19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bir yumak lifltün: köyleri J"0 Faruk Pekln akşam tek başıma Tepeköy'e çıktım, güneş batışını görmeye. Evet, bir köy ama bizde eşine rastlanmayan bir köy, düzenli, temiz, topaç gibi çocukları pembe beyaz, tavukları besili... Kolunda bir mandolinle bir delikanlı, yanındaki kızla şakalaşa şakalaşa tırmanıyor yokuşu. Kadınlar oturmuş nakı$ işliyorlar, örgü örüyorlar, şarkı söylüyorlardı. Rumca da Türkçe de ne güzel türkü okuyordu bu kadınlar... tmroz mutlu bir ada, ilkçağ metinlerinde boyuna övtllen ama dünyanın neresinde bulunduğu pek belli olmayan "Mutlular Adası." "Mavi yolcu'Mardan Azra Erhat, Imroz'u böyle anlatıyor. Çok eskilerde degil, 1962'de, 28 yıl önce. Tarih ve Toplum dergisi ile FEST Seyahat Acentası'nın birlikte düzenlediği "kültür gezileri"nden biriyle bu "Mutlular Adası"nı keşfe gidiyoruz. Bizi adaya taşıyan feribottaki yolcu sayısı henUz mevsim normallerine ulaşmamış. Güvertede kendimizi Çanakkale Bogazı'nın dinlendirici esintisine bırakıyoruz. önce tüm görkemiyle Kilitbahir, ardından Meçhul Asker ve Helles anıtları bizi gerilere çekiyor. Troya Savaşı yeterince öğretici olmamış ki yıllar sonra Troas'ın bir başka bölgesinde Anzaklar, Gurkalar, Fransızîar, Ingilizler doğdukları yerlerden binlerce kilometre uzakta can vermişler, yurtlarını savunanlar ile birlikte. Gökçeada yavaş yavaş beliriyor uzaktan. Homeros'un dediği gibi "kayalık" bir ada bu. llk görenler büyüklüğii karşısında şaşkın. Kefaloz Koyu'nu açıktan gecerken muhabbetimiz koydaki batık gemiler, bir de Homeros'a göre Tenedos (Bozcaada) ile Imbros (Gökçeada) aresında bulunan Poseiden'un denizdibi sarayı üzerine yoğunlaşıyor. Adanın kuzeybatısındaki Kuzu Limanı'na yanaşıyoruz. Artık lmrozlu ressam Dimo Karamanol'iin "Gemiye Çıkış" tablosuna konu olan korkunç maceralar yaşanmıyor. Yıllar önce adaya kışın iki haftada bir, yazın haftada bir gelen yolcu gemisi Kaleköy açıklan n d a demir atar ve yolculann kara ile ulaşı Şimdilerde, İmroz'un adı Gökçeada ve İmroz'un esk köyleri bir hüzün yumağı. Gürül gürül söylenen türküler susmuş, yeşil kurumuş, şarabın tadı kaçmış, gülmek unutulmuş Çiçekleriyle renk cümbüşü yaratan o güzelim evler can çekişiyor. Yıllar önce Gukçeada'ya kışın ikı hattada bır, yazın haftada bir gelen yolcu gemısı, Kalekuy açıklannda (en üstte), demir atar veyolcuların kara ile ulaşımı, ufak sandallarla saglanırmış. Bugün, Kaleköy'de ve özellikle de şipşirin Tepeköy sokaklarında (üstte), ürkutücü bir sessızlik ve birkaç kumes hayvanı karşılıyor ziyaretçileri... 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle