbirarmoni var... O yumuşak geçişlerde, tekliğe varmanın o mistik anlatımı yavaş yavaş ilerleyen bir olgunun süreçlerini duyumsatıyorizleyieiye. Doğurganlık, oglzem... Aksoy içınheykel birmelodigibi. Müziğin dili notalarsa, heykelin dili formlar. () formların yan yana gelişi, lirizmi, anlatımdaki organize, inişler, çıkışlar, do'nun, fa'nın sergilediği dengeye, annoniye ulaşıyor sonuçta. Taşın içindc varolan enerjinin, ustabir elin gözüyle nasıl ortaya çıktığına tanık oluyorıi7. Busergiyişöylcanlatıyor Aksoy: "O projede çok yoğunlaşmıştım bu konuya. Şimdi o konunun yeni değişik melodileri çıkıyorheykelolarak. Kybele düşüncesinin günümüzeyanhima!>ının(,'eşitlemeleri. Doğurganlık, doğa, insan, o gizem, yeraltı, yerüstü, nevruz, ekinoks. Biilün bir hayat, Kybele'nin obiitün dünyayı etkileyen felsefesi altinda işleniyor. Hu çahşmada bir uyarı da var. Bozulan doğainsan ilişkisini de o felsefenin ışığı altında tekrar sorguluyorum Kybele artık bize kızıyor çünkü. Çocuklarını ycmeye başladı. Zamanımızda ozon delikleri,erozyon,kirlihavabunungöstergeleri. Kendimizi sevmeyi unuttuk aslında. Çünkü bizdedoğayız. Kendimizi, doğayı sevmekzorundayız. Kybele bunuhatırlatıyorbusergide." Mitolojiköyküler, tanrılar, tanrıçalar Aksoy'unbugünüanlatırkenkullandığı vazgeçilmez öğeler. Anadolu'nun tarihsel dokusu, formlanndaki çağdaş anlatıma eşlik ederken, zaman olgusu farklı boyutları ile zenginleşiyor. Zaman iki yönden formuna egemen oluyor. Eserin yaratılışındaki süreç ve geçmişten günümüze uzanan içindebarındırdığı tarihsel doku. Taşınkenditarihi, Aksoy'un elleriylebuluştuğuonirenginoktasında, kültürel geçmişi de kendi düzlemineçekerek tekrar tarihleniyor. Taşın ilk halinden formlann diliyle bir melodiye dönüşmesinde oluşan o süreç, heykelin dışkonturlarından, iç konturlara geçişinde giderek derinlcşiyoı ve ruhun, duygunun o içsel anlatımına ulaşıyor. "Taşın etine dokunmak gerekir" diyor Aksoy. Taşın dış kabuğundan yontuyla başlayan süreçte, ikisidebirdirenmeiçindedir. Ikisi de kendi özgün değcrlerini koruyarak bir anlatımı birliktc Sözdeğiltaş... lşte o bütünleşmenin dilini, müziğini ortayaçıkarmak üzeredokunuyorparmaklan taşın sert yüzeyine. O süreci ise şöyle anlatıyor: "Taşın dıştaki kabuğunu atıp yontarken, taş size bir sürü imkanlar sunar. lşte bak burada şu olabilir veya şunu yapabilirsin gibi. Bazenhiçdüşünmcdiğinizşeylcrde oluyor biranda". Birtesadüfmü bu? "Hayır tesadüfler aslında yoktur. Tesadüfleryaratılır.Tesadüflerbirtipkarşılaşmalardır. Karşılaşmalar içinkişilerinhazırolması gerekir. İki insanınkarşılaşmasındada,ben aynı temel felsefeyi görürüm. Karşılaşırsınız ama konuşamazsınız veya konuşursunuz ama birbirinizi anlayamazsınız. Bu karşılaşmanın bir buluşma olabilmesi için iki tarafındahazırolmas.1 gerekir. Sizyada o,o hazırhkiçinde değilseniz, bu buluşma gerçekleşmez. llhamdenilenkavramdabu felsefeyeoturur