Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
O) 0) Cumhuriyet m (O > < C/3 PARASIZ PAZAR EKİ TEK KİŞİÜK GÖSTERİ 8ANATI 4 New Yorker Dergisi 'nin karikatür editörü Robert Mankoff, kurduğu Karikatür Bankası 'nı ve karikatür üzerine düşüncelerini anlattı. Mankoff la New York 'ta yaşayan karikatürist Tayfun Akgül konuştu. 1 |% BETHOVŞ'İN J L U ÖÜJMSÜZ AŞKI Beethoven ile Josephine arasındaki aşk 1799 da, besteci 29, Josephine 20yaşında iken başldmıştı. Onları ayrı yaşamaya mahkum eden aralarındaki sınıffarkıydı. Herşey, kâğıda çizilen tarlakuşuyla başladı. Önce ressam olacağım diye tutturdu Mehmet Aksoy, sonra heykelde karar kıldı. Ankara 'nın girişinde Aktepe de Kybele 'ye sığınmaya dikti gözlerini. Olmadı... 18 TAŞLATAŞIMAKHAYATI ELDE HEP AYRILIK VARDI BERATGİJNÇIKAN "Gitmesen" dedi Hale Anter, "Çocuklar senin için endiijeleniyor." Tclcfonun öbür ucundaki Musa Anter'di. "Yok" diye karşı çıkti "Yetmiş küsur yaşıma gelmişim, beni öldürseler ne geçer ellerine... Öldürmezler, kıymazlar kurşunlarına..." Kurşunlarına kıydılar. 20 Eylül 1992'de, bir festıval için çağnldığı Diyarbakır'da öldiirüldü Musa Antcr. BOJ yıl öncekı yüzüyle asılı kaldı kansı Hale Anter'in anılarına. Beş yıl var ki, görüşmemiş, biri lsveç, dığerı tstanbul'da sadecc ses olarak ulaşabilmişlerdi birbırlerıne... Bır ay... Katillcri bir ay daha bekleyebilseydi, deniz kıyısında bır otelde, her çizgide yaşanmiijlıkları, eşiğinden donülmüşlükleri, yanm kalmışlıklan göre görc bakacaklardı birbirlerinin yüzüne. Kırk sekiz yıllık beraberliklennin taş çatlasa on bir yılında aynı çatıyı, aynı anahtan, aynı yastık kıhfinı paylaştıklanna gülüp, /orunlu aynlıklara hazin bir selam göndereceklerdı. Ama cinayet dediğın beklemezdi. Hele de savaşın yani uyuijturucunun, silahın, petrolün yani devletlerin bekaası için kurulacak onca pusu varken... Devamt 7. sayfada Hale Anter eşiydi Musa Anter'in, Rahşan'sa kızı. Herşey gerçekti.