Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
E V EKONOMİSİ Meral Tamer Tüketicinin sesi P A Ş A B A H Ç E ' N İ N MAU YANOAKİ MAâAZADA DAH A UCUZ"Paşabahoe Kızılay magazasından AnnelerGünü için anneme 22 cm çapında Borcam tepsıyı 19 bin 575 liraya aldım Aynı cadde uzerınde bulunan ve bir başka maksatla aynı gün ugradığım ALP Bllluriye'de aynı tepsının 14 bin 800 liraya satıldıgını görunce çok sınırlendim Gerı dönerek Paşabahçe mağazalarındakı satıcıya durumu anlattım 'Nasıl cHuyor da bir muM M M kendl mamulünü bir başka satıcıdan daha pahalı aatablllyor' dıye sorduğumda bana serbest pıyasa olduğunu, bufıyatları kendılerının belırlemedığını, istanbul'dan bildırıldığını söyledıler Amabubenıtatmınetmedı Acaba Paşabahçe Anneler Gunu ıçın özel zam mı yaptı?" (Zlya Küçükoglu/ANKAHA) I\onuyu ŞifeCam yetkilileriyle daha önce de görüşmüştük ŞışeCam Topluluğu, kendi mağazaları difindakı dükkunlara malını daha ucuza satma yetkisı veriyor. Çünkü aksı halde o mağazaların ŞışeCam'la rekabel edemeyeceklerinı ya da Paşabahçe mamullerinı satmayacaklanm düşUnüyor. Bu anlayış doğru mu, yanlış mı tartışılabilir. A ma sonuç olarak tüketici, ŞışeCam'ın bazt mamullerinı başka bir dükkânda daha ucuza bulabılme ımkânma sahip. Tüketici de hata yapar... Hüseyin Aktepe zararının karşılanması için bizden yardımcı olmamızı istiyor. Ancak bu pek mümkün görünmüyor. Çünkü Çelik Ticaret'in faaliyet alanı dışında bir bağlantı kurmuş. Normal olarak bir ambarda, depoda cüzi bir ücret karşılığı bekletmesi gereken bir malı güvendiği için Çelik Ticaret'te bekletmiş. Neredeyse 2 yıl önce satın ahnmış ve satıcıya emanet olarak bırakılmış buzdolabıçamaşır makinesi ve fınn hakkında bugün bir hak iddia edebilmek çok zor. Okurlarımızı aynı hataya düşmemeleri konusunda uyarırken, 1,5 yıl önce kendi yaşadığım daha küçük çaplı bir olayı da aktarmadan geçemeyeceğim. Oturduğum evi 1 Kasım 1988 günü yeni sahibine teslim edeceğimi vaat etmiştim. Yeni taşınacağım daire için seçtiğim duvardan duvara halıyı hemen döşemek mümkün değildi, çünku dairenin içinde tamirat vardı. Parayı verdinı, beğendiğim halı rulosunu satın altım. Mağaza sahibiyle ahbaplığın verdiği rahatlıkla, "Bu halı sizin deponuzda 1 ay kadar bekleyebilir mi?" diye sordum; "Tabii hay hay " yanıtını alınca da halı işini hallettiğimi sanarak gönül rahatlığıyla başka işlere koyuldum. Ne var ki halının döşeneceği gün geldiğinde halı bulunamadı. Çünkü başka birine satılmıştı. Renk zor bulunan bir renkti. Yeniden üretilmesi 1,52 ay alabilirdi. Oturduğum evden 3 gün sonra taşınmam gerekiyordu. Halı döşeme işini, taşınmadan önceki son iş olarak dUşünmüştUm. Çaresizliğim neyse çok uzun sürmedi. Üretici firmanın sahibine ulaşarak bir güney kentinde aynı renk halıyı buldurtup getirttim ve sorun çıkmadan taşındım. Üçüncü örnek ise Kadıköy'den yazan okurumuz Fersan Ercan'dan. lyi fiyat araştırması yapmadan bir malı satın almak ve sonradan malın gerçek fiyatını öğrenip pişman olmak, epey yaygın bir tüketici davranışı. Şu araştırma, malı satın aldıktan sonra değil de önce yapılsa olmaz mı... Şimdi mektuba geçelim: "Türkçe öğretmeniyim. Bugün kapıma mutfak eşyaları satan satış elemanları geldi. Bana bir fritöz satmak istediler. Ben, 'Piyasada kaça satıldıgını bilmiyorum, almak islemiyorum' dediysem de 'Yann fiyatı artacak. Siz