26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

17EYLÜL 1995. SAY1495 BAŞKENT GUNLERİ Mavi körfezin babası MÜŞERREF HEKİMOĞHJ I Orladoğu 'da gazetecilerin yiizde 43 'ü kadın, yüzde 57'si erkek. Bölgesel dağılımda Kuzey Amerika (%20), Afrika (% 16) ve Ortadoğu(%16) kadın konularına öteki bölgelerc oranla daha çok yer vermekteydi. , benzer bulgular cldcedildi; Habcrlerde 35 yaşın altında görüşleri alınaa'danışılankadınlar ile erkeklerin sayılan hemen hemen benzer orandaydı; 35 yaşın üzerinde ise erkeklerin sayısı kadınlannkinin on katı üzcrindeydi. Başka bir deyişle, erkekler ileri yaşlarda haber kaynağını destekler duruma gelirken, kadınlara 50'li yaşlarda hemen hiç görüş sorulmuyor, danışılmıyordu. Çok etkili meslcklerdeki yaşlı kişiler, çoğunlukla erkek olduklarından, haberlerde erkeklerin egcmenliği sürüyordu. Araştırma bulguları cinsiyet ayrımının güce ve etkilemeye dayandığını, kadınların gazeteci olarak tüm dünyadaki kitle iletişim araçlarında, radyo, gazete ve televizyonda katılımlarının yüksek olduğunu, ancak kadınlarlailgilikonularınyeterli olmadığını saptıyordu.^ Övgü ve suçlama Medyada haber olan kişileri, konuşulan/danışılankişilcri,övmeya da suçlamada cinsiyet ayrımının gözetilmediği saptandı. Medyakadınlann yüzde sckizini, erkcklerin de yüzde onunu suçlarken, kadınların yüzde dokuzu ile erkeklerin de yüzde ycdisini övüyordu. Övgü ve suçlamada meslek grupları cinsiyetten daha çok önem kazanıyor, kimi mes\ek gruplannda kişiler daha çok övülüyor ya da suçlanıyordu. Ancak, ilginçbirbulguen etkili sayılan meslek gruplarındaki kişilerin politikacıların, hükümet sözcülerinin ve profesyonellerinmedyada en az değerlendirilen kişiler olmalarıydı. llginç olaylar yaşanıyor Assos kıyılarında. Refah Partıliler mavileşiyor. Otomobille geçerken güzel villaları gösteriyor dostlar, çiçekli bahçeleri, tenis alanları var, belki tenis de oynuyorlar. Kıyıda büyük bir otelı de Fethullah Gülen'in kiraladığını anlatıyorlar, kaç mılyara bilmem, denızde mavi bir perde var, kadınlar içın özel yüzme yeri belki. Sevindirici bir olay bence, denizı, güneşi onlar da yaşıyor. Assos'un başka bir yeri, başka bir gizemi var yaz günlerınde. Mavısine Ida'nın eteklerinde doyamam, kıyısında bir başkadır renk renk taşlar mehtap. Ay gökte toplar, çıçek türü mı, denızde mi karar sunarım dostlarıma, veremez insan, zeytin tepelerden Midillı'yı dalları ışıktan damlalar seyreder, böylesine gıbı parlar, çam dalları yakın ve böylesine uzak ışıktan ıgneler gibi olmanın hüznunü duyarım. saplanır gozünuze, acıtmaz Ege'yi bir barış gölüne okşar ya da ayaklarınıza dönüşturmeyi öngören Bülenl Ecevit uzanır, sofranıza konuk olur politikacı dostlarımı anımsarım. ay. Palamuta vurur ışığı, Koruoba'ya çıkınca Mıdilli'ye kadehinızde parlar. Düş mü, gerçek çarpıyorsun nerdeyse! Ama dostça mı karar veremez insan. Zamanı kucakiaşma bir özlem ancak, • durdurmak, güzellikleri yakalam Düşmanlık politika aracı olunca bu isteğini çok duyuyorum son özlem dınebılir mi? Bir gün dinecek günlerde. Yazıçizi yetmiyor, çevre elbet, bu mavi körfez, bu zeytın kırlenmesı, umursamazlık, hoyratlık kıyıları kalıcı barışı da yaşayacak dörtnala gidiyor! Doğayı, kıyıları, bence. Körfezli dostlarımın, genç ağaçları korumak için olağanüstü belediye başkanlarının