aslında. Oturarak ilham gelmesini beklerseniz, gclecek bir şey yoktur aslında. Ey lem içinde olmasanız bile kafada oluşan kurguda birhazırlıktır. Çalışma ise yoğunlaşmayı beraberinde getirir. Işteonoktada da, her şeye hazır olursunuz ve o rastlantı diye adlandırılan hiçbir fırsatı kaçırmazsınız sanatta. Sanatçılıkdabudurzatcn. Bazıkaçınlan fırsatlarvarsa,ogelemediğimiz yerdir. Çünkü biz de heykeli yaparken formlann dilini öğrcniyoruz. örneğin Türkçe'yi, anadilimizibiliyoruzgibigeliyor. Konuştukça, bildikçe, araştırdıkça insan daha da dcrinlcşiyor. Bir şeyi daha kolay ifade erme olanağı çıkıyor. Şimdi ben yaşadığım bu olgııyu, size formlann diliyle konuşsam çok daha güzel anlatabilirim ama anlatamıyorum çünkü laf taşımıyorum,taştaşıyorum." lşte taş bukadaryakın Aksoy'a. Bu yüzden taşın etine dokunmayı biliyor. 0nun içinde taşıdığıenerjiye inanıyor. Patlamayahazırbirbomba gibi görüyor duran taşı. Durağan gözüken Kütle ve boşluk... Ayrılık heykelinde oluşturulan sert ışık ayrılığın acısını, Aktepe 'deki Kybele ProjesL kopuşu dramatik bir anlatımla ulaştınrken, o insanın yokluğunu betimlcyen bıraktığı iz, boşluğunda heykelleşebileceğini kanıtlıyor bize. Aksoy bunu şöyle açıklıyor: "Boşluk benim için heykeldir. Heykelgenellikle şöyle tarıf edilir: Atmosfer içinde duran masif bir kütle. Aslında bunun tersini düşünün. Atmosferi kütle, kütleyî boşluk olarak düşünün. Onundabirenerjisi var. O zaman niyeböylekullanmayalım. Böyle ele aldığımda, boşluğu çerçeveleyen formlara gitmek iki türlü etkileşimi sağladı heykellcrimde. Kütleboşluk, boşlukkütle ilişkisini." Türk toplumunun genelde alışkınolduğumilli sembolleMehmet Aksoy'un kadını konu alan çalı^malunndun... rin ötesinde, başka anlatımları dasanatsalmekanataşımanıngerekliliğine bir nesnenin içindeki o enerjinin harekete, anlatıma dönüşmesi için 'karşıtlıklaroyunu inanan sanatçılarımızdan biri Aksoy. Erotizm yüklü figürlerde oluşturduğu yetkin annu' katıyor forma. Dış bükey, iç bükey, yataydikey, gölgeışık, boşlukhacim, birara latım, aşka gönderme yaparken bütünleşmenin, tekliğe varmanın kutsal boyutlannı da da, uyum içinde bir harekete doğru yöneliarahyor. yorlar. Ozıtlıklarkullanıldığıoranda.hareTaşla, sanatla, aşkla, doğayla yaşadığı taketi hızlandırıyorveyayavaşlatıyorlar. Veizsavvufi öğcleri de içeren obütünleşme hissileyici o taş kütlenin vardığı duygusal anlani en iyi ifade eden bir araç olarak görüyor bir tımda devingenliği, hareketi algılıyor. Akkadınla.erkeğinbirükteliğini. Aşkı ise bir tasoy'un heykellerinin büyüsü de burada yatıpınma gibi tanımlıyor. Aşkın ara satırlarında yor. "Işık heykelin kanıdır" diyor. gczinen, perde arkasında görünen o kutsal Neden kanıdır? hissinpeşindegeziniyor.^ "Formlann üzerine ışığı iyi düşüremezse Babası ve Oğlu (en üstte), Iş göçcülerinden bir böliim (iistte). Meçhul Asker Kaçağı, 1989. Hitler ordusundan kaçan askerler anmna anıt