bugun sozleşmeyi imzalayın. Yann fiyatını sorarsınız, eger arada biıyük fark varsa geriye alınz' dediler. Makui geldi, sözleşmeyi ımzaladım. Sonra da hemen çıkıp Cem marka fritözün fiyatını öğrendim. Piyasadaki fiyatı 150160 bin lira dolaylarındaydı. Kendileri ise 379 bin lira diyorlardı. Ertesi gün yeniden geldiler. Ben bir gün önceki sözlerini hatırlatarak fritözü almak istemediğimi söyledim. Ama 'Biz böyle bir söz vermedik, sözleşmeyi iptal etmeyiz' diyerek işin ıçinden çıktılar. Firmaya günlerce telefon açtığım halde olumlu bir sonuç alamadım. Yalanladolandırıcılıkla para kazanıp okuduklarını söyleyen bu satış elemanları; geleceğın avukatları, doktorları olacaklar. öğrencilere dürüstluk aşılamaya çalışan bir öğretmen olarak ne yapmam gerektiğini bana söyler misiniz?" D u hafta size hatalı davranan tüketicilerle ilgili 3 örnek vermek (biri kendime ait) ! istiyoruz. Amacımız bu örneklerden gerekli dersleri çıkarıp, sizin de gelecekte benzeri hatalara düşmemeniz. Samsun'dan yazan Hüscyin Aytepe'nin mektubu, beyaz eşya üreticilerinin açtıkları taksitli satış kampanyaları sırasında ortadan yok olan her bayinin ardından birkaç kişinin başına gelen olaylardan sadece biri. önce mektubu okuyun, sonra yorumuna gelelim: "Size nasıl dolandınldıgımı açıklayan bir olayı yazıyorum. 23 Eylül 1988 Urihinde Ankara'daki Çelik Ticarel'ten Arçelik marka buzdolabı, çamasır makinesi ve fırın aldım. Şirket aynı zamanda Arçelik bayisiydi. O tarihle Ankara'da bir işyerinde şofor olarak calışıyordum. Samsun'da bulunan evimi tasımak için biraz zamana ihtiyacım vardı. Bu nedenle mallann bir siire dükkflnda kalması B isteğinde bulundum. Bu istegim kabul edilerek bana mal bedelinin alındığına ve mallann istenildiginde verilecegine dair bir belge verildi. Ancak ani olarak Suudi Arabislan'a gitmem gerekti ve bir yıl kadar orada kaldım. 15 Nisan 1990da malları almak uzere Çelik Ticaret'e gittigimde şirketin yerinde yeller estiğini gordum. Çevredeki esnaf, benim gibi bir yıgın muşteriyi dolandırdıklarını ve elde ettikleri 1 milyar liraya yakın parayı babalarının işine transfer ettiklerini soylediler. Sizin de bildiginiz gibi şirketlerin iflası durumunda sermaye ve mal varlığı alacaklılar tarafından tahsil edilmektedir. Ankara Ticaret Odası'na başvurdum, ancak şirketin scrmayesinin 2 milyon lira olduğunu ogrendim. Bu komik bir rakam tabii. Hukuki açıdan bir sonuç alamayacağımı biliyorum. Ama yine de Ankara Cumhuriyet Savcılıgı'na başvurdum. Ayrıca dıırumu Maliye, Sanayi Bakanlıgı ve Ticaret Odası'na ilettim." nırız bir gereklillktır. Ayrıca ınsanın kendinl tanıtması, karsısındakıne saygı ıçın de gereklidır Slz kendınızı tanıtmaya bıle gerek görmuyorsanız, bızden cıddiye alınmanızı beklemeye acaba hakkınız olur mu? Geçenlerde PTT'den şikayetçl bir okurumuz, "B«n maktubun altına özelllkle Ismlml yazmadım. Çünkü popülar olmak latomlyonım," diye bltirmiş mektubunu Mektubun altına ısmıntzı yazmak başkadır, o ismln yayınlanması baskadır. Siz ısminizl her durumda yazmalısınız, ama yayınlanmasını ıstemıyorsanız "ismımın sizde saklı kalması kaydıyla" demenız yeterlidır Bız bugune kadar adrestelefon belırtmeyenleri bıle bulundukları ıl ılçe hatta kasabaların rehberleıinden bularak kendılerıne ulaşmaya çalıştık Ama artık buna zamanımız yok Mektuplar çok yoğun. Bundan böyle