da güzel güçler gerekiyor galiba! çabaları var bu yolda. Dostça Körfezli dostlarımdan daha önce de çabalar. Barış ancak sevgiyle, söz ettim bu köşede. Çevre dostlukla oluşur değil mi? Geçici önlemler, yapay politikalarla değil, gerçekçi çözümler, kalıcı barışı sağlayan koşullarla. Ecevit'in "Atinalı Kardeşim" şiirini anımsıyorum Assos kıyılarında. Adalet Parisı'nden eleştiriler gelince kürsüden yanıtladı çatlak sesleri. "Bu şiiri gençlik yıllarımda yazdım, ama bugün de imzamı atarım, TürkYunan dostluğuna inanıyorum" dedı. 1974 yılında bir yaz günüydü. 1995'teyaz sonrası bir günde Ecevit nerde, CHP nerde, Atinalı kardeşler nerde? Tansu Çiller de neler söylüyor değil mı? kırlenmesinı yakından yaşıyor Ertür çıfti. Akçay'dakı evlerı çarpık kentleşmenin ortasında yer alıyor kısa sürede. Altınoluk'un serüvenıne çok yakından tanık oluyor, vakıt bulunca uzaklara, dağlara, dokunulmazlığını koruyan kıyılara gidiyorlar. Körfezi avuçlarının içi gibi biliyor, doğayla dostluktan mutluluk duyuyorlar. Evin Ertür'e 'körfezin babası' diyor çevresindekiler, zeytin kıyılarına babaca yaklaşımı, önemli katkıları nedeniyle belki. Tepeden tırnağa sanayileşmeyi gerçekleştiriyor, ama çevreyi kırletmıyor. Zeytinliklerden dağlara yöneliyor, ağaç kütüklerinın kökünü söküyor, kimyasal maddeler üretiyor, ormana soluk verıyor, kaç kişi birden çalışma alanına kavuşuyor, dahası güzel bir kuruluşa ortak, sahıp oluyor. Baba mı, kardeş mi bilmem, ama körfeze sevgiyle bakan bir kişi. Ağaçların kökünü sökse de, öz kökeninden vazgeçmeyen bir Edremitli Evin Ertür. Mutlu bir olay, çevremizde böyle kişiler, böyle 'baba'lar da var. Yalnız öğrenim yıllarında ayrılıyor körfezden, önce Galatasaray Lisesi, hukuk fakültesi, Paris'te doktora, Edremit'e dönüyor sonra. Bilim dalında da tırmanışı var, üniversitede ders veriyor, ama dersten sonra Edremit'e dönüyor acele. Mavi günlerden vazgeçmiyor, doğayla bütünleşerek duyuyor mutluluğu. Çok okuyor, az konuşuyor, öne çıkmaktan hoşlanmıyor, ama bu mavi babayı başka görevler de bekliyor bence. Körfezde geçen bir yaşamıyazmafr bir gün, bir zeytin • taneslnden, yaralı bir ağaç dalından ne öyküler oluşur kimbilir. Perihan Ertür de ne güzel katılır bu eyleme. Körfezi ne güzel anlatırlar, dünden bugüne, yarına ne ilginç köprüler kurarlar. Anılar öykülerle bir sevgi köprüsü, sevgisızlere de en iyı uyarı bence. *İ Yaş, cinsiyet ve etkl Gazete vetclevizyonlarda (radyo katılmadan) kcndilerine danışılan, görüşleri alınan kişilcr incelendiğinde:Etkililiğinvegücüncinsiyetin yanısıra yaşla da ilintili olduğu saptanıyor. Etkili görevlerdc bulunanların, gücü ellerinde tutanların büyük çoğunluğunu 35 yaşın üzcrindeki erkeklerin oluşturduğunu, 6O'lı yaşlarda ise tümüyle erkekler olduğunu bulgular ortaya koyuyordu. Gazetelerde ve lelevizyonda KİMLER ÇALIŞTI? Araştırmayı gönüllü olarak yürütenler Boğazıçi Üniversıtesi: Ayselı Usluata (Projenin Türkiye Koordinatörü), Ayça Çınaroğlu, Yonca Ertımur, Jeyan Heper, S. özgür Kaya, Yiğit Arslancık, Ali Soysal; Marmara Ünıversitesı: Nurcay Türkoğlu, Fıliz Aydoğan, Zeynep Çetin, Serpıl Kırel, Ayşe Taş, Jülide Keskın. nııı luıı i) !>öliiıw döni'njincsi tımudıı dııyulan !>iinh'rdı>, A. öymen, T. Güneş, M. Hekimoğlu Burhaniye 'de.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle