Katalog

12 CUMHURİYhTDERGİ Avlanma yasağı balıkçılar için ağ onarnta mevsimidir. Radara da lambuya da çok ofkeli hulıkçılar... E.sa.s butılar yasaklaıısın diyorlar. Rumelifeneri Köyü. Balıkçılar, Suat, Nevzat, Memiş, Bahtiyar Reis yine balıktan, denizden ve insandan yana dertli. Nasıl dertlenmesinler? Radarlar bırakmadı ki çinekoplar lüfer olsun... Deniz de küstü onlara işte. Banştırmak da zor artık... Şu Japon radarının gözü kör olmalı. Balıkçıya da kravat taktırdı... Oltayı attım denize, ölümü gördüm YAZI VE FOTOĞRAFLAR: SERDAR ERBAŞ ijl stanbul Boğazi'nın Karade• niz'le buluştuğu burundakı B Rumelifeneri Köyü, "ma™ ışet"ini"balıkçılıktansağlıyor. Köy, öteki balıkçı köyleri gibi, avlanma yasağının kalkacağı günü bekliyor. Hazırlıkların çoğu tamamlanmış. Tekneler, ağlar I imanda hazır bekliyor. Balıkçılar dakahvehanelerde... SarıyerVienyapılan 15dakıkalık yolculuktan sonra, otobüsten inip de, köy meydanına doğru yürümeye baş layınca ilk önce bir kahvehanekarşılıyorınsanı. Yolunsolunda, ufak ve karanlık bır kahvehane. Iki üç adım atmaya kalmıyor, bıtişiğindebirtanedaha .. Sonra anlıyorsunuz ki, küçücük köyde dört kahvehane var. Reisler, plastik masa ve sandalyelcrıyle dığerlerinden farklı olan kahvehancnın gölgedekı masasında oturmuş, sohbct edıyorlar. Sohbctlcrı balıkçılık üzerine. Köyde her şey, varsa yoksa "balık" için: "Bir zamanlar tekneler dolar da taşardı balıktan. Dağıtırdık fakirfukaraya. Fazlasını hastanelere, askeriyeye verirdik. Baltalımanı Hastanesı'ne, Istinye Hastanesı'ne, Anadolukavağı'ndaki askeriyeye az mı balık verdik? Kıyılarda teknelerin dibınde dolaşırdı, Boğaz'da oynaşırdı balıklar. Hani neredeler şimdiha? Neredeler..." Balıkçılar, dcdikleri gibi "takılmışlarbalığınkuyruğuna"yaşıyorlar, çok ama çok dertliler balıktan yana, ama daha çok da insandan yana: "Biz balıkçılar var ya, Allah'a duaetsinlerAllah'a.. Nasıl, Belcdiye Başkanı dua ediyor yağmur yağsın diye, balıkçılar için biri çıksada dua etse. Mazot aldı başını gidiyor, tayfa çok para istiyor, denızde desen balık kalmadı; halimiz ne olacak bunu hiç düşünen var mı?" Fener bal ıkçıları, bir yandan "balık yok" diye yakınırlarken, öte yandan teknelerıne yatırım yapmaktan da geri durmuyorlar. "Artık balıkçı, bılmdiği gibi küçük,oltayla avlanan balıkçı değil" diyor Bahtiyar Reıs. Geçmişte, kulaktan dolma haberlerle balığın peşınden haftalarca gidildigıni anımsıyor. Ama, artık devran değişti... Değişti de ne oldu? Bahtiyar Reis yanıtlıyor: "Neolacak! Şimditeknelerımizde çeşit çeşit telsizler, mobıl telefonlar var. Hatta bazı arkadaşlarıınızın teknelerinde fakslarmevcut. Balık ncredeyse o an haberımiz oluyor. Bır kaptan köşküne çıktın mı, radarı var ki en küçüğü bır mılyardan başlıyor, 10 milyara kadar gidiyor. Bır balıkçı gırgırının en ucuzu 5 milyar lıra. 2530 milyara da gırgır var." Balık üretımınin arttırılması ıçın alınanönlemlerarasında,denı/kırlcnmcsınınönlenmesınınyanısıra, Üretlm hep düşüyor Bilımsel araştırmalar, Suat Reıs'i doğruluyor. 1988'de 580 ton olan denız ürünlen üretimi, 1989'da 361 tona, 1990 'da ıse, 294 ona düşmüş. Balık üretımınin arttırılması ıçın çe>ıtlı önlemlerplanlanmışsada, uygulamadakı aksaklıklar nedemyle, iiretınidearti!>olmadığıgıbı,önemlıorandadü'jü^lerya!>anmi!). Balıkla ılgılı her kı^ı böyle söylüyor. Avlunmayasağı stıusındu ıızıııı bir heklıyiş yıışıııııı balıkçı teknelerinde.