açık isim, adres ve mümkünse telefon yazan okurlarımızın sorunlarının çözümüne öncelık tanıyacağımızı belirtmek istiyoruz Hele sorunlu olduğunuz firmanın telefonunu yazarsanız, işimizı daha da kolaylaştırmış olursunuz. Son ricamız, lutfen kargacıkburgacık bir yazıyla yazmayın mektubunuzu Gelen mektuplar Içınde çok zor okuyabıldıklerımızın oranı yuksek değıl, ama yıne de çok ınce ve sılık bir kalemle, okunamayacak derecede kucuk ve duzensız harflerle yazılmış mektupları "sökmekte" çok zorlanıyorum. Eğer hıyeroglif cözmeye meraklı olsaydım, bu köşede karşınızda olmazdım I D iz llglve her geçen gün artan mektup sayıS denokurlarımızın köşemize gosterdiğiteker sından mutluluk duyuyoruz Her mektupla Okurlarımızın dikkatine... CALVEYE DAHA BASİT AMBALAJ OLAMAZ MI?'' Yemek hazırlamak ıçın pakette çorba alıyoruz Plyaleolsun.Çapaınaricaolsun.Calveolsun, fark etmez Siz de kullanıyorsunuzdur herhalde, briırslniz. Oidukça büyük bir zarfın içınden çıka çıkabirkaçgramçorbaçıkıyor Hele bızımtercıh ettığımız Calve Bir koca mukavva kutu, ıçınde üç tane aynı boyda zarf Bunlardan mılyonlarca adet uretılıyor değıl mı? Oysa baharatçıdan aldığımız toz karabıber, kımyon v s zarfları ufacık. Ambalajlar daha kuçuk olsa hem kâğıt tasarrufu sağlanır hem de malıyet düşeceğı ıçın tuketıcı daha az para ödemış olur Bılmemsıznedersınlz ?" (Adalet Gücük) Ben prensip olarak haztr çorba ıçılmesme karşıyım. Hele siz, maddıdurumunuzu dar gelırlı olarak tammlıyorsunuz Üstelik de ev hanımı olduğunuzu yazmışsınız. Neden doğal besınler açısından bu kadar zengın olan Uıkemızde çorba gıbı son derecede kolay ve çok değısık tatlarda yapılabılecek bıryıyeceği kendmız hazırlamıyorsunuz da hazırını alıyorsunuz? Ben çalışan bir kadın olarak, çorba yapmaya her zamanfırsat bulurum. tçınde el suyu lezzeti veren monosodyum glıtomat gibi, çocuklara ve hassas bünyelere dokunabılecek katkı maddelerı bulunabilen hazır çorbalan hıç kullanmam. A mbalajla ilgili sorunuza gelince... Calvefırmasma sorunuzuilettık ve "Calve'nln 57dakikada hazırlanan diğer hazır çorbalardan farklı olarak 10 saniyede hazırlanabilir bir ürunüdur. Bu nedenle diğer çorbalardan daha farklı, özellikle neme karşt daha hassas bir içeriğe sahlptir. Bu yuzden ambalaj malzemeleri gerekli korumayı sağlayacak özellikte seçilmlfllr," yanıtını aldık. teker ilgıleniyor, er ya da geç mektubu ya yayınlıyor ya da tüketiclmızin sorununu bir biçımde çözume kavuşturup kendlsini de bundan haberdan ediyoruz Bunu daha hızlı yapabılmemız ıçın slzden, mektuplarınızın altına eğer mümkünse haberleşebılmek içln bir telefon numarası eklemenızı rıca ediyoruz Bu arada mektuplarına değil telefon, adres bile yazmayan okurlarımu var öncelıkle adreslerin zarfın üzerıne değıl, mektup kâğıdının üzerıne yazılmasını rıca ediyoruz. Çünkü bızler zarfı açınca atıyoruz, ellmlzde mektup kalıyor. Zarfın üzerindeki adres, PTT'yı ilgilendırir Mektubu n üzerlne yazılmış adres Ise mektup yazılan kişiyi.. Özellıkle "Üretlclye tesekkür" mektubu yazan okurlarımızın adres ve telefon belırtmedlklerı hatta bazen ısım bıle yazmayıp sadece ımzalarını attıkları dıkkatı çeklyor Nasıl kı mektuba başlarken tarıh atıp Sayın Meral Tamer ya da Meral hanım gıbı bir ıfade kullanıyorsanız, mektubunuzu bıtlrdıkten sonra açık islm ve adreslnizl yazmanız da bu tür yaztşmalarda sa 41